Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
4+4+4
Üç kere dört on iki eder doğrudur. Ama bu eğitim süresinin on iki yıl olmasını sağlamaz. Bu formül dünyanın en geri kalmış ülkelerinin bile kurtulmaya çalıştığı bir modeldir. Neredeyse ortaçağı yaşayan geri kalmış toplumlar bile bu formülü terk etmiştir. Uygulanmak istenen model emperyalizmin bir ulusu yok etme tarihten silme projesinin bir parçasıdır. Eğer bir milleti uzun vade de top yekûn esir almak köleleştirmek, başkalaştırmak istiyorsanız ve kendinize bir kazvin kalesi yaratmayı düşünüyorsanız işte o zaman bu model sizi başarıya götürecektir.
Çocuk psikolojisini anlamak için bu konuyla ilgili formasyon almak yetmez. Bunu yaşamak ve uygulamak gerekir. Eğitimin her kademesinde otuz dört yıl hizmet vermiş, dört altı yaş gurubunu bir yıl okutmuş birisi olarak yorum yapma ve yazma gereksinimi duydum. Dört altı yaş gurubunda çocuklar temel insani davranışları öğrenirler. Düzgün konuşmayı, yemek yemeyi, tuvalet ve öz bakım kurallarını, kendi organizmasını, bedenini ve uzuvlarını kullanmayı öğrenirler. Anne, baba, akraba ilişkilerini kavrarlar. İçinde yaşadığı toplumun bir üyesi olduğunun da farkına varırlar. Bu eğitim uygulaması dört altı yaş gurubundaki çocukların ıralanması için gerekli bilişsel ve duyusal ortamı hazırlar. Kıvama gelmiş çocukları istediğiniz şekilde ıralarsınız. Aile ve çevreninde vereceği zorunlu destekle bu karakter ıralaması pekişecek ve istediğiniz gibi yönlendirebileceğiniz kişilikler yaratabileceksiniz.
Eğitimin belli bir program çerçevesinde ülkenin gelişmişliğine paralel olarak on iki yıl on üç yıl zorunlu olarak uygulanması uygarlığın, çağdaşlığın, kalkınmışlığın gereğidir. Çünkü insan büyüdükçe kendisini, çevreyi ve içinde yaşadığı toplumu anlamaktadır. Bu durum fiziksel gelişmeyle paralel olarak psikomotor gelişimi de sağlamaktadır. Düşünme, algılama, yorum yapabilme yetisi de artmaktadır. Fiziksel gelişim psikomotor gelişimle paralel olarak yaşam boyunca devam etmektedir. Nasıl ki bir fidan büyüdükçe bedeni kalınlaşır ve o fidanı bükmek ve eğmek zorlaşırsa çocuk içinde durum aynıdır. Çocuklar büyüdükçe aldıkları eğitim ve öğretimle biçimlenecek karakterize olacaklardır.
Zorunlu eğitimin dört artı dörtle on iki yıla çıkarılmasının ardındaki gerçekte burada yatmaktadır. İlköğretimin okul öncesi eğitimi de kapsayacak şekilde beş yaşında başlaması ve ilk dört yıl içinde çocuğun dokuz yaşında olması demektir. İlköğretimde mevcut durumda çocuklar dokuz yaşındayken dördüncü sınıfa geçmiş olacaklar. Dördüncü sınıftan itibaren de mesleki eğitime yönlendirilecekler. Mesleki eğitimden amaç İmam Hatiplerin Orta kısmını oluşturmaktadır. 28 Şubat kararlarıyla Cumhuriyet Devrim kanunlarından (Tevhidi Tedrisat Kanunu) Öğretim Birliği Yasasının uygulanmadığı, okullarda Arap kültür aktarımının din eğitimi adı altında yaygınlaştırıldığı, Arap milliyetçiliğinin tehlikeli boyutlara ulaştığı gerekçesiyle İmam Hatip okullarının orta bölümü kapatılmıştı.
İmam Hatip okullarından mezun olanların bu gün Türkiye Cumhuriyetine, Cumhuriyet devrimlerine, Türk ulusuna ve tarihine, Ulusal Kurtuluş savaşına, Bağımsızlık kavramına, uygarlığa, çağdaşlığa, bilim ve teknolojideki gelişmelere ve geleceğe nasıl baktıklarını görüyoruz. Bu yasa 4+4+4 şeklinde geçmese de, değişikliğe uğraması aldatmacadır, zaman kazanmak için bazı manevralar yapılacaktır. Amaç sadece Arap milliyetçisi, mankurtlaştırılmış, benliğini unutmuş dünya yurttaşı yetiştirmek değildir. Amaç Türk ulusunu tarihten silme projesinin en önemli aşamasını oluşturmaktır. Bu alandaki savaş Osmanlının son iki yüz yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Atatürk’ün Milli Eğitim alanında yaptığı devrimi dünyada hiçbir lider yapamamıştır. Bu devrim Türk ulusu tarafından kabul görmüş ve başarıyla da uygulanmıştı. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz şu günlerde eğitimde yapılan metot ve teknik değişimlerin yanında model değişikliği eğitimde geriye doğru gidişin ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını göstermektedir. Bu model sonrası yurttaşlarımız geleceğini göklerden ve gaipten arayacaktır. Bu gün yetiştirilmek istenen Müslüman gençlik Tekkelerin, Türbelerin, Zaviyelerin çevresini sarmaktadır geleceğini oralarda aramaktadır.