Abad Kararından Sonra Müzakereler Devam Eder Mi?

Emine Sütcü · 24 Nis 2009

ABAD KARARINDAN SONRA MÜZAKERELER DEVAM EDER Mİ?

Kıbrıs Türk Halkı, 1955’den 1974’e kadar Kıbrıs adası üzerinde Rum- Yunan ikilisinin oyunlarına ve saldırılarına maruz kaldı.
Türk halkının o yıllardaki feryadını Dünya devletleri ne gördü ne de duydu..Kıbrıs Türkünün feryadını sadece Anavatan Türkiye duydu.
1974 sonrası Rum-Yunan ikilisi, bu kez dünyaya, Kıbrıs adasındaki sorunun, 1974’ten sonra başladığı yalanını anlatarak, çığırtkanlıkla adanın tek hakimi olma oyununa devam etti. Dolayısıyle de; Türkiye’nin, 1974 Barış Harekatıyla gerçekleştirdiği, Kıbrıs Türklerini kurtarma operasyonunu “işgal” diye nitelendirerek, geçmişi unutturmaya ve ada üzerinde en az Rumlar kadar sahip olduğumuz haklarımızı gaspetmeye devam ettiler.
Onlara bu da yetmedi, Kıbrıs Türklerinin dünyadan tecritini istiyorlar.
1960 Cumhuriyetinde Türk azınlığa verilen hakları hazmedemeyip, ortaklık Cumhuriyetini de ayni ruh ve inançla ortadan kaldırmışlardı. O zaman da hedefleri ayniydi, bugün de.
ENOSİS onlar için hala vazgeçilmez bir hedeftir.
Gelelim Müzakereler sürecine;
Türkiye Talat’ı müzakereler sürecinde destekliyor. “Rumlarla müzakereleri Talat yürütüyor. Talat’ın elini zayıflatacak bir şeye izin vermeyiz” diyor Sayın Başbakan Erdoğan.. Dolayısıyle de Talat’a köstek değil, destek olunmasını istiyor. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi masadan kalkan taraf biz olmayacağız.
Peki Avrupa mahkemelerinde devam eden davaların müzakereler sürecine yansıması ne olacak? Biz masadan kalkmasak da masaya gelecek olan dava sonuçları bizim elimizi zayıflatmayacak mı ? Louzidu’nun Kuzeyde bıraktığı bir evin değeri milyon dolar ederken 1963’te köylerini, evlerini, bahçelerini ve herşeylerini terk etmek zorunda bırakılan 103 Türk köyün mağdur olan muzdariplerinin haklarını hangi mahkeme yargılayacak ?
O yıllarda yollarda kaybolan insanlarımızın tazminatları ne olacak?
İnsan hakları sadece Louzidu ve Arestis için mi geçerli? Kıbrıs Türk halkının insan hakları Avrupa Mahkemelerinde hangi statüde değerlendiriliyor?
Gerçi 2004 referandumundan sonra Kıbrıs Türklerine verilen sözlerin hangi statüde değerlendirilip de yerine getirilmediğini de gördük. Dolayısıyle AB’ye “insan haklarının” tarafsızlık ilkesi temelinde, adalet ve eşitliği içeren bir anlayışı gerektirdiğini hatırlatmak zorundayız.
Eğer bugüne kadar, Kıbrıs Türk Halkı, uğradığı haksızlıklarıyla birlikte bir kenara itilmiş ve uluslararası gücün desteğinden mahrum bırakılmışsa ve bizler de bunun farkında isek;
sessiz kalıp asla teslim olmadan, daha da bilinçli bir şekilde haklarımız için sonuna kadar mücadele edip direneceğiz.
Önümüzdeki hafta, KKTC için hayati bir dava, Avrupa Birliği Adalet Divanında (ABAD) karara bağlanacaktır. Bu dava, Kuzey Kıbrıs'taki taşınmaz mallara Rumların "ipotek koyması" sonucunu doğurabilir. Bu davayla ilgili ABAD'a görüş sunan AB Komisyonu, Rum mahkemelerinin KKTC’deki ev ve arsalarla ilgili konularda karar alabileceklerini belirtti. ABAD'ın bu görüşe uyması ve bu yönde karar alması, KKTC’de çok ciddi sorunlar yaratacaktır.
Bugün de dolaylı yoldan yapmaya çalıştıkları ve AB normları diye diye elimizde var olan haklarımızı da AB’ye uygun değil diye bir bir yok etmeye çalışmıyorlar mı ?
Rum’lar, Orams Davasından çıkacak olumsuz bir kararın Kıbrıs’ta müzakereler yolu ve BM parametrelerine bağlı olarak gerçekleştirilebilecek bir uzlaşıya ya da çözüme yapacağı etkilerini çok iyi biliyor ve müzakerler sürecini sessizce idare edip o kırılma noktasını kimbilir belki de Türk tarafından gelmesini de sinsice bekliyorlardır. .
Peki bizler KKTC’de taşınmaz mal alan yabancıların haklarını nasıl koruyacağız?
Orams Davasından çıkacak karardan sonra, Rum tarafının iki kesimliliği ortadankaldırma gayretini hızlandırmayacak mı ?
İki kesimlilik ilkesini ortadan kaldıracak ve parça çözüme yol açacak bir başka müdahale mekanizması AB’nin ve Avrupa Konseyi’nin mahkemeleridir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başta Louzidu ve Arestis olmak üzere Türkiye’yi, Kıbrıs ve mülkiyet sorununun ortaya çıkması ve devam etmesinden suçlu bularak tazminata mahkum eden kararlar almıştı.
Bütün bu davalar ve sonuçları dikkate alınırsa, müzakerelerin Türk tarafı açısından bir anlamı var mı?
Ortada yaşanan gerçekler var. AB’nin ve Avrupa politikacılarının ülkemize karşı tutarsız davranışları ve yalan vaadleri, çok kısa sürede Kıbrıs Türk Halkının hem umutlarını hem de güvenini kaybetmesine sebep oldu.
Dolayısıyle AB, hem Kıbrıs Türkü hem de Türkiye için, ortak bir heyecan diye nitelendirilse de sütten ağzı yananın, yoğurdu üfleyerek yemesi misali bundan böyle müzakerelerde önümüze konan şartları toplumsal uzlaşıyla kabul veya reddetmeliyiz.
Bir taraf “iki devlet iki egemenlikten” bahsederken, diğer taraf “tek devlet, tek egemenlik” diyorsa; değil çözümün, müzakerelerin bile sürdürülebilir olmasının imkanı olamaz...
Bütün hassasiyetlerimizi dikkate alarak, bize gelecekte, geçmişi yaşatmayacak çözüm için tek ses ve tek yürek olmak zorundayız.
Elbette, Kıbrıs Türküne güvenli bir gelecek vaad ediyorsa eğer, müzakerelere devam edilir..

Emine Sütcü
24.04.2009

Dr.Yalnızefe · 27 Nis 2009

Cevap: Abad Kararından Sonra Müzakereler Devam Eder Mi?

Bu konunun buraya uzanacağı yıllar öncesinden belliydi..
Ancak gafil, ya da hain iktidar bunları göz ardı etti ve bugünlere gelindi...
Şimdi soru bundan sonra neler yapılabileceğidir?
Zamanında aynı baskı imkanı düzgün kullanılmış olsaydı keşke..
Şu anda 0'dan başlayıp yeni politika üretmek için de çok geç..
Rum-Yunan ikilisi ENOSİS'i gerçekleştirmek her yolu kullandılar, bir denemedikleri bu kalmıştı...
İşte bu noktada konu Osmanlı Vakıflarına kadar götürülmelidir. Çünkü Kıbrıs üzerinde Osmanlı döneminde ciddi miktarlarda vakıf arazileri vardı.
Bunun yanında onlar milat olarak 1960'ı sayarlarsa, bizde Kıbrıs'ın İngilizlere devredildiği tarihe kadar dönmeliyiz.Şimdilik çözüm bu gbi görünüyor..Allah sonumuzu hayreylesin...

Kartal Gözü · 27 Nis 2009

Cevap: Abad Kararından Sonra Müzakereler Devam Eder Mi?

akp iktidarı için zor sorular bunlar, onlar bu soruları da cevapları da düşünemezler.

Yapabilecekleri tek şey, yap denilenleri yapmaktır.

ARIKBUKA · 28 Nis 2009

Cevap: Abad Kararından Sonra Müzakereler Devam Eder Mi?

akp-talat'ın KKTC'yi tamemen vermeden masadan kalkmayacakları kesin.Bu inatları ya KKTC ve Türkiye'yi bitirecek yada bu insancıkları bitirecek.Biz dimdik ayaktayız, sonunu düşünmesi gerekenler onlar.TTK

Dr.Yalnızefe · 28 Nis 2009

Cevap: Abad Kararından Sonra Müzakereler Devam Eder Mi?

Sevgili Arıkbuka,
Yazdıklarınına aynen katılsamda, AKP iktidarının BOP'a hizmet ederek adım adım Türkiye'yi, Irak Türkmenlerini, ardından KKTC ve Azerbaycan'ı satmakta olduğunu görmekteyiz..Sata sata nereye kadar gidecek.Bunun sonu belli değil.Bu durum artık zamana karşı bir oyuna dönmüştür.Umarım son zil çalmadan iktidar değişir.

TTK ve Y

Ara

Abad Kararından Sonra Müzakereler Devam Eder Mi?

Emine Sütcü

Onursal Üye

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler

Kartal Gözü

Dost Üyeler

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler