Amerika’dan e-mail var

Tanju Müezzinoğlu

Onursal Üye
Katılım
21 Eyl 2008
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.kktcbayrak.org
AMERİKA’DAN E-MAİL VAR

Sınıf arkadaşım Prof ALİ NİYAZİ aşağıdaki maili gönderdi. Uygun görürsen yayınlamanı rica ederim dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan`a Açık Mektup

Sayın Başbakanım,
2002 seçimlerini kazanarak daha sonra başbakan olduğunuzda sevindiğimi söyleyemem. Ancak sizin seçim sonuçlarıyla hak ettiğiniz şansı kullanmanızı içtenlikle savundum. Çoğu arkadaşımda size karşı baştan itibaren duyulan kuşkuların ne denli haklı ya da haksız olduğunun yaşanarak görülmesini savundum. Bu nedenle de erken seçim istemlerine katılmıyor, ilk yıllarda hükümetinizin yaptığı reformları ve izlediği ekonomi politikasını destekliyordum. 2005 ve 2006 yıllarında yayınlanan Almanca kitap ve yazılarımda bu tavrımı açıkça sergilemekteyim.

Bu görüşümü sol Dünya görüşüne sahip bilinçli bir Kemalist olmama ve laikliği Türkiye’nin en önemli kazanımı ve çimentosu olarak görmeme karşın sergiliyordum. Ortak Dünya görüşünü paylaştığım bazı arkadaşlarım yanıldığımı ve bunu yaşayarak göreceğimizi belirtiyorlardı.

Gerçekten de yanıldığımı söyleyen arkadaşlarımın, özellikle 2007 yılı başından bu yana izlediğiniz politikayla, giderek artan ölçüde haklı olduğunu gördüm.

Kanımca başbakan olarak sizin ve partinizin yapmakta olduğu en büyük yanlış, Türk toplumunun son derece derin bir kutuplaşmaya taşınması olmuştur. Bunu bilerek ve isteyerek yaptığınıza henüz inanmak istemiyorum. Ne var ki nesnel olarak günümüzde varılan sonuç budur ve bundan hükümetiniz sorumludur.

Bu son derece kaygı verici oluşumun sonucu olarak, Türkiye’nin saygın ve yurtsever insanlarına karşı, demokrasi ve hukuk dışı uygulamalarla yapılmakta olan baskı ve sindirme politikaları, asla kabul edilemez. Adına “Ergenekon” denen yargılama operasyonları çerçevesindeki esas amacın, hükümetinizi eleştiren öğretim üyeleri, medya mensupları, laik ve çağdaş yaşam savunurlarının hak etmedikleri suçlamalarla karalanmaları, göz altına alınmaları, hatta gerekçesini bilemedikleri nedenlerden tutuklanmaları, olduğu açıkça görülmektedir. Bunun çok yakında batı ülkeleri kamuoyunda da görüleceğinden kuşkunuz olmamalıdır. Açıkça görüldüğü gibi bu baskılar gerçek Atatürkçü, aydın ve laik insanlara karşı, şeriat devleti yanlılarının bir misilleme ve öç alma uygulamalarıdır.

Hiç kuşku duyulmasın, devlet destekli bazı asker ya da sivil kişilerin geçmişte veya günümüzde yasa dışı uygulamalarının üstüne kararlılıkla yasal yollardan gidilmesine, bu kişiler dışında hiç kimsenin itirazı olamaz. Ne var ki ne ideolojik, ne siyasi ve ne de etik değerleri bakımından asla bir araya gelemeyecek kişilerin “Ergenekon” denen darbeci, ırkçı, milliyetçi ve cinayet olaylarına karışmış oldukları söylenen kişilerle kovuşturulmaları, yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Ne var ki bu uygulamalar, bağımsız olduğu söylenen yargı adına öç alma planları çerçevesinde ve istenerek yapılmaktadır.

Eğer bu operasyonlar söylendiği gibi bağımsız olduğu iddia edilen yargı tarafından yapılıyorsa, bu uygulamaların gerçek hukuk devletiyle asla bağdaşamayacağı çok açıktır. Hukuk devleti mahkeme kararı olmaksızın yüz binlerce insanın telefonlarının dinlenmesine izin vermez. Hakim kararı olmaksızın kimsenin evi aranamaz, hakkında kesin deliller olmayan hiç kimse gece yarısı yatağından alınarak ve çağrılmış medya mensuplarına gösterilerek eşkıya işlemi göremez. Hukuk devleti bu uygulamalara asla izin vermez. Eğer Türkiye’de gerçek hukuk devleti olduğu iddia ediliyorsa o zaman bu uygulamalar hukuk dışıdır, yasalara aykırıdır. Yok, eğer bu uygulamalar mevcut yasalara uygun yapılıyorsa, o zaman da bu yasalar gerçek bir hukuk devleti ve demokrasiyle bağdaşmamaktadır.

Tüm çabaları eğitim şansından yoksun çocuk ve gençlere bu şansı vermek olan kanser hastası Sayın Prof. Türkan Saylan’ın evinin aranması ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yetkililerinin sorgulanmaları, rektörlerin ve öğretim üyelerinin, basın mensuplarının, 83 yaşındaki saygın gazeteci İlhan Şelçuk’un kriminel suçlu gibi sorgulanmaları, asla hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmamaktadır.

Sayın Başbakanım,
Bir siyasal bilimci ve siyasetçi gözlemiyle belirtmek isterim: Türkiye’mizin içinde bulunduğu bu durum, ülkemizi son derece kuşku veren ve sizin de asla isteyemeyeceğiniz gelişmelere taşıyabilir. İvedi olarak Türkiye’yi bu kutuplaşmadan kurtarmak, yeniden sosyal ve siyasal barışı sağlamak öncelikle sizin görevinizdir. Sizi ve hükümetinizi eleştirmenin bir suç olmadığı, aksine vatandaşlık hakkı ve görevi olduğu erdemliğini ve hoşgörüsünü göstermek, siyasi karşıtlarınız olsalar bile, aydın, çağdaş ve laik düşünür, yazar, gazeteci, öğretim üyelerinin, sivil toplum ve meslek kuruluşlarının son derece haksız ve asılsız suçlamalarla uygulama görmelerini engellemek, yine en başta hükümetinizin asli görevidir.

Sizi daha fazla gecikmeksizin, Türk halkının esenliği, barışı, kardeşliği için gerekli önlemleri ivedi olarak almaya ve bunun için de Türkiye’de yaşanan kutuplaşmaya son vermeye çağırıyorum. İnanınız ki bundan en çok siz yararlı çıkacaksınız


TANJU MÜEZZİNOĞLU
GÜNEŞ GAZETESİ
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Amerika’dan e-mail var

Öyle sanıyorum ki belirtili isimler adil yargılanarak aklanmayı tercih ederler, bu onların en doğal hakkıdır da.

Toplumun her kesiminde insanlar hata yapabilmektedirler. İnsan olmanın doğasında tercihlerinin sorumluluğunu taşımak da var. Hele ki bu kişiler, aydın, kendisini yaşadığı dünya ve toplumdan sorumlu hissederek görev yaptığını iddia ediyorlarsa kayırılmamayı tercih edeceklerdir.

Yargılanarak aklanmak en temizi. Akıllarda şüphe kalması yanlış olacaktır.

Ülkemiz yargısı hakikaten bağımsızdır. İstanbulda bir mahkeme başbakanın taraf olduğu bir dava kararında "davalı recep" şeklinde karar aldı. Henüz iki hafta oldu.

Ülkemizin gerçek sorunlarından birisi bir kaç kurumun denetim dışında olmasıdır. Mahkemeler "Türk Milleti" adina karar alirlar ama doğru karar alma yüzdeleri o kadar düşük ki, Millet benim adıma karar alırken neden açık hata yapıyorsun diye soramıyor, bu biçimde bir düzenleme yok. Eksiğimiz burada. denetlemeyen bir iki kurum daha var.

Denetlenememek nedeniyle bu kurumlar süreç içerisinde nirengilerini kaybediyorlar.

Millet vekilleri dokunulmazlığının kalkması halinde de bu defa yasama yargıya mahkum olacak. Dokunulmazlıkların uygulandığı ülkeler bu sıkıntıyı yaşıyor. Bu nedenle dokunulmazlıkların kısıtlanması ile beraber yargının da Millet adına denetlenebilmesine dair düzenleme gerekiyor ki, bu konuda çalışma da yapılıyor.

İstanbul barosunun yayın organında yayınlanan savcı ve hakimler ile ilgili bilgiler, Yargı ve Adalet bakanlıklarınca tekzip edilmemişti.

Yargımız baskı altında değildir, baskı altında ise bu durumu belirtecek yasal yolları vardır ve hiç tereddütsüz uygularlar.

3. Kişilerin değişik vesileler ile bu konuyu dile getirmesi yargıya müdahale oluyor. Yargı siviller tarafından, yazarlar ve belli kesimler tarafından baskı altına alınmaya çalışılıyor.

saygı ile,
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Amerika’dan e-mail var

Dur baştayken görelim diyenler hala %50 yi sağlıyor. Özelleştirme adı altında ülkenin milli gelir kaynakları yok pahasına yabancılara satılmıştır. Bunu bilen vatandaş ; ' İyi ya devlet para kazanıyor diyecek kadar mantıksız ve şuursuz.'Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçirildiğinde ABD’ye hiç tepki konulmayan, 1 Mart Tezkeresi geçmemesine rağmen bütün limanlar, sınır kapıları, hava sahamız ABD’nin emrine verilmiş ve Irak’taki 100 binlerce Müslüman insanın kanının akıtılmasında bu katillere en büyük desteği vermiştir. Müslümanlar şehit olurken Başbakan Erdoğan dış basında yazdığı bir makalesinde, ABD askerlerinin sağ salim eve dönmesi için dua etmektedir. (The Wall Street Journal-Marc 31 st 2003). Üstüne üstlük Türk askerine 'kelle' deyip birisine ise 'sayın' diye hitap etmştir.Üstelik ağır ve ciddi çuval olayı sonrası “ABD’ye nota verecek misiniz?” sorusuna başbakan şöyle veciz(!) bir cevap verdi: “Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır.” Birde buna bakın... Hala deneyelim bu adamı değilmi?Başbakan Erdoğan, BOP’un da (Büyük Ortadoğu Projesi) eşbaşkanı oldu. İkinci başkan, Bush. Bu başkanlığın ne demek olduğunuda bilmiyorlar. Hadi beyler durmak yok yola devam oylarınız buraya.... Bitme noktasına gelen pkk yı canlandıran isim kim acaba? daha geçen hafta şehit olan 20 yaşındaki askerlerimizin vucutları hala sıcak. Okuyanıda okumayanıda pişman ettiler. İşsizlik nerelere tırmandı. Hele o kadar satışlara rağmen dış borcumuz nedense gerileceğine katlanarak arttı. Neler yazılır neler ama sitenin veritabanı yetmez.
 
Üst