Aleviden kürt olmaz kürt ise alevi olamaz

Mücahit

Dost Üyeler
Katılım
25 Şub 2008
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Kıbrıs / Lefkoşa
Web sitesi
www.kibris1974.com
Türkler, İslamiyet’i doğuşundan yaklaşık 300 yıl sonra Türkistan’ı fethe gelen Arap orduları ile tanımışlardır. Bu fethe çok direnmişler, sonuçta da çok kan dökülmüştür. Kabul ettiklerinde ise İslam içindeki Emevi Müslümanlığını değil, Ehlibeyt yandaşlığını seçmişlerdir.

Orta Asya’da, Yusuf Hemedani, Ahmet Yesevi, Lokman Parende ve Hacı Bektaş Veli İslamiyet’i Türk sufiliği ile bütünleştirmişlerdir. İslamiyet’i Türkçe konuşturmuşlardır.

Anayurt’tan Anadolu’ya bu maya Yesevi dervişleri ile gelmiştir. Anadolu’da kurulan bir çok beyliğin ve Osmanlı’nın kuruluşunda bu maya vardır. Osmanlı da yönetime dönme-devşirme kuşağının hakim olmasına dek bu durum böyle devam etmiştir.

Kürtçe ya da Zazaca konuşan Aleviler’in ortaya çıkması Kürtler’in veya Zazalar’ın Aleviliği benimsemesi sonucu oluşmamıştır. Bu olasılık din sosyolojisi açısından mümkün olmasına karşın Osmanlı tarihinin gelişim seyri açısından mümkün gözükmüyor. Kürtler’in Aleviliği benimsemesini iddia etmek Osmanlı tarihini bilmemektir. Çünkü Osmanlı; Fatih döneminde başlayan Yavuz ve Kanuni döneminde daha yoğunlaşan bir ölçüde Türkmen karşıtıdır. Türkmenler’de Alevi olmaları nedeniyle Alevi karşıtıdır. Kürtler ise o yıllarda Osmanlı tarafından korunan, kollanan adeta Osmanlı’nın vurucu gücüdür.

1516-1517 Çaldıran Savaşı’na dek Erzincan, Erzurum, Diyarbakır valileri Erdebil Dergahı tarafından atanırmış. Yani Türkmen Safevi Devleti bu bölgelerin valilerini atarmış. O yıllarda bugünkü Güney Doğu Anadolu’ya Türkmen egemenmiş. O bölgeyi Osmanlı Kürtleştirmiş. Bakın konu ile ilgili “Türklerin Tarihi” ve “Milli Kurtuluş Tarihi” kitaplarının yazarı değerli araştırmacı Doğan Avcıoğlu ne yazıyor:

“Güneydoğu Anadolu, Safeviler’in elinde kalsa idi, Türkçe orada rakipsiz bir dil olurdu. Bölge Türkleşirdi. Osmanlı’da bu ters oldu. Şah İsmail’in peşindeki Kızılbaş Türkmen’e karşı, Osmanlı çoğu Sünni ve Şafi olan Kürt beylerini tutmuştur.” (1)

Orta Anadolu’da yaşayan Türkmenler Osmanlı zulmünden canlarını kurtarmak için kuş uçmaz, kervan geçmez dağ başlarına kaçmışlardır. Çünkü Osmanlı’nın gözünde Türkmen potansiyel suçlu idi. Bakın Osmanlı’nın sürgün politikası ile ilgili iktisat tarihçisi Ord. Prof. Dr. Ömer Lütfi Barkan nasıl bir tespit yapmış:

“Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli tarihlerde iskan amacı ile v.s. sürgün edilen kitlenin çoğunu adi suçlular teşkil ediyordu. Kızılbaşlık da bu adi suçlar arasında sayılıp sürgün nedeni oluyor.”(2)

Osmanlı arşivi Ord. Prof. Dr. Barkan’ın tespitini doğrulayacak binlerce belge ile doludur. Bu yıllarda Türkmen ve Alevi olmak sürgün ve “katli vacip” nedeni oluştururken Kürtler imtiyazlı toplumsal kesimi oluşturuyor. Kürtlerin böyle bir durumda Aleviliği benimsemeleri olasılık dışıdır. Bırakalım Kürtlerin Aleviliği benimsemesini iktidar mezhebi olduğu halde daha ılımlı İslamı temsil eden Hanefiliği bile Kürtler benimsememişlerdir. Kürt olup Hanefi olan azınlık kesim ise, Kürtleşen Türkmenlerdir. Kendinden biraz daha liberal bir İslam yanlısı olan Hanefiliği bile benimsemekte zorlanan Şafii Kürt anlayışın Aleviliği benimsediğini iddia etmek ne denli gerçeği ifade edebilir. İşte Doğan Avcıoğlu’nun tesbiti:

“Osmanlı, Kürdistan adını verdiği bölgede devletin temel dayanağı olan TIMARsistemini uygulamaz. Devletin yönetimini bölgede, yönetim babadan oğula geçtiği KÜRTbeylerine bırakır. Bölgede bulunan Türkmenler’in önemli bir bölümü dillerini unutur ve Kürt kabilelerine karışır.”(3)


Avcıoğlu’nun tesbit yaptığı yıllar 1550’li yıllardır. Bu yıllarda o bölgede Türkmenler Kürt kabilelerine karışınca birkaç jenerasyon sonra tamamen dillerini unutup Kürtleşebilirler. Nitekim Orta Asya’dan gelen bazı Türkmen aşiretleri uzun yıllar sonra bölgede Kürtleşmişlerdir. Karakeçili Aşireti, Türkan Aşireti v.s.

İşte Alevi Türkmenler’in Kürtçe veya Zazaca bilmesinin kaynağı Osmanlı’nın Türkmen politikasında yatmaktadır. Osmanlı’nın sürgünler sonucu Kürt bölgesine sürdüğü Türkmenler süreç içinde Kürtçe öğrenmiş ve Kürtleşmişlerdir. Bugün Kürtçe bilmesine ve konuşmasına karşın Aleviler’in ısrarla biz Türküz demelerinin sebebi budur.


Türkiye’de yaşayan Aleviler’in ezici bir çoğunluğu Türkmen’dir. Kürtçe veya Zazaca bilenler bu dili sonradan öğrenmişlerdir. Bunlar aslen Türkmen’dir.

İngilizce, Almanca, Arapça, Rusça bilen ama ana dilini az bilen bir Türk’e; İngiliz, Alman v.s. diyemeyeceğimiz gibi, Kürtçe bilen ama kendi dilini az bilen hatta zor konuşan Alevi Türkmen’e de Kürt, Zaza v.s. diyemeyiz.



DİPNOTLAR
1. Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, C. 5, s. 2041.
2. Ord. Prof. Ömer Lütfi Barkan, Osmanlı’da Sürgünler, İktisat Fakültesi Mecmuası,
3. Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, C. 5, s. 2041
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Şimdi şu paragrafta görüldüğü üzere;
"Türkler, İslamiyet’i doğuşundan yaklaşık 300 yıl sonra Türkistan’ı fethe gelen Arap orduları ile tanımışlardır. Bu fethe çok direnmişler, sonuçta da çok kan dökülmüştür. Kabul ettiklerinde ise İslam içindeki Emevi Müslümanlığını değil, Ehlibeyt yandaşlığını seçmişlerdir."

Bu kadar kolay kimse başka bir dini asla kabul edemez.Söz konusu Türk milleti ise asla böyle güle oynaya ballı reçelli bir şekilde,binlerce yıldır dünyanın en eski inancını bırakıp yeni bir dini asla kabul etmez.

" Çünkü Osmanlı; Fatih döneminde başlayan Yavuz ve Kanuni döneminde daha yoğunlaşan bir ölçüde Türkmen karşıtıdır. Türkmenler’de Alevi olmaları nedeniyle Alevi karşıtıdır. Kürtler ise o yıllarda Osmanlı tarafından korunan, kollanan adeta Osmanlı’nın vurucu gücüdür."

Maalesef bu sözlerde gerçeklik payı vardır.Özellikle Yavuz döneminde bizzat yavuzun emriyle anadoluda binlerce Türkmen sırf alevi oldukları için katledilmiştir.Ancak kürtler hiç bir zaman asla osmanlı devletinin vurucu gücü olmamıştır.Sadece Türkmen katliamında yavuz,kürtleri kullanmıştır.Nerden bile biliriz belki yavuzun kanında da kırmalık vardır.

Türkmen boylarının asimile olup kürtleştiği bir gerçektir.Ama bu osmanlının o dönemdeki devşirme politikası ve Türk düşmanlığının yapılması sebebi iledir.

Günümüzde Türkmen alevileri genelde sivas civarında yaşarlar.Kendilerine "tahtacı" derler.
 
Üst