23 Türk Müteahhitlik Firmasi Dünya Sıralamasinda

ALİOSMAN

Dost Üyeler
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
``Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhitlik Firması`` arasına giren 23 Türk müteahhitlik firması için Sheraton Otel`de ödül töreni düzenlendi
25 Aralık 2008 Perşembe- Uluslararası inşaat sektörü dergisi ``Engineering News Record``ın her yıl yayımladığı, ``Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhitlik Firması`` arasına giren 23 Türk müteahhitlik firması için Sheraton Otel`de düzenlenen ödül törenine; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren katıldı. Törende konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, `2008 sonbaharı küresel krizin Türkiye`de rüzgarlarını sert bir şekilde hissettirmeye başladığı bir dönem olmuştur. Öyle gözüküyor ki 2009`un kışı da bir hayli sert geçecektir` dedi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu`nun konuşması şöyle: `Bugün dünya ekonomisi, 1929`daki büyük buhrandan sonraki en sıkıntılı dönemini yaşıyor. 2009`da dünyadaki genel büyüme ortalamasının yüzde 3`e, gelişmiş ülkelerdeyse sıfır`a gerilemesi öngörülüyor. Küresel ekonomisinin önemli bir parçası haline gelmiş olan ülkemizin de, bu krizden etkilenmesi kaçınılmazdır. Açıkçası, 2008 sonbaharı, küresel krizin Türkiye`de rüzgarlarını sert bir şekilde hissettirmeye başladığı bir dönem olmuştur. Öyle gözüküyor ki; 2009`un kışı da bir hayli sert geçecektir. Ancak bardağın bir de dolu tarafı bulunmaktadır. Türkiye, bu krize, güçlü bir kamu maliyesi, sağlıklı bir bankacılık sektörü ve etkili bir kurumsal denetim-düzenleme çerçevesiyle yakalanmıştır. Bu sayede, 1994`de ve 2001`de yaşadığımız gibi bir olumsuz durum ortaya çıkmamıştır. O halde ilk ödevimiz, bu güçlü yanlarımızı muhafaza etmek olmalıdır. İkinci olarak, üretim, istihdam ve döviz kazanma kapasitemizi bu dönemde mutlaka korumalıyız. Zira küresel ekonomideki yangın söndüğünde, her şey kaldığı yerden devam edecektir. O halde bu süreci mümkün olduğunca az hasarla atlatmalı ve küresel yarışa en güçlü şekilde devam etmeliyiz. İşte bu noktada, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. İnşaat sektörünün canlı olması, 200`den farklı sektörü de tetiklemesi sayesinde, ekonominin genelini olumlu etkileyecektir. Öte yandan inşaat sektörü, işsizliğin arttığı bir dönemde, yoğun iş gücü kullanımı sağlamasıyla da, ayrıca büyük öneme sahiptir. Önümüzdeki dönemde odaklanmamız gereken bir konu da, döviz geliridir. Ülkemiz ne yazık ki, kazandığından daha fazla döviz harcamaktadır. Bu yılın ilk on ayında Türkiye`nin döviz giderleri 199 milyar dolara ulaşırken, döviz geliri 160 milyar dolarda kaldı. 2008 Ekim ayında cari açık 2,6 milyar dolar oldu. Ama bu açık finanse edilemediği gibi, buna ilave 6 milyar dolar daha döviz çıkışı yaşandı. Özel sektörün yurtdışı kredi kullanımı, Ekim ayında eksiye döndü. Mali sektörde 2,7 milyar dolar, Reel sektörde ise 2,8 milyar dolar kredi küçülmesi yaşandı. Küresel kaynaklı bu sıkıntıların yaşandığı bir dönemde, yurtdışı müteahhitlik sektörümüz bize moral kaynağı oldu. Yurtdışı müteahhitlik sektöründe, geçen yılın ilk 10 ayında 626 milyon dolar olan döviz girişi, bu yılın aynı döneminde 748 milyon dolara çıktı. 5 yıl önce 3,5 milyar dolar olan yeni alınan iş tutarınınsa, 2007`de 19,5 milyar dolara yükseldiğini, 2008`in tamamındaysa 25 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini memnuniyetle görüyoruz. Türk müteahhitleri 70 ülkede gerçekleştirdikleri 5 bine yakın proje ve 130 milyar doları bulan iş hacmi ile Türkiye`nin yurtdışındaki gururu olmuşlardır. İnşaat alanında üstün teknik, yönetim, kapasite, kalite ve beceri sahibi olan müteahhitlerimiz, hem yurt içinde, hem de yurtdışında gerçekleştirdikleri işlerle, kendilerini kanıtlamışlardır. Türkiye sahip olduğu 23 küresel müteahhitlik şirketiyle bu sektörde dünyanın 3. büyük ülkesidir. Elbette, buradan kendimize bir sorumluluk çıkarmalıyız ve bu rakamı daha da ileri seviyelere taşımak için çok daha fazla çalışmalıyız. Dünya`da ticaretin daraldığı bir dönemde, mutlaka yeni pazarlar arayışına girmeliyiz. Halen yurtdışı müteahhitlik faaliyetlerimizin yüzde 90`ından fazlası, kuzey afrika, ortadoğu ve bdt gibi bölgelere dağılmış durumdadır. Çevremizdeki coğrafyada mesela Libya`da hızlı bir yatırım ve inşaat hamlesi devam etmekte olup, sadece bu ülkede yaklaşık 160 milyar dolarlık bir iş hacmi potansiyeli bulunmaktadır. Yine biliyorsunuz; sayın Başbakanımızın katılımıyla Hindistan`a Türk özel sektörü olarak bir sefer düzenledik. Orada büyük bir inşaat planlamasının yapıldığını gördük. Hindistan`da önümüzdeki on yıl için toplam otoyol, demiryolu, havaalanları, oteller ve iş merkezlerini içeren 500 milyar dolar tutarında altyapı yatırımı planlanmaktadır. DEİK`in de başkanı olarak söylüyorum, bu potansiyelden Türkiye`nin faydalanması için her türlü girişimi yapmaya sizlerle birlikte yapmaya hazırım. Zira biliyoruz ki; özel sektörümüz ve müteşebbis insanlarımız olmadan Türkiye büyüyemez, büyüme olmadan da ülkemiz zenginleşemez. Biz hedefimizi açıkça ortaya koyduk. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz. Bunun için devletimizden tek beklentimiz, bize rakiplerimizin sahip olduğu yatırım ve iş yapma ortamını sağlamalarıdır. Altını çizerek söylüyorum, biz başka bir şey istemiyoruz. Özellikle de yurtdışı rakiplerimizle eşit şartlarda mücadele edebilmek için, başta teminat mektubu temini olmak üzere, Eximbank desteğinin sağlanması ve yurtdışında Türk çalışanların istihdamının kolaylaştırılması gibi, daha önce hükümetimize ilettiğimiz sorunların çözümü yönünde adımların tamamlanmasını bekliyoruz.` BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ``Krizden çıkmanın yolu, oturup ağıt yakmak, sağı solu suçlamak değildir. Tam tersine krizi fırsata dönüştürmek için yeni yatırımlar yapmak için fırsatları görüp, fark edip, değerlendirmek için bir imkan zemini oluşmuştur ve bunu en iyi şekilde değerlendirmek de bizlerle birlikte iş adamlarının vazifesidir`` dedi. Erdoğan, müteahhitlik sektörünün sorunlarını bildiğini söyledi. Müteahhitlerin teminat mektupları, işçilerin getirilmesi ve Eximbank ile ilgili konularda sorunları olduğunu belirten Erdoğan, bu konularda gerekli talimatların verildiğini ve çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu: ``Hiç bir zaman (sorunları bütünüyle çözdük) iddiasında olmadık. Şartlar değiştikçe yeni sorunların çıkması da doğaldır. Önemli olan sorun çözme anlayışıyla hareket edilmesi ve kısa zamanda bu sorunların çözülmesidir. İmkanlar ölçüsünde zamanı geldikçe sorunları sizlerle de istişare ederek çözme gayretinde olduk ve bunu böyle devam ettireceğiz. Önümüzdeki dönemde de bu sorunların üzerine kararlılıkla gideceğiz. Özellikle kriz sürecinde ihracatımızla birlikte müteahhitlik sektörünün de kollanması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bildiğiniz gibi bazı önlemler aldık ve uygulamaya koyduk. İhracatımıza yıllık 3 milyar dolarlık bir destek sağladık. Hazinenin 2008 yılında sağlayabileceği toplam garanti ve ikraz limitini 1 milyar dolar artırarak 4 milyar dolara çıkardık. Bu imkanın önemli bir bölümü ihracatın ve KOBİ`lerin finansmanına yönelik olarak kullanılacak. Eximbank`ın ödenmiş sermayesini bütçe imkanlarını da göz önüne alarak ihracatı daha fazla desteklemesini sağlayacak şekilde artırıyoruz. Reel sektöre yönelik kredi teşvik imkanlarını kademe kademe uygulamaya geçiriyoruz. Aynı şekilde iş adamlarımızı farklı ülkelere ve sektörlere teşvik ederek talep daralmasının olumsuz etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktada yurt dışı müteahhitlik hizmetlerimizin avantajlı bir konumda olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü müteahhitlik hizmetlerimizin yüzde 90`ı krizden az etkileneceği hatta krize rağmen büyüme göstereceği öngörülen ülkelerde sürdürülüyor. Bu ve benzeri önlemleri yeri geldikçe uygulamaya koyacağız. Yeter ki sizler yatırım yapın, yeter ki hem o ülkelerde hem de ülkemizde istihdama katkı sağlayın.`` Hükümetin müteahhitlik sektörüne her türlü desteği ve kolaylığı göstermeye devam edeceğini kaydeden Erdoğan, ``Krizden çıkmanın yolu, oturup ağıt yakmak, sağı solu suçlamak değildir. Tam tersine krizi fırsata dönüştürmek için yeni yatırımlar yapmak için fırsatları görüp, fark edip, değerlendirmek için bir imkan zemini oluşmuştur ve bunu en iyi şekilde değerlendirmek de bizlerle birlikte iş adamlarının vazifesidir`` dedi. Körfez ülkeleri başta olmak üzere Kafkasya ve doğu ülkelerinin hükümetleriyle çok iyi ve net bir şekilde görüşüp konuştuklarını belirten Erdoğan, Irak Başbakanı Nuri El Maliki`nin dün yapılan görüşmede, ciddi manada Türk müteahhitlerini gözlemlediklerini ve Irak`ta yatırıma davet ettiğini söyledi. Erdoğan, ``İnanıyorum ki müteahhitlik sektörü de bu krizi bir fırsata dönüştürmek için önlemlerini alacak, adımlarını atacak ve bu krizden daha güçlü bir şekilde çıkacaktır`` diye konuştu. 2008 yılı listesinde yer alan ENKA, GAMA, REAİSSANCE, TEKZEN, YÜKSEL, KAYI, BAYTUR, TAV, NUROL, MAK-YOL,STFA, HAZİNEDEROĞLU, SUMMA, GAP, YENİGÜN, CENGİZ, RASEN, DOĞUŞ, ALARKO, MESA, YAŞAR ÖZKAN, TML ve ÜSTAY firmalarından yetkililer plaketlerini Başbakan Erdoğan`dan aldılar.
 
Üst