Batan "Yeşil Gemi’den" Geriye Kalanlar!

GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
İnsanoğlu kendi hayatını sürdürürken, kendi yaşam tarzını, birlikte yaşadığı insanların yaşam tarzını gözden geçirmek suretiyle, daha iyiye gitmenin yollarını aramakla geçirir.
Ancak şu bir gerçek ki demokrasinin var olduğu kabul edilen ülkelerde, halkın iradesiyle başa gelmiş yöneticiler, vatandaşın yaşam tarzını daha iyiye götürmek için halkın onayını almaya çalışırlar. Nitekim bu görevi layıkı ile yerine getiren bazı ülkelerdeki yöneticiler, halklarının refah düzeyini artırabilmişlerse, sosyal güvenliği sağlamış ve sosyal adaletin uygulandığı bir ortam sağlanmışsa, o ülkelerde yönetenlerin başarılı olduklarını söylemek mümkündür.
İşte bu duygularla Kıbrıs Türk halkı, yıllardır Rum- Yunan ikilisinin kıskacında kalmakla uğradığı haksızlıkları göz önünde tutarak daha iyi günlere varmanın yollarını arayıp durdu.
Halkımızın bu istencini istismar edenler, kendi özdeğerlerine adeta ihanet ederek halkımızı kandırmanın yollarını aramışlar ve dış güçlerin de maddi manevi desteğini alarak, sözde Rum tarafıyla BARIŞ için anlaşmaya ve bunun sonunda da, vatandaşa üç ayda sunacakları cennet gibi bir ülkede havuzlu villalar, Euro’ların ceplerde dolup taşacağı, hayatın adeta bambaşka bir güzellikte sürdürülebileceği bir ortamı yaratmak için halkımızdan onay istediler.
“Yeşil Gemi”nin kaptan ve mürettebatı, halkımızı “Yeşil Gemi”ye doldurmak için meydanlarda ağızlarından bal akarak halkımıza çağrıda bulundular. “Yeşil Gemi”nin miyadı dolmuş pusula ile yola devam ettiğini gördüğümüz zaman, “Yeşil Gemi”nin mutlak surette kayalara çarpacağını avaz avaz bağırmamıza ve kaptan ve mürettebatı ikaz etmemize rağmen, ne yazık ki köhnemiş pusula ile yola devam etmekte ısrar ettiler. Bu gün karşılaştığımız manzara ise vahim ve korkunç boyutta.
Bu gün “Yeşil Gemi”nin batmasıyla ortada kalanları sıralarsak şu manzara ile karşı karşıya kalırız.

• 7000 kazazedenin Rum tarafında çalışmasına göz yumulması,
• Akıl almaz zamların arka arkaya artması,
• Binlerce vatandaşımızın çek yasağına girmesi,
• Yüzlerce esnafımızın kepenk kapatması,
• Yüzlerce vatandaşımızın haciz davalarıyla mahkemelerde sefilleri oynaması,
• İşsiz gençlerimizin eskisine oranla daha da artması,
• Göçeden gençlerimizin göç yollarında harcanması,
• Binlerce üniversiteli gencimizin işsiz kalması ve çaresiz bekleyişi,
• Yeni evlenen çiftlerin, bozulan aile ekonomileri nedeniyle soluğu Aile Mahkemelerinde almaları,
• Çiftçimizin, hayvancımızın, tüccarımızın bozulan ekonomi altında her geçen gün daha da batması ve geleceğinden endişe duyması,
• Çarşı esnafımızın, Rum çarşı esnafının acımasız rekabeti nedeniyle tek kuruş almadan kepenk açıp kapatması,
• Rumlarla üç ayda Barış yapacaklarını ve bir çözümün gerçekleşeceği hususunda söz verenlerin; Sn. Talat’ın, Makarios’un vasiyeti ile politika yapan Hristofyas ile karşı karşıya kalmasına neden olmaları. O Hristofyas ki, ENOSİS ülküsünü politik mücadele ile kazanacağına olan inancı nedeniyle, Cumhurbaşkanımız Sn. Talat’a, “Tek halk, Tek devlet ve Tek egemenlik” kavramlarını kabul ettirmek suretiyle, Sn Talat’ın manevra yapma kabiliyetini zaafa uğratmıştır,
• AB’nin vermiş olduğu sözleri tutmaması nedeniyle halkımızın hüsrana uğraması.

Peki batan “Yeşil Gemi”nin kaptan ve mürettebatı bu gün yeni bir yolculuk için halkımızın önüne köhnemiş ve pusulası bozuk ayni gemi ile tekrar sefere çıkma çağrısında bulunursa,
merak ediyorum, hangi serdengeçti bu “Yeşil Gemi”’ye binme cesaretini gösterecektir.
Takdir elbette ki yüce halkımızındır.
Günün ata sözü: Kendi düşen ağlamaz.

Cevap: Batan "Yeşil Gemi’den" Geriye Kalanlar!

Sayın Ersoy, Bu yazınızla da uyanmayan, benliğini göremeyen varsa gitsin güneye haşrolsun Türk Düşmanlarıyla, olsun AB vatandaşı, bundan biz karlı oluruz. Zincirden zayıf halkaların koparılmasıyla daha da sağlam oluruz.

Kıymetli Kardeşim A.Yaşar'dan bir deyişle duygu ve düşüncelerimi özet olarak nakledeceğim.

Toprak deyip geçme,
Cümle alem bilir emanetimdir.
Ekmeğim, rızkım, nimetimdir.
Kıymetim, ziynetim, servetimdir.
Kimliğim, kişiliği, haysiyetimdir.
Son sözüm vasiyetimdir...
Düşmana ayak bastırma oğul.

Barbaros'un torunları Geminin gönderinde ebediyen TÜRK BAYRAĞI'nı dalgalandıracaktır.

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN. AMİN.

Cevap: Batan "Yeşil Gemi’den" Geriye Kalanlar!

Ömrünü Türk milleti ve Kıbrıs için adayan efsane lider sayın Cumhurbaşkanı Rauf Dektaşın bütün söyledikleri tek tek ortaya çıkmıştır. Türkiye'yi yok sayarak Rumlarla barış yapacağını zannedenler çuvallamışlardır? Annan planına evet çıkanca neredeyse resmi bayram ilan edenlerin daha sonra Rumların gerçek niyetlerini gördüklerinde şok oldular ve şimdi çıkış yolu arıyorlar?

Cevap: Batan "Yeşil Gemi’den" Geriye Kalanlar!

2x2'nin 4 ettiği bir gerçek.Hal böyleyken rum'a yamanma politikarının nasıl bir beynin ürünü olduğunu anlamak zor.Burda 2 jenarasyon safsatalarla heba edildi.Özgürlük diye nara atan bazıları euro emperyalizmine köle oldu.Bu ne biçim iş.burada solculuğun manasıda başkalaştı.bu ülkenin geleceği ya tam bağımsızlıktan(t.c.nin güvenlik şemsiyesi altında)yada Türkiye'ye bir referandumla bağlanmaktan gerçer.aksi ise doğaya aykırı,mutlaka arıza çıkar.Merak ediyorum bu fikirde olan bir benmiyim.

Cevap: Batan "Yeşil Gemi’den" Geriye Kalanlar!

Saygıdeğer kardeşim Yusuf3161,

Yazdıkların doğru hem de çok doğru. Eninde sonunda yavru anasına kavuşacaktır. Belki o mutlu günü şahsen benim görme imkanım olmaz, ama siz bu azim ve kararlılıkla mücadeleye devam ederseniz, eninde sonunda başaracaksınız Size güveniyorum, Çünkü asil Türk evladı olmanın erdemlerini sergliyorsunuz. Sizi ve sizin gibi düşünenleri alnınızdan öpüyorum.
Yolunuz açık, bahtınız ak olsun.
Salih Mehet Ersoy
Gazeteci-yazar/ www.volkangazetesi.net - www.kibris1974.com - www.belturk.be