Azerbaycan Atasözlerine Genel Bakış 1

metetuncay

Dost Üyeler
Katılım
25 Tem 2008
Mesajlar
438
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Türkeli
Web sitesi
www.dildebirlik.org
Atalar sözü, bir budunun geçmişini, yaşanmışlığını, hislerini, geleneklerini, usunun erkini belli eden söylemlerdir.
Geçmişte yaşanan deneyimler, budunun beğenisini yansıtarak geleceğe süregiden özlü sözler…
Dilde Birlik ereği(amacı) düzlüğünde Azerbaycan atasözlerinin Türkiye Türkçesinde benzerliklerini, sözcük ayrımlarını aşağıda göreceğiz. İlköğretim betiklerinde (kitaplarında) geçen atasözü tanımında yer alan “Atasözleri, halkın birlikte yaşadığı hisleri ve düşünceleri anlatır” söylemindeki “birlikte yaşadığı hisler” sözcük kümesi öneme değerdir. Çünkü Dilde Birlik ereği uğruna bu birlikteliği hislerde yaşattığımız gibi sözcüklerde de sağlamak gerekiyor.
Bu çalışma Dilde Birlik ülküsü ereğinde anıklanmıştır (hazırlanmıştır).*
*anık (anuk) >hazır, mevcut, var: Yöresel ağızlarda kullanım alanları: Silifke (İçel) – Pendik, Kartal (İstanbul) – Sinop ve çevresi. Anuk: Kangal (Sivas)
Derleme Sözlüğü 1. Cilt, 268. Yaprak, Türk Tarih Kurumu yayınları, 1965


Özüne erişte kesebilmir, özgesine umac ovur. (A. T.)
Kendisine erişte kesemez, özgesine(başkasına) kuru hamur karar. (T. T.)
Ek Bilgi: Öz, insanın kendisidir.
Erişte hamurdan yapılan bir yemektir. İç Anadolu’da çok yaygındır. Ev makarnası diye de bilinir.
Özge, başka anlamındadır. Dilimize giren diğer sözcüğü yerine başka, özge, ayrı, ayruk* sözcükleri kullanılabilir.
*ayru, ayruk: İnebolu (Kastamonu) – Vakfıkebir (Trabzon) ellerinde “başka” anlamında kullanılır.
> Derleme Sözlüğü 1. Cilt, 431. Yaprak, Türk Tarih Kurumu yayınları, 1965

Gurt tükünü değiştirer, hesiyetini değiştirmez. (A. T.)
Kurt, tüyünü döker; kişiliğini değiştirmez. (T. T.)
Kişi, dış görünümünde değişiklik yapsa da onun kişiliği doğumdan ölüme dek aynı kalır.
Bu konuda “Can çıkar, huy çıkmaz” atasözümüz de örnek alınabilir. Genelde olumsuz örnekler için kullanılan bir atasözüdür.

Arı qəhrin çəkməyən, bal qədri bilməz. (A. T.)
Arı kahrını çekmeyen, balın kadrini bilmez. (T. T.)
Kahır, çok zorluk çekmektir. Kadir, değer, değer bilmek anlamındadır. Dilimize giren Arapça ve Farsça sözcükler süreyle atasözlerimize değin işlemiştir. Bunların yerine öz Türkçe karşılıkları, ilkin yazı dilinde sonra da konuşma dilinde yaygınlaştırmak gerekir.
Zorluklara katlanmayan, rahatın tadını bilmez. Yine “Acını dadmayan, şirini bilməz” Azeri Türklerinin atasözü de bu karşılığı verir.

Eyibsiz dost arayan dostsuz qalar. (A. T.)
Kusursuz arkadaş arayan, arkadaşsız kalır. (T. T.)
Eyip>ayıp> kusur. Dost Farsça olduğu için öz Türkçe olan arkadaş, adaş, anda* sözcükleri kullanılmalıdır.
*Anda, eski Türkçede kan kardeşi, çok yakın arkadaş anlamında kullanılmaktaydı. Bu sözcüğü dilimize yeniden kazandırmalıyız. Dilde Birlik için bu kazanım gereklidir.

Abır istəsən çox demə, sağlıq istəsən çox yemə. (A. T.)
Saygı istersen çok deme, sağlık istersen çok yeme. (T. T.)
Abır, Azeri Türkçesinde saygı, saygı göstermek anlamında kullanılmaktadır. Türkiye’de de kullanılan yerler vardır: Abır: şeref, saygı; Iğdır, Kars ve köyleri, Kerkük!
Örnek söylem: Abırsızlık eyleme, o sustu, sen de sus. (Arpaçay>Kars)
Derleme Sözlüğü 1. Cilt, 22. Yaprak, Türk Tarih Kurumu yayınları, 1965

Araz, (aras nehri) her zaman kütük getirmez. (A. T.)
Dere, her zaman kütük getirmez. (T. T.)
Alışverişin, her süre getiri sağlamayacağını anlatan bir atalar sözü. Bu yüzden ilerisi için gerekli önlemleri almamız gerekir.
Ek Bilgi: Aras Nehri, Doğu Anadolu’nun kuzey kısmında doğup aldığı birçok kollarla büyüyerek İran -Azerbaycan sınırından geçerek Hazar denizine dökülür. Aras akarsuyunun verimli toprak taşıması ve efsanelere dayanılarak değeri belirlenmiştir. Öyle ki Azerbaycan’da birçok şiirin, yazın türünün, dileklerin içinde yer almıştır.

Örnek söylemler: Araz kadar sevilesin.

Arazı ayırdılar
Kan ile doyurdular
Men sizden ayrılmazdım
Zulm ile ayırdılar.**
* *İran’da yaşayan ve sınırların ardında kalan Azerbaycan Türklerinin durumunu ve ata yurdu topraklarının özlemini anlatan dizelerdir.

Alçaq yerdə təpəcik, özün dağ sanar. (A. T.)
Alçak yerde tepe, kendisini dağ sanır. (T. T.)
Gerçek büyüklerin olmadığı yerde, küçük adamlar kendisini büyük sayar. Küçük adamların olumsuz davranışlarını ve büyüklük taslamalarını iğneleyen bir atalar sözüdür. Bu biçime örnek olabilecek birkaç atasözümüz daha vardır:
“Arslanın olmadığı yerde,
çakallar cirit atarmış.
Kurdun olmadığı yerde, kuzular arslan kesilirmiş.”

Çoban çox olanda, qoyunu qurd yeyər. (A. T.)
Çoban çok olursa, koyunu kurt kapar. (T. T.)

Tek kişinin yapacağı bir işi birkaç kişi yapmaya kalkarsa iş bozulur, yarım kalır. Çünkü didişmekten, tartışmaktan eyleme geçilmez.
Azerbaycan Türkçesinde bu atalar sözünün karşılığında birkaç atasözü daha vardır:
“Bir yemeğin birkaç ashbazi olarsa yemek ya duzlu ya da shit olar.” (Bir yemeğin birkaç aşçısı olursa yemek ya tuzlu ya da tuzsuz olur.)Arvad iki olanda ev süpürülməmiş qalar.”
Türkiye Türkçesinden bir atasözü örneği: “Bir evde iki horoz olunca sabah güç olur.”
Ek Bilgi: Azerbaycan Türkçesinde “x” imcesi, “h ve k” imcesi yerine kullanılır. “Q” imcesi de “kalın k” imcesi için kullanılır.

Bir dərdlinin dərmanını, o dərdə düşəndən al. (A. T.)
Bir dertlinin dermanını, o derde düşenden al.
(T. T.)
Dert sözcüğü, dilimize Farsça’dan girmiş yabancı sözcüklerden biridir. Türkçe karşılığı “üzüntü, sorun” dur. Derman sözcüğü de yine dilimize Farsça’dan girmiştir. Türkçe karşılığı “çözüm, çıkar yolu” dur.
Bu atasözünün anlamı Nasrettin Hoca’nın bir fıkrasında görülür: Eşekten düşen Nasrettin Hoca, durumunu soranlara, kendisine eşekten düşen birinin getirilmesini söyler. Bir sorunun çözüm yolunu sözlerden, söylemlerden değil yaşanan olaylardan bulabiliriz. “Bir musibet, bin öğütten iyidir” atalar sözü de yaşanmışlığın ve deneyimin önemini belirtir.

Şahin Mete Durmuş.
 
Son düzenleme:
Üst