Acaba Öyle Mi ?

Ahmet Gülay

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ACABA ÖYLE Mİ ?


Haberdar gazetesinin 20 mart, 2011 tarihli gazetesinin 32.sayfa başlığı, “TOLGA GÜVEN TAZELEDİ” başlığını taşıyor. Önce kendi kendime sonra da bir arkadaşa sordum, “acaba öyle mi” diye.

Emekliler Cemiyeti üyesi olarak böyle bir soruyu sormak bana mı düşmeliydi diye yadırgamadım dersem yalan söylemiş olurum . Çünkü bir Genel Kurul yapmış Emekliler Cemiyeti üyelerinin ilk sorması gereken sorulardan biri “Cemiyetimizi kimlere yama yapıyorsunuz? Ya da devletimizin temellerine hergün bomba koyanlarla nasıl iş birliği yaparsınız? Olmalıydı. Diyeceksiniz ki neden sen Genel Kurula katılıp sormadın, şimdi de hariçten gazel okuyorsun? Hayır hiç de öyle değil. Bir kere çok istediğim halde rahatsızlığım nedeni ile katılamadım. İkincisi katılmamışsam da yöneticime soru sormak ve izahat istemek benim en doğal hakkım. Kaldı ki her üye her zaman ve her koşulda kendini temsil edenlerin doğru veya yanlış hareketlerini irdelemek, eleştirmek veya yanlışların bir daha yapılmaması için dikkatlerini çekmek gibi bir misyona sahiptirler ve gerçek bir üye de ancak böyle hareket ederse görevini yapmış sayılır.

Sn. Tolga 28 Ocak ve 2 Mart mitinglerine katılmakla, Emekliler Cemiyeti’ni, Devlet’in temellerine bomba koyanlarla ayni potaya sokmak gafletini gösterdiği için büyük bir hata işlemiştir. Duyduğum kadarıyla Genel Kurulda bu konuya değinilmemiş bu konuda hesap sorulmamıştır. Ama Sn. Tolga’nın faaliyet raporu aklanmıştır. Bu demek midir ki bu hareket Genel Kurul tarafından onanmıştır? Bence hayır, ancak geçiştirilmiştir ve Sn. Tolga, güven oyu almış değil ancak hatalarını telafi etmek için kendine bir şans daha verilmiştir. Sn. Tolga Devlet ve Hükümet kavramlarını birbirinden ayırt edebilecek seviyede bir bürokrat ve bilgi dağarcığına sahip bir okumuştur. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu tayin edebilecek kadar da deneyimlidir. Bu sebeple temsil ettiği bir topluluk hakkında karar verirken ince eleyip sık dokumak zorundadır. Sempati duyduğu parti öyle istedi veya partisine yarenlik olsun diye sorumluluklarını hasır altı edemez. Yaptığı hata da ancak şahsını bağlar.

Şu önemli noktayı Sn. Tolga’ya hatırlatmak isterim. Devlet canla, kanla kurulur. Hükümet ise heşahey, ile oluşur. Devletin harcında can, kan, sıkıntı, çile, açlık ve ölüm vardır. Halbuki hükümetler içki masalarında, eğlence, yeme-içme ve menfaatler üzerine inşa edilir. Devlet kalıcı, hükümetler ise gelip geçicidir. Onun için hükümetlerle mücadele farzdır ama devletle asla. Anayasa Mahkemesi nezdinde 11Ocak, 2011 tarihli kararı çıkarmak zaten özlük haklarımıza yapılan kanunsuz bir müdahaleyi önlemek adına yapılması gereken bir hareketti. Ama kurulduğu günden beri KKTC Devletini yıkmak için uğraş verenlere ki kendi deyimleri ile bu ceberrut devleti yıkacağız diyenlere koltuk değneği olmak suçtur. Düşmanlarımızla işbirliği içinde olanlarla altın olsa bile paylaşılamayacağını bilmek yine bugünün emeklileri ama dünün mücahitleri ve KKTC nin kurucuları olan bizler için unutulmaz bir kuraldır.

Ama umut etmek isterim ki Yönetim ve diğer kurullar için seçilen, çoğunu yakınen tanıdığım değerli emekli kardeşlerim Sn. Tolga’nın bir daha bu ve bunun gibi hatalara düşmesine fırsat vermeyecekler ve temsil ettikleri cemiyetimizi şanla şerefle temsil edeceklerdir. Sn. Tolga da kendine bir kez daha tevdi edilen bu ulvi görevi hatasız yürütecek ve kendinden sonrakilere tertemiz mazisiyle Emekliler Cemiyetini teslim edecektir.


Esen kalınız
Ahmet Gülay
 
Son düzenleme:
Üst