Alper Faik genç
Kıbrıs “Sorunu” diye bir şey varsa, bu yapay sorun üzerinde yıllarca süren görüşmelere artık son verme zamanı gelmiştir. Aslında bizce böyle bir sorun yoktur ve bu konu 1974’de, birbiriyle beraber yaşayamayan iki halkın ayrılmasıyla son bulmuş bulunmaktadır.
Otuz altı senedenberi ayrı ve mutlu yaşayan iki Toplumu yeniden birleştirip birbirlerinin boğazına saldırmalarına imkan vermek bugünkü siyasetin amacı ise, çok yanlıştır ve Ada üzerinde yeniden kan dökülmesine yol açacaktır…
RUMLAR EL ALTINDAN İŞ YÜRÜTMEYE DEVAM EDİYOR.. Rumlar Türklerle gerçekten dost yaşamak isteselerdi, el altından işler yürütüp, Halkımıza karşı düşmanca tavırlarını sürdürmezlerdi…
ORAMS DAVASI…Bu dava bardağı taşıran son damla olmuştur…
NASIL HALLEDİLECEK? diye düşünmeye hiç gerek yoktur…
Birkaç yıl önce sınırdaki Türk bayrağını indirme çabasında bulunan Rum gencinin akibeti malumdur…
Ondan sonra da herşey süt liman olmuş, sular kendiliğinden durulmuştur.
Kuzeyde bıraktığı mala karşılık, Güney’de terkedilen Türk malları arasından eşit mal elde etme akıllılığını göstereceğine, ORAMS’ların dünya kadar masraf yapıp oturdukları eve göz diken evin eski Rum sahibi Kuzeye gelip evini alma teşebbüsünde bulunma akılsızlığını deneyebilir…
Talat bey de, “Rum dostluğu” icabı bu Rum’un Kuzeye evine dönmesine özel izin verebilir…Ya ondan sonra ne olacağı hiç düşünüldü mü?
Güneyde binlerce ev bırakan Kuzeydeki Türkler bu Rum’un evine dönmesine izin verip, göz yumacak mıdır? Kalabalık arasından atılacak bir mermi veya taş, Türk bayrağını indirme teşebbüsünde bulunan Rumun başına gelenin tekrarlanması olmayacak mıdır? Rum’un emniyetini kim garanti edebilir?
YENİ KIVILCIM: Bu, iki halk arasında yeni bir kıvılcım olmayacak mıdır? Ya ondan sonrası? Ondan sonra ilişkiler çorap söküğü gibi sökülmeyecek midir?
Buyursun, İNGİLİZ MAHKEMESİ, B. MİLLETLER ve AVRUPA BİRLİĞİ bu
pirincin taşını ayıklasın ve görsün ki, geçmişteki savaş sonucu el değiştiren mal-mülk’ün eski sahiplerine öyle koltukta oturarak verilecek kararlarla iadesi bugünkü şartlar altındaMÜMKÜN DEĞİLDİR !
BU ACELE NEDEN? Acele etmekte Rumlar haklı…Çünkü ellerine göre buldukları Sn.Talat’ın görev süresi dolmadan, el çabukluğuyla ondan ne koparırlarsa kar edeceklerdir. Kıbrısı Yunan yapacaklardır. Türkiye’yi Adadan kovacaklardır…
Peki TÜRKİYE’nin ACELESİ NE? Türkiye’de iktidarda bulunan AK. Parti ve başındaki Başbakan, arkasında, ‘kambur’ gördüğü Kıbrıs sorununu bir an önce halledip, Avrupa Birliğine, Amerika ve İngiltere’ye şirin görünme sevdasından vazgeçmiş değildir. Bunu yapacak tek kişinin de, daha sonra en kolay harcayabileceği, M.A.TALAT olduğuna kendini inandırmıştır ama Talat bunun farkında değildir, Ankara tarafından çok sevildiğini sanmaktadır saf saf…
NİSAN SEÇİMLERİ. KKTC’de Nisan’da yapılacak C.B. Seçimlerinde, TALAT beyin kazanmayacağı ortadadır. Bugünkü Hükümet de Ulusalcı UBP’nin elinde olduğuna göre, Talatın yerine geçecek olan yeni Ulusalcı KKTC Cumhurbaşkanı işleri yokuşa sürebilir…
Bu görüş Amerika, İngiltere, B. Milletler ve Avrupa Birliğinin müşterek görüşüdür ve maalesef Ankaranın AKP. Hükümetini de buna inandırmış bulunmaktadırlar
Öyleyse Kıbrıs’ı Ruma -Yunana devretme zamanı şimdidir…
Bugünkü oyalayıcı görüşmeler de her iki tarafın sahtekarlığından başka birşey değildir…Anlaşma umudu ne Hristofyas, ne de Talat’ta var; ama
bu oyuna devam etmek Patronlarının emridir ve zaman umuttur…