Ahde Vefa

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler, ve derler ki :

- Ey Halife bu aramızdaki genç arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.

Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek :

- Söyledikleri doğru mu ? diye sorar.

Suçlanan genç der ki :


- Evet doğru.

Bu söz üzerine Hz Ömer anlat bakalım nasıl oldu? diye sorar. Genç anlatmaya başlar:

- Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye çıktık, kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor.. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, babası öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret, dedi. Hz Ömer:

- Söyleyecek bir şey yok, bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin, dedi.

Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:

- Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı:

- Ben memleketinde zengin bir insanım, babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah (c.c) indinde sorumlu olursunuz. bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime rehine birini bulurum, der.

Hz. Ömer der ki:


- Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?

Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:

- Bu zat benim yerime kalır. O zat da Hz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'in en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr İbni As' dan başkası değildi. Hz. Ömer Amr'a dönerek:

- Ey Amr, delikanlıyı duydun, der. O yüce sahabe:

- Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr İbni As'a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler bir türlü razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz derler. Hz. Ömer kendinden beklenen o adaletli cevabı verir, der ki:

- Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim. Hz Amr İbni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki:

- Biz de sözümün arkasındayız.

Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur..
umutlar tamda tükenmek üzereyken genç çıkagelir, ve insanların arasından o genç görünür.. Hz. Ömer gence dönerek derki:

- Evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?

Genç vakurla başını kaldırır ve (günümüz insani için pek de önemli olmayan):

- 'AHDE VEFASIZLIK ETTİ' demeyesiniz diye geldim, der. Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr İbni As'a der ki:

- Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu onun yerine kefil oldun?. Amr İbni As, Allah kendisinden ebediyyen razı olsun, vakurla, kanımızı donduracak bir cevap verir der ki:

- Bu kadar insanın içerisinden o beni seçti. 'İNSANLIK ÖLDÜ MÜ' dedirtmemek için kabul ettim, der.
Sıra davacı olan gençlere gelir.. derler ki:


- Biz , bu davadan vazgeçiyoruz.

Bu sözün üzerine Hz Ömer:

- Biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz? der.
Gençlerin cevabı da dehşetlidir:


-'MERHAMETLİ İNSAN KALMADI' demeyesiniz diye...


Ben de mesajı sizlere paylaşmak istedim çünkü,

Bu güzel fedakarlıkları hatırlatanlar
günümüzde artık pek kalmadı...


demesinler diye...



"Alıntı"
 
Son düzenleme:
Üst