Aklıma Koydum Seni Aklım Almadı/Yüreğime Bıraktım Sana Doymadı

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde




Aklıma koydum seni
AKLIM almadı
Yureğime bıraktım
Sana doymadı
yer bulamadım sana koskaca bildiğim ömrümde; bir parça
ve bulamadım ömrüm içinde sen olmayan; bir parça
Bir adın yok senin;anılacağın
Hiçkimsemsin sen benim anlayacağın
Bugünüm'e yada Dün'üme
Düzgün cümleler kuramayacak kadar rehavet haline muzdaribim...Uçusan heceleri yakalıyorum bakıyorum hep aynı şey azad ediyorum... İçimi dinlememek adına; kelamı dillendirmek gerekir bilirim; Bu yüzden iyi-kötü birkaç kelam muhakkak etmeliyim...
Yağmur düştü bugün toprağa;rahmet benimde cehreme nazar etti; hatta gördüm bir melaikeydi sanırım yağmurun kanadından bana da gülümsedi...
Sevda dedi birileri sonra ; gülüp geçtim yine... Kays dillere düştü artık; artık sevdaları da değiştirmeli... dedim usulca...
Bir de giden geri geldi... Ne de iyi etti/yetim bir çocuk ağlıyordu bir kenara sinmiş sessizce; giden geldi yetimin gözlerine GÜL değdi... gelen bilmeli ki bugün bir yetim yureğe eli değdi/ gelişiyle hayat Tebessümlendi...


Neyse
GÜN yine dün edildi az önce... Uzeri gecmiştir diye muhurlendi... Ve SAHİBİNE teslim edildi... Sahi herşey aslında kaydedildi değil mi/ Her kaydedilenden yeni sorular türedi? Peki ben cevabını veremeyeceğim kaç soru gönderdim bugün acaba? Acaba bugun kaydedilenler neler kaybettirdi?
Ah/ ki ah... Zaman diyorum şimdi...


Zaman yaslanmak nedir bilmez misin sen ? Bak ben çöktüm ağırlığında/ çoktu sen geçtikçe acuze-i dünya... sense hala En taze çağında...

Sözü kesmek gerek GÜLÜN yaprağıyla;
DÜne de Bugune de Hamdolsun...



 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: Aklıma Koydum Seni Aklım Almadı/Yüreğime Bıraktım Sana Doymadı

Yaşım daha küçük yüreğimden...





b0fd1c5a0b69f9dfd7ee377d41d6327a_1283170507.jpg


Kırgın durduğuma bakma,
aslında bende herşey aynı.
Hüzünlere olan bu bağlılığım,
eskiden kalma. Hüzünler biraz daha sanki
bana benziyor.


“Hiç değişmeyeceksin”
Diyor bir dostum. Bu söz ,
tarifi imkansız bir mutluluk veriyor bana.
Aslında yeni bir başlangıç için;
yaşım ve rüzgar müsait.
Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde
bulamıyorum.
Yokuşları çıkarken
yaşıma yakışmayan bir daralma oluyor nefesimde.
Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki?
Yaşım daha küçük yüreğimden...



.....


‘Neyse’ deyip toparlanmalıydım artık.
Dökülen cümlelerimi,
kırılan gençliğimi,
darmadağın olan hayatımı onarmalıydım
ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden.
Bu kadar hassas olmanın vakti değildi artık.
Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktu.
Zira hayatın tutunacak dalları vardı.
Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata;
sabrı öğrenmeliydim.
Sıkıca tutmalıydım bana uzanan elleri.

Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı...

Yine de değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm.
Ne tarafa eseceğin belli değil,
biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez.
Kimbilir belki masal olsaydı yaşadıklarım,
bir umut olurdu hep Kafdağı’nın ardında.
Ama masal değil yaşadığım,
biliyorum.
Belki de oturup ağlayarak başlamalıyım değişmeye...
Oturup ağlamalıyım halime.


Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terkeder beni böylece, kimbilir..


alıntı