Almanya İstihbarat Birimi

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
BND (Bundes Nachrichten Dienst)--Fedaral İsithbarat Servisi

Doğrudan Başbakanlığa bağlıdır ve Almanya dışı Espiyonaj, Kontr Espiyonaj faaliyetlerini yürütmekle yükümlüdür.
BND, dış ülkelerdeki güç ve imajı ile doğru orantılı kadroya, ekipmana ve bütçeye sahip prestijli disiplinli bir istihbarat servisidir.
Bugün, çok iyi yetişmiş 7.500 civarı kadrolu personele ve mükemmel teknolojik olanaklara sahip bulunmaktadır. BND'nin Almanya dışında 2.000 civarında kadrolu personeli mevcuttur. Örgütün, halen toplam kadrolu personelinin yaklaşık 1/10'unu askeri istihbaratçılar oluşturmaktadır.
BND'nin merkezi Münih - Pullach'tadır.

BND, ayrıca, Belçika sınırındaki Hoefen'de çok iyi kamufle edilmiş bir telekomünikasyon istasyonu çalıştırmaktadır. Ayrıca, telekomünikasyon istatistikleri için özel bir birim oluşturmuştur. BND'nin toplanan tüm verileri kaydettiği yüksek kapasiteli ve çok gelişmiş bir bilgisayar sistemi bulunmaktadır.
BND, müttefiki olmasına rağmen, A.B.D.'ni ve tüm Atlantikötesini izleyen güçlü bir istasyonu, Schleswig-Holstein'in batı kıyısında tesis ile işletmektedir. Bu tesis, A.B.D.'nin tüm dünyadaki telefon, faks, e-mail dahil elektronik haberleşmeyi ve elektronik arşiv belgelerini, hem de gizli belgelerin şifrelerini çözerek izleyen ve bu doğrultuda sürekli kendini geliştiren "Echelon ağı"nı kullanan Ulusal Güvenlik Ajansı'na (NSA) muadil olarak inşa edilmiştir.

Almanya'nın Federal İstihbarat Servisi olan BND (Bundes Nachrichten Dienst), doğrudan Başbakanlığa bağlıdır ve Almanya dışı Espiyonaj, K/Espiyonaj faaliyetlerini yürütmekle yükümlüdür.
BND, Almanya'nın dış ülkelerdeki güç ve imajı ile doğru orantılı kadroya, ekipmana ve bütçeye sahip prestijli bir istihbarat servisidir.
II. Dünya Savaşı sonrasında C.I.A. tarafından yeniden yapılandırılan BND, özellikle Sovyetler Birliği (KGB) ve Doğu Almanya'ya (STASI) karşı faaliyet gösterdiği "Soğuk Savaş" döneminde, 7.600 personele sahip, anti-komünist karakterde ancak Almanya'nın kısmen müttefik işgali altında bulunması nedeniyle bağımlı bir statüye sahiptir. A.B.D. tarafından Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyelerine yönelik espiyonaj - ajitasyon - propaganda amacıyla Alman topraklarında konuşlandırılan "Hür Avrupa Radyosu", "Özgürlük Radyosu", "Sovyetler Birliği'ni Öğrenme Enstitüsü" gibi kuruluşlar, BND için deneyim kazanılan "staj yeri" olarak önem taşımıştır.
Bugün, çok iyi yetişmiş 6.300 kadrolu personele ve mükemmel ötesi teknolojik olanaklara sahip bulunmaktadır. BND'nin Almanya dışında 1500 kadrolu personeli mevcuttur. Örgütün, halen toplam kadrolu personelinin yaklaşık 1/10'unu askeri istihbaratçılar oluşturmaktadır (askeri haberalma, izleme, ANBw-AFMBw ve MAD ile koordinasyonu sağlamak üzere). Toplam kadrolu personelinin yarısına yakın sözleşmeli personel de çalıştıran BND'nin merkezi Münih - Pullach'tadır. Federal Hükûmetin tüm organları ile Berlin'e taşınmasına karşılık, BND'nin kısa vadede taşınması pek olanaklı görünmemektedir. Münih-Pullach'daki bina kompleksi içinde yer alan Bilgi Merkezi'nin (LIZ) yapımına çok büyük paralar harcandığı dikkate alınarak, bu nakil işleminin uzunca bir süre daha gerçekleşemeyeceği tahmin edilmektedir.
Batılı istihbarat servislerinin yanısıra ve onlardan farklı olarak, İran, Irak, Libya ve Çin Halk Cumhuriyeti istihbarat servisleri ile de ikili istihbarat antlaşmalarına (eğitim ve bilgi değişimi dahil) taraf olarak büyük güç ve etkinlik kazanan August Hanning yönetimindeki BND, dünyanın hemen her tarafındaki istasyonlarından online olarak gelen durum raporlarını, değerlendirme ile birlikte, günde 2 kez Başbakanlık, Dışişleri, İçişleri ve diğer ilgili departmanlara iletmekle yükümlüdür.
BND, Sovyetler Birliği dağılıncaya kadar, gerek bu ülkede KGB'ye ve gerekse Doğu Almanya'da Stasi'ye karşı operasyonel çalışmalarda bulunup, Romanya'da, Yugoslavya'da, Polonya'da, Türkiye'de ağırlıklı espiyonaj faaliyetleri gösterirken; Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra faaliyetlerini globalleştirmiştir. Ancak, bölgesel faaliyetlere de özel bir önem verilmiştir.
Doğu Almanya'nın koparılması ve iki Almanya'nın birleştirilmesi; Slovenya'nın ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını ilân etmesi; Arnavutluk, Bosna ve Kosova'daki gelişmeler, BND'nin rüşdünü ispat ettiği bölgesel faaliyetler kapsamındadır.
BND, ayrıca, Belçika sınırındaki Hoefen'de çok iyi kamufle edilmiş bir telekomünikasyon istasyonu çalıştırmaktadır. Ayrıca, telekomünikasyon istatistikleri için özel bir birim oluşturmuştur. BND'nin toplanan tüm verileri kaydettiği yüksek kapasiteli ve çok gelişmiş bir bilgisayar sistemi bulunmaktadır.
BND, müttefiki olmasına rağmen, A.B.D.'ni ve tüm Atlantikötesini izleyen güçlü bir istasyonu, Schleswig-Holstein'in batı kıyısında tesis ile işletmektedir. Bu tesis, A.B.D.'nin tüm dünyadaki telefon, faks, e-mail dahil elektronik haberleşmeyi ve elektronik arşiv belgelerini, hem de gizli belgelerin şifrelerini çözerek izleyen ve bu doğrultuda sürekli kendini geliştiren "Echelon ağı"nı kullanan Ulusal Güvenlik Ajansı'na (NSA) muadil olarak inşa edilmiştir.

İngiltere'nin AB ülkesi olmasına rağmen NSA'ya lojistik destek vermesinden rahatsız olan Almanya, benzeri bir istasyonun Fransa'da da kurulması için bu ülkeye telkinin yanısıra, teknik yardımda da bulunmaktadır. Yine Schleswig-Holstein'deki Husom'da bir bilgi toplama merkezi ve arşivi yeralmaktadır.
Aynı şekilde, Alman diplomatların yanısıra, Federal Hükûmetten maaş alarak yurtdışına görevlendirilen görevlilerin tümü, BND "Hizmetiçi Akademisi"nde gidecekleri ülke ile ilgili eğitime tabi tutulmaktadır. Ayrıca, Almanya'nın yurtdışındaki sefaretlerinde görev yapan genellikle 2., 3. ve 4. sekreterlerin; ataşelerin ve müsteşarların tamamının, hedef ülkelerde ise Büyükelçilerin de BND'nin kadrolu elemanları arasından atanmasına dikkat edilmektedir.
1970'li yıllardan bu yana Türkiye'de görev yapan Alman Büyükelçilerinin tamamının kadrolu BND elemanı oldukları; Türkiye'de görev yapan Alman gazetecilerin ise sözleşmeli BND elemanı oldukları kaydedilmektedir. Örneğin, en son atanan Almanya Büyükelçisi, daha Türk Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i ziyaret bile etmeden, -tabiri caizse- ayağının tozu ile, 21 Mart 2000'de, sözde Kürdistan Devleti'nin lideri Barzani'nin Temsilcisi tarafından Ankara'da verilen skandal resepsiyona katılmıştır. Aynı durum, hiç şüphesiz Rusya Federasyonu, A.B.D., İngiltere, İsveç dahil pek çok ülke için de söz konusudur.

Prusya’yı,Avrupa’nın büyük devletleri arasına sokan Kral Büyük Frederik (1712-1786) bir devletin iç ve dış güvenliğinin istihbarat olmadan olmayacağını o zamanlardan anlamış ve önmeler almıştır. Özellikle de askeri istihbarata çok önem vermiştir. Dönemin kusursuz örgütleri arasında sayılan istihbarat servisini özenle oluşturmuştur. Alman Birliğinin kurucusu ve Avrupa’nın şekillenmesinin mimarlarından Bismark’da ( 1815-1898) Frederik in yolundan yürümüş, ayrıca siyasi istihbarat açığını da bu alana verdiği büyük önem sayesinde kapatmayı bilmiştir. Yani Hitler’in iktidara gelişine kadar Almanya’da güçlü ve kusursuz çalışan iki büyük istihbarat oluşumu gerçekleştirilmiştir. Bunlardan birisi Genelkurmay istihbaratı ( Abwehr), diğeri siyasi istihbaratı yönlendiren Alman Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Servisi’dir. Bu iki kuruluş organize halde ve beraberce çalışmışlardır.

Hitler’de istihbarata son derece önem vermiştir. Abwehr onun döneminde 5 şube olarak şöyle organize olmuştur:
1- Geheimer Meldedienst adı verilen organizasyon. Bu şube espiyonaj ve kontrespiyonaj ( casusluk ve karşı casusluk) ile görevliydiler. Bu şubenin emrinde kara, hava ve deniz birlikleri ve olanakları vardır. Ayrıca bu alanlarda uzmanlaşmış çok sayıda personele sahiptiler.

2- Sabotaj işleri: Bu şubece yerine getirilmiştir. Bu alanda uzman bombacılar, özellikle elde tutulur bunların rahat kullanabilecekleri ve değerlendirecekleri bomba türleri geliştirmişlerdir. Özelikle bomba patlatma ve yerleştirme konusunda bu şube uzmandırlar. 1960 dan sonra Almanların bu konudaki uzmanlıklarından Türk asker ve sivil istihbaratçıları da eğitimler yoluyla yararlandırılmışlardır.

3- Güvenlik olarak adlandırılan bu şube Almanlara karşı girişilecek sabotaj ve diğer casusluk faaliyetlerinin eylemlerine karşı organize olmuştur.

4- Dış ülkelerdeki faaliyetlerle bu şube ilgilidir. Bunlar adam kaçırma, elde etme ve organizasyonları sağlamakla görevlidiler.

5- Bu şubenin görevi ise merkez koordinasyonunu sağlamak ve eşgüdüm içinde sorunsuz çalışılmasını gerçekleştirmektir.


Almanlar istihbaratı hep çok önemsemiştirler. 1939 yılında yalnız Berlin’de Abwehr’de ünlü casus şefi Canaris’in emrinde çalışan ajan sayısı ( Bunlara V= Vertrauen= mutemet denirdi)10 binin üzerindeydi. Bunlara hizmet veren teknik uzman kadrosunun sayısı ise 18 bini aşıyordu. Ajan V ler ünlü Majino hattı planlarını ele geçirmişlerdir. Canaris’in emrindeki bu kadro ayrıca 1937-1939 yılları arasında İngiliz, kara, deniz ve hava kuvvetlerine ait çok önemli planları , bilgileri, savaş düzenlerini öğrenip bu güçlerin hareket ve idari yapılarına kadar bütün bilinmeyenleri çözmüşlerdir.

Hitler Abwehr’e ilaveten 1933 yılında saldığı dehşetiyle ünlü olan Gestapo ( Geheime Staatspolizei) adlı devlet gizli polis teşkilatını kurmuş ve 1939 da bütün polis servislerini merkezileştirme yoluna giderek bu yapıyı dev bir organizasyon haline getirmiştir. Buna da RSHA ( Reichsicherheitshauptamt) adı verimiştir.Ancak Abwehr de çalışmalarına devam etmiştir. Alman Güvenlik Yüksek Dairesi olarak adlandırılabilecek olan RSHA veya Alman casusluk ve mukabil casusluk teşkilatı başlıca 7 daireden oluşmuştur.

Bunlar:

1. Daire: Personel
2. Daire: İdari ve ekonomik işler
3. Daire: Parti işleri
4. Daire: Gestapo ( rejim düşmanları, kilise ve yahudilerle mücadele ve yurda girip çıkanları kontrol)
5. Daire: Kripto- cinayet polisi, devlet organizmasıyla ilgili işler
6. Daire: Dış istihbarat espiyonaj
7. Daire: Dini ve ideolojik çalışmalar-belgeler, biyografiler, arşiv.


Hitler ordularının 2. Dünya Savaşında yenilmelerinin ardından Almanya’nın ikiye bölünmesi üzerine zafer kazanan devletler öncelikle RSHA’yı dağıtmışlardır. Ortadan kalkan RSHA’nın yerine ikiye bölünen Almanya’da Doğu ve Federal Alman istihbarat teşkilatları yeniden örgütlenmiştir. İki Alman istihbaratı artık iki düşmandır.


FEDERAL ALMAN İSTİHBARAT TEŞKİLATI

BUNDESNACHRİCHTENDİENST ( BND) = Federal Almanya İstihbarat Servisi= Gehlen teşkilatı.

Münih’e bağlı Pullach’da, General Von Gehlen’in idaresinde kurulan Federal İstihbarat Servisinin emrinde 10 bin uzman ve ajan çalışıyordu ve bütçesi de 40 milyon markın üzerindeydi. General Gehlen’in çok kısa bir süre önce teşkilattan ayrılmasına rağmen Gehlen Teşkilatı adıyla da anılan Federal Alman’ya İstihbarat Servisi, küçük hücreler şeklinde örgütlenip çalışmıştır. Dost veya düşman ayırd etmeden aynı titizlikle çalışan teşkilat Almanya’nın özel statüsü gereği bu yıllarda CIA ile de büyük paslaşmalar ve dayanışmalar içinde çalışmıştır.

Almanlar iç istihbarat konusunda ise özel olarak oluşturdukları “ Batı Almanya Anayasasını Koruma Ajansı”ndan yararlanmaktadırlar. Bu kuruluş aynı zamanda karşı casusuluk örgütü olarak da faaliyet göstermektedir.Amerika’daki FBI’ya denk olan kuruluşun karargahı Köln’e bağlı Ehrenfeld’de çalışmalara başlamıştır. Merkez teşkilatında bine yakın görevlinin bulunduğu kuruluşa o zamanlar polis teşkilatı ile askeri istihbarat da yardım vermiştir. Alman istihbaratında askeri bölüm çok önemlidir. Çünkü burada oluşturulan ve FOİ ( Field Operations İntelligence) adı ile anılan grup vurucu güçtür ve eylemleri yapar. Eylemlerinde ünlü ve acımasızlığıyla bilinen bir güçtür.

Karargahı Bonn’da bulunan BUNDESKRİMİNİLAMT da casusulukla mücadele eder. Bu birimin çok ünlü laboratuvar ve teknik olanakları vardır.

Almanya’nın savaş sonrası statüsü gereği CIA Frankfurtta, Berlinde, Stuttgart’da bürolar açmıştır. Frankfurt’taki CIA bürosu DAD (Department of Army Detachment), Münih’teki büro SD (Special Detachment) adını, Stuttgart ve Berlin gibi yerlerdeki bürolararı ise US Mission ( ABD Misyonu) adını alırlar. Bunların ana amaçları komünizme karşı mücade etmektir. Bu kapsamda Narodno Turudoyoz Soyuz adlı anti komünist Rus müyteci teşkilatına öğretmen verirler.Bu dönemde Almanlar ile CIA nın işbirliği sonucu 1949 da Hür Hukukçular Birliği kurulur. Bu birlik Batıya ilticaları teşvik eden bir istihbarat yan kuruluşudur.

Alman makamları 1968 yılında yaptıkları bir açıklamada ülkelerinde 15-16 bin kadar casusun Doğu Bloku lehine çalıştığını sandıklarını, 1967 yılında bunlardan 167 , 1968 de de 350 kişinin yakalanarak mahkemeye sevkedildiğini belirtmişlerdir.

BND’nin kuruluş yasası bulunmamaktadır. 12 Temmuz 1955 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına dayanılarak kurulmuştur. BND içinde yaklaşık 7 bin personel görev yapmaktadır. 1995 de BND’nin Başkanlık koltuğunu Başbakan Kohl, muhalefet partisinden bir milletvekiline vermiştir. BND değerlendirmelerinde Almanya’yı bir süper güç olarak yorumlayıp ona göre analizler ve eylemler planlamaktadır.

BND bugün askeri istihbarat, siyasi istihbarat, teknolojik ve bilimsel istihbarat, dış istihbarat, terörizm, uluslararası kaçakçılık, illegal geçişler ve Almanyaya sığınmalar konusunda istihbarat çalışmaları yapmaktadır. İnsan, teknoloji, değerlendirme, idari işler, güvenlik, merkezi faaliyetler olarak yapılanan BND etkinliği çok güçlü bir istihbarat örgütü konumunda bulunmaktadır.
Almanya’da önemli bir kurluşta Federal Anayasayı Koruma Teşkiltı (BfV) dir. 3 bini aşkın personeli ile çalışan kurum, 27 Eylül 1950 de kurulmuştur. Teşkilatın iç yapılanmasında her ana ünite, toplama ve kıymetlendirme olarak iki bölümde konumlanmıştır. Toplama bölümleri operasyonları yürütmektedir. Eyaletlerin teşkilatları ile işbirliği bu bölümlerde esasdır.

1. daire arşiv işleri ve üniteler arası koordinasyon,
2. daire sağ terör ve radikal sağcı örgütlenmelerle ilgilenir,
3. daire sol terör ve radikal sol örgütlenmelerle ilgilenir,
4. daire kontr espiyonaj ile ilgidir
5. daire araştırma ve güvenlik ile ilgili işleri yürütür
6. daire idari işlerle sorumludur.
16 eyalette örgütlenmiş durumda bulunan BfV demokratik yapının korunmasından da sorumludur. Eyaletlerde örgütlü bulunan LfV adınrdaki servisler ise bağımsız hareket etmekle birlikte , aralarındaki koordinasyonu BfV gerçekleştirmektedir.



DOĞU ALMANYA İSTİHBARAT SERVİSLERİ

MFS = Doğu Almanya Devlet Güvenlik Bakanlığı.

Almanların ayrılmasının sonunda Sovyet nüfuz alanında kalan Doğu Almanya casusluğun adeta yüreği olmuştur. Öyküleringerçeklerle karıştığı olaylar yaşanmıştır casusluk adına Doğu ve Batı Almanya arasında. Doğu Almanya’da gizli servis geleneğini geliştiren ve burasını Avrupa yani Batı dünyası içinde bir ileri karakol gibi kullanan Moskovadır.

1950 yılında mevcut oluşumların tek çatı altında toplanmasıyla Doğu Almanya Devlet Güvenlik Bakanlığı kurulmuştur. KGB bu bakanlığı oluşturduğu bir konseyle kontrol altında tutmuştur. Bakanlığın emrinde 22 bin subay, 5 bin polis, 3 bin komünist partili memur çalışmıştır. karargahı Doğu Belirlin’de Normannenstrasse’de bulunan MFS’in Batı Almanya ‘da adam kaçırma ve öldürme , yıkıcı faaliyet ve propaganda işlerinde kullandığı 16 bini aşkın ajanının bulunduğu bilinmektedir. İstihbarat bakanlığının başlıca daireleri ve görevleri şunlar olmuştur:


1. Daire : Doğu Almanya ordusu içinde iç istihbarat yapmak, askerlerin rejime sadakatini sağlamak.
2. Daire : Batılı ülkelerde casusluk faaliyetlerinde bulunmak.
3. Daire : Sovyet işgal bölgesinde her türlü ekonomik faaliyet sahasında casusuluk çalışması yapmak.
4. Daire : Din ile mücadele müesselere ortadan kaldırma.
“R” Dairesi : Berlindeki müttefik askeri misyonların faaliyetlerini izlemek.

MFS ayrıca idarecilerin güvenliğini sağlamak amacıyla 6300 kişilik bir muhafız kıtası da oluşturmuştur.

Ayrıca HVA= Ana İstihbarat Dairesi adı altında Doğu Almanya Komünist İstihbarat Teşkilatı adı altında Batılı ülkelerde casus şebekeleri kurmak ve istihbarat işleriyle görevli bir birim daha vardır. HVA MFS’e bağlı bir birimdir ama ayrıca bir casusuluk okulu da vardır. Bu teşkilatların koordinasyonundan ise VFK = Koordinasyon Dairesi adı verilen birim sorumludur. Bu da bir gizli servis gibi çalışır. Elbe nehri üzerindeki Klietz’de bir casus okulları faaliyet göstermiştir. Bunların teknik laboratuvarlarında gizli mürekkepler ve sahte belgeler üretimi gerçekleştirilmiştir. Doğu Alman gizli servisi belge üretiminde oldukça başarılı ve ünlü bir servis olmuştur. Bu konu gizli servislerde büyük önem taşımaktadır.

Ancak bu iki servisin kanlı bıçaklı günleri Doğu ve Batı Almanya’nın birleşme kararının ardından tek çatı altında ortak çalışmaya dönmüştür. Bu birleşme sırasında Doğu Alman casuslarla Batı Alman muhbirler büyük sıkıntılar çekmişler ama Batı Alman istihbarat çatısı altında birleşmeyi başarmışlardır. Çok geniş bir arşivi bulunan MfS ile 1991 birleşmesinden sonra çıkan durum sonucunda Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı sorumlu kılınmıştır. Arşiv bilgilerinin incelenmesi görevi bu teşkilata verilmiştir.

Bu birleşmeden ortaya çıkan bilgi ve ilişkiler ağı dünyanın en büyük istihbarat arşivini ortaya çıkarmıştır. Önümüzdeki dönemde Almanların bundan kaynaklanan güçlerini diğer ülkeler üzerinde kullanacaklarından hiç şüphe yoktur. Arşiv bulgileri içinde Türklere ait bilgilerin çokça olması da doğaldır. Yani önümüzdeki günlerde Almanya hesabına casusluk yapacak Türklerin sayısında bir artışın olması da doğaldır
 
Üst