Başbakan "O" Pozu Niye Verdi?

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Başbakan "O" Pozu Niye Verdi?
ekNk3A.jpg

Bugün en azından basının bir bölümü Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun Karpaz’da nevruz etkinlikleri sırasında iki küçük çocukla çektirildiği fotoğrafı konuşacaktır.

Hatta o fotoğraf bugün meclisin gündemine de gelecektir muhtemelen.

Peki, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu o pozu “dalgınlığına gelerek mi” verdi? Veya o resimdeki çocukların üstüne başına bakmadı mı?

Kesinlikle Hayır, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu o pozu bilerek ve isteyerek verdi. Fotoğrafı da bizzat basın danışmanı Sedat Kılıç çekti.

Zira Başbakan yerel seçimler öncesi Karpaz’da bir sürpriz yapıp en azından bir belediye istiyor. Erenköy veya Karpaz’ı alama niyetinde. Bu bölgelerde de Türkiye’nin Güney Doğusundan gelen Kürt kökenli aileler çoğunlukta. İşte başbakanın aslında hedefi o kitlelerle kendi kitlesini birleştirebilme niyetinde. Eğer bir sorun olmadan CTP’cilerle kürtleri sandıkta birleştirebilirse bir sürpriz yapıp Karpaz Belediyesini alabilir CTP.

CTP’nin Kapraz’da bir belediyeye sahip olması demek, CTP’nin sağın oy deposu olarak kabul edilen bir bölgeye incir çekirdeği dikmen anlamına gelir. Özkan Beyin’de başbakanlığı veya parti başkanlığı daha kalıcı olur.

Gelelim o fotoğrafa.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu bir tarafına “Kürdistan” yazan tişörtü ile bir kız çocuğunu almış diğer yanına da PKK’lıların giydiği o kıyafetleri giyen bir erkek çocuğunu.

2000’den sonra artık PKK işareti yapmak, PKK’nın renkleri taşımak, ve hatta PKK’nın liderinin posterleri önünde poz vermek suç sayılmıyor. Oysa 90’larda bu suç kabul ediliyordu.

Bugün yanı başımızda Anavatan Türkiye’de artık PKK’lılar kahraman gibi karşılanırken biz PKK’lılarla fotoğraf çektirdi diye KKTC Başbakanına kızma lüksümüz yok.

Zaten başbakanın o pozu verirken bir başka hedefi ise KKTC Basının bunu manşetlere çekip, fotoğraftakileri ötekileştirmek ve bu kitleye sahip çıkıp oylarını almak.

Çok zekice çok ince düşünülmüş ve ayarlanmış bir hamle. Üstelik başbakanın en yakınındaki isim bile aynı kitleye hitap edebiliyorsa zaten hedef ve amaç belli.

Özkan YORGANCIOĞLU: Çok zekice bir hamle ile hem gündemi değiştirdiğiniz hem de Kürt vatandaşların oylarına talip oldunuz. Bakalım sırada ne var.

Serdar DENKTAŞ: UBP ile her konuda antlaştığınıza göre artık seçimlere endekslenebilirsiniz. Bu ara biraz olsun iyileşebildiniz mi?

Önder SENNAROĞLU: Oğlunuz dediğimiz gibi aday çıktı. Sizin de baskı yapıyormuş gibi durmanıza da gerek kalmadı artık. Bu arada şu saman işi ne oldu? Bir açıklama yok mu daha?

Faiz SUCUOĞLU: Lefkoşa Dostluk Derneği tarafından yılın dost siyasetçisi seçilmişsiniz. Dost kazanmak siyasette çok ama çok önemli.

Sedat KILIÇ: Öyle bir fotoğraf çektiniz ki bugüne kadar çektiğiniz hiçbir fotoğrafın görmediği ilgiyi görecek Başbakanımızın sayesinde.

Zorlu TÖRE: Bugün gözler mecliste sizde olacak. Zira başbakanın Derince’de çektirdiği o fotoğrafa ne yorum yapacağınızı merak edenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok.

Ersin TATAR: İzmir fotoğraflarınız basında büyük bir ilgi görmüş. Gördüğünüz gibi gittiğiniz her yerde gözler üzerinizde.

ZEKİ ÇELER: Dün biraz sinirlenmişsiniz ama sonra yatışmışsınız. Bu ara çok geçmiş olsun, umarız dedeniz en kısa sürede eski sağlığına kavuşur.

Emine SİVRİ: Dün üniversite sınavına girenler arasında sizde varmışsınız. Ee nasıldı sorular, çok istediğiniz siyasal bilimlere yetecek kadar soru cevaplayabildiniz mi?

Bengü ŞONYA: Cumartesi sabahları ciğer partisi yapıyormuşsunuz. İşte bizim memleketteki en gerçekçi parti bu; CP gerisi fasa fiso. .

Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: Erdinç Küçükuncular ile birlikte İstanbul’da İstavritleri götürmüşsünüz. Umarız kılçıkları batmamıştır.

Selim KUMBARACI: İskele Boğaz’da Pazar keyfiniz nasıl geçti? Sizde Boğaz’da balık yediniz mi?

Mustafa GÖÇER (Çatlı): Hafta sonunu otelde dinlenerek ve Hülya Avşar’ı dinleyerek geçirmişsiniz. Bugün de resmen Değirmenlik Belediye Meclis üyeliğinizi ilan edecekmişsiniz. Hadi bakalım kolay gelsin.

Dilek ÇETEREİSİ: Nerden çıktı bu Zumbacılar? Dün resmen Arastayı sallamışsınız. Bu arada fotoğrafta çok atletik çıkmışsınız.

Hüseyin Zeki AKYÖN: Dün Aslanköyde öyle bir mangal yakmışsınız ki dumanı Gönyeli’den görülmüş diyorlar. Yoksa et yerine yağ mı koydunuz mangalın üstüne.

Mustafa AKINCI: Lefkoşa Cumhuriyet Parkının o görüntüsü iki belediyenin de ayıbıdır bir yerde. Hem Gönyeli hem Lefkoşa Belediyesi o bölgeye bakıyor güya.

Osman NAZLI: İngiltere’den sonra size bir haller olmuş diyorlar. Öyle dalıp dalıp gidiyormuşsunuz uzaklara. Yapmayın, toparlanın, biz sizi seviyoruz her halinizle.

Erhan ARIKLI: Doğru söze ne denir? Bu yıl Fenerbahçe hem gönüllerde hem de ligde şampiyon. Neyse belki kupayı alırsınız da sevinirsiniz.

Aytekin AYAZ: “Feneri yendik” demek marifet değil! Marifet 12 yıl boyunca bunu rakibe söyletmemektir.

GÜNÜN SÖZÜ
“KADEM anketine içerlemiş! Başaran gemisinin adaya demir aldığı senelerden kalma bir bakışla, bizi CTP'ye şikâyet ediyor! Üstelik ‘basın özgürlüğü’ne bağlıyor meseleyi, nasıl bir ‘akıl tutulması’ysa!..Niye ‘köşe’sine yazıyor ki şikayetini? Halbuki CTP’de fazlaca ‘içerili.’Meclis üyelerinin dahi bilmediği ‘Disiplin Tutanakları’na erişen, PM konuşmalarını ‘bire bir’ deşifre eden, seçim bütçesinin ‘kaymağını’ götürmesini bilen birine, şaştım yani!..”
Cenk Mutluyakalı

BİZİM TEMEL
Temel kendi poposunu hiç ama hiç görmemiş. Bir gün Dursun ile futbol oynarken Dursun topa bir abanır, top tam Temel’in poposuna.
Temel koşar, poposunu ova ova soyunma odalarına. Arkadan Dursun gelir.
Derki: -Temel abartma sanki ne oldu popona
Temel:
-Öle deme şerefsiz, ikiye yarmışsın!!

GÜNÜN FOTOGRAFI
Suphi Coşkun ve Mesut Yıkıcı ile birlikte Derince Karpaz'da.
Kla72b.jpg

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst