Akdeniz Oyunları

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
AKDENİZ OYUNLARI



NATO’nun Berlin’de yapılan 2 günlük dışişleri bakanları toplantısı:
Schwarzenberg(Çek Dışişleri Bakanı): Biz Türkiye’yi AB nezdinde destekliyoruz. Ama AB üyesi olmayan bir ülkenin bize ‘Hata yaptınız demesi’ doğru değil. Bizim iç işlerimize karışamazsınız. Bize kimse ders veremez.

Davutoğlu(TC Dışişleri Bakanı): Bakın biz burada bir aileyiz. Biz bu ailenin en eski üyelerindeniz. Siz burada yokken biz vardık. Tarihe girmek istemiyorum ama size bu hata dediğim şeyin nasıl olduğunu anlatayım. Aile içinde hatalar da konuşulur. Siz aday olduğunuzda, bir ülke (Yunanistan’ı kastediyor) ‘Güney Kıbrıs Rum yönetimi aday olmadan Doğu Avrupa ülkeleri de aday olamaz’ diye blokaj koydu. AB sizi üye yapabilmek için bu hatayı yaptı. Bu açıkça bir şantajdı. Aynı günlerde bize geldiler, ‘Bu ülkeleri NATO’da bloke edin ki sizi de AB’ye üye yapsınlar’ dediler. Ama Türkiye Doğu Avrupa ülkeleriyle tarihi bağları ve saygısı nedeniyle böyle bir şantajı yapmadı. Bu bizim devlet anlayışımızdır. O nedenle bu sözleri, seneler sonra Çek Dışişleri Bakanı’ndan duymak bana ıstırap verdi. Biz size şantaj yapmadığımız için hata yaptık. Bu masaya Kıbrıs Rum yönetimi oturmayacak, bunu aklınıza sokun. Niye, Hırvatistan ile Slovenya arasındaki ihtilafı çözmeye çalıştınız? Çünkü sınır ihtilafı olan bir ülke AB’ye üye olamaz. Peki, niye AB üyesi yaptınız Kıbrıs’ı? Çünkü ortada bir şantaj vardı. Bizde öyle bir kültür olmadığı için bu koltukta oturuyorsunuz. NATO-AB ilişkisine önem veriyorsanız, gelin hep beraber Kıbrıs sorununu çözelim. Kıbrıs Rum yönetimi beni AB’de bloke edecek, ben de onu burada karşımda eşit şartlarla oturtacağım öyle mi? Bunu asla zihninizden bile geçirmeyin.

Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan, birçok ortamda ve BM toplantılarında Filistin devleti, tanınması ve BM üyesi olması hakkında şunları söyledi:
“Filistinli kardeşlerimiz özlemini çektikleri devletlerine artık kavuşmalıdır. Bu nedenle Filistin devletinin tanınması yegâne doğru yoldur. Bu bir seçenek değil zorunluluktur”.

Tüm Arap ülkelerinden Filistin’in bağımsızlığına güçlü şekilde destek vermelerini isteyen, Erdoğan,
“Gelin, özlemi duyulan o Filistin bayrağını en kısa zamanda göndere hep beraber çekelim. Gelin, Filistin bayrağını göndere çekelim ve o bayrak Ortadoğu'da barışın, adaletin sembolü olsun. Gelin, Ortadoğu'ya hak ettiği barış ve istikrarın gelmesine katkıda bulunalım.”

''İsrail hükümet politikalarının saldırganlığı, İsrail halkının geleceğini tehdit etmektedir” diyen Erdoğan, “Barışın önündeki engel İsrail hükümetinin zihniyetidir, yönetiminin zihniyetidir. İsrail hükümeti tarafından aslında İsrail halkı ablukaya alınmıştır”.

Bu şekilde sayın Başbakan, Filistinli Kardeşlerimizin devletinin tanınması ve BM üyeliği için birçok siyasi tepkiyi göze alabileceğinin de mesajını verdi…

* * * * * *


Soruyoruz:
Sayın Davutoğlu:
Berlin’deki Nato Dışişleri toplantısında: “Bu masaya Kıbrıs Rum yönetimi oturmayacak” diyerek tepkinizi gösterdiniz de; Akdeniz Oyunlarında, tanıdığınız KKTC’nin de katılmasını sağlamak için hiçbir şey yapmazken ve KKTC gençlerinin spor yapmasının engellenmesine seyirci kalırken; tanımadığınız ayni Rum Tarafını kendi ülkenizde ayakta selamlamayı nasıl içinize sindirebildiniz?

Biz niye Akdeniz oyunlarında yoğuz Sayın Dışişleri Bakanı?

Sayın Başbakan Erdoğan:
Filistinli Arap kardeşlerimiz için her şeyinizi ortaya koyarak Filistin devletinin tanınması ve AB üyeliği için devlet ve hükümet olarak bu kadar çalıştınız.
50 yıldır özgürlük, bağımsızlık ve varoluş mücadelesi veren Kıbrıs Türkleri için de, Kıbrıs Türklerinin gözbebeği ve asla vazgeçemeyeceği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de devlet olarak tanınması ve AB üyeliği için ayni çabaları ne zaman göstereceksiniz Sayın Başbakan?


Tüm dünyaya soruyorum, Kıbrıs Türklerine biçilen zorunluluk nedir?
Önce Rumların tabası sonra da adadan yok olmak mıdır?
Bunun gerçekleşmemesi için her türlü mücadeleyi, her ne pahasına olursa olsun sürdürme azim ve kararlılığındayız...


Kamil Özkaloğlu
29 Haziran 2013
 
Üst