Barış Harekatının Gelişimi

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Barış Harekatının Gelişimi


Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, adadaki Yunan işgalini önlemek amacı ile müdahaleye karar verdikten sonra, diğer bir garantör devlet olarak İngiltere ile birlikte müdahale etmek amacıyla görüşme yapmak için, 16 Temmuz 1974'de İngiltere'ye gitti. Yapılan görüşmeler sonucu İngiltere'nin ortak müdahaleye yanaşmayacağını anladı.
Ecevit; 17 Temmuz tarihinde yapılan görüşmede Başbakan Harold Wilson ve Dışişleri Bakanı Callaghan'dan hiç olmazsa daha az kan dökülmesi için İngiliz üs bölgelerinden çıkartma yapma izni istedi. Bu teklif de reddedildi. Bu durum üzerine Türk birlikleri 20 Temmuz sabahı Girne bölgesinde Pladini Plajı, (Yavuz Çıkarma Plajı) denen bölgede adaya çıktı. Aynı anda da Türk Hava Kuwetlerine mensup uçak ve helikopterler Boğaz ve Ortaköy bölgelerine indirme harekatı başlattı.
Bu arada Türk halkının yaşadığı ve Türk mücahitlerinin savunduğu bölgelere saldırıya geçen Rum birlikleri, bir çok küçük Türk köyünü yakıp yıkıyor, sivil halkı esir alıyordu.
Mağusa ve Lefkoşa hariç olmak üzere, birçok büyük kasaba da RumYunan birliklerinin eline geçmiş bulunmaktaydı. Bu arada özellikle Boğaz, St. Hilarion, Lefkoşa, Ortaköy ve çıkarma bölgesinde yoğun çarpışmalar, sürmekteydi.
Harekatın ilk gecesi Türk Alayına doğru saldırıya geçen Yunan alayı ile yapılan göğüs göğüse çarpışmalar, Türk Alayının üstün mukavemeti ile karşılaşıyor ve başarısızlıkla sonuçlanıyordu.
Kıbrıs'ta çarpışmalar sürerken 20 Temmuz günü toplanan BM Güvenlik Konseyi, 353 sayılı kararı alarak, yabancı askerlerin derhal adadan çekilmesini istiyordu. 22 Temmuz tarihinde yeniden toplanan Güvenlik Konseyi, bu kez de 3 54 sayılı kararı alıyor ve aynı talebi tekrarliyordu.
Türkiye, 22 Temmuz'da saat 17'den itibaren bu karara uyarak ateş kesi kabul etti. Bu süre içinde Girne-Lefkoşa Hattı birleştirilmişti.
Kıbrıs'ta ateş-kes sağlanması ile birlikte Yunan hükümeti istifa etmiş, Karamanlis Fransa'dan Atina'ya dönerek bir ulusal birlik hükümeti kurmuş, Kıbrıs'ta ise Samson çekilerek yerine eski Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides geçmişti. Bunun ardından Cenevre'de Cenevre görüşmeleri başlamıştı.
Barış Harekatının Sebebi
Makarios'un Cuntaya gönderdiği mektup ve darbenin bizzat Yunanlı Subaylar tarafından yönetilmesi, adanın bir yabancı ülke tarafından işgal edildiğinin bir kanıtıydı...
Kaldı ki Makarios, 19 Temmuz 1974'de Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada bunu açıklıkla ortaya koymuştu.
Adanın kısa sürede fiilen Yunanistan'a bağlanacağı da açıktı.
Nitekim, bir Yunan subayları grubunun Atina'da Ajans France Press'e verdiği belgeye göre, darbenin amacı "bir yıllık süre içinde yapılacak halkoylamasından sonra, Kıbrıs'ın Yunanistan'la birleştirilmesiydi..."
Zaten daha önce de EOKA-B'nin amacının "adanın Yunanistan'a ilhakı olduğu" defalarca açıklanmıştı...
İç politikada sıkışmış durumda olan Yunan Cuntası ise, dış politikada ulusal bir heyecan yaratarak, asırlardır süren Kıbrıs'ın ilhakı mücadelesini sonuçlandırmak, adayı Yunanistan'a bağlamak, böylece Ulusal Kahraman olmak ve dikkatleri dışa çekmek niyetindeydi...
Türkiye, bunları yakından izlemekteydi...
Nitekim, daha sonra Samson'un yayınlanan anılarında da belirtildiği gibi Türk müdahalesinin gerçekleştiği sıralarda, Yunanistan'dan beklediği yardımın gelmesi halinde, Yunan Devlet Başkanı Gizikis'le vardığı anlaşma uyarınca Samson, ENOSİS için hazırladığı mesajı radyodan, okuyup "ilhakın gerçekleştiğini" duyuracaktı.
Bu mesajda şöyle deniyordu:
"Kıbrıs Yunan Halkı Tanrı, insanlık ve Kıbrıs Hellenizmin özgürlük için yaptığı fedakarlıklar adına, Kıbrıs'ın birleştiğini ilan ediyorum. Halkımızın oldum olası var olan isteği ve ülküleri bu an için haklılığa kavuşmuş bulunuyor. Yaşasın Birleşmiş Ulus".
İşte, Türk Barış Harekatı, adanın Yunanistan'a ilhakını, Türklerin ilhaka karşı çıktıkları için yok edilmesini önlemeyi ve Kıbrıs'ın bağımsızlığını koruyup, adada her iki halk için geçerli olacak barışı gerçekleştirmeyi amaçlamaytakydı.

Barış Harekatının Sonuçları
20 TEMMUZ BARIŞ HAREKATI'NIN SONUÇLARINI MADDE MADDE ŞÖYLE ÖZETLEYEBİLİRİZ:
a) 20 Temmuz müdahalesi ile Yunanistan'daki askeri Cunta istifa etmiş ve sivil bir hükümet kurulması gerçekleşmiştir. Eski Yunan politikacılarından Konstantin Karamanlis, sürgünde olduğu Fransa'dan gelerek Yunanistan'ın başına geçmiş ve 20 Temmuz Yunanistan'da Demokrasinin yeniden doğmasına neden olmuştur.
b) Aynı şekilde Kıbrıs'ta 15 Temmuz darbesinin sonucu olarak başa geçen Nikos Sampson çekilerek, yerine Klerides geçmiş ve darbecilerin Rum toplumu içinde egemenliklerini sürdürmeleri engellenmiştir.
c) 20 Temmuz, Rum toplumu içinde siyasi görüş farklılıklarından dolayı darbecilerin sürdürdüğü katliamları durdurmuş, daha binlerce insanın katledilmesini önlemiştir.
d) Hiç şüphesiz 20 Temmuz'un en önemli sonucu bir asırdan fazladır sürdürülen Enosis kampanyasının amacına ulaşmasını ve Enosis'in gerçekleşmesini ebediyen önlemiş olmasıdır. 20 Temmuz'la doğan gerçekler bu Ada'da Türk toplumu var oldukça ve Türkiye varlığını sürdürdükçe Enosis'in gerçekleşmeyeceğini en kör gözlere dahi sokmuştur.
e) 20 Temmuz'la, Türkiye, 1963 olaylarından beridir savunduğu Federasyon tezinin gerçekleşmesine olanak sağlamış eşitliğimiz BM kararları ile kabul edilmiştir.
f) 20 Temmuz'la, Ada'da yaşayan bütün Türkler Kuzeyde toplanarak, can güvenliklerini sağladılar ve coğrafî temele dayalı federasyonun maddi temelini oluşturdular. .
g) Bunun bir devamı olarak Kuzeyde toplanan Türkler, Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği içinde Kıbrıs Türk Federe Devleti'ni, ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni oluşturdular ve kendi devletlerine sahip çıktılar.
h) Self-determinasyon hakkına sahip olan bir ulusal halk olduklarını ve gerekirse bu hakkı ayrı bağımsız devlet yönünde kullanabileceklerini dünyaya duyurdular. Rum liderliğinin herhangi bir anlaşmaya yanaşmaması üzerine de bu hakkı kullanarak kendi bağımsız devletlerini, KKTC'yi kurdular.
ı) 20 Temmuz'la iki müttefık üye olan Türkiye ve Yunanistan karşı karşıya geldi ve sonuçta Yunanistan, NATO'nun askeri kanadından çekildiğini açıkladı. (Geçici bir süre için. Nitekim sonradan tekrar dönmüştür. )
i) 20 Temmuz nedeni ile Türkiye ile ABD de karşı karşıya gelmiştir. Ve Yunan Lobisinin de büyük çabaları sonucu ABD kendi müttefıği Türkiye'ye karşı uzun sure askeri-ekonomik ambargo uygulamıştır.
j) Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetiminin yoğun propaganda girişimleri sonucu AET ve Avrupa Konseyi ile diğer bazı uluslararası örgütlerde Türkiye sıkıştırılmak istenmiştir. Bu kampanya 24 yıldır sürdürülrrıektedir.
k) Kıbrıs Türk Halkı, özgürlükçü demokrasi rejimin uygulanmasında büyük mesafeler kaydetti ve çok partili hayata geçilerek serbest seçimler yapıldı.
l) 20 Temmuz'dan sonra dostunu ve düşmanını daha iyi tanıyan Türkiye Cumhuriyeti, dış politikasında bir atılım yaparak çok yönlü dış politika uygulamaya ve özellikle 3. dünya ülkeleri ve İslam ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmeye başladı.
m) Ortaklık esasına dayalı bir federasyon için, eşitlik temelinde toplumlararası görüşmeler başladı. Ne var ki Rumlar bu eşitliği içlerine sindiremedikleri için görüşmelerden bir sonuç çıkamadı.
n) Kıbrıs'ta iki eşit toplum ve bu toplumların meşru hakları olduğu dünyanın ezici çoğunluğu ve BM tarafından kabul edildi.
o) Kuzeyde kalan ekonomik değerler ve Türkiye'nin yaptığı yardımlar, Kuzey Kıbrıs'ta ekonomik seviyenin yükseltilmesine neden oldu.
p) Türk toplumu ve iş adamları ilk kez ayrı bir siyasi varlık olarak Türkiye ve üçüncü ülkelerle doğrudan ticari ve ekonomik ilişkileri kurma olanağı buldu. Acentelikler aldı.
r) Türk toplumunda ilk kez bir ekonomik yapıdan, bir ticaret sektöründen söz edilebilir duruma gelindi.
s) Türkiye ile KKTC arasında ekonomik ve kültürel işbirliği büyük boyutlara ulaştı. İmzalanan işbirliği protokolleri, Üniversiteler, Türkiye basın-yayin organları ve yoğun şekilde işleyen turist akım nedeni ile ekonomik ve kültürel etkileşim ve kaynaşma hızlandı.
ş) 1974 öncesi tamamı ile tüketici bir toplum olmaya zorlanan Kıbrıs Türk Halkı, Barış Harekatı sonrası sağlanan olanaklar sonucu, üretici bir konuma geçti ve her alanda üretici kapasitesini ortaya koydu.
t) Barış Harekatı sonrası Türk toplumunun sosyal hayatında bir canlanma oldu ve her meslek dalında birçok mesleki örgüt, birlik, dernek, sendika, cemiyet kuruldu, sosyal yaşantı, demokratik içeriğe tüm kurumları ile kavuştu. Kısacası çağdaş, organize bir halk ve devlet olmanın tüm gereksinimleri tamamlandı.
Yunanistan ve Kıbrıs Rum Liderliği Açısından:
1974 Türk Barış Harekatı ile herşeyden önce faşist bir Cunta İdaresi altında inleyen Yunanistan'a özgürlük gelmiştir.
1974 yılından itibaren Yunanistan'da demokrasiyi yok eden Yunan Cuntası devrilmiş demokrasi ve sivil yönetim yeniden kurulmuştur.
Aynı şekilde Kıbrıs'ta da iş başına geçen faşist Sampson yönetimi devrilmiş, yerine sivil yönetim ve demokrasi kurulmuştur.
15 Temmuz'dan itibaren süren iç savaş sona ermiş, Yunanlı Subayların yönetimindeki katliam durdurulmuştur.
Türk Barış Harekatının gerçekleşmemesi halinde, hazırlanan listelere göre binlerce solcu ve Makarios'cu kişinin katledileceği yine Rumlar tarafından açıklanmıştır.
Dolayısı ile Türk Barış Harekatı yalnız Kıbrıs'a değil; Kıbrıs Rum toplumuna da barış huzur getirmiştir. Tüm şikayetlerine ve yaygaralarına karşın Rum toplumunun 1974 öncesinde 2000 dolar civarında olan milli gelirinin 8000 dolara yükselmesi bunun kanıtı değil mi?
20 Temmuz Barış Harekatının Sosyal,Kültürel ve Ekonomik Sonuçları:
20 Temmuz Barış Harekatının sonucu olarak Kıbrıs Türk halkının bir bölgede toplanması; Türk halkına 11 yıl yaşadıkları insanlık dışı kuşatma altında geliştirme olanağı bulamadıkları ekonomilerini,sosyal ve kültürel yaşamlarını geliştirme olanaklarını yarattı.
1974 öncesi sıfır düzeyde olan üretim, 1974'den sonra canlandı. Tarım, hayvancılık, sanayi, turizm hizmetler sektörleri, 1974 öncesine göre büyük gelişme gösterdi. Haberleşme ve ulaşım alanında 1974 öncesinde düşünülmeyecek aşamalar yapıldı.
1974 Barış Harekatının doğurduğu özgür ortam, kişilerin her alanda yeteneklerini geliştirmelerini sağladı.
Dış ticaret büyük gelişme gösterdi. Kıbrıs Türkleri bugün 70'den fazla ülke ile ticari ilişki kuran dışa açık bir halk durumuna geldi.
Buna bağlı olarak 1974 öncesinde 548 dolar olan kişi başına düşen milli gelir 1997 yılı sonunda 4250 dolar civarına çıkarak 8’e katlanmıştır.

 
Üst