Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Aşkın diğer adı acı mıdır...
O yüzden mutlu biten hiç bir aşk efsanesi yoktur belkide...
Yandıkları için vardır, Mecnun,Ferhat, Kerem, hatta Yunus,Mevlana,Pir Sultan Abdal...
ve daha niceleri yandıkları için aşıktır belki...Aşk, hasrettir vuslatsız ...
bir bülbül misali güle ermeden kanamaktır bir ömür...
ateştir yüreği eriten...ilacı yaranın kendisi olan bir sızı...
Aşk aklın yüreğe hükmedemediği sınır...
Düşünün bütün sevda masalları hüzünlüdür...
İçimizi yakar, ama çoğumuz o masalın kahramanı olmayı geçiririz içimizden...
Aşk acıttıkça aşk sanki...Ne kadar zorsa o kadar büyük ...
Kays çöle vurulunca Mecnun, Ferhat dağı delince Ferhat...
Yusuf kuyuya atılınca Yusuf...
Celaleddin- i Rumi, döndükçe Mevlana, Şems yandıkça Şems...
Aşk yaktığı kadar aşk...
Yani aşkın büyüklüğü, uğruna çekilen çileyle doğru orantılı sanki...
Düşünün ki birini sevdiniz...Oda sizi sevdi...
ve hiç bir zorluk yaşamdan, hiç emek harcamadan gelsin istediniz geldi...
Kavuştunuz hemen, hayat sizi hiç sınamadan verdi tüm mutlulukları...
Yanmadınız, kıvranmadınız, adını duaya, yüreğinizdeki sızıyı kelama dökmediniz
beklemediniz, özlemediniz, kaybetmek korkusu girmedi kanınıza,aklı firar etmediniz...
Yani acımadı hiç canınız...Yinede adı aşk olur muydu...
Aşkın tadı acıdır, acısı bal...rengi leyl...kokusu hasret...
Vuslat eremedikçe güzeldir belki...
Ve aşka en çok hüzün yakışır...
alıntı...