Atatürk ve Çevrecilik / Yürüyen Köşk Yürüyen Köşk

TAHTACI

-Otağ Hanı-
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
1,634
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Atatürk ve Çevrecilik / Yürüyen Köşk Yürüyen Köşk



Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü arazisi içinde bulunan iki katlı dörtgen planlı ahşap karkas küçük bir yapıdır. Deniz tarafından 11 sütun ile çevrili mermer tabanlı açık bir alana ve 30 metre uzunluğunda ahşap bir iskeleye sahiptir. Köşkün giriş katında küçük bir çay ocağı küçük bir oturma odası ve üç cephesi kristal camlarlar kaplı toplantı salonu ile tuvalet ve duş bulunmaktadır. Ahşap bir merdivenle çıkılan ikinci katta ise dinlenme odası ile küçük bir yatak odası tuvalet ve banyo bulunmaktadır. Bu küçük Köşk'e Atatürk'ün isteği ile mutfak yapılmamıştır.



Ahşap olan bölüm iki katlı üstü Marsilya tipi kiremitle örtülü oturma çatılıdır. Cepheler ahşap kaplamalı olup kat arasında profilli kat silmesi ve değişik süslemeli tahtalarla kaplanmıştır. Pencereler ve pencere kepenkleri klasik yapılı katlanır kanatlıdır. Kat döşemeleri girişi karo mozaik ve mermerdir. Üst kat ise normal ahşap döşemelidir. Duvarlar Bağdadi üzeri çimento harçlı sıvalı ve sıvanın üstü boyalıdır. Merdiven altına yarı bodrum şeklinde dışarıdan girilen su ısıtma merkezi bulunmaktadır. Şu burada ısınmakta ısınan su borularla yukarı katlara çıkarak duş ve banyonun sıcak suyu elde edilmektedir.

Betonarme olan kısım ise üç taraflı camekanlı olup camlar kristal doğramaları ahşap döşemesi mermer kaplama ve üstü yine mermer kaplama olup teras olarak kullanılmaktadır. Binanın etrafı mermer kaplamalı iki kollu merdivenle mendireğe inilmektedir. Mendireğin iskeleti betonarme üstü ağırlıklı ahşap latalarla kaplıdır. Bahçenin etrafı güzel süslemeli babalar ve babaların üstünde aydınlatma elemanları bulunmaktadır.

Ayrıca Köşk'ün içinde Atatürk'ün kullandığı özel eşyaları ile son derece mütevazi oda takımları bulunmaktadır.

Atatürk tarafından sahilde çınar ağacının hemen yanında yapılması istenen Köşk'ün yapımı 1929 Eylülünde bitirilmiştir.

13 Eylül 1929 tarihli gazetede "Atatürk'ün Millet Çiftliği'ndeki inşa edilen Köşk'ü bugün ikmal edildi" haberi yer almaktadır.



"Bina kaydırılacak"

Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde Köşk'ün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış binanın duvarlarına dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir:

"Ağaç kesilmeyecek bina kaydırılacak."

Görev İstanbul Belediyesi'ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi sorumluluğunu üstlenir. Ünlü bestecimiz Ferit Alnar'ın kardeşi olan Başmühendis Ali Galip Alnar (bazı kaynaklarda Ali Nuri Alnar olarak geçer) yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova'ya gelerek çalışmalarına başlar.

8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir.

Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Büyük Atatürk ile birlikte kardeşi Mahbule Atadan Vali vekili Muhittin Bey Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Başmuhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 m. civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar Ağacı'da kesilmekten kurtulur.

Atatürk ve Yalova konusunda önemli araştırmalara imza atan Araştırmacı-Yazar Ahmet Akyol'a göre Köşk'ün yürütülmesi işlemi iki safhada yapılır. 8 Ağustos 1930 tarihinde öncelikle yapının teras bölümü (toplantı salonu olarak kullanılan üç yanı camlarla kaplı bölüm) kaydırır. Geri kalan iki gün içerisinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır. Ahmet Akyol'un bu görüşünün doğru olabileceği bazı resimlerden anlaşılmaktadır.

Köşk kaydırılması olayı 10 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde aynen şu şekilde yer almıştır.

"Gazi Hazretlerinin Köşkü nakledildi.

Gazi Hazretlerinin Yalova'daki köşkünün yürütülme ameliyesi dün muvaffakiyetle icra ve ikmal edilmiştir.

Kendileri de bu ameliyeye bizzat nezaret etmişlerdir."


10 Ağustos 1930 tarihli gazetedeki bu haberi okuyanlar ülkenin içinde yaşadığı onca önemli meseleler arasında bu olayın o tarihte ne ifade ettiğine belki bir anlam veremediler. Belki de bir çınar ağacının bir metrelik dalının kesilmemesi için bir köşkün kaydırılmasını hayretle karşıladılar.

Çünkü o devirde ne ozon delinmesi vardı ne global kirlilik ne asit yağmurları ne orman katliamı... Dünyada hiçbir ülkenin hiçbir devlet başkanının gündeminde dahi yoktu ÇEVRENİN ÖNEMİ. Yalnızca bir ülkenin kurtarıcısı milletini özgürlüğe bağımsızlığa kavuşturmak için mücadele veren bir karış toprağını bir tutam yeşilini koruyan tek bir liderdi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.

Bu lider Dünya ülkelerinin henüz 1970'li yıllardan sonra anlayıp düşünmeye başladığı çevrenin önemini 1930'lu yıllarda benimsiyor "Çevreyi korumak aklın gereğidir" özdeyişi ile yalnızca Türk insanına değil tüm dünya ülkelerine çok önemli bir mesaj veriliyordu.


İnsan sevgisinin yanısıra doğa tutkusu doğa sevgisiyle dopdolu bir Liderin bir dehanın çevre duyarlılığı tüm dünya insanları için örnek olacaktır.

2 Mart 1998 tarihinde ulusal televizyonlarda yer alan Amerika'da tarihi bir müzikholün raylar üzerinde elli metre kaydırdığı haberi yayınlandı. 68 yıl önce Atatürk'ün gerçekleştirdiği bir olay 1998 yılında 2000 li yılların teknolojisi ile ancak uygulanabiliyordu. Üstelik bu olay bir ağacı bir canlıyı kurtarmak amacıyla değildi...

Ne mutlu ki Atatürk gibi bir yol göstericimiz bir önderimiz var. Bir ağaç dalı için verilen bu emek aslında tüm dünya insanları duyurulmak istenen bir çevre anlayışının göstergesidir.
 
Üst