Avrupa'da “Tehlikeli” Laiklik!

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
Avrupa'da “tehlikeli” laiklik!

Ruhat Mengi,

Vatan Gazetesi, 21 Nisan 2008

Söz konusu AB olsa bile Türkiye'yi kapsamayacak bir konu da Papa'nın son konuşmasında yaptığı “laiklik ve din” ile ilgili vurgular... Papa 16'ncı Benedict “Avrupa'da hayatımızın her alanından dini çıkarmak için adımlar atılıyor. Bunun adına da laiklik deniyor. Bu çok tehlikeli ve din karşıtı bir laiklik anlayışıdır. Bize Amerikan tarzı laiklik lazım” demiş.

Şimdi hemen “Türkiye'deki Avrupa'dan bile katı bir laiklik, işte bakın oradaki laiklik de 'din karşıtı'bulunuyor” diyenler çıkacaktır. Papa'nın açıklamasının nedenini merak ettiğim için hemen konunun (laiklik ve dinler) uzmanı Aytunç Altındal'ı aradım. Şu anda Avrupa'da bir din araştırması yaptığı için bulmak zor oldu ama sonunda ulaştık.

Diyor ki; “Avrupa'nın bazı ülkelerinde laiklik çok ciddiye alınıyor ve diğer ülkelerde üzerinde durulmayacak konular olay haline getiriliyor, Papa'nın söz ettiği budur.

Örneğin; Fransa'da devlet adamları hiçbir şekilde katedrale gidemez. Seçim öncesi Sarkozy katedrale gittiği ve Papa'nın önünde (elini sıkarken) başını önüne eğdiği için “Bir devlet başkanı (devlet adamı, siyasetçi, bürokrat) bunu nasıl yapar” diye ülkedeki bütün laikler tarafından eleştirildi. Tartışma konusu oldu.

Aynı şekilde Notr Dame'da bir cenazeye gitmesini olay yaptılar.

Bunun dışında Hıristiyanlık içinde zaten sekülarizm vardır. Her kilisede laik bir konsey ve bu konseylerin “din adamları dışında, avukat, doktor gibi mesleklerden oluşmuş” laik yöneticileri vardır.

Papa'nın istediği ABD laikliği Anglo Sakson tipi sekülarizmdir. Bu model aslında Türkiye'ye de uygundur ama Türkiye sekülarizmi de benimsemiyor çünkü bunun için mevcut yapının da gelişmesi lazım.

Örneğin; bizde Diyanet İşleri devletin parasını kullanmakta ve dinî konuların düzenlenmesine öncülük etmektedir. Oysa sekülarizmde kiliseler, dinî cemaatler devletten yardım alamazlar, tam tersine devlete vergi vermek zorundadırlar.

Cemaatten bir kişi suç işlediğinde devlet cemaatten “suçluyu 2 gün içinde teslim etmesini” isteme, bu yapılmadığı takdirde cemaati kapatma hakkına sahiptir.

Hükümetler kalkıp dinî gerekçelerle yardım yapamaz, dinle ilgili törenler düzenleyemez, bu törenlere katılamaz. Dinî konuşmalar yapamaz. Şeriat kurallarını laiklik kuralları yerine koyamaz, dinle ilgili kararlara yasalarda yer veremez. Bu yardımları, törenleri ancak kiliseler yapabilir... Başbakan dünyayla ilgili bir konuda “ulemaya sorun” diyemez.

Türkiye'deki laiklik İslâm aleminin ilk ve tek “dünyevileşme” denemesidir ama buna tam bir sekülarizasyon denemez, Türkiye'nin kendi şartlarına uygun bir sekülarizm denemesidir.

“Fikir adımı olarak bugüne kadar hiçbir ideolojiye öncülük edemedik ama 80 yıldan uzun süredir uyguladığımıza göre Müslüman ülkelere bu yönde öncülük edebiliriz.”

Aytunç Altındal Amerika'da yaşamın her alanından dini dışlayan bir “seküler hümanizm”in de olduğunu ama bunun yerine “pozitif laiklik” denilen “özgür düşünce”nin yani “dine saygılıyım ama dinî kurumlar tarafından yönetilmek, herhangi bir baskıya tabi olmak istemiyorum” anlayışının yaygın olduğunu, benimsendiğini söylüyor.

Ben de hata yapmamak taşları yerli yerine oturtabilmek için karşılaştırmalı olarak “din ve laiklik” konularında bilgilenme gerektiğine inanıyorum.

Papa'nın Avrupa'daki bazı “katı laiklik” uygulamalarına neden tepki gösterdiğini anlamakta yarar var.

 
Üst