Anma Günleri

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ANMA GÜNLERİ

O'nun ölümü sonrasındaki yıllarda, öldüğü günün yıldönümleri matem havası içinde geçiyordu...

Henüz yüreklerde taze olan, kaybından doğmuş acı ve özlem duyguları nedeni ile milleti ve sevenleri kâh içe akıttıkları, kâh duygularına söz geçiremeyip yanıklarından süzülen gözyaşları ile anmışlardır hep O'nu...

Daha ben doğmazdan 2 yıl önce O, hayata gözlerini yummuştu. Ne yazık ki O’nu görme olanağına sahip olamadım. Ancak benim okul sıralarına başladığım günlerde hatta Lise yıllarımda da hâlâ O'nun öldüğü günün yıldönümleri matem havasında geçer, anma törenlerinde yapılan etkinliklerde, alkış tutmadan, tezahürat ve coşkunluk gösterilerine sapmadan bir büyük üzüntü ve ciddiyetle kutlanırdı...

Ancak O,
Sıradan bir insan olmadığı gibi; sıradan bir lider de değildi…

O,
İlk kez ve defalarca emperyalizmi yenilgiye uğratmış,
Kazandığı zaferler, gerçekleştirdiği mucize başarı ve yarattığı Cumhuriyet’le,
Dünyada ezilen, sömürülen mazlum ülkelere ümit olmuş,
Bir liderdi,
O,
Bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve her köşesi bilfiil işgal edilmiş bir ülkeden, tüm dünya ülkelerinin saygısını kazanmış bir vatan yaratmış bir liderdi…

O,
Gaflet, dalâlet ve hıyanet içinde bulunan iktidara sahip bir ülkeden,
Fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş bir Halktan,
Onurlu bir Cumhuriyet yaratmış,
20. yüzyıla damgasını vurmuş bir yüce dünya lideri idi…


Böyle bir Ulu liderin artık matem içinde anılması değil,
Türklüğe kazandırdığı, şan, şeref, namus, özgürlük, egemenlik, Cumhuriyet ve onca yüce değer nedeni ile minnetle, şükranla, gururla ve tabii ki coşku ile anılması gerekirdi…

Çünkü O, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR…

Artık 10 Kasımlar yeni bir anlam kazanmış ve MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜRK, yıllardır minnetle, şükranla, gururla ve coşku ile anılıyor…

Sanayiden tarıma, ticaretten siyasete O’nun söyledikleri ve yaptıklarının ne kadar isabetli ve ne kadar doğru olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor…

Şimdi artık O’nunla bütünleşmenin ve O’nun eserlerine sahip çıkmanın her türlü yolunu arayıp bulmak zorunluluğundayız…

Yüce ATATÜRK’Ü, şükranla, gururla ve coşku ile anarken O’na Yüce Tanrıdan Rahmet dileriz. Yattığı yer NUR olsun…

Bırakın Türk Ulusunu, tüm dünya O’nu özlerken ve takdir duyguları ile anarken;
Kendi kurduğu Cumhuriyet’te bazı şaşkınlar tarafından anlaşılmaz bir hırs ve kin ile anılması ve yakışıksız yakıştırmalara hedef olması ne kadar acı...

Bu yaşadığımız günlerde 19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler ve hatta “EN BÜYÜK ESERİM” dediği CUMHURİYET’İN Kutlandığı gün olan 29 Ekim yasaklanmak isteniyor.

10 Kasım etkinliklerine bile müdahale edileceği duyumları alınıyor.

Onlar göremiyor ama şurası açıkça görülüyor ki onlar yasakladıkça, onlar adını ve varlığını tarihten silmeye çalıştıkça;
ATATÜRK daha bir büyüyor, gönüllerimizdeki yeri daha bir yüceliyor.

İnadına O’nu her gün biraz daha seviyor, biraz daha özlüyoruz...


Kamil Özkaloğlu
10 Kasım 2012
 
Üst