Arşiv Belgelerine Balkanlar da ve Anadoluda yunan Mezalimi 3 .www.kibris1974.com

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
Batı Trakya’nın 27 Mayıs 1919’da Neuilly Antlaşması ile Yunanistan’a verilmesinden bu yana, Yunanistan’ın Türkler üzerindeki baskı ve asimilasyonu, 76 seneden beri her an biraz daha şiddetle artarak devam etmektedir.

Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türk’ün maruz bırakıldığı baskı, mezâlim ve haksızlıkları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Türk Türk’e mal satamaz, birbirlerinden mülk edinemezler.
  • Türk’ün malına (1), Rum’un malına (5) oranında değer biçilerek, Türk’ün elindeki gayri menkûlü ne pahasına olursa olsun alınmak istenir.
  • Türk çocuğunun öğrenimi her vesile ile kısıtlanır.
  • Müslüman Türk vakıflarına, vakıf mallarına ve mülklerine el konulur.
  • Yunanlılara sınırsız kredi verilerek, Türk mülklerinin satın alınması sağlanır.
  • Türk gençlerinin sportif ve kültürel faaliyetlere katılmaları engellenir.
  • Yunan ordusuna zorla askere alınan Türk çocukları, Türklük gururunu rencide edici hareketlere muhatap edilirler.
  • Türklerin davullu zurnalı düğün yapmalarına imkân tanınmaz. Yani, örf ve âdetlerini serbestçe yaşamalarına fırsat verilmez.
  • Küçük yaştaki Müslüman Türk çocuklarının, Hristiyanlaştırılmak maksadıyla köylerde açılan kreşlere gönderilmeleri konusunda ailelerine baskı yapılır.
  • Diğer taraftan, Müslüman Türk, Pomak ve Çingeneler dışında kalan halkların, Hristiyan dininin Ortodoks mezhebine bağlı olmaları ve kilisenin desteği ile birleşmeleri kısmen sağlanmış ise de, halen Sırp, Makedon, Bulgar, Arnavut ve Girit kökenliler bağımsızlıkları için gizli faaliyet göstermekte olup; geçmişte olduğu gibi, bu unsurlara bugün de çeşitli baskı ve haksızlıklar yapılmaktadır.

    Kısacası, Yunanistan’da Türk olarak yaşamak, Türkçe konuşmak yasaktır. Türk düşmanlığını kendilerine düstur olarak kabul etmiş zalim Yunan idaresi altında yaşamak bahtsızlığına uğramış olan ‘Evlâd-ı Fâtihan’ soydaşlarımız, bağımsızlıklarını koruyamamış olmakla beraber, millî kültürlerini ve varlıklarını her türlü baskıya rağmen korumayı başarmışlardır.

    Buna karşılık Türkiye, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması ile azınlık statüsünü onaylayarak, Rumlara, Türk vatandaşlarının sahip olduğu ferdî hak ve hürriyetlerin tamamını kullandırmıştır.
    Rum asıllı vatandaşlarımız, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yüksek güvencesi altında olup, her türlü hukukî haklarını serbestçe kullanmaktadırlar. Eskiden olduğu gibi, ülkenin varlıklı vatandaşları olup, her mesleği serbest bir şekilde yapabilmektedirler. Kendi inançlarına göre, kiliselerinde ibadetlerini yapmakta, kendi okullarında kendi dilleri ile eğitim görmekte, kendi dillerinden yayınlar yapmakta, sosyal ve kültürel faaliyetlerini sürdürmektedirler. Özetle, Rum vatandaşlar, Türk vatandaşlarının sahip oldukları bütün haklardan eşit şekilde yararlanmaktadırlar.
    Bilinmelidir ki, Türk’ün tarih boyunca, gerek Balkanlarda gerekse Anadolu’da maruz kaldığı Yunan mezâlimini görmezlikten gelmek, hakkın ve adaletin bütününü öldürür.
    Türk milleti olarak, kan dâvâsı gütmek, intikam almak gibi hareketlere başvurmak, inancımıza da, tarihî şeref ve asâletimize de yaraşmaz; ancak hakikatleri ortaya koymak, unutulmamalıdır ki, millî, insanî ve aynı zamanda bir ilmî vazife ve mükellefiyettir.
    Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan, “Arşiv Belgelerine Göre Balkanlar’da ve Anadolu’da Yunan Mezâlimi” adlı çalışmada, “Megali İdea”yı gerçekleştirebilmek için hareket eden Rumların Balkanlar’da ve Anadolu’da plânlı olarak Ulah, Bulgar, Makedon, Sırp ve Müslüman Türk nüfusunu yok etme çalışmaları, yaptıkları mezâlim belgeleriyle ortaya konulmaktadır. Eser, "Balkanlar'da Yunan Mezâlimi" ve "Anadolu'da Yunan Mezâlimi" olmak üzere, iki cilt olarak hazırlanmıştır.
    Bu eserin birinci cildinde, 1853-1925 tarihleri arasındaki olaylara ait 133 belge yer almıştır. Bu belgelerin, Rumların, Müslüman Türklerden başka, kendileriyle aynı dinden olan Balkanların diğer etnik unsurlarına karşı yürüttüğü baskı, haksızlık ve mezâlimleri de ortaya koyması dikkat çekicidir.
    Eser üç ana bölümden meydana gelmektedir:
    Birinci bölümde, Yunan mezâliminin hangi şartlarda gerçekleştiğini ortaya koyan ve Türk-Yunan münasebetlerinin tarihçesinden bahseden “Giriş” kısmı yer almaktadır.
    İkinci bölümde, “Belgelerin özet ve transkripsiyonları”, yer, şahıs ve müessese adlarına ait “İndeks” ve “Giriş” kısmı için faydalanılan kaynakların verildiği “Bibliyografya” bölümleri bulunmaktadır.
    Belgeler kendi içerisinde “Gayri Müslimlere Yapılan Mezâlim” ve “Müslümanlara Yapılan Mezâlim” başlıkları altında iki kısma ayrılmıştır.
    Bu bölümde, önce belgelere, kronolojik sıraya uygun olarak belge sıra numarası ve belgenin muhtevasını ifade eden bir başlık, daha sonra da köşeli parantez içinde italik yazı ile belgelerin özeti verilmiştir. Özetin altında belgenin tarihi bulunmaktadır. Daha sonra, belgelerin transkripsiyonuna yer verilmiştir. Orijinal metindeki harf ve hece düşüklükleri köşeli parantez içinde gösterilmiştir.
    Belgelerin sıralanışında olduğu gibi, aynı belgenin içindeki vesikaların sıralanışında da kronolojik sıra gözetilmiş olup, transkripsiyon ve fotokopiler de bu sıraya göre dizilmiştir.
    Üçüncü bölümde ise, belgelerin fotokopileri bulunmaktadır. Bu bölümdeki belge numaraları ile ikinci bölümde yer alan belge numaraları birbirinin aynıdır. Her iki bölümde de belge numarası ve özet başlıkları aynı tarzda verilmiştir. Belge fotokopisinin hemen altında, belgenin kimliği olarak vasıflandırılabilecek referanslar yer almaktadır. Bu referanslar, belgenin Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi’nde hangi fonda bulunduğunu, dosya ve gömlek numaralarını göstermektedir. Çok sayfalı belgelerde, referans en son sayfanın alt kısmında verilmiştir. Eserin ikinci cildini teşkil eden "Anadolu'da Yunan Mezâlimi"; adlı çalışma da, en kısa zamanda ilim çevrelerinin dikkat ve yararlanmasına sunulacaktır.
    Takdir edileceği üzere, tarihin gerçek bilgileri ilk elden orijinal kaynaklara, yani arşiv belgelerine dayanır. Belgesiz tarih yazılamaz ve olayların gerçek yönleri gün ışığına çıkarılmaz.
    Arşiv belgeleri olmadan ve bilinmeden, varsayımlarla tarih yazmak, belirli bir devir hakkında hüküm vermek, bir devri veya olayları değerlendirmek, tarih biliminin gerektiği tarafsızlığa ve ilmî objektifliğe sığmaz.
indirmek için :


http://rapidshare.com/files/238312922/yunan_mezalimi_3_www.kibris1974.com.rar.htmlhttp://s1.dosya.tc/yunanmezalimi3www.kibris1974.com_8593.rar.html
 
Son düzenleme:
Üst