Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
1 Parti var, Zamanın AKEL Genel Sekreteri Ezekiyas Papayuannu’nun dediği gibi “O parti AKEL üyeleri tarafından kurulmuştur”.
1 Parti var, bir başkanı kendi partisini inkâr ederek “Kıbrıs’ta işçi sınıfının bir partisi vardır, Güneyde faaliyet göstermektedir, AKEL diye anılır. Kıbrıs’ın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olan ilericiler, toplumların ayrı ayrı işçi sınıfı partisi kurmalarını savunmazlar.” Dedi…
1 Parti var, aslında Leninizm ve anti-emperyalizm postuna bürünmüş, aşamalı enosis siyaseti güden, Helenizm Irkçısı, (Türk Düşmanı) Şovenist bir parti olan AKEL ile birlikte hareket ederek ortak stratejiler belirleyip uygulayan,
1 Parti var, açıkça, KKTC’nin makamlarını işgal ederek KKTC’yi tasfiye etme emelinde olan,
1 Parti var, emperyalizm destekli dış güçlerin yarattığı sanal bir rüzgâra yelken açarak iktidarın büyük ortağı olduktan sonra Kıbrıs Türklerinin yıllar süren onurlu mücadele sonucunda edindiği kazanımları bir çırpıda Rum’a teslim eden,
1 Parti var, Türk Kimliğini ortadan kaldırmaya çalışan. Bugün hâlâ yayın organlarında KKTC’de yaşayan ‘Kıbrıs Türkleri’ için; ‘Kıbrıslıtürk’ ve ‘Türkçe konuşan Kıbrıslılar’ gibi uyduruk deyimleri ısrarla kullanıyorlar.
1 Parti var, 2004 yılı Ocak ayında iktidarı devraldıktan sonra; görüşmelerin başlaması için adeta çırpındılar. Bu görüşmelerde ‘Tek Devlet, Tek Egemenlik, Tek Temsiliyet, Türklerin Self-diterminasyon hakkının olmaması, Türklerin Ayrılma Hakkının olmaması’ gibi Kıbrıs Türklerini önce Rum Hegemonyasına teslim edecek sonra da adadan silecek ön koşulları tartışılamaz maddeler olarak kabul ederek Kıbrıs Türklerini adeta bir cendereye sokan,
1 Parti var, Türk olmadığını savunan. Bakın, o partinin yayın organının 09/11/2011 tarihli sayısından bir alıntı: “Geçen Pazar günü yapılan sayımda kaçacağımı söylemiştim ama beceremedik! Diğer sayımlara göre daha düzenli ve güvenli gibi hissederken bir soru hayatımı mahvetti. “Milliyetiniz nedir” sorusunun şıkları şunlardı: Türk, Rum, Maronit, İngiliz, ve Diğer… ”Kıbrıslıtürk” kimliği yoktu. “Diğer” şıkkını işaretlesem altında binbir soru vardı. Bizi sayan genç, “Türk”ü işaretledi.
Çok ağırıma gitti, bir sayımla “Türk” olmuştum.”
1 Parti var, kendilerini iyi tanıyan ve onlarla birlikte yıllarca mücadele etmiş bir uzman gazeteci haklarında şöyle yazıyor: “AKEL sosyalist öğreti ardına gizlenerek enosis'e yönelik sosyal şovenist bir siyaset güden bir partidir.
AKEL'cilerimiz ise, başlangıçta AKEL'i gerçekten sosyalizm için savaşım veren bir örgüt sanıp alelacele bu örgüte üye olan, bugünkü bazı CTP yöneticileri… Zamanla AKEL'in nemenem bir örgüt olduğunu anlamışlardır, ama artık dönüş siyasal intiharla eşanlamlı hale geldiğinden olası gözükmemektedir. Dayanışma adı altında aldıkları yardımlar onları zamanla AKEL'in ödenekli gizli memurları haline getirmiştir. Bugüne dek yaptıklarına bakarsak proteksiyonizmden yana neden tavır aldıklarını anlamak zor değildir.
- AKEL öyle istediği için, Leninizm’e ters düştüğü halde, ayrı bir halk olarak Türk halkının varlığını reddettiler. Tüm baskılara rağmen hala adada iki halk olduğunu kabul etmiyorlar.
- AKEL öyle istediği için, yine Leninizm’e ters düştüğü halde, Türk halkının self-determination hakkını reddettiler.
-AKEL öyle istediği için, yine Leninizm’e ters düştüğü halde, Türk halkının bağımsız devlet ilan etmesine karşı çıktılar.
-AKEL öyle istediği için, yine Leninizm’e ters düştüğü halde, Bağımsız Türk devletinin tanınmasına karşıdırlar.
AKEL neden böyle bir siyaset gütmüş ve memurlarına da bu siyaseti dikte etmiştir?
Çünkü AKEL, sosyalizm için değil enosis için savaşım veren bir örgüttür. Bu gerçek AKEL yöneticilerince birçok kez dile getirilmiştir. Ve ayni gerçek AKEL'in programında da yazılıdır. Demek ki bizdeki AKEL'ciler, AKEL'in enosis siyasetinin Türk kesimindeki gizli uygulayıcılarıdırlar!
Doğan Harman”
1 Parti var, Sosyalist, Leninist, Komünist falan olduğunu iddia eder ama Batı Emperyalizmi ile aşna fişnedir, onların planlarını uygularlar, Sömürgeci emperyalizmin sömürü için yarattığı “Küreselleşme”yi savunurlar.
1 Parti var, Kıbrıs Türklerinin devletini, egemenliğini, self-determinasyon hakkını ve ayrılma hakkını ortadan kaldırmanın gerekçesi olarak “KKTC’yi tasfiye edelim, uyduruk bir federasyona razı olalım, ancak o zaman Kıbrıs’ta toplum olarak var olabiliriz” gibi abuk sabuk bir iddia öne sürüyorlar.
1 Parti var, “Nasıl olsa dünya bu devleti tanımayacak, onun için devleti ortadan kaldıralım” gibi saçma gerekçeler öne sürüyorlar.
1 Parti var, bir kez daha iktidar olursa yarım kalmış işini bitirecek ve ada Türklerden arındırılacak.
1 Parti var, gerçekten kuzu postuna bürünmüş, Kıbrıs Türklerinin anasını ağlatmak isteyen…
Unutmayın, BU TERCİHİN GERİ DÖNÜŞÜ ASLA YOKTUR…
Ama BAŞKA HER TÜRLÜ SORUNUN ÇARESİ MUTLAKA VARDIR...
Kamil Özkaloğlu
26 Temmuz 2013