AB Kıbrıs Üzerinde Büyük Oyun Oynuyor

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
AB Kıbrıs Üzerinde Büyük Oyun Oynuyor

AB yetkililerinin biri geliyor,öteki gidiyor.Verheugen,Barosso,Uluslararası antlaşmaları ve Kıbrıs Türk Halkının haklarını çiğneyen ve çiğneten zamanın AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komsiyonun Başkanı Günther Verheugen” utanmadan geçen hafta Kıbrıs’a geldi ve KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’la görüştü.Türk Halkına sıcak yaklaştığı izlenimini verdi ama dönünce yine saçmaladı.Çünkü Yunanlılarla varolan bağı kendisini buna zorluyor. Geriye döndükten sonra yüzündeki yeni perdeyi indirdi.”Daimi sapmalar Ankara’nın icatı” diyecek kadar kendini kaybeden Verheugen hem Türkiye’yi suçladı, hem de eski Nazi Subayı gibi konuştu.Bir anlaşma durumunda “Garantörlüğe gerek olmadığını” ileri sürdü. Niçin? Bu tutum AB’nin ana hedefidir.Kıbrısa egemen olmanın yoludur. Türkiye’yi AB dışında tutacak,Rum ve Yunanlı AB üyesi olduğu için “AB Garantisi yeter” diyerek aklınca bize oyun oynayacak!...Tilkilik ancak bunu gerektirir. Biz de yutacağız…O Avrupalı açıkgöz biz aptal!...Git oradan Nazi bozuntusu sen, Ruma yama olmaya teşne olanları aldat;biz senin gibisini çoook gördük…

İkinci ziyareti Barosso yapıyor. AB çıkarması devam edeceğe benziyor.Zaten KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın AB’ye dönük mesajları bunu gösteriyordu. ”Talat görevden gitmeden çözüm gerek” denmiyor muydu?

Bir zamanlar başta İngiltere olmak üzere tüm Batılı diplomatlar Istanbul’da Padişahın kapısına dayanıp “Kâmil Paşa Sadrazam olmalı” diyorlardı. Kâmil Paşa 4 kez inidirildi; 3 kez yıllarca Sadrazamlık yaptı.

AB’nin plânlı Kıbrıs çıkarması gereği Jose Manuel Barroso, 24 Haziran'da Kıbrıs'ta olacak; Hristofyas ve M.A.Talat’la görüşme yapacak.Daha sonra Barroso'nun daveti üzerine ara bölgedeki Şato Lokantası'nda, Talat ve Hristofyas'ın da katılımıyla "üçlü çalışma yemeği" gerçekleşecek.

Bunun nedeni haberde gizli…Kıbrıs sorunu ve müzakere sürecinin, AB toplantısı için geçen Brüksel'e giden Hristofyas ile Barrosso arasında yapılan görüşmede ele alındığı bildirilmişti. Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, bir süre önce yaptığı bir açıklamada müzakere sürecine destek verirken Kıbrıs'ta sağlanacak bir çözümün AB kurucu ilkeleriyle bağdaşması gerektiğini vurgularken, her türlü çabayı göstermeye hazır olduklarını da söylemişti.Bunun nedeni Kıbrıs Türk Halkının görüşmelerde elde edeceği hakların “özel haklar olarak AB tarafından tanınmak istenmemesidir”.Çünkü Rum ve Yunanlı böyle istemektedir. Amaç Kıbrıs’ı Rumun egemenliğine emanet ederek, Türkü AB içinde eritmektir.

&&&

Bu ziyaretler ard arda sürerken Talat’ın Sözcüsü Hasan Erçakıca, görüşmede toprak konusunun tamamlanmasını beklediğini, arkasından da güvenlik ve garantiler konusunun görüşüleceğini, hemen arkasından da bütün konuların yeniden üzerinden geçileceği “2. okuma”nın başlayacağını söyledi. Erçakıca, Türk tarafının Eylül ayı sonunda “Al-Ver” sürecine girilmesini planlandığını ekledi.

AB yetkilileri KIbrıs’ı ziyaret edecekleri zamanı iyi tayin ettiler.Bizlerle oynuyorlar. Buna fırsat tanırsak kaybederiz.Bunlar bizim Kıbrıs Cumhuriyeti üzerindeki Uluslararası haklarımızı pas pas yaparak Rumu tek başına AB üyesi yapan güvenilmez insanlardır…

&&&

ÖZELLEŞTİRME DE BİR YERE KADAR…

Herşeyin “Özelleştirilmesi ” ile sorunların çözüleceğini sananlar, bu ülkede henüz “Ateş kes” dönemini yaşadığımızın farkında değiller.Bunu anlamak için değil üçüncü ülkelere AB üyesi bazı ülkelere bakarak durumu anlamalıdırlar.AB üyesi olan ünlü ülkelerde bazı sektörler hâlâ devlet veya yarı devlet elinde…

“Kıbrıs Türk Hava Yolları zarar ediyor”; ver özel sektöre kurtul!

Doğu Akdeniz Üniversitesi son yıllarda kötü yönetildiği için zarar etmiş; ver özel firmaya kurtul!

Elektrik Kurumu zarar içinde yüzüyor;ver kurtul!

Sağlık Hızmetleri çok pahalıya patlıyor. Kapat hastahaneleri özel sector hızmet versin;kurtul!

Bunu söyleyenlere,”En kötü Yönetim Devlettir;her el attığı işte zarar ediyor.Yol yapıyor,liman yapıyor,su getiriyor,sağlık hızmeti veriyor;halkı eğitiyor,sosyal yardım yapıyor ama bütçe açık…Ver kurtul…O zaman da sana Hükümete kilit vur da kurtul demezler mi? O yolu,okulu,limanı,hastahaneyi ve de soyal yardımı özel sektor mü yapacak?

Beyler henüz “Ateş kes” içindeki KKTC’de özelleştirmenin de bir sınırı vardır. Öncelikle o alanlara el atmak gerekirken,yöneticiyi seçememekten doğan zararlara bakıp elindekini avucundakini satmak niye?

Hele hele “DAÜ-Doğu Akdeniz Üniversitesini” satmak çılgınlık olur.Kârlı bir yapı istiyorsan gelirlerin gerçek rakamlara çekilmesi gerekmez mi? Sen bu işten anlamayanları “Yönetim Kuruluna” tıka basa sok sonra da iş bekle…

KTHY,bugüne kadar çiftlik olarak yönetildi. Anlayan anlamayan Yönetimne dolduruldu. Acentelerin bazıları kârda ama KTHY zararda…Yok mu bunun bir hikmeti? Niçin özel hava yolları kâr ediyorlar? Bence KKTC uçuşlarından kâr etmiyorlar.Hesapları KTHY’nın satışını sağlamak ve “Milli Hava Yoluna” sahip olmaktır.Çünkü KTHY’nın varlığı oldukça değerlidir.

Bunları ayrı ayrı yazıp tartışacağız.Bu kadar yıl “Yönetime” adam gibi adam atamaz ve Partilileri atayarak keyf bağışlarsanız elbette her ekonomik işletme zarar edecektir…Bu kural dün ve de bugün için geçerlidir.
 
Üst