Atatürk'ü Kullanmaya Çalışanlar

Fatih Deste

New member
Katılım
19 Haz 2009
Mesajlar
55
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Sakarya
"ATATÜRK'Ü" KULLANMAYA ÇALIŞANLAR




11 Kasım 1938 tarihinden günümüze dek her türlü fikir akımı, amaçları doğrultusunda Başbuğ Atatürk'ü kullanmaya ve kendisine bir "kalkan" vazifesi gördürmeye çalışmıştır.

Bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi kapatılmadı ise, bunun tek sebesi; Başbuğ Atatürk'ün arkasına sığınmış olmalarıdır. Başbuğ Atatürk'ü kullanarak;

* 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesinde, kara hayaletlere parti rozeti takmışlardır.

* 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesinde, Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmen, "Kur'an Kursları" açılımında bulunmuştur.

* Başbuğ Atatürk'ü kullanarak; Kadiri Tarikatı Şeyhi Abdül Hafız Aydın'a parti rozetini takmışlardır.

Bugüne kadar; bazı sol görüşlü tabela partileri, her daim Başbuğ Atatürk'ün ismine sığınmışlar ve 1 Mayıs gösterilerinde ise o bez parçalarını, Başbuğ Atatürk'ün boynuna asmaktan da geri kalmamışlardır.

"Türk" sözcüğünden rahatsız olan yaratıklar; "Türk Milleti"ni, "Türkiye Halkı" yapmışlardır. Peki; Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayıp da, Türklük'ten rahatsız olan kimler vardır?

"PKK yandaşları", "Türk - Kürt kardeştir masallarını anlatan yaratıklar" ve "Başbuğ Atatürk'ün var olmasını hazmedemeyen canlı grupları" masallarını anlatan yaratıklar.

PKK Yandaşları

Çünkü; bölücü Kürt terör örgütü PKK, Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu Anadolu Bölgesi'ni ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni Türkiye Cumhuriyeti'nden koparmak ve bu topraklarda bağımsız bir Kürt devleti kurmayı hayâl etmektedir. Dolayısı ile; Kürtler'i bir millet imiş gibi göstermekte oldukları gibi, Türk Milleti'ni de yok etmek için de ellerinden geleni yapmaktadırlar. Tatar Türkleri'ne ait olan "çiğ köfte"yi, Kürt yemeği imiş gibi göstermeye çalışmaları da, buna son derece güzel bir örnektir.

Türk - Kürt Kardeştir Masallarını Anlatanlar

Bu söz ile, Kürtler kardeşimizmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bölücü Kürt terör örgütü PKK'yı, kendi Kürt kardeşlerini ayırt edebilmek amacı ile "ermeni terör örgütü" diye tanıtmakta (Ermeni terör örgütü nasıl Kürdistan hayâl ediyorsa artık) ve hani şu çok sevdiğimiz(!) demokratik yollar ile çözüm bulmaya çalışılmaktadır.

Başbuğ Atatürk'ün Var Olmasını Hazmedemeyen Canlı Grupları

Başbuğ Atatürk'ü bazı kesimler, "dinsiz" diye göstermeye çalışmışlardır. Fakat; Başbuğ Atatürk, 1923 yılında bugünleri görmüş ve şu sözleri söylemiştir:

* Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı inançsız olmak sanıyorlar. Asıl inançsızlık, onların bu inanışıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslâmların inançsızlara esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, akılladır.
(KAYNAK: ATATÜRK'ÜN SÖYLEV VE DEMEÇLERİ II - 1923)

* Bizi yanlış yola sevk eden kötü yaradılışlılar, bilirsiniz ki, çoğu zaman din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep dinî kural sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harap eden kötülükler hep din perdesi arkasındaki dinsizlik ve kötülükten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi, dinle karıştırdılar. (KAYNAK: ATATÜRK'ÜN SÖYLEV VE DEMEÇLERİ II - 1923)

Başbuğ Atatürk'ün bu iki sözü, bugünkü dini kullanan canlı gruplarına vermiş olduğu tokat gibi cevaptır.

Başbuğ Atatürk'ün değiştirilmiş sözlerinden biri olan aşağıdaki sözünü bir inceleyelim:



1.jpg




* Tek başına kullanılan "millet" sözcüğünün, ilk harfi küçük yazılır.

* Başında bir sıfat ile birlikte kullanılan "millet" sözcüğünün, ilk harfi büyük yazılır. Örneğin; "Türk Milleti", "Rus Milleti", "Çin Milleti" gibi...

* "Türkiye" bir devletin ismi olması nedeni ile, baş harfi büyük yazılır. Örneğin; İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya vb...

* "Türk" sözcüğünün bir milleti temsil etmesi nedeni ile, baş harfi büyük yazılır. Örneğin; İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan vb...

Eğer bu yazıyı, Başbuğ Atatürk yazmış olsa idi; bu kurallara dikkat ederdi. Bu yüzdendir ki, söz konusu yazının Başbuğ Atatürk tarafından yazılmış olacağına inanmıyorum ve hiçbir zaman da inanmayacağım.

Türk Milleti'ne yeni bir alfabe kazandıran ve yeni bir dil öğreten Türk'ün Son Başbuğ'u Mustafa Kemal Atatürk; bu şekilde açık ve net olan bir yazım yanlışını hiçbir zaman yapmamıştır.

Bu yazı, bu denli çirkefçe yapılan hareketlerin sadece bir örneğidir. Yazımın başında da belirtmiş olduğum gibi; Başbuğ Atatürk'ü, kendi çirkef emellerine âlet edebilmek amacıyla kendileri gibi yorumlamışlar ve kendi sözlerini Başbuğ Atatürk tarafından söylenmiş gibi yansıtmışlardır.

Tabii bu tür safsatalara, bazı devlet büyüklerimizin(!!!) de inanmış olması veya inanmış gibi görünmeye çalışıyor olması da son derece üzücü bir durumdur.

Başbuğ Atatürk; yabancı milletlerin hiçbirine bir hayranlık ve bir sevgi beslememiştir.

Başbuğ Atatürk: "beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. doğuşumdaki tek olağanüstülük; Türk olarak dünyaya gelmemdir" demiştir.

Modern(!!!) ismi ile "ikinci cumhuriyetçiler", asıl ismi ile "yerli iş birlikçiler" olan kesim ve Ruslar'a ve Araplar'a özenen kesim iyi bilsinler ki Başbuğ Atatürk; Türk Milleti'nin son Başbuğ'udur ve sonsuza kadar bu şekilde kalacaktır.

Hiçbir fikir akımı Başbuğ Atatürk'ü, kendi çirkef ve iğrenç emellerine âlet edemeyecektir.



Fatih DESTE

17 Haziran 2009
 
Üst