Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...)

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

Tektaş Batığı Çeşme:



Çeşme yarımadasının güneybatısındaki Tektaş adasının civarında bulunan batığın yaklaşık M.Ö.440-425 yılları arasında batan 2500 yıllık bir batık olduğu belirlendi. Çeşme'nin 15 mil Güneydoğusu'nda Tektaş Adası (Halk arasında Keçi Atlamaz adası olarak biliniyor.) ve civarı koylarının bir çok gemiye mezar olduğu bir INA araştırmasında ortaya çıkarılmıştı. Bu bölgede M.S. 5.yy Asır Batığı, Değirmen Taşları Batığı ve Mermer Sütun Batığı gibi batıklar da mevcuttur.

Bu batık 1996'da Tufan Turanlı önderliğinde Sualtı Araştırma Enstitüsü ekibinin araştırmaları sayesinde bulundu. Batık, Geç Klasik Dönem'i aydınlatacak tek batık olduğu için büyük bir önem taşımakta. Sofokles ve Sokrates'in yanı sıra, Perikles gibi bir liderin, pek çok oyun yazarı, heykeltıraş ve filozofun yetiştiği M.Ö. 5.yüzyıl, Klasik Çağ'ın en görkemli dönemlerinden biridir.

Batık 42 metre derinlikte yatmaktadır. 19 metre uzunluktadır. Bu batıkda 200'ü aşkın amfora, yağ kandilleri, kurşun çipo, kemikler, mermer kadehler, antik çağ vazoları üzerinde görülen göz imajının işlendiği bir mermer disk bulunmuştur. Bu göz "Akhilleus'un Gözü"dür.

Bu batıkdan çıkarılan gemi parçaları ve içindeki eşyalar Bodrum Müzesinde sergilenmektedir.
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

Tor III Batığı




IMO Numarası : 7043764 Call Sign : HMZX9 Gemi Tipi : General Cargo Ship Ağırlık : 1595 gros ton Üretim Tarihi : Şubat 1971 Bayrak : Kuzey Kore

Tor III Gemisi, Kıbrıs'da limandan ayrıldıktan sonra bir süre yol almış. Ancak daha sonra 22 Ocak 2004 gecesi çıkan büyük fırtına, yağmur, ve rüzgara dayanamayıp sürüklenmeye başlamıştır. Kemer kıyılarına yarım mil mesafedeki, eskilerin Batmış Ada olarak tanımladıkları bölgeye kadar sürüklenmiştir. Sabah'a karşı 04:45'de kontrolü tamamen kaybetmiş ve batmaya başlamıştır. SOS göndererek batıyoruz mesajını iletmiştir. Gemiden kurtulan 8 denizci yardım beklemeye başlamıştır. Ancak hava durumunun çok kötü olması nedeniyle yardım ekibi yola çıkamamıştır. Bu durum 13 saat sürdükten sonra hava durumu biraz normalleşince kurtarma ekipleri bütün denizcileri kurtarmayı başarmış ve onları hastaneye yetiştirmişlerdir. Hiç can kaybı olmamıştır.

Her geçen süre zarfında batığın yapay reef özelliği artmakta, canlı yaşamında belirgin bir gelişme görülmektedir.

Sabahın ilk saatlerinde Akdeniz Foku bile görmek mümkün olmaktadır.

Batık şu anda:
36 derece 36 dk 32.24 sn N
30 derece 34 dk 33.89 sn E
koordinatlarındadır.


toriii.jpg
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

HMS TRIUMPH



triumph04.jpg


triumph01.jpg


Hms Triumph, Swiftsure sınıfı İngiliz donanmasına ait bir savaş gemisiydi. 15 Ocak 1903’de Vickers, Barrow tarafından tamamlandı. 1909 martında Akdeniz’e gönderilene kadar Kanal filosunda görev yaptı. I.Dünya savaşı çıkınca Japon gemilerinin desteklediği Tsing Tao ‘ya akrşı düzenlenen operasyonlarda görev yaptı. Ocak 1915’de Çanakkale Kalelerinin bombardımanında görev yapmak üzere buraya geldi. 18 Mayıs 1915’de Gaba Tepe’yi bombaladığı sırada Alman denizatlısı U-21 tarafından torpillenerek batırıldı. 73 kişiyi de beraberinde götürerek bir buçuk saatte battı.


Boyutlar: 146m * 22m * 7.6m Silahlar: 4 tane 10” lik ikiz top 14 tane 7,5” lik top 14 tane 14lük pdr silahı 2 tane 2lik pdr silahı 4 tane maxim 2 tane torpido tüpü Ağırlık: 11,800 ton Mürettebat: 700 Hız: 20 knot Motor: Su kaynatıcıları, 2 shafts, 14,000 ihp


Geminin Batırılışı:



Çanakkale savaşı boyunca İngiliz donanmasının başına tam bir bela olan Alman U-21 denizaltısının komutanı Yüzbaşı Hersing darbesini tam gün ortasında vurdu. İngilizlerin Triumph zırhlısı, Kabatepe önlerinde demirde yatıyordu. Çevresine torpido muhafaza ağı atmıştı. Bir muhrip de, dev zırhlının güvenliğini sağlamak için çevresinde sürekli olarak devriye geziyordu. Denizaltı farkedilmiş, devriye muhribi U-21’in peşine düşmüştü. Alman denizaltısı, saatler süren kovalamaca sıtasında bir kaç kez yirmi metre derinliğin altına inmeğe mecbur kaldı. Saat 11:23’te, denizaltı torpilini fırlatacak konuma gelmişti. Yüzbaşı Hersing sabırla bekledi. Triumph zırhlısına artık 300 metre kadar yaklaşmıştı. Bu uzaklıktan baş torpidosunu ağ makasıyla birlikte ateşledi ve hemen 21 metreye daldı. Dalış sırasında önce metalin metala çarpmasından çıkan hafif ama tok bir çınlama, ardında şiddetli bir infilak işitildi...

Ancak Triupmh'u koruyan destroyerler U-21'in yerini keşfetmişlerdi. U-21'in Ege'ye doğru açılma şansı yoktu. Komutan Hersing çok zor bir karar verdi ve batmakta olan Triumph'un altından geçerek kaçmayı başardı.


triumph11.jpg

Kaptan Otto Hersing

Denizin üstünde tam bir kargaşa yaşanıyordu. Muhripler, balıkçı tekneleri, filikalar kurtarma çalışmaları için Triumph’a koşarken, U-21’in yeni hedefi olmak istemeyen diğer bütün büyük gemiler de alelacele dev zırhlıdan uzaklaşmağa çalışıyorlardı. Triumph’un güvertesi ise artık bir can pazarıydı; boru sesleri, bağırarak verilen komutlar, feryatlar işitiliyor, filikalar denize indiriliyor, bazı eşyalar gemiden atılıyordu. Triumph buna rağmen torpidonun geldiği güneye doğru bir kaç mermi attı. Bunlardan biri bir vapura isabet etti. Ve Triumph birden hızla yana yattı; 45 derece eğimli olarak su üstünde sekiz dakika kaldı. Bütün mürettebat denize dökülmüştü. Derken, alabora olup karinasını güneşte bir süre pırıl pırıl göstererek öylece yüzdü... Muhripler, vapurlar, filikalar, su içinde çırpınan insanlar ve bunların arasında da artık son nefesini vermekte olan devin kocaman gövdesi... Bir kaç dakika sonra kıç taraf havaya yükseldi... 133 metre uzunluktaki 12 bin tonluk çelik yığını buhar ve dumanlar savurarak son bir dalışla Çanakkale’nin serin sularına gömülürken, çevredeki gemilerin mürettebatı hazırola geçmiş, son yolculuğuna başlayan Triumph’u selamlıyorlardı...

Bütün olanlar, karada çarpışan iki ordunun gözleri önünde geçmişti. ANZAK’lar görüntüyü üzüntü içerisinde izlerken, Türk siperlerinden sevinç naraları ve alkışlar yükseliyordu. Ancak Türkler, kindar savaşçılar olmadıklarını burada da gösteriyorlardı... Triumph ne vurulduğu sırada ne de sulara gmüldükten sonra, denize dökülenlere Türk siperlerinden tek bir el bile ateş açılmadı.

Triumph’la birlikte üç subay ve 70 er öldü. Bu olay, artık Gelibolu’daki müttefik gemilerinin güvenliklerinin sonu anlamına geliyordu.


Gemi Batığının Durumu:



Bugün 56-72 metre derinlerde yatmaktadır. Profesyonelce planlanıp yapılması gereken bir dalış olmasından dolayı dalış merkezlerince önerilen bir dalış noktası değildir, Dalış merkezi ancak sizin dalış deneyiminize ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan çıkarılacak özel İzine göre yola çıkılabilir. Çok sık dalınmayan batık, iri orfozları ve akyaları ile her zaman olağanüstü coşkular ile doludur. Batık yana yatmış olarak 63 metre civarında bulunmaktadır. Her tarafı ağ kaplandığı için dikkatli olmak gerekir. Geminin içine bir noktadan girmek mümkündür. Gemi hala tek parça halinde ve sağlam bir durumdadır.

Aşağıdaki Yazı U-21 Kaptanı Otto Hersing'in Gemi Günlüğünden alınmıştır.
Captain’s Log May 25th, 1915 Today at around 9 AM I have destroyed and sank the battleship HMS Triumph. It was dark and fairly cloudy. We could barely see them in the dark clouds surrounding the area. We were oxygenating the vessel in order for the diesel engines to function. After about an hour of being surfaced, a man noticed a Battleship approaching at a faster rate than us. They were gaining speed on us so he went inside the submarine and closed the hatch. I was in the bridge at the time and told the helmsman to dive. As we dived, I told him to turn around and head away from the Battleship from the side. We soon fired a torpedo but it missed. From the torpedo, they tracked down our location and went over us. They launched depth charges, which seriously damaged the vessel. We had to do an emergency surface because our diesel engines were out. We soon started our electrical engines and headed towards the HMS Triumph. They shelled us but luckily most of their bullets missed. We fired a torpedo and it was a direct hit. It was a glorious moment for my crew and I. The spirit at the moment was excellent and we felt like we could destroy a hundred of their battleships. The diesel engine was severely damaged but luckily our ingenious mechanics quickly repaired it within a day. We were lucky because we didn’t encounter any vessels while we were on the surface.


triumph02.jpg


triumph03.jpg


triumph05.jpg


triumph06.jpg


triumph07.jpg


triumph08.jpg


triumph09.jpg


triumph10.jpg
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

U-19 Uboat Denizaltısı



U-19 Denizaltısı, Kiel-Gaarden'da F.Krupp Germaniawerft AG tershanesinde 20 Temmuz 1935 'de yapılmaya başlanan ve 21 Aralık 1935'de yapımı tamamlanan IIB sınıfı bir Alman Uboat denizaltısıdır. Görevine 16 Ocak 1936'da başlamıştır. Birçok komutan komutasında 20 civarında devriye görevine çıkmıştır. Toplam 35.430 gross tonluk 14 gemi ve 441 tonluk bir savaş gemisi batırmıştır. En son komutanı Hubert Verpoorten tarafından Türkiye karasularında batırılmıştır.

20 devriye görevi sırasında 1, 22, 24 ve 30. denizaltı filolarında görev yapmıştır. Komutanları(Kapitänleutnant) sırasıyla
16 Jan, 1936 - 30 Sep, 1937 Kptlt. Viktor Schütze (Knights Cross) ;
30 Sep, 1937 - 1 Nov, 1939 Hans Meckel ;
2 Nov, 1939 - 2 Jan, 1940 Wilhelm Müller-Arnecke ;
3 Jan, 1940 - 30 Apr, 1940 Kptlt. Joachim Schepke (Knights Cross) ;
1 May, 1940 - 19 Jun, 1940 Wilfried Prellberg ;
20 Jun, 1940 - 20 Oct, 1940 Peter Lohmeyer ;
21 Oct, 1940 - 8 Nov, 1940 Wolfgang Kaufmann ;
8 Nov, 1940 - 31 May, 1941 Rudolf Schendel ;
1 Jun, 1941 - Feb, 1942 Gerhard Litterscheid ;
16 Dec, 1941 - Feb, 1942 Hans-Ludwig Gaude ;
Feb, 1942 - 30 Apr, 1942 Hans-Ludwig Gaude ;
1 Oct, 1942 - 2 Dec, 1943 Kptlt. Hans-Ludwig Gaude ;
3 Dec, 1943 - 6 Sep, 1944 Oblt. Willy Ohlenburg ;
7 Sep, 1944 - 10 Sep, 1944 Hubert Verpoorten .


ub02.jpg


Ağırlık:
Boyutlar:
Güç:
Hız:
Mesafe:
Silahlar:

Mürettebat:
Max Derinlik:
Yüzeyde 279 ton , su altı 328 ton
42.7 * 4.1 * 3.9 m
700hp yuzeyde , 360 hp sualtı
13 knot yüzeyde (24km/h) ; 7 knot sualtı (13km/h)
8 knot hızda 5000km yüzeyde ; 4 knot hızda sualtında 70km
5 torpido tüpü
Güverte silahı yok
22-24 kişi
150m (500 ft)


1 Mayıs 1940'da aktif görevden çekilmiş ve okul eğitim gemisi olarak kullanılmıştır. 1 Mayıs 1942'de tekrar aktif savaş görevine getirilmiştir.

Çalıştığı flotillalar:
1 Jan, 1936 - 1 Aug, 1939 1. Flottille (front boat)
1 Sep, 1939 - 31 Dec, 1939 1. Flottille (front boat)
1 Jan, 1940 - 30 Apr, 1940 1. Flottille (front boat)
1 May, 1940 - 30 Jun, 1940 1. U-Ausbildungsflottille (training)
1 Jul, 1940 - 18 Dec, 1940 24. Flottille (training)
19 Dec, 1940 - 1 May, 1942 22. Flottille (school boat)
1 Oct, 1942 - 10 Sep, 1944 30. Flottille (front boat)


İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği ile savaş halindeki Almanya, deniz yoluyla da savaşı desteklemek için Karadeniz'de bir donanma filosu kurmaya karar verdi. Tarafsız Türkiye'nin boğazları kapamasıyla Almanlar gemilerini Elbe ve Tuna nehirlerinde sallarla, otobanlarda ise kamyonlarla taşıyarak Romanya'ya getirdiler. Köstence limanında o luşturulan 30. Flotilla'da birçok hücumbot, mayın tarama gemisi ve altı tane de denizaltı bulunuyordu. Denizaltılar, Karadeniz'deki Sovyet Donanması'na karşı mücadele verdiler. Fakat karadaki savaş Almanların aleyhinde gelişti. Kızıl Ordu, A ğustos 1944'te Romanya'yı ele geçirdi ve Köstence limanındaki d enizatlılardan üçünü batırdı. Limandan kaçmayı başaran diğer üç Alman denizatlısı, Sovyetlerin Bulgaristan'ı da işgal etmesiyle, Karadeniz'de kapana kısıldı. Alman denizatlılarının çaresiz kalan kaptanları Türk sahillerinde denizatlılarını batırmaya karar verdiler. Planları bir şekilde Ege Denizi'ndeki adalara kaçıp oradan da Almanya'ya geri dönmekti. 10 - 11 Eylül 1944 geceleri üç denizaltı, mürettebatları tarafından Türkiye kıyısında Ereğli yakınlarında batırıldı. Fakat Alman denizciler Türkiye topraklarına ayak bastıktan birkaç gün sonra yakalandılar ve yaklaşık iki sene boyunca Beyşehir ile Isparta'da tutuldular.


ub01.jpg


ub03.jpg


ub04.jpg


ub05.jpg


Şu anda 41.16N , 31.26E koordinatları civarındadır. Diğer bir kaynakda 11 Eylül 1944'de saat 22:30'da 41.34N, 31.50E pozisyonunda batırıldığı yazmaktadır. Ancak tam pozisyonu bulunamamıştır. Bu batığın aranmasını bugüne kadar Atlas dergisi ve Selçuk Kolay yapmış ancak sonuç elde edememiştir.

Bu denizaltıdan bahsedilen kitaplar:
German U-Boat Losses During World War II, Niestle, Axel, 1998
Okrety plyna po ladzie, Piwowoñski, Jan, 1959
U-Boat Operations of the Second World War - Vol 1, Wynn, Kenneth, 1998
U-Boat Operations of the Second World War - Vol 2, Wynn, Kenneth, 1998






Batırdığı Gemiler:
21 Ekim 1939 : S.S. "Capitaine Edmond Laborie" (3087 ton), M.V. "Deodata" (3295 ton) 14/10/1939 ile 10/10/1939 arası bıraktığı mayınlarla
24 Ekim 1939 : S.S. "Konstantinos Hadjipateras" (5962 ton) 14/10/1939 ile 10/10/1939 arası bıraktığı mayınlarla
17/18 Kasım 1939 : S.S. "Carica Milica" (6371 ton) 15/11/1939 ile 20/11/1939 arası bıraktığı mayınlarla
09 Ocak 1940 : S.S. "Manx" (1343 ton)
23 Ocak 1940 : S.S. "Baltanglia" (1523 ton)
23 Ocak 1940 : S.S. "Pluto" (1598 ton)
25 Ocak 1940 : S.S. "Louvain" (4434 ton)
25 Ocak 1940 : S.S. "Gudveig" (1300 ton)
20 Şubat 1940 : M.V. "Daghestan"
19 Mart 1941 : S.S. "Minsk" (1229 ton)
19 Mart 1941 : S.S. "Charkow" (1026 ton)
20 Mart 1941 : S.S. "Viking" (1153 ton)
20 Mart 1941 : S.S. "Bothal" (2109 ton)
14 Şubat 1943 : S.S. "Krasnyji Profintern" (4648 ton)
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

U-20 Uboat Denizaltısı

U-20 Denizaltısı, Kiel'de Germaniawerft tershanesinde 1 Ağustos 1935 'de yapılmaya başlanan ve 14 Ocak 1936'da yapımı tamamlanan IIB sınıfı bir Alman Uboat denizaltısıdır. 1 Şubat 1936'da görevine başlamıştır. Birçok komutan komutasında 17 devriye görevine çıkmıştır. Toplam 37669 gross tonluk 14 gemi batırmıştır. En son komutanı Oblt. Karl Grafen tarafından Türkiye karasularında batırılmıştır.

17 devriye görevi sırasında sırasıyla şu komutanlar tarafından komuta edilmiştir:
1 Feb, 1936 - 30 Sep, 1937 Hans Eckermann
1 Oct, 1937 - 17 Jan, 1940 Kptlt. Karl-Heinz Moehle (Knights Cross)
17 Jan, 1940 - 15 Apr, 1940 Kptlt. Harro von Klot-Heydenfeldt
2 Apr, 1940 - 15 Apr, 1940 Heinrich Driver
16 Apr, 1940 - 7 Jun, 1940 Hans-Jürgen Zetzsche
8 Jun, 1940 - 5 Jan, 1941 Ottokar Arnold Paulshen
6 Jan, 1941 - 19 May, 1941 Kptlt. Herbert Schauenburg
20 May, 1941 - 4 Dec, 1941 Wolfgang Sträter
5 Dec, 1941 - 27 Mar, 1942 Kurt Nölke
7 May, 1942 - 26 Sep, 1942 Clemens Schöler
27 May, 1943 - 31 Oct, 1943 Kptlt. Clemens Schöler
1 Nov, 1943 - 10 Sep, 1944 Oblt. Karl Grafen

Bu 17 devriye sırasında şu flotillalarda görev yapmıştır:
1 Feb, 1936 - 1 Aug, 1939 3. Flottille (front boat)
1 Sep, 1939 - 31 Dec, 1939 3. Flottille (front boat)
1 Jan, 1940 - 30 Apr, 1940 1. Flottille (front boat)
1 May, 1940 - 30 Jun, 1940 1. U-Ausbildungsflottille (school boat)
1 Jul, 1940 - 30 Sep, 1942 21. Flottille (school boat)
1 Oct, 1942 - 10 Sep, 1944 30. Flottille (front boat)

ub02.jpg


Ağırlık:
Boyutlar:
Güç:
Hız:
Mesafe:
Silahlar:

Mürettebat:
Max Derinlik:
Yüzeyde 279 ton , su altı 328 ton
42.7 * 4.1 * 3.9 m
700hp yuzeyde , 360 hp sualtı
13 knot yüzeyde (24km/h) ; 7 knot sualtı (13km/h)
8 knot hızda 5000km yüzeyde ; 4 knot hızda sualtında 70km
5 torpido tüpü
Güverte silahı yok
22-24 kişi
150m (500 ft)


İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği ile savaş halindeki Almanya, deniz yoluyla da savaşı desteklemek için Karadeniz'de bir donanma filosu kurmaya karar verdi. Tarafsız Türkiye'nin boğazları kapamasıyla Almanlar gemilerini Elbe ve Tuna nehirlerinde sallarla, otobanlarda ise kamyonlarla taşıyarak Romanya'ya getirdiler. Köstence limanında o luşturulan 30. Flotilla'da birçok hücumbot, mayın tarama gemisi ve altı tane de denizaltı bulunuyordu. Denizaltılar, Karadeniz'deki Sovyet Donanması'na karşı mücadele verdiler. Fakat karadaki savaş Almanların aleyhinde gelişti. Kızıl Ordu, A ğustos 1944'te Romanya'yı ele geçirdi ve Köstence limanındaki d enizatlılardan üçünü batırdı. Limandan kaçmayı başaran diğer üç Alman denizatlısı, Sovyetlerin Bulgaristan'ı da işgal etmesiyle, Karadeniz'de kapana kısıldı. Alman denizatlılarının çaresiz kalan kaptanları Türk sahillerinde denizatlılarını batırmaya karar verdiler. Planları bir şekilde Ege Denizi'ndeki adalara kaçıp oradan da Almanya'ya geri dönmekti. 10 - 11 Eylül 1944 geceleri üç denizaltı, mürettebatları tarafından Türkiye kıyısında Ereğli yakınlarında batırıldı. Fakat Alman denizciler Türkiye topraklarına ayak bastıktan birkaç gün sonra yakalandılar ve yaklaşık iki sene boyunca Beyşehir ile Isparta'da tutuldular.

ub01.jpg


ub03.jpg


ub04.jpg


ub05.jpg


Şu anda 41.16N , 31.26E koordinatları civarındadır. Başka bir kaynakta 10 eylül 1944'de saat 21:30'da Türkiye kıyılarında 41.10N, 30.47E koordinatlarında batırıldığı yazmaktadır. Ancak kesin yeri bilinmemektedir.

Bu denizaltıdan bahseden kitaplar:
German U-Boat Losses During World War II, Niestle, Axel, 1998
Okrety plyna po ladzie, Piwowoñski, Jan, 1959
U-Boat Operations of the Second World War - Vol 1, Wynn, Kenneth, 1998
U-Boat Operations of the Second World War - Vol 2, Wynn, Kenneth, 1998



Batırdığı Gemiler:
21 Kasım 1939 : S.S. "Ionian" (3114 ton)18/11/1939 ve 24/11/1939 arasında döşediği mayınlarla
29 Kasım 1939 : S.S. "Willowpool" (4815 ton) 18/11/1939 ve 24/11/1939 arasında döşediği mayınlarla
09 Aralık 1939 : S.S. "Magnus" (1339 ton)
13 Ocak 1940 : S.S. "Sylvia" (1524 ton)
27 Ocak 1940 : S.S. "Faro" ( 844 ton), S.S. "Fredensburg" (2094 ton), S.S. "England" (2319 ton), S.S. "Hosanger" 1591 ton)
29 Şubat 1940 : S.S. "Maria Rosa" (4211 ton)
01 Mart 1940 : S.S. "Mirella" (5340 ton)
30 Eylül 1943 : barge "Dunaj 2" (1150 ton)
16 Ocak 1944 : "Vajyan Kutjurve" (7602 ton)
19 Haziran 1944 : S.S. "Pestel" (1850 ton)
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

UC-13 DENİZALTISI:



uc-1301.jpg


UC-13, UC-I sınıfı bir Alman denizatlısıdır. A.G. Weser tarafından 23 Kasım 1914’de Bremen’de yapılmıştır ve 11 Mayıs 1915’de tamamlanmıştır. Bu sınıf ufak kıyı denizatlılarıdır.

Ağırlık: 168 ton (yüzey), 183 ton (sualtı) Boyutlar: 33,99m * 6.30m * 3.04m Hız: 6,2 knot (yüzey), 5,2 knot (sualtı) Silah: 2 adet 533 mm torpido tüpü 12 mayın Max derinlik: 50 metre

15 Mayıs 1915’den itibaren Kaptan Johannes Kirchner komutasında İstanbul’da görev yaptı. Bu sürede yaptığı 3 devriyede 5 tane düşman gemisi batırdı. 29 Kasım 1915’de Bosphorus’da Sakarya nehri ağzında fırtına yüzünden karaya oturdu ve kaybolduğu açıklandı. Mürettebatından ölen olmadı.

Bügunkü pozisyonu: 41°00'N, 30°08'E veya 41 09’ N 30 30’ E

uc-1303.jpg
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

ULUBURUN BATIĞI:



Kaş ilçesinin 8.5 kilometre güney doğusunda uzanmakta olan Uluburun'un doğu kıyısından sadece 60 metre açıkta 1982 yılında bir sünger dalgıcı tarafından Genç Tunç Devrine ait bir batık bulunmuştur. 1984 yılında başlanılan çalışmaların ve onbir sezon boyunca yapılan binlerce dalışın sonucunda M.Ö 14. yüzyılın sonlarında kaybolmuş eşsiz bir yük gün ışığına çıkarılmıştır.Yaklaşık 15 metre boyunda olan ve Sedir ağacından yapılan geminin kıç tarafı 44 metre, pruvası ise 52 metrede bulunmaktaydı. Taşımakta olduğu malzeme 61 metre derinliğe kadar yuvarlanmıştı.

Geminin yapıldığı sedir ağacının dendokronolojik tarihlemesine göre Uluburun gemisi M.Ö 1.300’de batmıştır. Geminin boyu yaklaşık 15 metre, eni 5 metredir ve 20 ton yük taşıdığı tahmin edilmektedir. 10 ton bakır ingot ve 1 ton kalay, geminin ana yükünü oluşturur. Ayrıca 150 adet Kenan kil kavanoz, 10 adet pitos, 3,3 ton toplam ağırlığında tek delikli 24 çıpa (bunlardan ikisi 21,9 kg. ve 25,9 kg. ağırlığında olup, büyük olasılıkla geminin demirlemesi için diğerleri de balast olarak kullanılmaktaydı), tunç aletler, devekuşu yumurtaları, mühürler (en önemlisi Nefertiti'ye ait olan), heykelcikler...

Muhtemel rotası, ya Suriye-Filistin kıyılarından ya da Kıbrıs’tan Ege’ye doğrudur.


uluburun13.jpg


Gemideki malzemeyi genelde hammaddeler oluşturmasına rağmen üretilmiş mallar da bulunmuştur. Sayıları yüzelliyi aşan, kobalt mavisi, turkuvaz ve lavanta renklerindeki yuvarlak, yassı ham cam külçelerinin, Ugarit ve el-Amarna tabletlerinde Suriye-Filistin kıyılarından geldiği belirtilen mekku ve ehlipakku oldukları düşünülmektedir. Bu külçeler bilinen en eski ve eksiksiz cam külçelerini oluşturmaktadır. Diğer eşsiz arkeolojik buluntular arasında Eski Mısırlıların Abanoz adını verdiği ve tropik Afrika'da yetişen siyah renkli bir ağaç ile Sedir ağacını sayabiliriz. Diğer hammaddeler ise tam ve kesilmiş fildişleri ile bir düzineden fazla suaygırı dişi, tütsü katkısı olarak kullanıldığı sanılan bir tür deniz salyangozunun kapakcıkları, müzik aletlerinin ses kutusu olarak kullanıldıkları sanılan kaplumbağa kabukları ile fayans veya metalden ağız, kulp, kaide gibi parçaların takılmasıyla vazo veya kapların yapımında kullanılmak üzere taşınan deve kuşu yumurtalarından oluşmaktadır.


uluburun09.jpg

Bugüne kadar bulunmuş en eski cam külçesi

Gemide hammaddelerin dışında üretilmiş mallar da bulunmaktaydı. Dokuz büyük küpten en az ikisinde Kıbrıs üretimi ihraç seramiği ile kandiller ve ne amaçla kullanıldıkları kesin olarak bilinmeyen ancak duvara asarak kullanıldıkları düşünülen eserler bulunmaktaydı. Kenan takılarını gümüş bilezikler ve ayak bilezikleri ve altın pendatifler oluşturmaktadır. Kulpsuz bir altın kadehin ise kaynağı bilinmemektedir. Çeşitli malzemelerden yapılmış boncuklar arasında akik, altın, fayans, cam ve Baltık kehribarı boncuklar bulunmaktadır. Diğer eserler arasında ördek biçiminde ve menteşeli kanatları kapak işlemi gören iki adet fildişi kozmetik kutusu, bakır kazan ve kaseler, suaygırı dişinden bir borazan ve Tunç devirlerinin tamamından bilinen kalay eserlerinden daha çok sayıdaki kalay kaplar yer almaktadır. En yakın benzerlerini Romanya'daki tek bir örneğin oluşturduğu taştan törensel amaçlı bir asa, batıktaki diğer buluntular arasındadır.


uluburun10.jpg


uluburun11.jpg


uluburun12.jpg


Gemideki bronz silahlar, ok ve mızrak uçları ile kamalar dışında Kenan, Miken ve olasılıkla İtalyan yapımı kılıçlardan oluşmaktadır. Yük veya gemide yiyecek olarak taşınan maddeler arasında badem, incir, zeytin, üzüm, çöre otu, sumak, kişniş, nar ile birkaç buğday, arpa tohumu bulunmuştur. Balık ağı kurşunları, ağ onarımında kullanılan mekikler, olta iğneleri ile ucu çatallı bir balık zıpkını, gemide balık avlandığını göstermektedir.

Geminin milliyetinin tanımlanmasında güçlük çekilmesine rağmen orta doğu kökenli olduğu tahmin edilmektedir. Kazı sonuçları, Uluburun gemisinin Kenan ya da Kıbrıs yapısı olduğu yönündedir. Yapımında, sedir ağacı kullanılmıştır. Kaplama tahtaları “geçme yöntemi” ile birleştirilmiştir. Aynı yöntem, Uluburun’dan bin sene sonra Yunan-Roma gemilerinde de kullanılmıştır. Bugün yaygın olan “önce iskelet” yönteminin aksine, “önce kabuk” yöntemi ile inşa edilmiştir. Yani, önce geminin dış yüzeyi, kabuk inşa edilmiş, daha sonra içerisine iskeleti eklenmiştir.

Çıkarılan eserler günümüzde Bodrum sualtı arkeoloji müzesinde sergilenmektedir.

Aşağıdaki yazı gemide bulunan eserler üzerine yazılmış bir yazıdır.

Kaptanın Seyir Defteri;

"...Bu geminin kaptanı olarak, Yüce Firavunun ambarımdaki hazinesini bana teslim etmiş olmasından gurur duyuyorum. Hazinede Kenanlı ve Mısırlı mücevheratçıların yaptığı altın ve gümüşten zarif bilezik, kolye ve yüzükler, tropik Afrika'dan getirilen ender abanoz ağacı kütükleri, kuzey ülkelerinden geldiği için kaynağı çok az kişi tarafından bilinen kehribar boncuklar ve kendi ülkemin kıyılarında avlanan fil ve suaygırı dişleri yer almakta. Bu büyük altın kupa ile şerefe bir kadeh mi kaldırsam?

Mısır'dan çıkışta Suriye kıyılarını arkamızda bıraktıktan sonra ek yük almak üzere batıya, Kıbrıs'a doğru seyredeceğiz. Hamallar adanın meşhur bakır cevherinden ergitilerek elde edilmiş, tümü on ton kadar çeken, 365 adet saf bakır külçeyi gemimize yükledi. Gemimde bulunan bir ton kalay külçe bu bakırla birleştirildiğinde tüm bir orduyu silahlandırmaya yetecek kadar tunç elde edilebilir. Hitit Kralı, bunca zenginliğin kendine ulaşmasından sonra tanrılara şükran göstergesi olarak gemimdeki Kenan Ülkesi yapımı yüz kadar testi içinde bulunan reçinenin bir kısmını tütsü olarak yakacaktır. Bu hazineyi teslim edeceğim kralın ismini saklamam tembihlendi. Geminin mürettebatı bile gideceğimiz yeri henüz bilmiyor. Tek bildikleri batıya doğru seyredeceğimiz.

Yolculuğun güvencesini sağlayacak olan koruyucu tanrıçamızın altın kaplı tunç heykelciği gemimizin pruvasında yer almakta. Ona tapınan mürettebatım, taşıdığımız tunç zillerin, fildişi borazanın ve kaplumbağa kabuğundan yapılma udların eşliğinde dans etmekteler.

Gecelemek üzere Hititlerin yaşadığı topraklardaki büyük körfezin ağzında demirledik. Körfezin kıyısını takip ederek yörenin en güney ucuna ulaşmayı amaçlıyoruz, ancak şimdilik denicilerimden bir kısmı balık avlamak üzere suya ağ atıyor. Bizimle birlikte yolculuk eden Mikenli tüccar, kendi sürahisinden kupasına şarap dökmekte. Bize satacağı her türlü malı, yanımda taşıdığım hayvan biçimindeki terazi ağırlıklarıyla titizlikle tartacağım; bunların arasında zamanımın en güzel ağırlığı da yer almakta.

Güneş doğarken tayfalarım bizi gece boyunca yerimizde tutan büyük taş çıpaları çekmeye başladılar. Rüzgar sertleşiyor, ama birbirine sıkıca kenetlenmiş köknar kaplama tahtalarından oluşan sağlam teknemizin bizi dalgalara karşı koruyacağına eminim. Korsanlardan korkmuyorum, çünkü kılıç, kama, mızrak, gürz, ok ve yaylarla çok iyi silahlanmış bulunuyoruz.

Şimdi yörenin en güney uzantısı olan Uluburun'u dönmemiz gerekiyor. Ansızın çok sert bir rüzgar güneyden esmeye başladı. Gemide büyük bir telaş. Dümencim gemimizi önümüzdeki dik kayalardan uzaklaştırmaya çalışıyor. Yelkenlerimizi toparlayamıyoruz.

Artık çok geç. Dik kayalara çaptık bile. Gemi, içindekilerle birlikte 33 kulaç derinliğe batıyor.

Gelecekte bu gemi ve yükü, devlet tekelinde firavunlar, krallar ve prensler arasında "birbirlerine hediye yollama" anlayışı içinde bir ticaret yapıldığının en büyük delili olacak.

Uluburun Batığı kazı sonuçlarını ikonografik araştırmalarla birleştirlimiştir. Döneme ait ikonografilerden örnekler aşağıda verilmiştir.


uluburun01.jpg

Punt'ta Hatshepsut'un filosu, M.Ö. 1500

uluburun02.jpg


Uluburun batığının bir modeli 360 derece araştırma grubu tarafından yapılarak yüzdürülmüş ve o döneme ait bir tarih günümüzde yaşanmıştır.

uluburun03.jpg


uluburun04.jpg


uluburun05.jpg


uluburun06.jpg


Uluburun Batığı Kazı Çalışmaları

uluburun07.jpg


uluburun08.jpg
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

YARHİSAR DESTROYERİ



1 Ocak 1907'de yapımına başlandı. 1 Ocak 1909‘da yapımı Forges Et Chantiers De La Gironde tarafından tamamlandı. Fransız durandal sınıfı bir destroyerdir.


Boyutlar: 57.5m * 6.3m * 3.17m Ana Motor gücü: 4800 hp Mürettebat: 52 Ağırlık: 280 ton Hız: 28 knot Silahlar: 1 adet 6,5cm top 6 adet 4,7cm top 2 adet 45cm torpido tüpü

3 Aralık 1915’de Lt. Cdr. Ahmet Hulusi Hasan komutasında ki Yarhisar destroyeri Lt. Cdr. Naismith komutasında ki E-11 denizaltısı tarafından İzmit körfezinde Yalova ve Tuzla arasında batırılmıştır. (40 45’ N, 29 30’ E) 70 Türk ve 15 Alman mürettebatından 36'sı Türk olan 42 kişi şehit olmuştur. Torpil kazan dairesine çarpmış ve destroyer ikiye ayrılmıştır. Kurtulanların bazıları E-11 tarafından tutsak alınmıştır.


yarhisar01.jpg

Resim durandal sınıfı başka bir destroyer'e aittir.
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Batık Gemi ve Denizaltılar(Türk Gemileri ve Türkler tarafından batırılanlar...

Yassı Ada 7.yy Bizans Batığı ve Mirna-M Batıkları:



Yassıada, Bodrum Yarımadasının batısında, Turgutreis civarındaki 14 adadan biridir. Adanın önündeki bir sığlık deniz yüzeyinin hemen altına kadar yükselir. Tarih boyunca buradan geçen bir çok tekne bu gizli tuzağa çarpıp denizin maviliğine gömüldüler. Bu talihsizliği yaşayan son gemi 1993 yılında sığlığa çarpan Mirna-M adlı bir Lübnan Şilebi oldu.

Bu bölgedeki 7.yy Bizans Batığı George Bass ve ekibi tarafından incelenmiştir ve arkeolojik kazısı tamamlanmıştır. 39 metre derinlikte olan kazıda yeni teknolojiler denenmiş ve Geminin kaptanı Georgios'a ait olan kantar gibi tüm eserler denizden çıkar çıkmaz temizlenerek ve konservasyonu yapılmışıtır. Geminin ahşabı da hassasiyetle ölçülmüş, şarap taşımakta kullanılan yüzlerce amfora çıkarılarak sergilenmek üzere Bodrum Müzesi'ne taşınmıştır. 1964'te kazı tamamlanmıştır.

Kazı esnasında elde edilen bilgilerden ve daha sonra yapılan araştırma sonuçlarından faydalanılarak Bodrum Sualtı Arkeolojisi Müzesi'nde Yassıada Bizans Batığı'nın bir maketi yapıldı. Gemi bin kadar küresel ve kum saati şeklinde şarap amforası taşımaktaydı. Geminin kıç tarafında ambardan tahta bir bölmeyle ayrılmış olan mutfak kısmı bulunmaktaydı.

Yassı ada derinliklerinde, üç değişik devre ait antik gemi kalıntıları üzerinde kazı yapılmıştır. 1993 yılında, Mirna M isimli hayvan taşıyan bir gemi fırtına nedeniyle, yassı ada kayalıklarına bindirmiş ve 2000 yıl evvel batan antik çağ gemileri gibi adanın maviliklerine gömülmüştür. Buraya dalış yapan dalgıç, koskocaman gizemli bir batık etrafında tarihi binlerce yıl geriye giden yağ ve şarap testileri arasında yuva kurmuş,renkli bir yaşamı görüp fotoğraflama imkanından sebebi neyse uzak tutulmaktadır.


yassiada01.jpg


yassiada02.jpg


yassiada03.jpg
 
Üst