Atilla

Gökçen

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,079
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.kibris1974.com
AttİlÂ
ATTİLÂ

Büyük Türk-Hun İmparatoru'dur. 395 yılında doğdu. Hun Devleti'nin kurucularından Muncuk'un oğludur. 434 yılında kardeşi Bledu ile birlikte İmparatorluğun başına geçti. Bir süre sonra kardeşinin öldürülmesiyle Tuna kıyılarından Çin Seddi'ne kadar uzayan imparatorluğun tek hâkimi oldu. 750 bin kişilik ordusuyla Galya şehirlerini alt üst etti. Orleans'ı kuşattı. Kuzey İtalya'yı silindir gibi ezip geçti. Avrupa'yı titreten bir cihangir oldu. 453 yılında öldü.Tıpkı Büyük İskender gibi bütün dünyaya hâkim olmak ihtirası ile dopdolu bulunan Attila, bu büyük emelini tamamen gerçekleştiremedi. Ancak tarihin tanıdığı en ünlü cihangirlerden biri oldu.Gençliğini barış için rehin olarak Roma'da geçirmiş, bu yüzden Roma kültürünün yanı sıra zaaflarını ve karakterlerini incelemişti. Latince'yi de ana dili gibi öğrenmişti. Hükümdar olduktan sonra Romalılar hakkındaki bütün bu bilgilerini en iyi şekilde değerlendirmeyi başardı.

Attilâ önce Doğu Roma'yı hedef aldı. Bizans üzerine yürüdü. Kendisinden aman dileyen İmparatoru yıllık vergiye bağladı. Bir süre sonra vergisini ödemeyen imparatora, bunu pek pahalıya ödetti. Balkanlardan Mora'ya, oradan İstanbul kapılarına kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Bizanslılar vergiyi iki misline çıkartarak İstanbul'u kurtardılar. Fakat, bu arada Bizans İmparatoru III. Valentinianus, bir suikastçi göndererek Attilâ'yı öldürtmeye teşebbüs etti. Bu teşebbüs sonuçsuz kaldı. İmparator bu kez kendi emriyle suikasti hazırlayanın kafasını kestirip Attilâ'ya göndermekle, kendisini temize çıkarmaya kalkıştı.

Bu arada III. Valentinianus'un hayatı boyunca evlenmemeye mahkum ettiği kız kardeşi, rahibe olarak kapatıldığı manastırdan Attilâ'ya bir nişan yüzüğü göndererek kendisiyle evlenmeye hazır olduğunu bildirdi. Bütün Avrupa'ya dehşet saçan Attilâ, Bizans İmparatoru'na daha sert bir mesaj göndererek, nişanlısının kapatılmış bulunduğu manastırdan serbest bırakılmasını ve müstakbel eşine çeyiz olarak Batı Roma İmparatorluğunun yarısının verilmesini istedi. III. Valentinianus, Büyük Türk-Hun İmparatoru'nun bu teklifi karşısında kara kara düşüncelere daldı. Bunun verdiği huzursuzluk bütün Bizans'ı kapladı. Doğu Roma İmpatorluğu sınırları içinde bitip tükenmek bilmeyen korkulu günler ve aylar başladı, Attilâ'nın bütün emeli Batı ile Doğu Roma İmparatorluklarının kendisine karşı birleşmelerini önlemekti. İki cephede birden savaşmak istemiyordu. Doğu Roma'yı bu huzursuzluğun içinde bıraktıktan sonra ani bir kararla Batı Roma'ya yürüdü. Bir hallaç pamuğu gibi attı, Batı Roma İmparatorluğu'nu.

Roma'ya girmesinin gün meselesi halini aldığı bir sırada Papa III. Leon, bizzat Attilâ'nın karargâhına giderek Roma'yı çiğnememesi için ricada bulundu. Hattâ bunun için kendisine yalvardı. Papanın bu yalvarışı karşısında istilâyı durdurmayı kabul eden Attilâ, Romalıları çok ağır bir vergiye bağladı.Sekiz yıl içinde bütün Avrupa'da eşi görülmemiş ölçüde büyük bir istilâda bulunan Attilâ, korku ve dehşet ifade eden tek isim oluvermişti. Bu yüzden son derece âdil bir hükümdar olmasına rağmen bütün Avrupa kendisini barbar gözüyle gördü. Onun etrafına saçtığı büyük korku ve dehşetin psikolojik bir sonucu olmuştu bu yanlış teşhis...

Attilâ yalnız büyük bir istilâcı ve yaman bir komutan değil, mükemmel bir hükümdardı. Tarih onu, milletine medenî bir düzen veren ve dünyada posta teşkilatını kuran ilk kişi olarak tanır.Attilâ'nın ilk eşi ve baş kadını Arıkan idi. Ölümünden sonra yerine geçen oğlu İlek'in anası olan Arıkan'dan başka bir kaç kadın daha almıştı. 453 yılında büyük Türk-Hun İmparatorluğu'nun başkenti olan Etzelburg'da (Bugün Macaristan sınırları içinde bulunan Attila şehri) İlkido adında genç bir kızla evlendi. Elli sekiz yaşında olmasına rağmen son derece dinç ve kuvvetli idi. Zifaf gecesinin sabahında, bütün Avrupa'yı tir tir titreten cihangir, yatağında ölü bulundu. Ağzından, burnundan boşanan kanlarla, bütün yatak kıpkırmızı olmuştu. Ölümünün şiddetli bir burun kanamasından mı, bir hastalıktan mı, yoksa bir suikast sonucu mu meydana geldiği kesinlikle anlaşılamadı.

Cenazesi, ölümünün ertesi günü yapılan çok büyük bir törenle kaldırıldı. Cesedi altın bir tabuta konulmuştu. Bu tabut, önce gümüş, sonra da demir bir mahfazanın içine yerleştirilmiş ve böylece toprağa verilmişti.Attilâ, ölümünden sonra, kimse tarafından rahatsız edilmeden ebedî uykusunu uyumak isterdi. Bunu, böyle vasiyet etmişti. Bu nedenle mezarını kazıp kendisini toprağa verenler okla vurulmak suretiyle hemen oracıkta öldürüldü. Sonra mezarının yanından geçmekte olan bir çayın mecrası değiştirildi. Sular başta tarafa, muhtemel olarak mezarın üzerinden verilen yeni mecrasına akıtıldı. Böylelikle büyük cihangirin son arzusu yerine getirilmiş oldu.

Ne yazık ki bugün mezarının yeri dahi bilinmez...
 

DR.BOZKURT

Dost Üyeler
Katılım
5 Nis 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
teşekkürler bilgilerimize bilgi katttttttttınız için
 

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
Atİlla'nin Lİderlİk Sirlari

Akıllı bir komutan uyum sağlar, ödün vermez.


Asla hakem tayin etmeyin; bu üçüncü bir kişinin sizin kaderinizi belirlemesidir. Böyle bir seçim zayıfın yararına olur.

Baş olmayı istememelisiniz.

Başarılarınız,zaferleriniz ne kadar büyük olursa düşmanlarınız yolunuza o kadar büyük muhalefetle, acı ve cesaret kırıcı olaylarla çıkacaklardır.

Bunları bekleyin. Ama tutsağı olmayın.

Başarılı olma ihtirasınız olmalıdır. Bu tutku kendinizi hazırlamanıza ve milletimizin mükemmel olmasına yardımcı olacaktır.

Bilmediğimiz durumlarda, öfkeyle ileri atılmaktan kaçınmalıyız.

Bir hükümdar ya da komutan tüm pazarlık ve anlaşmalarda diplomatik insiyatifi elinde tutmalıdır. Asla düşmanınızla teması koparmayın, daima atak olun. Bu onu daha düşük düzeyde tutacak ve siz üstün durumda olacaksınız.

Büyük komutanlar asla kendilerini fazla ciddiye almazlar.

Çabuk verilmiş kararlar her zaman iyi kararlar değildir. Aynı şekilde çok ağır verilen kararlar da en iyi kararlar olmayabilir.

Daha büyük bir sonuç pahasına, daha yakın ama daha az yararlı şeyler için pazarlığa oturmayın. Daha önemsiz konulara sapmak, hasmınızın kalbini yumuşatır.

Doğal davranmalı, mevkinizin size getirdiği sahte bir gurura kapılmamalısınız.

Düşmanınızın gelecekte size güvenmesini istiyorsanız, pazarlık sırasında verdiğiniz sözleri tutun.

En değerli amaçlara çok zor ulaşıldığını unutmayın. Zafer kolay kazanılıyorsa, kendi isteklerinizin değerli olup olmadığını sorgulamalısınız.

En değerli çabalarınızın arkadaşlarınız tarafından lanetleneceğini bilin.

Siz mükemmel oldukça en çok acıyı çekecek onlardır. Eğer hareket ve istekleriniz onları tehdit etmiyorsa, önemsiz biri olma yolundasınız demektir.

En iyi komutanlar en uygun zamanda soru sorma yeteneğini geliştirenlerdir.

Geçmişi uygulamaktan asla vazgeçmemeliyiz. Tüm düşmanlara ve engellere karşı mükemmel olabilmek için bir kez daha ve sonsuza dek plan yapmalıyız.

Görevinizdeki başarınızın çok çalışma hevesine bağlı olduğunu unutmamalısınız. Alın teri, daima ilhamdan önce gelir.

Hizmet verdiğiniz ve liderlik ettiğiniz kişiler için kimseye fark ettirmeden ve teşekkür beklemeden kişisel özveride bulunmalısınız.

Kaçınılmazı kabullenirken cesur olun. Engel olunmayacak ya da çok yüksek bedele elde edilecek şeyleri kabul edin. Bunu kabullenmeyebilirsiniz, ama asıl göreviniz milletimizin çıkarını
korumaktır.


Karmaşık sorunları çözerken mutlaka sağduyunuzu kullanmalısınız.

Karşınızdakini kesinlikle küçümsemeyin.

Komutan arkadan gelirse, asla lider olamaz.

Komutan olmak kolay olsaydı, herkes olurdu.

Komutanların güçlü yönlerini görmek için onların zayıf yanlarına anlayış göstermeliyiz.

Mevkiinden özveride bulunmak yetki vermek değildir.

Milletim amaçları gösterdiği çabaya değmelidir.

Onun sırlarını bilmek sizi güçlü kılar ve asıl amaçlarınız konusunda onu aldatır.

Pazarlığa mümkün olduğunca küçük sorunlardan başlayın. Böylece, küçük işlerin halledilmesi sağlanacak, bu ayrıntıların boyutundan çıkıp anlaşmayı olanaksız hale getirmeleri önlenmiş olacaktır.

Pazarlığı asla şansa bırakmayın. Her görüşmeye düşmanların güçlü ve zayıf yanlarını bilerek girin.

Pazarlığı gizli yapın. Ancak ilkeler herkes tarafından, öğrenilebilir.

Sonuca nasıl varıldığı ise bilinmemelidir.

Pazarlıklarda zaman sizin dostunuzdur. Öfkeyi yatıştırır ve daha mantıklı bir bakış açısı sağlar. O yüzden sakın acele etmeyin.

Sorunlar ve muhalefet karşısında bile ısrarlı olmalısınız.

Tüm Hunlar kör olsaydı, tek gözlü Hun hükümdar olurdu.

Unutmayın ilkelerde anlaşmak, uygulamada anlaşmak anlamına gelmez.
Ama o anlık durumu kurtarır.


Ülkemizi yönlendirmek için, tüm komutanlarımız deneyim yoluyla yetenek haline gelecek suni tehlikelere sahip olmalıdır. Bunlar: Cesaret, arzu, duygusal güç, fiziksel güç, sevgi, kararlılık, tahmin, zamanlama, rekabetçilik, özgüven, sorumluluk, inanırlılık, ısrarcılık, güvenilirlik, koruyuculuktur.

Yazılı raporlar, ancak hükümdar tarafından okunursa bir işe yarar, bir amaca hizmet eder.

Yenilgiden ders alın. Aşamadığınız engeller karşısında liderlik gücünüzü artıramazsanız, hem siz, hem de astlarınız çaresiz kurbanlar olursunuz.

Yüksek Roma duvarlarının, atlarımızın nal sesleriyle yıkılmasını bekleyemeyiz.

Yüzeysel amaçlar, yüzeysel sonuçlar doğurur.

Zafer için elinizdeki en son kaynağı kullanmanızın gerekeceği günler için duygusal enerjinin bir kısmını saklayın. Geri çekilip, toparlanma döneminde asla tüm enerjinizi ve çabanızı harcamayın.

Zaferin temelinde, ne zaman ve nerede sorularının yanıtı yatar.

Zamanın çok iyi bilincinde olun. Uygun anda düşmanınız için çekici olan pazarlıklarla harekete geçin yoksa önerilerinizi reddeder.

Zor günlerde, ulus her zaman en acımasız komutanının önderlik etmesini ister.



"ÖLÜMÜ SEVEN MİLLETLERE HAYAT, KOLLARINI AÇAR..."
 

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
Türk'ün en yüce başbuğlarından biridir Atilla Han.

"Ben ve milletim TANRI'nın kırbacıyım. TANRI kendi yolundan çıkanları cezalandırmak için bizi gönderdi!"

Yukarı da belirttiği söz ile Türk'ün ne kadar büyük bir Irk ve Tanrı'nın yarattığı en büyük Irk'ın Türk Irk'ı olduğunu belirtmiştir.

Atatürk zamanında da bir çok soysuz Irk'ı cezalandırmıştık,lakin Atatürk vefat ettikten sonra....

Sanırım söylenecek pek bir söz yok.


Attila tarihde büyük yer etmiş kumandanlardan biridir. Askeri dehasının yanında siyasi dehası da kendini göstermektedir. Döneminin Avrupa'sına korku salmış, paramparça etmiştir.
Demek oluyor ki taş sadece yerinde ağır değilmiş


 
Üst