AB'nin Son Raporu Açıklandı

hazaryalı

-Otağ Hanı-
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
131
Tepkime puanı
0
Puanları
0
AB Komisyonu’nun açıklanan yeni raporunda; geçmiş yıllarda talep edilmiş ancak Türkiye tarafından yerine getirilmemiş istekler tekrarlanarak yer almaktadır.

Türkiye’nin aday ülke olarak kabul edildiği Aralık 1999 Helsinki zirvesinde üyelik için Ege ve Kıbrıs, ön koşul olarak ileri sürülmüştü. Ancak dönemin hükümeti bu koşulu kabul etmeyince o zamanki AB Siyasi Komiseri Solana hemen Türkiye'yi ziyaret etmiş ve bu koşullardan vazgeçildiğini bildirmişti.

Yapılan baskılar sonucu,Türkiye, Aralık 2004 Brüksel zirvesinde GKRY dahil on yeni AB üyesini tanımayı taahhüt etmişti. Ancak, yurt içinden gelen baskılar sonucunda Türkiye’nin protokolu imzalamasının GKRY'yi tanıma anlamına gelmeyeceği çekincesini koyarak Ekim 2005'te protokolü imzalaması ile katılım müzakerelerine başlanabilmiştir.

Bu arada AB, Türkiye’yi hem tehdit ediyor hem de kriz çıkıp müzakerelerin kesintiye düşmemesi için çeşitli ayak oyunları yaparak kasım 2006’da Fin planının son şans olduğunu bildirmiştir.

Fin Planının ne olduğuna bakalım:

Kıbrıs ile ilgili olarak;
* Uluslararası trafiğe açılacak olan , Magosa Limanı'nı, AB denetiminde olmalı
* BM, 2 yıl süre ile Maraş'ı denetlemeli,

Türkiye ile ilgili olarak;
* Liman ve havaalanları GKRY’ne açılmalı,

Bu oyunlarla; Kıbrıs’ı temsilen GKRY’nin AB’ye alınması sonucuna Türkiye’deki hükümet direnmeyip bu durumu kabullenmiştir. Bu kabullenme yetmezmiş gibi Kıbrıs’ta Türk varlığını yok edecek Annan Planı’nı kabul etmesi için soydaşımız olan Kıbrıs Türklerini “Yes be Annem” demeye yönlendirmiştir.

Tarih boyunca gördüğümüz ve genlerine işlemiş iki yüzlülükleri sonucunda AB, Annan Planına “Evet” diyen ne söz verdiği maddi yardımları yaptı ne de ambargoları kaldırdı.

Bütün bu olanlardan anlaşılan ve unutulmaması gereken gerçek şu ki, emperyalist AB, 1919-1922'lerde alamadıklarını, bizim öngürüsüz ve dirayetsiz yönetimlerimizden nasıl alacağını bilmektedir. Tekerrür eden tarihi olaylarda olduğu gibi, yine Yunan’ı, Ermeni’yi ve Damat Feritleri kullanarak almaktadır.

AB bunları isterken; Rum’da AB’yi kullanarak Kıbrıs Türkü’nü nasıl asimile ederek toprak kazanıp genişleyeceğinin hesabını yapmaktadır ve tarih, Yunan’ın savaşmadan topraklarını nasıl genişlettiğinin örnekleri ile doludur.

Gelişmeler iyi takip edilip incelendiğinde; Rumların %75 oranında Annan Planını ret etmesinin bizim açımızdan bir şans olarak kullanılabileceği imkanını verdiği görülecektir. Çünkü bu referandum Rumların; Kıbrıs Türkü ile eşit şartlarda ve birlikte yaşamak istemediklerini göstermektedir. Ayrıca, bu durum, birlikte yaşanmaya başlanacak olursa Rumlardan kaynaklanan yeni çatışmaların ve uygulayacakları katliamların habercisidir.

Hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin nasihatlarıyla, planlarıyla yükselebilsin
M. K. ATATÜRK
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
"Ver kurtul", "kazan-kazan" sistemlerinden sonra şimdilerde "kazı kazan" ve "tombala" yöntemlerini uygulayarak KKTC'yi AB-D ye peşkeş çekme amacındalar.Ee be Kıbrıs ANAVATAN uyuyor diye YAVRUVATAN da mı uyumak zorunda?Sen bari aç gözlerini AÇ!!!
 
Üst