Artık Yeter Mi? Yoksa Durmak Yok Yola Devam Mı?

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
"ARTIK YETER Mİ"? YOKSA "DURMAK YOK YOLA DEVAM MI"?

ABD bu bir savaştır, ölümler olacaktır diyor.
Laf olsun diye yapılan ateş kes görüşmeleri bir sonuç vermedi.
Ateş kes görüşmelerinden sonuç alamayan Hükümet, kurtuluşu Ergenekon da buldu.
PKK'nın İran tarafından bozguna uğratılan kanadı Pjak dağılma noktasında.
Türkiye doğal gaz ve ekonomik krizin pençesinde.
Kıbrıs'ta liderlerin görüşmeleri hala kapalı kapılar arkasında devam ediyor. Her iki liderde halkına duymayı beklediklerini söyleyerek, asıl gerçekleri saklamaya devam ediyor.
Tüm bunların ortasında KKTC'de bir erken seçim, Türkiye'de ise yerel seçim var.
Bu konuların içinde bence en dikkate değeri ise PJAK'ın silah bırakması olmuştur.
Türkiye TRT 6'yı açtı PJAK silah bıraktı. YÖK Başkanı Prof. Dr.Yusuf Ziya Özcan Kürtçe eğitimden bahsederek iki Kürtçe bölüm açabileceklerini söyledi.
Tüm bunlar insanı düşündürüyor. ABD'nin yeni bir oyunu ile karşı karşıya mıyız diye. Uzmanlarda zaten bu konuyla ilgili çok detaylı açıklamalar yapıyorlar.
PKK siyasallaşıyor fikri giderek önem kazanmaya başlıyor. Silahı bırakan PJAK'tan sonra PKK'da silah bırakırsa hiç şaşmayalım. ABD, AKP hükümetiyle birlik de Kürdistan'ın atılan temellerini sağlamlaştırmaya başlıyor.
Evet, üniversitelerimizde Kürtçe eğitim verebilmek için bu dilin ilkokuldan itibaren okunması gerekmiyor mu? Yani bu dilin en azından okullarımızda okutulan İngilizce gibi zorunlu hale gelmesi gerekmiyor mu? Zamanla bu dilin ikinci resmi dil haline getirilmesi de kaçınılmaz olacaktır. O halde bu dil resmileştiği takdirde Güney Doğu Anadolu'ya da özerklik vermek de kolaylaşacaktır.
Aslında etrafımızda o kadar karmaşık, bir birine girmiş olaylar var ki hangisine önem vereceğini şaşırıyor insan,
Filistin derken Başbakanın İsrail Başkanı ile yaptığı 6 saatlik görüşme zihinleri bulandırıyor. Arkasından henüz Gazze şokunu atlatamadan Ergenekon şokuyla zihinler allak bullak oluyor. Aslında bu son dalga yalnız zihinlerimizi değil Ankara'yı da allak bullak etti.
Neydi o kazılar. Hizbullah operasyonlarını andırıyordu adeta. Hani evlerin zemin katları bahçeleri kazıldıkça çıkan cesetlerle dehşete düşüyorduk. Şimdi de bu kazılar yapılırken az biraz dehşete kapılsak da biraz da trajikomik geldiler izleyenlere.
Evet, konumuza dönersek, seçimlerde Güney Doğuyu DTP'nin elinden alacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, Kürtçe Kanal ve Kürtçe eğitim gibi açılımlara imza atmıştır. Bu durum, PKK'yı siyasallaşmaya bir adım daha yaklaştırmıştır. Bunu Osman Baydemir "Bu halkın dilini, kültürünü ve kimliğini kabul etmeyenler, 20 yıldır verilen mücadele sonucu bunu kabul ettiler. Bu mücadele böyle devam ederse yakında bu toprakların da adını kabullenecekler" diyerek buna zaten siyasal bir yön verdi.
Peki, tüm bunlar DTP'nin doğuda gücünü arttırıcı eylemler değil mi? şimdi Kürt halkı kendisine bu hakkın 20 yıllık PKK mücadelesi sonunda verildiğini mi kabul eder? Yoksa Hükümetin seçim yatırımı yaptığını mı kabul eder. Nitekim ŞEŞ TV'nin açıldığı günlerde doğuda yapılan röportajların birçoğunda vatandaş bunun bir seçim yatırımı olduğunu söylemişti ve eğer seçim yatırımı değilse diğer açılımların da arkasından gelmesini bekliyoruz demişlerdi. Nedir bu beklenen "Diğer açılımlar!" tabii ki Baydemir'in de kastettiği gibi toprakların adının konmasıdır. Yani KÜRDİSTAN'IN ilan edilmesi.
Evet, bu seçimlerde, Türkiye Kürdistan'a doğru bir yol haritası çizerken, KKTC ise, adada ki parçalanmışlığın giderilmesi adına HELENİZM'e doğru bir yol haritası çizmektedir.
Tüm bunlara ise her iki ülkenin de halkları, hala özgür iradelerini kullanabilecek güce sahiplerse "artık yeter!" deyip, son verecektir. Ya da özgür iradeleri ipotek altına alınmış sessiz yığınlar olarak, "durmak yok yola devam!" diyecektir.
Acı ama en basit anlatım şekliyle gerçekler böyle.

13.01.2009
Ayla Berkin
 
Üst