Aman Allahım!..

Makbule ÖTÜKEN · 27 Kas 2008

AMAN ALLAHIM!...

Atatürk diyor ki; “Ulusal duygu ile dil arasında bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması, ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindedir. Yeter ki, bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Ulusu, dilini de yabancı boyunduruğundan kurtarmalıdır.
• Milliyetin çok açık niteliklerinden biri dil’dir. Türk Milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk düşüncesine bağlı olduğunu iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.”

****

Duyduklarıma inanamadım! Yanlış mı duydum diye tereddüde kapıldım.

Dün sabah, her gün düzenli olarak okuduğum gazetelere göz gezdirirken, öncelikle inanmak istemediğim sözlerin geçtiği haberi aradım. Konu; Meclis’in ilgili komitesindeki bütçe görüşmelerini ilgilendiriyordu..Gündemde tartışılan ‘Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’ bütçesi idi.

Doğrusunu isterseniz, bir süredir, Mecliste ele alınmakta olan 2009 Mali Yılı Bütçe çalışmaları ile hiç mi hiç ilgilenmedim. İlgilenmek gerekirmiydi? Kuşkusuz ülkenin meseleleri ile içiçe olmak, her gelişmeyi olabildiğince yakından izlemek, bir köşe yazarının başta gelen görevleri arasındadır. Ancak CTP ikitdarı döneminde mali bütçe o kadar önemsiz konuma düşürüldü ki; sadece köşe yazarları değil, vatandaş da, sosyal katmanların örgütleri de, bütçede ne yazıldığı yada hangi rakamların olduğu ile ilgilenme duyarlılığını yitirmiş. Bizzat iktidar milletvekilleri bile ‘bütçe disiplini’nin kalmadığından yakınıyorlar..

Vatandaş, 2008 bütçesinden umduğunu bulamamış. Vatandaşı rahatlatıcı her hangi bir tedbir alınmamış. Maaş alanlar ve ücretliler, sıfır zamma mahkum edilmiş. Reel sektör, esnaf, çiftçi, turizmci desteklenmemiş.

Varsa da yoksa da haksız zamlar, adaletsiz vergiler..Varsa da yoksa da partizan istihdamlar, partizan atamalar, partizan reklam giderleri, bazı medya kuruluşlarının şakşakcılık yapma karşılığında beslenmesi, çoğu kere gereksiz ve kalabalık dış geziler. Ve daha bir sürü partizan harcamalar..

Vatandaş, böylesi bir politik kadrodan ve bu kadronun hazırladığı bütçeden ne beklensin ki?

Nerede kaldı bu günlerde ana gündem; Cumhurbaşkanı Talat’ın Hristofyas’ın pervasızlıkları karşısındaki silik itirazları ve hareketli UBP kurultayı..

Yine de; beni şoke eden o sözler, Meclisteki bütçe çalışmalarına motive etti..

Eğitimle ilgili bütçe çalışmaları esnasında sarfedilen sözler şunlar “..eğitimin dili dini, ırkı olmadığı gibi, kuzeyi- güneyi de yoktur..” Evet, bu sözleri sarfeden, sokaktaki sıradan bir vatandaş değil..Bir milletvekili, üstelik iktidara mensup bir milletvekili..Hem de öğretmenlik mesleğinden gelen bir eğitimci zatı muhterem..Söyleyene bakın siz “eğitimin, dili, dini, ırkı yokmuş..” Peki kardeşim, eğitimin dili yoksa, Anayasamız ne diye “devletin resmi dili Türkçedir” diyor. Neden istisnasız bütün ülkelerde ilk ve orta öğretimde eğitim dili o ülkenin resmi dilidir? Çocuklarımız, gençlerimiz, atalarının dili ile eğitim almayacaklarsa hangi dille eğitim alacaklar? Hangi dili konuşacakar. Hangi dille anlaşacaklar? Hangi dili sevecekler? Ve hangi dille geçmişin değerlerine, eserlerine ve kültürüne ulaşacaklar? Hangi dille hayal kuracaklar? Rüyalarını hangi dille süsleyecekler ve hangi dille konuşup anlaşacaklar?

Yapmağa çalıştığınız ne? Bu halkı kendi dilinden, kendi dininden, iman ve inançlarından ve öz köklerinden kopararak nereye götürmeğe çalışıyorsunuz? Ve kime, hangi güçlere hizmet ediyorsunuz?

Atatürk “Türk olmak Türkçe konuşmaktır” sözünü boşuna mı söyledi? Karamanoğlu Mehmet Bey’in; " bu günden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka bir dil kullanılmayacaktır" direktifini boşuna verdi?

Sizin; Meclisteki göreviniz, güzel Türkçemizi koruyacak ve geliştirecek önlemleri almak mıdır, yoksa, Türçemizi önemsiz kılmak mıdır?

Konuşun Sn. Ahmet Barçın..

BURLAHATUN · 27 Kas 2008

Dil bayraktır, dil kimliktir...Kaybedildiği zaman milli kültür büyük ölçüde kaybedilir.Yabancı dilde eğitim ise sadece sömürge ülkelerinde uygulanan bir kimliksizleştirme siyasetidir.TÜRKÇE unutulduğu zaman ise KIBRIS Rumları için TÜRK sorunu diye bir sorun da kalmayacaktır.Milli eğitimde gayri milli siyasetleri ise anlamak mümkün değildir.Ne yazıkki bu konudaki duyarsızlık sadece Yavruvatan' da değil Anavatan'da görülmektedir.

Kartal · 28 Kas 2008

Türkçe'yi gözardı edebilmek!..

Sayın Ötüken,
Çok önemli bir konuya temes etmişsiniz..Kendi ana dilini gözardı ederek unutan sonra dinini daha sonra da kimliğini gözardı ederek unutacak ve hele,hele bir milletvekili buna gözyumuyorsa bu teslimiyetin ta kendisi olacaktır!..Bu milletvekilinin mesleği de öğretmenlik ise teslimiyetin yanına bir de ihaneti eklemek gerekir!.. Kıbrıs Türk Halkı da önümüzdeki dönemde Rum'a yaranmak adına gerçekleştirilen teslimiyetlerin ve ihanetlerin hesabını ilk seçimlerde bu iktidara mutlaka soracaktır..TTK.

Ara

Aman Allahım!..

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye

BURLAHATUN

Yasaklı Üye

Kartal

New member