9 Temmuz 1878 Sendromu!...

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
9 TEMMUZ 1878 SENDROMU!...

Amerikan emperyalizmi diyoruruz ama, Ortadoğu ve Doğu Akdenizde süregelen İngiliz ve Yahudi emperyalizminin, Amerikan emperyalizminin doğal müteffiki ve kimi bölgelerde fiili uygulayıcısı olduğunu asla akıldan çıkarmamak lazım..Aslında bu üç başlı emperyalizm, birbirini tamamlayan, birinin diğerinin bütünü olan bir yayılmacılık, saldırı ve sömürü düzeneği…

Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlığını üstlenenlerin; ABD politikalarına hayranlık beyanlarında bulunanların; ABD’nin dünyanın en karanlık bölgelerine demokrasi taşıdığını iddia edenlerin ve İngiltere Kıbrıs sorununun çözümünde bize en çok yardım eden ülkedir diyebilenlerin, bu emperyalist düzeneğe payandalıktan öte başka bir şey yapmıyor oldukları sonucu ortaya çıkmaz mı? ..

Ne yazık ki; ulusal hafıza zaafiyeti yaşıyoruz. Ve bu nedenledir ki; geçmişte ulusumuza ve halkımıza reva görülen emperyalist saldırıları ve vatan topraklarımızı istila girişimlerini unutmuş görünüyoruz..Unuttuğumuz için de tarih adeta en acımasızlığıyla tekkerrür ediyor, geçmiş yeniden yaşanır mı diye ürperiyoruz!..

Bugün 27; Ocak 2009..Kıbrıs Türkü’nün İngiliz Sömürge Yönetimine karşı gerçekleştirdiği büyük şahlanışın 51. yıldönümü..Aslında Kıbrıs Türkü’nün müstemlekeci İngiliz Sömürge yönetimine karşı başlattığı varolma mücadelesi, çok daha gerilere, ta 1878 yılının 9 Temmuz tarihine kadar uzanır..

Her karış toprağı binlerce şehidimizin kanı ile sulanan ve 308 yıl Türk egemenliğinde kalan Kıbrıs; 1878 yılının Temmuz ayında Osmanlı İmparatorluğunun“terkedilmiş vatan toprakları” arasına karışır..Zayıf düşen Osmanlı Türk Devleti; Rusların saldırıları karşısında ‘denize düşen yılana sarılır’ misali İngiliz emperyalizminden medet umar hale gelir..Sonuçta; Rus saldırılarına karşı Osmanlı Devleti’ni müdafaa karşılığında Kıbrıs, halkı ve toprağı ile birlikte İngiltereye kiralanır..9 Temmuz 1878 tarihinde; İngiliz donanma komutanı Amiral Lord John; muzaffer komutan edasıyla Kıbrıs’a ayak basar..

İşte o gün; Kıbrıs Türkü’nün hem en acılı günüdür, hem de bu topraklarda varolma mücadelesinin ilk direniş tohumlarının atıldığı gündür. Kıbrıs Türkü; acılıydı, buruktu ancak, inancını asla yitirmemişti.. “Gittiler ama bir gün yine gelecekler” diyordu..Ve yıllar yılları kovaladı..Tam 82 yıl, İngiliz Sömürge yönetiminin baskıcı ve asimilasyoncu politikaları ile İngilizden cesaret bulup Enosis mücadelesini başlatan Rum saldırılarına karşı direniş gösterildi.

Sömürge döneminin ilk günlerinde yükseltilen Kıbrıs Türk başkaldırısı Limasol ve Gazi Magosada kanla bastırıldı..Türk Bayrağının gönderden indirilmesine tahammül göstermeyen Kıbrıslı Türkler kılıçtan geçirildi..Ancak direniş bitmedi. Çanakkale Savaşları esnasında esir düşen, binlerce Mehmetçiğin “Magosa Esir Kampı”na getirildiğinin haberini alan direnişci Kıbrıs Türkleri bu kez, “Türkiye İle Birleşme Örgütü”nü kurdular..Esir kampını basıp Mehmetçikleri kurtarmayı planlayan gizli direnişciler, aralarından çıkan bir hainin ihbarı sonucu tutuklanarak zindana atılırken, esir askerlerimiz katledildiler…

1930’lu yıllardan itibaren yeniden boy atan Kıbrıs Türk Mukavemeti; Dr. Fazıl Küçük; Dr. Burhan Nalbantoğlu, Rauf Denktaş ve diğer Türk öncü liderleri tarafından ileriye taşınırken sadece Rum Enosis hareketlerine karşı değil, İngiliz Sömürge Yönetimi’nin Rum yanlısı tutumlarına karşı da gelişen uluscu bir hareketti..Volkan, 9 Eylül ve en sonunda kurulan TMT; sadece Rumlara karşı değil, İngiliz emperyalizmine karşı da sergilenen şanlı direniş örgütlenmeleriydi..

27-28 Ocak 1958 tarihinde İngiliz Sömürge Yönetimine karşı gerçekleştirilen ve tam bir halk ayaklanmasına dönüşen büyük direniş esnasında, 100’den fazla Türk yaralanırken, 7 kardeşimiz de şehit edilmiştir..

27-28 Ocak 1958 Direnişi; Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda bir halk olarak varolduğunun en somut kanıtıydı..27-28 Ocak Direnişi; bu topraklarda Kıbrıs Türkü’nü dikkate almayan her hangi bir çözümün yaşama şansının olmadığının gözler önüne serilmesiydi. 27-28 Ocak Direnişi; egemen bir halk olduğumuzun kanıtıydı..Ve 27-28 Ocak Direnişi; Kıbrısta ‘ortaklık devleti’ne giden yolun açılmasıydı..

Bugünlere, 1878 de başlayan ve duraksamadan 20 Temmuz 1974 tarihine kadar uzanan şanlı direniş ve toplumsal varoluş mücadelesi sayesinde gelebildik. Ve bugün bir devletimiz var..1878’de “Gittiler ama yine gelecekler” diye özlemle beklediğimiz Mehmetçik geldi ve hala bizimle..Ancak tedirginiz; tekrar giderlerler mi diye ürperiyoruz..O günlerde Osmanlı Türk Devleti zordaydı; bugün de zorluklar var, üstelik; “ AB bizim için statejik bir öncelik taşır” diyerek Kıbrıstan kurtulmayı kafalarına koyanlar var..Senaryolar, tuzaklar ve baskılarla karşı karşıyayız..Ulus olarak tarihin acılı yaşanmışlıkları bize ders olacak mı? Yoksa !!!…
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: 9 Temmuz 1878 Sendromu!...

Aktarmış olduğunuz tarih dönemlerini unutan ve unutturmak için deli gibi çırpınan o kadar "lider" (!) varki Türk Milleti'nin başında, bırakın bu durumdan kazançlı çıkmayı elimizdekileri koruyabilirsek bizden daha başarılısı olmayacaktır.Kitaplardan I. Dünya savaşı öncesini okuyan insanlar olarak, günümüzle o zamanın arasındaki paralellikler herkesin gözlerinin önündedir.Dünya koşar adımlarla bir dünya savaşına sürüklenirken hala diplomasi ile hak kazanacaklarını sananlara inanmak çok güç. TTK
 
Üst