Arkadaş! Yurduma Alçakları Uğratma Sakın !

Salim Doğan

Onursal Üye
Katılım
7 Nis 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ARKADAŞ! YURDUMA ALÇAKLARI UĞRATMA SAKIN !
SİPER ET GÖVDENİ, DURSUN BU HAYÂSIZCA AKIN.


İstiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY bu tümceleri yazarken içinde bulunduğu ruh halini bu gün çok daha iyi anlıyor ve kendilerini saygıyla anıyorum
. Zor günlerdi o günler. İnsanın bir ulusu böyle bir ortamla bir daha karşılaştırmasın diyesi geliyor. Ne yazık ki tarih tekerrür eder mi; ediyor işte. Neydi o günler bir ulus ki yıllarca savaş meydanlarında oradan oraya savrulup dursun. Açlık, yoksulluk, sefalet en kötüsü de cehalet. Düşman bağrımıza saplamış hançerini, yok mu kurtaracak bahtı kara maderini dizeleri Türk ulusunun ağzından cevabını tarihe bir M. Kemal ATATÜRK çıkararak vermiştir.

Her gün elektronik postam avaz avaz bağıran, çığlık atan yeter artık, uyanın diyen insanların iletileriyle dolup taşıyor. Görüyorum ki tüm yurttaşlarımız bilinçlendikçe, gerçekleri gördükçe daha da duyarlı hale geliyor. Bilgi halkımızın her kademesine eşit bir şekilde yansız ve gerçekleri yansıtır şekilde iletildikçe görevdeşlik duygusu pekişiyor. Kimisi yurdumun kazanımlarını, yurttaşlarımızın birikimlerini, ulus olarak gurur kaynağımız malımız mülkümüz artık bizim değil. Hepsini başkaları satın almış. Ben hep düşündüm durdum, biz niye sattık; onlar niye aldılar diye. Peki, siz düşündünüz mü ya da babalar gibi satanlar niye sattılar bu öz kaynaklarımızı. Öyle ya alan da neden aldı acaba. Bu yurt topraklarını Bayındırlaştırmak, yurttaşlarımızı varlık içerisinde gönençle onurlu bir şekilde yaşasınlar diye çaba harcayanlar, canları pahasına kimler için çalışıp çabalamışlar dersiniz. M. Kemal ATATÜRK yedi bin yıllık TÜRK ulusunun yaşamını özetleyen ta o tarihin derinliklerinden yansıyan gençliğe hitabesinde bize ne diyor “Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.” Aynen öyle.


Bu gün Avrupa’ya bakın. Her türlü insanlık dışı uygulamaların icat edildiği yerler haline geldi. Onlar artık kendi yasalarına uymayanları demokratik yöntemlerle yargılamamaktadır. Polisleri yaptıkları gözlem ve takip sonucunda bir fırsatını bularak ortadan kaldırmayı tercih etmektedirler. Yani temiz iş. Avrupa’da işler iyi gitmemektedir. İnsanlar orda da işiz, huzursuz. Orda da toplumsal kurallar ihlal edilmektedir. Ama suçlular ya metrolarda vurularak, trafik kazalarına kurban verilerek ya da yakılarak dosyası kapatılmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de ise otuz bin kişinin katili bir cani için yeniden yargılama istenmektedir. Türkiye dünyanın en özgür ülkesi, neden mi; çünkü yıllarca mücadele ettiği terör örgütü yandaşlarının T.B.M.M sinde bile temsilcileri var. Bunlar her gün Türk ulusuna ve ANAYASASINA, Ulusun bölünmez bütünlüğüne karşı suç işlemektedir. Bu oluşumlara karşı demokratik tedbirlerin dışında bir uygulama yapılmamaktadır. Ira ve Eta için ya da diğer ayrılıkçı örgüt Tamil gerillaları için böyle bir demokratik ortam varımıdır.


Her alanda Türk ulusuna karşı kin ve intikam dolu olan düşmanlar bir platformda birleştiler. Ayrılıkçılar, bölücüler, ırkçılar, gericiler yani emperyalizmin işbirlikçileri efendileriyle kol kola. Hep birlikte Cumhuriyeti yıkmak ve Anadolu’yu ele geçirme planları yapmaktadır. Tarih tekrardan ibarettir diyenleri doğrulayan olaylara tanık olmaktayız hep birlikte. Ari ırklar sinsice fırsatları kollayarak bin ya da beş yüz yılda bir yakaladıkları fırsatları en iyi biçimde değerlendirmeye çalışmaktadır. Yurdumuzun ne ayrılıkçılar tarafından bölünmesi ne de gericiler tarafından rejim değişikliğine uğraması olasılığı yoktur. Bu hem toplumsal oluşum bakımından hem sosyolojik gelişim bakımından hem de siyasal anlamda taban bulamaz. Çünkü yetmiş milyon Türk bu duruma müsaade etmez. Hâkim sınıf Türklerdir. Bir kısım farklı etnik guruptan yurttaşlarımız ulusu, yurdu, cumhuriyeti ve Atatürkçü düşünceyi benimsememiş, özümsememiş bulunmaktadır. Bu değerleri koruma konusunda kararlı görünmektedir. Bütün bu sosyal, siyasal ve toplumsal olayların yurdumuzun ilerlemesine, çağdaşlaşmasına, demokratikleşmesine bir katkı sağlamadığı tek amacın emperyalizme hizmet olduğu bilinmektedir. Emperyalizm belki başka alanlarda, başka ülkelerde başarı sağlamış olabilir ancak her türlü entrikaya rağmen Anadolu’da başarılı olma şansı yoktur. Tek tesellisi yurdumuzun kalkınmasını, yurttaşlarımızın yaşam standardını belli bir seviyeye çıkarmasını engellemekten öteye gitmeyecektir.


Anadolu bir yangının ortasında çalkantılı günler geçirmektedir. Yurttaşlarımız şunu iyi bilmelidir ki içinde bulunduğumuz açmazdan birlik ve beraberlikle çıkabiliriz. Yeryüzünde hiçbir güç halkın karşısında duramaz. Eğer durum böyle olmasaydı tüm güçleriyle birleşerek, en ağır silahlarıyla üstümüze saldıran emperyalizmin ordularını denize dökebilir miydik? Ancak bölünürsek yıkılabiliriz. Tüm gündemler bizim dışımızda gelişmektedir. Türk ulusunun böyle yapay sorunları yoktur. Hiç kimse kendi kişisel ihtiraslarını emperyalizme uşaklık yapma adına Anadolu insanına dayatamaz. Bu yüce ulusun gündemi bellidir. O da uygarlık ve çağdaşlık yolunda ilerlemektir.


Her kademedeki yurttaşlarımızın sorumlulukları bellidir. Yurttaşlık sorumluluğu hiçbir şekilde savsaklanamaz, ertelenemez. Her bireyin ulusumuzu yüceltmeye, bayındırlaştırmaya yurttaşlarımızın birlik içerisinde yaşamaya hakkı vardır. Bu görevdeşlik kendiliğinden oluşmaktadır. Yurdumuza alçakların saldırısı nereden, kimden, hangi mevkii ya da makamdan gelirse gelsin, ister içerden ister dışardan gelsin işte o istendik toplumsal davranışla kendiliğinden oluşan görevdeşlik duygusuyla hareket edilmektedir. Bu yüce ulus Atatürkçü düşüncenin ışığında her türlü emperyalist saldırıya karşı gövdesini siper ederek yurduna alçakların uğramasını engelleyecek bilinç içerisinde hazır durumdadır.


Emperyalizm kâğıttan kaplandır. Tek dişi kalmış canavardır. Canavarlığı yiğitliğinden değil caniliğindendir. O nedenle de yenilmeye insanlık karşısında mahkûm olmaya mecburdur. Kan, kin ve intikam duygularıyla sömürü düzenini devam ettiren emperyalizm sadece Türk ulusunun değil tüm insanlığın baş düşmanıdır. Ulusumuzun bu oyunlara gelmemesi birlik içerisinde hareket etmesi, kenetlenmesi geleceğimiz için en büyük umut kaynağımız olmuştur. Bu umut bizim başarmamızı sağlamıştır. Bu günde öyle olacaktır.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.
 
Üst