Bağımsızlığa Giden Yol: 20 Ocak 1990

SALUR

Dost Üyeler
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
859
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
(the_aci_show)
Bağımsızlığa Giden Yol: 20 Ocak 1990

Azerbaycan Türkleri’nin bağımsızlığa giden yollarında hep kanlı ve zorlu engeler olmuştur. Bunlardan biri de 20 Ocak 1990 katliamıdır.

Şu kanlı gecede meydana gelen olayların ardından baş veren gelişmeler 1991 yılında bağımsızlığa giden yolu açmış, Azerbaycan tarihinde (1918-1920 arası hariç) bağımsız bir devlet kurulmasını sağlamıştır. 19 Ocak gecesi Bakü’de bağımsızlık, isteyen Azerbaycan halkının üzerine tanklarla yürüyen Sovyet ordusu birlikleri silahsız, ellerinde kendilerini savunaca hiç bir şey olmayan Azerbaycanlı direnişçileri ezmiş, gerilerinde aralarında kadın ve çocuklarında olduğu yüzlerle ölü ile çok sayıda yaralı, kayıp insanlar bırakarak artık söndürülmesi imkansız olan bağımsızlık ateşini ateşlemişti. Eski Lenin (şimdi - Azatlık) meydanında toplanan yüzbinlerle insanın omzunda bugünkü “Şehitler Hıyabanı’n’ getirilerek defnedilen 20 Ocak şehitleri o gün bu gündür Azerbaycan’ın bağımsızlığının simgesi haline gelmişler. İnsanlar her yıl 20 Ocak günü sabahın erken saatlerinden itibaren kırmızı karanfillerle şehitler hıyabanına yürüyen yüz binler gözyaşları içinde ellerindeki karanfilleri dualarla fatihalarla mezarlara bırakarak yâd ederler. 20 Ocak katliamı bir korku filminin hayata geçmiş haliydi. Öyle kanlı sahneler yaşanmıştı ki, kalemler bunu anlatmaya yetmez.

20 Ocak’a giden sürec Azerbaycan halkının kendisine Ermeni saldırısı ve Moskova’nın adaletsiz tutumuna yonelik gelişmeler işıgında sekillenmistir. Bu katliam ermenilerin Karabağ’ın Cıdır Düzü’ndeki ağaçları keserek fabrika yapma kararlarından ardından gelişen olayların sonucunda Azerbaycan’daki siyasi gelismelerin Ocak 1990’da durumu daha da gerginleştirdiği noktada yapılmıştır. Böyle bir durumda, SSCB Yuksek Sovyeti Prezidyumu (Başkanlık Divani)’nun 15 Ocak 1990 tarihli “DKÖB ve Bazı Bölgelerde Olağanüstü Hal İlan Etme’ kararı, özellikle de bu kararın 7. maddesinde Azerbaycan SSC Yüksek Sovyet’ine uygulamanın kapsamını Bakü ve Gence illerine genişletme önerisinde bulunması Azerbaycan halkı tarafından adaletsiz olarak değerlendirilmiş ve tepkiyle karşılanmıştır.

Halkın arabalarla Bakü şehrinin giriş yollarını ve şehirdeki askeri birlik yerleşim bölgelerini barikatlarla kuşatma altına alması üzerine o sırada Bakü’de bulunan SSCB Yuksek Sovyet’ni oluşturan iki meclisten biri olan Birlik Sovyet’inin Başkanı Primakov, SSCB Komunist Partisi Merkez Komitesi Sekreteri Grienko ve SSCB Komunist Partisi Şube Müdürü Mihayılov kamuoyuna Bakü’de olağanüstü hal ilan edilmeyeceğini açıklamışlardır.

Bu sırada Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) yönetimi Moskova’nin 15 Ocak karının Azerbaycan halkına hakaret anlamına geldiğini ve kararın Cumhuriyetin egemenliğine aykırı olduğunu ifade ederek Azerbaycan Yüksek Sovyet’ini olağanüstü toplantıya çağırmıştır. 17 Ocak’ta halka duyurulan bu çağrıda, ayrıca, barikatların kaldırılmasi ve şehirde olağanüstü hal uygulanmaya çalışılması durumunda karşı koymaması istenmiştir. Bu gelişmeler üzerine, Sovyetler Birliği’nin Azerbaycanı kaybetmesi ihtimali artınca son care olarak SSCB Yuksek Sovyeti Prezidyumu 19 Ocak’ta “Bakü Kentinde Olağanüstü Hal İlan Etme” karari almiştır.

19 Ocak saat 19.27’de Azerbaycan televizyonunun, daha sonra ortaya çıktiğı üzere, SSCB KGB’si tarafından bombalanması sonucu 20 Ocak saat 24.00’den (Türkiye saatı ile 22.00) itibaren geçerli olacak bu karar konusunda halk bilgilendirilememiştir.

Sovyet Ordusunun 20 Ocak’ta ateşli silah kullanarak Bakü’ye ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerine girişi sonucunda resmi açıklamalara göre 133 kişi ölmüş, 611 kişi yaralanmış, 841 kişi gözaltına alınmış ve 5 kişi kaybolmuştur.

Sovyet ordusu’nun Azerbaycan’ı ihlalinden önce Bakü’de bulunan hastaneler, acil servisler boşaltılmıştır. Askerler halka karşı çok acımasızca davranmış, kadın, çocuk demeden önlerine geçen herkesi kurşunlamışlar. Hatta, askerler yaralılara, onlara yardım eden acil servis doktorlarına, hemşirelere bile kurşun atmışlar. Askerlerin kurşunundan yalnız sokaktaki insanlar değil, dışarı çıkmayıp evinde oturan kadın ve çocuklar da yaralanmış, vefat etmişler.

Şahitler 20 Ocak gecesi Bakü’ye giren askerler arasında bir zamanlar Bakü’de yaşamış ermenilerin olduğunu da söylüyorlar. Bunun haricinde askerlerin büyük çoğunluğu genç değilmiş. Özellikle Sovyetler Birliği’nin ermenilern büyük ağırlıkta olduğu bölgelerinde yaşayan ve zamanında askerlik yapmış yedeklerden teşkil edilipmiş.

20 Ocak katliamının ardından, AHC liderleri Tofig Gasimov, Vurğun Eyubov, Necef Necefov ve milletvekilleri Anar ve Bahtiyar Vahabzade’nin çabaları ile 21-22 Ocak tarihlerinde olağanüstü toplanan Azerbaycan SSC Yüksek Sovyeti olağanüstü hal uygulamasının durdurulması ve ordunun Bakü’den çıkarılmasını istemiştir. Azerbaycan SSC Yuksek Sovyeti 20 Ocak katliamını soruşturmak için bir 16 kişilik parlamento komisyonu oluşturmuştur. Komisyon Ocak 1992’de yayinladığı nihai raporunda bunun Azerbaycan Türklerine karşi agır bir suç olduğunu, esas gayesinin Azerbaycan’ın bağımsızlığının önlenmesi olduğunu belirtmiştir. Raporda dönemin SSCB Devlet Başkanı Gorbaçov, Savunma Bakanı Orgeneral Yazov, SSCB KGB Baskanı Kryuckov, İçişleri Bakanı Bakatin ve diğer üst düzey Sovyet yetkililerin bu katliamdan zincirleme olarak sorumlu oldukları sonucuna yer verilmiştir. Ayrıca Bakü katliamından bu kişilerle beraber totaliter komunist sistem, SSCB Komunist Partisi oligarsi liderliği, KGB, İçişleri Bakanlığı ve devlet propaganda makinesi esas suçlular olarak değerlendirilmiştir.
Alıntıdır.
 

sami akbulut

New member
Katılım
20 Ocak 2011
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bağımsızlığa Giden Yol: 20 Ocak 1990

şehitlerimize allah c.c rahmet eyleye.....
 
Üst