Avrupa Birliği'ne Sesleniyorum; Canınız Cehenneme!!!

* GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Cumhurbaşkanımız Sn. Mehmet Ali Talat’ın konuşma yapması için davet edildiği Strazbourg′ta Avrupa Parlementosu′nda yaptığı konuşma esnasında Salonun boş olması, aslında Cumhurbaşkanımız Sn. Talat’ı küçük düşürmedi, onu oraya konuşma yapması için davet edenleri küçülttü ve ne menem soysuz olduklarını bütün dünyaya göstermiş oldu.
Adama sormazlar mı, behey gafiller, madem ki Sn. Talat’ı Cumhurbaşkanı olarak dinlemeye tahammülünüz yoktu, onu oralara niye davet ettiniz ki? Hele yapılan davetin Cumhurbaşkanı olarak değil de “Toplum Lideri” olarak yapılması bile sizi rahatsız mı etmişti?
Ancak olayın böyle neticeleneceğini biz esasen ta başından biliyorduk. Eminim ki Cumhurbaşkanımız Sn. Talat’da işin bilincinde idi. Ancak sizi tüm dünyaya rezil etmek için yaptığınız insanlık dışı ve Kıbrıs Türk halkının iradesini tanımama şeklindeki davetinizi tüm dünyaya göstermek için bu toplantıya katılma kararı almıştı.
İşin bir başka boyutunu ele aldığımız zaman, AB’nin aslında dandik bir birlik olduğunu biliyoruz. Ancak bu dandik birliğin almış olduğu kararları, yine bu birliğe bağlı dandik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahi eleştirmekten sarfınazar etmişti.
Peki neden diye sorarsanız, “köpek köpeği” ısırmaz, ancak canı yandığı zaman ısırmaya kalkar. Bunların tümü de 12 havariye inanan insanlar, bu bakımdan 12 havariye inanmayanları Birlik dışında tutmak için çeşitli andek ve döndekleri bile sahneye koymaktan zerre kadar utanç duymadıklarını, bu güne kadar sergiledikleri palyaçoluklarıyla zaten şahit olmuşuzdur.
Hele bir düşününüz ki Kıbrıs‘ta var olan sorun dün başlamamıştı. 1963 yılında başlayan ve günümüze kadar gelen bu sorunu, sırf Rum- Yunan ikilisinin istekleri öyle diye, Kıbrıs Sorununu 1974’de başlayan bir sorun olarak görmeleri, onların gerçeklerden ne denli uzak olduklarının en bariz örneği değil mi?
Kıbrıs Türk halkı olarak bizler, AB’nin üye yaptığı sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bakarken, bu cumhuriyetin, tek gözlü, tek kollu, tek bacaklı ve hiç beyni olmayan bir mahluk olarak gördüğümüzü acaba biliyor mu? Ve işte böyle bir mahluku adam yerine koyup onu AB’ye üye diye alanların ne menem insan olduklarını keşfetmeye gerek var mı?
Bu gün sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başı olarak tanıdıkları Dimitris Hristofyas’ın, sahtekâr, üçkâğıtçı, madrabaz ve yalancı bir kişi olduğunu acaba neden görmek istememektedir bu AB diye bilinen dandik birlik?. Bunun nedeni ne olabilir ki?
Ancak biz bu soruları sorarken, aslında AB kodamanları bu adamın sahtekâr bir adam olduğunun bilincindeler, ancak işlerine öyle geliyor diye, Hristofyas’ı adam yerine koymaktan zerre kadar utanç duymamaktadırlar.
AB bu gün eminiz ki Kıbrıs’a göz dikmiştir, ancak biz de çekinmeden Kıbrıs’a göz diken bu insanların gözü kör olsun diyoruz.
Onlar bir taraftan uluslar arası anlaşmalara dayanarak hak ve görevini yerine getiren Türk ordusunu Kıbrıs’tan çıkarmaya çalışırken, diğer yandan Kıbrıs’a yerleşmenin heyecanı içinde olduklarını biliyoruz. Ağızlarından salyalar akarak bu işi başaracaklarına inanmış olmalılar ki, sahte Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını tanıma gafleti içindeler.
Hey kedi yavrusu aslanlar, siz o yolları giderken, biz Türkler o yollardan çoktan geldik.. Ne yapmak istediğinizi çok iyi anlıyoruz.
Ancak sakın unutmayınız, Türk insanı sonuna kadar sabırlıdır, ancak biçak kemiğe dayandı mı, allahınız var demez, size öyle bir tokat atar ki feleğinizi şaşırır, aptallaşır ve kıçüstü oturursunuz.
Sizin pisliklerinizi Diyarizo Deresi bile paklamazken, Türk ordusunu ağzınıza almak ha?

Dimitris Hristofyas sözde Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanımız Sn. Talat da size göre Toplum Lideri ha;Canınız Cehenneme miskinler.

Bence yine o Avrupa Birliğinde suç yok. Avrupa birliğinin eski adı haçlı birliğidir. Bu haçlı birliğinin ve Avrupa birliğinin geçmiş tarihini bilmeyen bir lider nasıl olurda o insanlara karşı kendini sorumlu tutar ve onları kaaleye alır. Bariz 1000 senedir bizi yıkmaya çalışan insanlar nasl olurda senin yanında olur, sana yardım eder, KKTC yi tanır???? Kimin yanına gidiyoruz... Kimin karşısına geçip konuşuyoruz.... Kimden medet umuyoruz...