ABD ve BM Genel Sekreteri`nin Irak`da Kurt Devleti Kurma Mucadelesi

Mehmet Sukru Guzel

New member
Katılım
3 Şub 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ABD ve BM Genel Sekreteri`nin Irak`da Kurt Devleti Kurma Mucadelesi;

Alt Baslik ;

Birlesmis Milletler’ in Irak’in Kuzeyi’nde Azinliklara Karsi Sorumlulugu ve Kosova Deneyimi Cercevesinde Irak`in Kuzeyi Kerkuk Icin Olasi Biresmis Milletler Baris Gucu’nun Olusturulmasi Ihtimalinde, Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi’nin Alacagi Karari’da ABD’nin Yazdirmaya Calisacagi Metnin Tahmin ve Tahlil Edilmesi, BM Genel Sekreteri`nin Irak`da BM Hukukunu Cignemesi ve BM Hukukuna Aykiri Olarak Bir Kurt Devleti Kurma Mucadelesi

Mehmet Sukru Guzel

1.Turkiye`den Irak`in Kuzeyine Bakmak

1.1 Sevr Antlasmasi ve Kurtler

Uzun yillar boyunca Turk siyaset insanlari ve akademisyenler Sevr Antlasmasi`nin yeniden hayata gecirilmesi mucadelesinden surekli bahsetmektedirler, sanki gizli bir gucun surekli varligi Turkiye Cumhuriyeti`nin uzerinde kabus olarak yer almaktadir.Kimilerine gore de hayali bir dusman yaratmak olarak Sevr Antlasmasi`ni hayata gecirmek sendromu Turk siyasi hayati icerisinde yer almaktadir.

10 Agustos 1920 tarihinde Paris`in bir banliyosu olan Sevr semtinde yer alan bir porselen fabrikasinda imzalanan Osmanli Imparatorlugu`nun temsilcilerinin ,Mondros Ateskes Antlasmasi sonrasinda imzaladigi antlasma, Osmanli Meclisi tarafindan onaylanmadigi icin hicbir zaman yasallasmis bir antlasma degildir.Antlasmanin hazirlanmasinin kokeni, Paris`de 32 devletin temsilcilerinin katildigi uluslararasi konferans ile olusturulmustur.Paris Baris Gorusmeleri 18 Ocak 1919 tarihinde baslamistir, Osmanli Imparatorlugu icin Paris`de yapilan gorusmelerden sonra 18 -26 Nisan 1920 tarihinde Italya`nin San Remo sehrinde ozel bir konferans toplanmisdir. Burada hazirlanan metin 10 Agustos 1920`da Sevr`de Osmanli Imparatorlugu`nun onune konmusdur, bu antlasma metninin savunuculari bugune kadar varliklarini surdurmuslerdir. ( 1 )

10 Agustos 1920 tarihinde Osmanli temsilcilerinin imzaladigi Sevr Antlasmasi, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlasmasi ile ortadan kalkmisdir. Buradaki Onemli husus Lozan Antlasmasi`nda imzaci tarafin 23 Nisan 1920 tarihinde kurulmus olan Turkiye Cumhuriyeti Buyuk Milletl Meclisi`nin varligidir.Sevr Antlasmasi`ni yeniden hayata gecirmeyi bu noktadan bakilmasi noktasinda ise asil hedefin imzaci taraf kavrami cercevesinde Turkiye Buyuk Millet Meclisi ve onun kurmus oldugu Cumhuriyet`in bizzati varligidir.Sevr Antlasmasi`nin 62. ve 64.maddelerine gore ingiltere, Fransa ve Italya temsilcilerinden olusan bir komisyon Firat`in dogusundaki Kurt`lerin bulundugu bolgelerde bir yerel yonetim duzeni kuracak ve bir yil sonra da Kurtler diler ise Milletler Cemiyeti`ne bagimsizlik icin basvurabileceklerdi.( 2 )

1.2 Irak`in Kuzeyinin Irak`a Aidiyetinin Tarihi.Musul`un Irak`a Verilmesi.

30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateskes Antlasmasi sirasinda Bagdat`in kuzeyini Osmanli Imparatorlugu askeri olarak Ingiltere`nin isgaline karsi koruyamamisdir. Ateskes Antlasmasi sonrasinda Ingiliz gucleri bugunku Turk Irak sinirina kadar ilerlemislerdir. Savas sonrasinda kurulan Milletler Cemiyeti , Osmanli Vilayet Sistemi icerisinde yer alan Bagdat ve Basra `yi Ingiltere manda bolgesi olarak karar almisdir. Agustos 1921 tarihinde Bagdat ve Basra tek bir ulke olarak Milletler Cemiyeti`nde kabul gormusdur.24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlasmasi, Osmanli Vilayet Sistemi`nde Musul bolgesi konusunda bir antlasma saglanamamisdir, Lozan Antlasmasi`nın 3.Maddesinin 2. paragrafina gore Musul konusu Ingiltere ve Turkiye Cumhuriyeti arasinda uzlasacaklardi.Lozan Antlasmasi sonrasinda 19 Mayis 1924 tarihinde bugunku Kuzey Saha Deniz Komutanligi binasinda eski Bahriye Nezareti binasinda Konferans baslamisdir. Konferansda Musul konusunun gorusulmesi sirasinda Ingiltere bugun Hakkari`yi Irak`a katilmasini talep edince, Halic Konferansi herhangi bir antlasmaya varilmadan kapanmistir.

Halic konferansindan sonuc alinmamasi uzerine konuyu Ingiltere Millerler Cemiyeti`ne tasimistir.Genc Turkiye Cumhuriyeti , Turk - Irak sinirinin belirlenmesi icin Milletler Cemiyeti`nin araciligini kabul etmisdir.Milletler Cemiyeti Genel Kurulu 30 Eylul 1924 tarihli toplantisinda Lozan Antlasmasi`nin 3.Maddesi`nin 2. paragrafina gore Turk -Irak sinirinin belirlenmesi icin 3 kisiden olusacak olan ozel bir komisyon olusturulmasi icin karar almisdir.Milletler Cemiyeti bu karari sonrasinda eski Macaristan Basbakani Kont Teleki`yi, Isvec eski bakani Wirsen`i ve Belcika`dan Albay Paulis`u komite icin secmistir. Komisyon gorevine 13 Kasim 1924 tarihinde Isvicre Cenevre`de baslamisdir.3`lu komitenin basina Isvec`li Wirsen getirilmisdir.Milletler Cemiyeti Turk Irak Siniri tespit komisyonu . Ingiltere, Turkiye ve Musul`a gitmis ve calismasini 16 Haziran 1925 tarihinde Isvicre Cenevre`de tamamlamisdir. Komisyon , Musul`un Ingiltere mandasi altinda bulunan Irak Kralligi`na verilmesi kararini almisdir. ( 3 )Bu karar Milletler Cemiyeti tarafindan 19 Eylul 1925 tarihinde onaylanmis ve arkasindan alinan karar icin Lahey`de bulunan Milletlerarasi Adalet Divani`ndan gorus istenmisdir.Milletlerarasi Adalet Divani 1925/753 sayili karari ile karari onaylamisdir. ( 4 ) Bu karar sonrasinda 5 Haziran 1926 tarihinde Ankara`da yapilan antlasma ile Musul, Irak`in topraklarina katilmisdir.Ankara Antlasmasi, Lozan Antlasmasi`nin 3.Maddesinin 2. paragrafina gore imzalanmisdir ve Lozan Antlasmas`inin tamamlayici bir antlasmadir, tek basina bagimsiz bir antlasma degildir.

Turk Irak Sinir Komisyou`nun hazirlamis oldugu raporun sonuc bolumunun 2. maddesinde 1. paragrafinda tartismali bolge icin Kurt`lerin idari yonetimde yer almasi gerekliligi, Kurt`lerin isteklerine saygi gosterilmesi adalet mekenizmasinda ve okullarda Kurd dilinin resmi dil olarak Arapca`nin yaninda kullanilmasi, idari mekenizmada Kurt`lerin gorevlendirilmesi gerektigi yazilmisdir. 2. paragrafinda ise eger yerel yonetimde kesin garantiler Kurt`lere verilmedigi takdirde, Kurt`lerin cogunlugunun Turk egemenligini, Arap egemenligine tercih edecegini yazmilmisdir.

2. Irak`dan Ulkenin Kuzeyine Bakmak veya Kurtler`in Uluslararasi Hukukda Yer Alma Mucadeleleri

2.1 Musul Vilayet Konseyci`lerinin Birlesmis Milletler Hukukunda Kendi Kaderini Tayin Hakki Mucadelesi

15 Mayis 1992 tarihinde Ankara`da , Irak Musul`da yasayan 65 Kurd asiretini temsil ettigini belirten bir Kendi Kaderini Tayin Hakki bildirisi yayimlanmisdir.65 Kurd asiretinin yayimlanan deklerasyonun 3 numarali paragrafinda, Milletler Cemiyeti Turk Irak Sinir Tespit Komisyonu`nun 16 Haziran 1925 tarihli raporuna gonderme yapilarak , Musul`un Irak`a verilmesinin sartta bagli gerceklesdigi belirtilmisdir.
Deklerasyonun 4 numarali paragrafinda, Irak Kralligi`nin Milletler Cemiyeti denetimi altinda ki Ingiltere mandasinin sona ermesi ve Milletler Cemiyeti`ne Irak Kralligi`nin 3 Ekim 1932 tarihinde uye olmasinin ve bagimsizliga kavusmasinin sarta bagli oldugunu ve bu sartin 30 Mayis 1932 tarihli Anayasal Bagimsizlik Deklarasyonu`nda yer alan azinlik haklarinin Milletler Cemiyeti tarafindan garantiye alindigi, garantiye alinan azinlik haklarinin " uluslararasi ilgiye mazhar zorunluluklar ( obligation of international concern ) " kapsaminda yer aldigini belirmislerdir.13 numarali paragrafda ise Irak , Erbil sehrinde 29 Nisan 1992 tarihinde 65 Kurt asiretinin bizzat katilimi ve katilmayanlarin onayi ile birlikte toplam 75 Kurt asiretinin Musul Vilayet Konseyi`ni olusturduklarini belirmislerdir. Sonuc kisminin 1 numarali bendinde, 75 Kurt asiretinin Musul Vilayet Konseyi imzasi ile Birlesmis Milletler Antlasmasi`ninin 1.maddesine gore Kendi Kaderini Tayin Hakki`nin talebinde ve uygulanmasi isteminde bulunmuslardir.Sonuc kisminin 2 numarali bendinde "uluslararasi iligilye mazhar zorunluluklar " kapsaminda 30 Mayis 1932 tarihli deklerasyonda yer alan haklar kapsaminda Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi`nin kabul edecegi bir temsilcinin atanmasi talebinde bulunmuslardir.3 numarali bende ise 1925 ve 1932 tarihli uluslararasi azinlik garanti rejimi cercevesinde ozel temsilcinin islevselligi talebinde bulunmuslardir.4 numarali bendinde ise Musul Vilayet Konseyi`nin Turkiye Cumhuriyeti`nin Kurd sorununda "iyi niyetli arabuluculuk faaliyetlerini" n kabul edilmesini talep etmislerdir, bu sayede ise Musul Vilayet Konsey iolarak uluslararasi arenade taninmasinin onunu acmaya calismislaridir.

Irak Kralligi 21 Aralik 1945 tarihinde Birlesmis Milletler`e uye oldugu anda halen Milletler Cemiyeti uyesi bulunmaktaydi. Milletler Cemiyeti son genel kurul toplantisini 18 Nisan 1946 tarihinde yaptiginda , alinan son kararinda Milletler Cemiyeti kendi haklarini ve sorumluluklarini Birlesmis Milletler`e devretmistir.Milletler Cemiyeti’ninkendisini lağvetmesi sonrasında Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyeti tarafından garanti altına alınmış Irak’ta ki azınlık haklarını Ekonomik ve Sosyal Konseyi tarafından incelenmiş, 7 Nisan 1950 tarih ve E/CN.4/367 numarası ile Irak Krallik deklerasyonunda yer alan azinlik haklari Birleşmiş Milletler garantisine alınmıştır.

Musul Vilayet Konseycileri yayimladiklari deklerasyon cercevesinde 1925 ve 1932 tarihli Milletler Cemiyeti belgelerine gonderme yaparak Irak`in kuzeyi Musul icin Birlesmis Milletler Antlasmasi`nin 1.Maddesine gore Kendi Kaderini Tayin Hakki ve bagimsizlik talebinde bulunmuslardir.Birlesmis Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi`ninde E/CN.4/367 sayili karari cercevesinde de Milletler Cemiyeti hukukunun devaminin Birlesmis Milletler icin de gecerliliginin sorgulanamayacagina dair bir cerceve cizmislerdir. Birlesmis Milletler hukukunda Kendi Kaderini Tayin Hakki`ni, Milletler Cemiyeti kararlarini cercevesinde yer aldigi temeli ile bir hukuk yaratmaya calisdiklari zaman ise Musul`un Irak Kralligina verilmesi konusunda 1925 tarihli Turk Irak Sinir Komisyonu raporunun sonuc kismainda yer alan 2 maddenin 2 numarali paragrafina gonderme yapmaktadirlar.2 numarali paragrafda belirtilen Kurt nufusun Musul`un yonetimi konusunda Turk yonetimini, Aràp yonetimine tercih edebilir cumlesini Birlesmis Milletler Antlasmasi`nin 1 .Maddesi ile Kendi Kaderini Tayin Hakki genis sekilde yorumlayarak iliskilendirmislerdir. ( 5 )

Bu durumda ise karsimiza, bu raporun Lozan Antlasmasi`nin 3. Maddesinin 2 paragrafina gore hazirlanmis oldugu ortaya cikmaktadir.1925 tarihinde hazirlanan raporun Irak`in kuzeyi Musul icin Birlesmis Milletler Antlasmasi`nin 1.Maddesine gore Kendi Kaderini Tayin Hakki verdiginin ifadesi Lozan Antlasmasi cercevesinde Irak`da yer alan Kurtler`in bu hakka sahip oldugu hukukunun dile getirilmesi manasina gelmektedir. Bu durumda ise eger Lozan Antlasmasi cercevesinde Irak`in Kurtleri`nin Kendi Kaderini Tayin Hakki mevcut ise ve bu hak Lozan Antlasmasi sirasinda devletler arasi gorusmeler sirasinda degil, antlasmanin devaminda Milletler Cemiyeti tarafindan tespit edilmis bir komisyon tarafindan 1925 yilinda verilmis ve bu daha sonra azinlik koruma rejimi cercevesinde 1932 tarihinde Irak Krallik Anayasal Bagimsizlik Deklerasyon`unda yer alarak " uluslararasi ilgiye mazhar zorunluluklar " kavramiyla once Milletler Cemiyeti daha sonrasinda ise Birlesmis Milletler tarafindan garantiye alinmis ise, bu durumda Turkiye Kurtleri`nin de hukuki statusununde mutekabiliyet , karsiliklilik ilkesi soz konusu olabilecektir.Bunun diger adi ise Sevr Antlasmasi`nin yeniden gundeme gelmesi ve Lozan Antlasmasi`nin revize edilmesinin maddi temelinin olusturulmasidir.

2.1.1 Milletler Cemiyeti Kalici Manda Komisyonu`nun 1118 Sayili Raporu

Milletler Cemiyeti`nin kontrolu altinda Ingiltere mandasi altinda bulunan Irak Kralligi`nin manda yonetiminden cikarak bagimsizliginin gundeme gelmesi sonrasinda, Irak Suleymaniye`de yasayanlardan ileri gelen 9 kisi ortak bir dilekceyi 26 Temmuz 1930 tarihinde Milletler Cemiyeti`ne iletmislerdir. Milletler Cemiyeti`ni iletilen 3 maddeden olusan dilekcede , Milletler Cemiyeti tarafindan taninan Irak Kurt`lerine verilmis olunan haklarin hicbir bir zaman Irak yonetimi tarafindan taninmadigini,`Musul`un Irak`a verilmesi sonrasinda yapilan Irak - Ingiltere antlasmasinda otonominin verilmesi isteminde bulunulmasina ragmen bunun gerceklesmedigi ve manda yonetiminin sona ermesinden sonra Arap`larin yonetiminin kendileri icin yok olma tehlikesi icerecegini, bu sebeple de sonuc olarak Milletler Cemiyeti denetimi altinda bir Kurd devletinin kurulmasi talebinde bulunmuslardir.

Irak Kralligi`nin manda yoneticisi Ingiltere, Milletler Cemiyeti Kalici Manda Komisyonu`na kendi goruslerini iletmislertir. Ingiltere verilen dilekcenin temelsiz oldugunu ve Irak`in kuzeyinde gerekli duzenlemelerin idari olarak yapildigini belirterek, Milletler Cemiyeti Kalici Manda Komisyonu`ndan kendi gorusunun onaylanarak, Milletler Cemiyeti denetiminde Irak Kurdistan`inda ayri bir devlet kurulamayacaginin dilekce sahiplerine belirtilmesini istemisdir.Milletler Cemiyeti Konseyi , kendi bunyesinde yer alan Kalici Manda Komisyo`nundan gorus istemisdir. Kalici Manda Komisyonu ise M.Rappard`dan bu konuda gorus istemisdir.M. Rappard hazirladigi raporununda 16 Haziran 1925 tarihli Turk Irak Sinir Komisyonu raporunun sonuc bolumunun 2. maddesinde 1. paragrafinda tartismali bolge icin Kurt`lerin idari yonetimde yer almasi gerekliligi, Kurt`lerin isteklerine saygi gosterilmesi adalet mekenizmasinda ve okullarda Kurd dilinin resmi dil olarak Arapca`nin yaninda kullanilmasi, idari mekenizmada Kurt`lerin gorevlendirilmesi gerektigi yazilmisdir. 2. paragrafinda ise eger yerel yonetimde kesin garantiler Kurt`lere verilmedigi takdirde, Kurt`lerin cogunlugunun Turk egemenligini, Arap egemenligine tercih edecegini yazili olmasini ve 1930 yilina kadar Irak`in kueziyinde yer alan gelismeleri degerlendirmis ve verilen dilekce cercevesinde bir Kurt devletinin Millerler Cemiyeti denetiminde kurulmasini red etmistir.

M.Rappard`in hazirladigi raporun kabulu ile birlikte 16 Haziran 1925 tarihli Turk - Irak Sinri Komisyonu`nun raporunun devletlesme yonunda Kurt`lere herhangi bir hukuki maddi temel olusturmadigi kabul edilmistir. 1932 yilinda Irak Kralligi manda yonetiminden cikisindan once yayimladigi Anayasal Deklerasyon`da ise Kurt ismi gecmemis, azinliklar bir butun olarak ve esit statu de din, dil ve irk konusunda garantiye alinmisdir. Bu garantiler ise Milletler Cemiyeti garantorlugune alinmisdir. ( 6 )

2.2 2005 Irak Anayasası’nda Yer Alan Kürt Parlamentosu’nun Birleşmiş Milletlerin Irak’taki Azınlık Hakları Garantileri’ne Aykırılığı

7 Nisan 1950 tarih ve E/CN.4/367 karar numarası ile Birleşmiş Milletler tarafından da garantörlüğe alınan 1932 tarihli Irak Krallığı Bağımsızlık Deklarasyonu’nun 4. maddesinin 1 numaralı bendinde, bütün Irak vatandaşlarının kanun önünde eşit olduklarını, ırk, dil, din ayırımı olmadan aynı medeni ve siyasi haklardan faydalanabilecekleri belirtilmiştir. 4. maddenin 2 numaralı bendinde, azınlıkların eşit olarak seçim sisteminde temsil edilebilmelerinin garanti altına alındığı yazılmıştır.

1932 Deklarasyonu’nun 1. Maddesinde, birinci bölümde yer alan taahhütlerin, Irak’ın temel kanunları olarak kabul edildiğini; hiçbir kanun, tüzük ve resmi hareketin bu maddelerle çelişemeyeceğine veya bunlara karşı olamayacağına, hiçbir kanun, tüzük ve resmi hareketin şimdi veya ileride bunların üstüne geçemeyeceğine hükmedilmiştir. 1932 yılında İngiltere Mandası’ndan bağımsızlığa giden yolda Irak Krallığı tarafından verilen bu deklarasyon temel anayasal bir deklarasyondur. Bu tarihten sonra çıkacak her türlü yasanın bu deklarasyona uyması gerekmektedir. 2005 yılında referandum ile kabul edilen Irak Anayasa’sı da buna dahildir.

1991 tarihinde başlayan 36. paralelin kuzeyinde idari mekanizmanın fiili ortadan kalkması ile başlayan süreçte Irak Kürt’lerinin geçici durumda 1992 seçimleri ile oluşturdukları Kürt Parlamentosu, 2005 Anayasası ile Irak’ta kalıcı bir federatif yapıya dönüştürülmüştür. Bu değişiklik ile Irak’ta ki 1932 yılında meydana getirilen azınlıkların eşitlik ilkesine aykırı olarak, Irak’ın kuzeyinde Türkmen ve Asuri azınlıklar, Irak’ta ki Kürt’lerin azınlığı haline getirilmiştir. Bu sayede Irak’ta yer alan vatandaşların ırk ayrımı olmadan merkezi otoriteye eşit statüleri ortadan kaldırılarak medeni ve siyasi hakları ellerinden alınmıştır. Bir örnek vermek gerekir ise Lozan Antlaşması ile Türkiye’de yer alan azınlıklardan Ermeni azınlığın Rum azınlığın federatif yapısı içerisinde kalması veya tam tersi Rum azınlığın, Ermeni azınlığın federatif yapısı içerisinde kalması olarak da ifade edilebilir. Böyle bir federatif yapı Lozan Antlaşması’na aykırıdır, bu durumun aynısı Irak’ın kuzeyinde yer alan Türkmen, Kürt ve Asuri azınlık içinde geçerlidir. Irak’ın kuzeyinde yaşayan tüm azınlıkların eşitlikleri ise Birleşmiş Milletlerin garantörlüğü kapsamındadır. ( 7 )

Bugun Kurt parlamentosu`nun varligi karsisinda Turkmen, Nasturi, Yezidi, Keldani gibi azinliklarin da Irak`in kuzeyinde kendi bolgesel parlamento kurma hakkina , 1932 tarihli Anayasal Bagimsizlik Deklerasyonu`nun azinliklarin esitligi ilkesi cercevesinde sahiptirler.

2.3 Kurt Parlamentosu`nun Irak Anayasasi`nda Olusturulmasi Surecinde Birlesmis Milletler Genel Sekreteri`nin, Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi 1483 Sayili Kararini Cignemesi,

Birlesmis Milletler, Irak`a 22 Mayis 2003 tarihli, 1483 sayili BM Guvenlik Konseyi karari sonrasinda mudahil olmusdur. 1483 sayili BM Guvenlik Konseyi kararinin 5.paragrafinda ilgili her tarafa 1949 Cenevre Konvansiyonlari ve 1907 Hague kararlari ve tum uluslararasi hukukdan kaynaklanan sorumluluklari belirtilmisdir.8.paragrafinda BM Genel Sekreteri`nin bir ozel temsilci gorevlendirmesi kararini alir iken, 8 paragrafin c bendinde uluslararasi taninicak Irak`i temsil edecek bir hukumetin olusturulmasi icin ulusal ve yerel yonetimlerin temsilcileri ile gorusulmesi metinde yer almisdir.9.Madde de Koalisyon Gucleri, BM Irak Ozel Temsilcisi ve Irak halki ile beraber olusturulacak gecici bir yonetim olusturulmasi yazilmisdir. 24.paragrafinda ise BM Genel Sekreteri`nin duzenli olarak gelismeleri rapor olarak Guvenlik Konseyi`ne iletmesi istenmisdir.( 8 )

17 Temmuz 2003 tarihinde Genel Sekreter S/2003/715 sayili ilk raporunu Irak uzerine BM Guvenlik Konseyi`ne iletmisdir. Raporun 18. paragrafinda Irak`in kuzeyinde ki politik durum ile ulkenin geri kalani daki politik durum arasinda yer alan politik durum arasinda son 12 yildir yasananlardan dolayi bir fark oldugunu, Irak Kurtleri arasinda Irak`in geri kalani ile tekrar ulusal duzede entegrasyonun yasanmasi halinda son yillarda ki kazanimlarini kaybetme korkusunun egemen oldugunu belirtmisdir. BM`lerin Irak`a mudahil oldugu 1483 sayili Guvenlik Konseyi sonrasinda yayimlanan ilk genel sekreter raporunda Kurd Bolgesel yonetimi veya Kurd Parlamentosu ismi hicbir sekilde metinde gecmemistir. ( 9 )

1. Korfez savasi sonrasinda, 10 Nisan 1991 tarihinde Irak`in kuzeyinde Güvenli Bölge’nin oluşturulmasından sonra 1988 yılında oluşturulmuş olan 7 partiden oluşan Kürdistan Cephesi ve merkezi Irak Devleti arasında yapılan görüşmelerin 26 Ekim 1991 tarihinde sonuçsuz kalmasından ve Arap kökenli Irak Devlet yetkililerinin 36. Paralel çizgisinden çeşitli sebepler ile aşağıya inmesinden sonra oluşan yönetim boşluğunda, Kürdistan Cephesi De Facto olarak bir parlamenter sistemi benimseme kararı almıştır.Bu amaç doğrultusunda Kürdistan Cephesi, 23 Aralık 1991 tarihinde Kürt siyasi partilerinin temsilcilerinin, hakim ve hukukçularının olduğu 15 kişiden oluşan özel bir komite toplamış. komite 1 numaralı yasa olarak 28 Nisan 1992 tarihinde Kürdistan Parlamentosu Seçim Yasası’nı (The Law of Kurdistan National Assembly Elections) hazırlamıştır. 19 Mayıs 1992 tarihinde hazırlanan yasay ile yaklaşık 1 milyon seçmenin katılımı ile ilk seçim gerçekleştirilmiştir. 36. Paralel’in kuzeyinde Irak egemenliğinin fiili olarak yok olması durumunda, De Facto olarak geçici yönetim boşluğunun doldurulması amacı ile Kürdistan Cephesi tarafından oluşturulmuştur. Kurd Parlemantosu S/2003/715 sayili raporunda BM Genel Sekreter`in raporunda yasal olmayan , De Facto bir yapilanma olmasi sebebi ile yer almamisdir.

15 Ekim 2005 referandumu ile kabul edilen ve 20 Mayis 2006 tarihinde yururluge giren Irak Anayasasi`nin 117 ve 141. maddelerinde yer alarak, De Facto Kurdistan Parlamentosu ve Kurdistan Yerel Yonetimi Irak anayasasi`nda yer almisdir. BM `lerin taraf olmasindan 2 yil sonra yasallasan Bolgesel Kurd Yonetimi konusunda, BM Genel Sekreteri ve Irak Ozel Temsilcisi, kendilerini yetkilendiren temel belge olan BM Guvenlik Konseyi`nin 1483 sayili kararinin 5. paragrafinda yer alan uluslararasi antlasmalardan kaynaklanan yukumlulukleri cercevesinde hareket etmesi gerekir iken, Irak`in 1932 yilinda vermis oldugu anayasal deklerasyonda yer alan gelecekte hicbir sekilde degistirilmesinin mumkun olmadigi Irak`daki azinliklarin esitligi ilkesini ve bu konuda Milletler Cemiyeti tarafindan garantiye alinan azinliklarin esitligi statusunu, tekrar Birlesmis Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi tarafindan garantiye alinmasini iceren 7 Nisan 1950 tarih ve E/CN.4/367 sayili kararini gormezden gelmislerdir.

1950 tarihinde Birlesmis Milletler tarafindan kabul edilen Irak Kralligi Anayasal Deklerasyonun Irak`in kuzeyindeki azinliklarin esitligi statusunun garantiye alinmasinin cignenmesi manasina gelen Irak`daki Bolgesel Kurd Yonetimi ve Parlementosu`nu bu cercevede , BM Genel Sekreteri`nin ve Irak ozel temsilcisinin 1483 sayili BM Guvenlik Konseyi karari`nin 5.paragrafini cignemesi cercevesinde yasallasmis olarak kabul edilmesi gerekmektedir.1483 Sayili BM Guvenlik Konseyi karari 5. paragrafinda yazili kismi ile uluslararasi antlasmalardan kaynaklanan sorumluluklarin belirtilmesi nedeniyle , 8.paragrafin c bendi ve 9. paragrafda BM Genel Sekreteri`nin ve ozel temsilcisinin islevsel yukumluluklerini sinirlandirmis olmasina ragmen BM Genel Sekreteri ve ozel temsilcisi yetki asiminda bulunurak, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi`nde garantorlugune aldigi azinliklarin esitligi ilkesini Irak`da cignemislerdir.

2.4 BM Genel Sekreter`inin 29 Temmuz 2010 Tarih ve S/2010/406 Sayili Raporu,

2005 Traihli Irak anayasasi`nda Kurd Parlamentosu`nun yer almasi sonrasinda , De Facto durumdan cikarak yasallasan Kurd Parlamentosu, Irak icerisinde federatif yapidaki bolgesel yonetim konumundan 6 Agustos 2009 tarihinde kabul edilen 1883 sayili BM Guvenlik Konseyi`nin ( 10 ) tekrar yetkilendirdigi BM Genel Sekreteri`nin 29 Temmuz 2010 tarihli , S/2010/406 sayili raporunun 3. Bolumunun BM `in Irak`a Yardim Misyonu , ( UNAMI ) basliginin C sikkini olusturan 24.paragrafi Arap - Kurd Politik Konularinin Kolaylastirilmasi basligi altinda yer almakdadir. BM Genel Sekreteri, Kerkuk ve diger bolgesel konulardaki antlasmazliklar konusunda merkezi Irak yonetimini bir butun olarak algilamak yerine, Arap -Kurd basligi altinda etniklestirmektedir. Kerkuk ve diger bolgesel konulari, Arap - Kurd antlasmazligi olarak raporunda BM Genel Sekreteri sunarak, tehlikeli bir etnik catismanin hukuki temelini bizzat BM Guvenlik Konseyi`ne sundugu raporda hazirlamaktadir. ( 11 )

BM Genel Sekreteri 25. paragrafda ise yeni kurulmus Hiristiyan, Turkmen ve Yezidiler`den olusuan Etnik ve Dinsel Topluluklar basliginda yeni bir komiteden bahsetmektedir.

22 Mayis 2003 tarihli , 1483 sayili BM Guvenlik Konseyi`kararinda azinlik hukukuna tabi olarak yer alan Irak`in kuzeyindeki Kurd toplumu, 2010 yilinda artik BM Genel Sekreteri`inin 29 Temmuz tarihli raporunda bolgesel yonetime federatif yapi icerisinde gecmis bir toplulukdan ote Arap -Kurd ayristirmasi icerisnde Irak`in kuzeyinin sahibi konumu cercevesinde merkezi yonetim ile masaya esit statude oturma hakkina sahip bir topluluk olarak sunulmustur, 1483 sayili BM Guvenlik Konseyi kararinda esitlik statusunde olan, Turken, Yezidi ve diger Hiristiyan, Nasturi, Keldani azinliklar ise , 2010 yilindaki 29 Temuz raporunda artik Irak`in Kuzeyi`nde yer alan Arap - Kurd`lerin disinda ki azinliklar hukukuna dusurulmusdur.

3. ABD`nin Irak`in Kuzeyi icin BM Baris Gucu Olusturma Istegi ve Olasi BM Guvenlik Konseyi Karar Metninin Gelecekte Kurdistan Devletini Yaratabilmesi.

Irak`'taki Amerikan güçlerinin komutanı Orgeneral Ray Odierno, bu ülkedeki ABD güçlerinin çekileceği 2011'de Kürtler ve Araplar arasındaki gerginliğin bitmemiş olması halinde, Irak`in kuzeyine BM barışı koruma güçlerinin konuşlandırılmasının gerekebileceğini belirtmistir. ( 12 ) Su an Irak halen BM Antlasmasinin VII bolumunu olusturan zorlayici onlemler kapsaminda yer alan bir ulke konumundadir. BM Baris Gucu`nun Irak`in kuzeyi icin konuslandirilmasi ancak ve ancak Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi`nden alinacak bir karar ile mumkundur. Bu kararin alinmasi eger soz konusu olabilecek ise, Kosova`nin tek yanli bagimsizlik kararinin Milletlerarasi Adalet Divani `nin tavsiye niteligindeki karari ile onaylanmasi sonrasinda BM Guvenlik Konseyi`nin baris gucu olusturma kararinin metni onem kazanmaktadir.

Kosova`da etnik cogunluk Arnavutlar uzerindeki Sirp baskisinin sona erdirilmesine yonelik Nato bombardimanin ardindan, Kosova , 1999 yilinda BM Guvenlik Konseyi`nin 1244 sayili karari ile BM`in yonetimine verilmistir. Kosova`nin kendi demokratik idari kurumlarini tesis etmesi icin gecici bir BM idaresi olusturulmustur. Kosova`nin nihai statusunun belirlenmesine donuk muzhakerelerin 2005 yilinda baslayabilmesi icin Kosova yonetiminin BM`in ongirdugu kendi resmi kurumlarini olusturmasi, demokratik degerlerin benimsenmesi ve ekonomik reformlarin yapilmasi,Sirp multecilerin donusu ve Sirp`lara azinlik haklarinin taninmasi ve Belgrad ile Pristine arasinda diyalog kurulmasi gibi sekiz kritern yerine getirilmesi gerektigi duzenlenmistir. Kriterlerin henuz saglanmamasina ragmen 4 Mart 2008 tarihinde Kosova`nin nihai statusununbelirlenmesine donuk muzakereler Temas Grubu uyeleri ( Ingiltere, Fransa, Almanya, Italya, Rusya ve ABD ) yonetiminde baslatildi. Kosova sorunu Temas Grubu`ndan BM`e, BM`den tekrar Temas Grubu`nun sadelestirilmis hali olan Troyka`ya ( ABD, Rusya ve AB ) cozum muzakereleri icin aktarildi. Kosova Bagimsizlik disinda hicbir alternatifi, Sirbistan ise bagimsizlik ihtinalini kabul etmiyordu. 17 Subat gunu Kosova bagimsizligini ilan etti. Sirbistan tek yanli Kosova Arnabutlar`inin bagimsizlik kararina karsi BM Genel Kurulu`na basvurarak Milletlerarasi Adalet DIvani`ndan tavsiye niteliginde gorus istedil. BM Genel Kurulu`nun 8 Ekim2008 tarihinde kabul ettigi 6373 sayili kararla, BM Antlasmasi`nin 96.Maddesi ve Milletlerarasi AAdalet Divani`nin 65.Maddesine dayanilarak " Kosova Ozyonetiminin Gecici Organlari tarafindan bagimsizlik ilani uluslararasi hukuka uygun mudur?" sorusu hakkinda gorus istenmisdir. ( 13 )

Milletler Arasi Adalet Divani 22 Temmuz 2010 tarihli kararinda ,Kosova Ozyonetiminin Gecici Organlari`nin bagimsizlik kararini, uluslararasi hukuk ve Birlesmis Milletler Antlasmasi hukuku temeli yerine, Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi`nin 1244 metni icerisinde incelemistir. Milletlerarasi Adalet Divani kararinin 114 numarali paragrafinda Kosova`da 1244 sayili karar ile olusturulmus yapinin gecici bir yonetim olusturdugunu ve olusturulan gecici yapinin Kosova nin nihai statusunu belirlemesi icin Guvenlik Konseyi karar metnin de herhangi bir sart veya nihai statunun belirlenmesi icin bir kosul belirtmedigini ve nihai statunun belirlenmesi konusunda sessiz kaldigini belirtmisdir. Karar metninin 118 sayili paragrafinda ise 1244 sayili kararin metninde Bagimsizlik Deklerasyonu`nu yasaklayacak bir anlam cikarilamayacagini belirtmistir.

Milletlerarasi Adalet Divani, Kosova Ozyonetiminin Gecici Yonetimi`nin bagimsizlik deklerasyonunu Guvenlik konseyinin 1244 sayili karari cercevesinde degerlendirerek ulsulararasi hukuka aykiri bulmamisdir.

ABD devletleri su an BM Antlasmasi`nin 7, Bolumunde zorlayici onlemler kisminda yer alan Irak,Kosova ile ayni statude bulunmaktadir. Kerkuk konusunda BM Genel Sekreteri`nin BM`lerin 7 Nisan 1950 tarih ve E/CN.4/367 kararina aykiri olarak yuruttugu BM`lerin Irak politikasinin belirlenmesi cercevesinde olusturdugu en son 29 Temmuz 2010 S/2010/406 sayili raporunun ( BM Guvenlik Konseyi`nde itiraz edilmemesi sebebi ile kabul edilmis olarak sayilmalidir ) 24. ve 25. paragraflarinda ve oncesinde ki raporlarinda Kerkuk konusunda ve diger antlasmazliklar icin "Arap - Kurd" politik iliskilerinin kolaylastirilmasi konusunda ki baslik ile yer alan kisimlar Kosova`da yasananlar ile benzerlik gostermektedir. Arap- Kurd basligi ile olusturulan mesru 2 tarafin varligini kabul eden bu kisim, ABD guclerinin Irak`in Kuzeyinden cekilmesi sonrasinda gerginligin bitmemesi durumunda BM Baris Gucu`nun bolgeye yerlestirilmesi icin alinacak BM Guvenlik Konseyi kararinda Kerkuk`un ve butunuyle Irak`in Kuzeyi`nde ki antlasmazlik dahilinde olan bolgeler icin " Arap - Kurd " gorusmeleri ile siyasi olarak sonuclandirilmasi icin bir mekanizma olusturulmaya calisilacaktir. BM Guvenlik Konseyi Irak`in Kuzeyi icin baris gucu gonderilme karar metninde yer alacak boyle bir mekanizmanin nihai alacagi karar konusunda sinirlandirilmasinin yazilmamasi noktasinda ise yeni bir Kosova bagimsizlik deklerasyonunun Irak`in Kuzeyi`nde yayimlanacagi beklenmelidir.

Boyle bir gelismenin engellenmesinin bolge istikrari ve barisin korunmasi acisindan saglanmasinin bir yolu da ABD`nin cikartmaya calisacagi BM Baris Gucu olusturulmasi icin BM Guvenlik Konseyi karar metnine 7 Nisan 1950 tarih ve E/CN.4/367 sayili BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi`nin BM`in Irak`daki azinliklar konusundaki garantorlugunun net olarak yazilmasinin saglanmasidir.


Mehmet Sukru Guzel

Azerbaycan Uluslararasi Ilimler Akademisi Isvicre Temsilcisi

Not; Bu calisma alt baslik ile 1. ATCOSS Arap Turk Sosyal Bilimler 2010 Kongresi icin hazirlanmisdir, kongreye kabul edilmesi sonrasinda yazinin teslimi ardindan danisma kurulunca son anda kongre programindan cikarilmisdir


Kaynakca;


1 - http://tr.wikipedia.org/wiki/San_Remo_Konferansı Erisim Tarihi 24.11.2010

2 - http://tr.wikipedia.org/wiki/Sevr_Antlaşması Erisim Tarihi 24.11.2010

3 - C. 400 .M147. 1925 Milletler Cemiyeti Arsivi, Cenevre Isvicre

4 - Dist. 1925 /753 Milletler Cemiyeti Arsivi Cenevre, Isvicre

5 - http://www.solami.com/a31.htm#SELF-DETERMINATION Erisim Tarihi 24.11.2010

6. - C.P.M.1118 / 1930 Milletler Cemiyeti Arsivi, Cenevre, Isvicre

7 - Economic and Social Comission, 1950, E/CN.4/367 , BM Kutuphanesi Cenevre , Isvicre

8 - S/ Res/ 1483 ( 2003 ) BM Kutuphanesi Cenevre, Isvicre

9 - S/2003/715 , BM Kutuphanesi Cenevre, Isvicre

10 - S/2009/406 Distr. 6 Agustos 2009 ,BM Kutuphanesi Cenevre, Isvicre

11 - S/2009/406 Distr. 29 July 2010 , BM Kutuphanesi Cenevre , Isvicre

12 - http://www.hurriyet.com.tr/dunya/15243961.asp Erisim Tarihi 24.11.2010

13 - Gozde Yasin Kilic ,Uluslararasi Adalet Divani Karari ve Etkileri, 2023 Dergisi Agustos 2010,

14 - http://www.icj-cij.org/docket/files/141/15987.pdf?PHPSESSID=0ccfb8eb18f7eaa78a613b96e3a8d435 Erisim Tarihi 24.11.2010
 
Üst