Bebek Araç Gereçleri Ve Bebek Bakımını Kolaylaştıracak Püf Noktaları

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Doğru Kanguru Nasıl Olmalı?


Kanguru, çoğu anne babanın satın aldıktan sonra asla vazgeçemediği bir ihtiyaçtır. Anne babanın omuzlarından asılarak bebeğin taşınabilmesini sağladığı ve ellerini boşa çıkardığı için anne baba diğer işlerini bebekleri kangurudayken kolayca yapabilir. Ayrıca dışarıda gezerken veya alışveriş yaparken oldukça pratiktir. Özellikle evde birden fazla bebek varsa ya da bebek sürekli kucak istiyorsa, kanguru vazgeçilmezdir. Gazı olan bebekler için de kanguru oldukça rahat ve sakinleştiricidir.

Çoğu yenidoğan uzmanı ve pediyatrist bebek ile çok fazla vücut temasını önerir. Kanguru, anne baba ve bebek arasında bu vücut temasını da sağlar.

Kanguru alırken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör, bebeğin güvenliğidir. Yeni doğanların kemikleri henüz güçlenmediğinden vücutlarını ve başlarını dik tutamazlar, bu nedenle küçük bebekler için kullanılacak kanguruların bebeğin omurgasını dik tutabilmesi için sırt desteği olmalıdır. Böylece bebek kanguruda dik durabilecek ve belkemiğine baskı olmayacaktır. Küçük bebekler için kullanılacak kangurularda sırt desteğinin yanı sıra baş desteği de olmalıdır. Küçük bebeklerin başları genelde vücutlarına göre daha ağır olduğundan başlarını kaldırmazlar ve başlarını dik tutana kadar, özellikle uyuyorken, baş desteği çok gereklidir.

Kangurunun bebek için olduğu kadar anne baba için de rahat olması çok önemlidir. Kangurunun omuz askıları geniş ve altları takviyeli olursa ağırlığı eşitleyerek taşımayı kolaylaştırır. Kangurunun en rahat kullanım şekli anne babanın kanguruda olan bebeğinin alnını öpebileceği kadar yukarıda taşımaktır. Bu pozisyon hem anne baba için hem de bebek için en rahat olanıdır.

Kangurunun takılıp çıkarılmasının kolay olması da çok önemlidir. Anne veya babanın tek başına kanguruyu takıp çıkarabilmesi önemlidir. Özellikle çıkarırken bebek uyuyorsa, kangurunun pratik olarak çıkarılabilmesi büyük bir avantajdır.

Kanguru alırken dikkat edilmesi gereken başka bir önemli nokta da farklı yaşlarda kullanılabilmesi için büyüyebilmesidir. Bazı kanguru modellerinde bebek 3-4 aylıkken yüzü öne dönük de taşınabilir.

Kangurunun kumaşı kaliteli ve yıkanabilir olmalıdır. Tüm kilitleri ve metal aksamı kuvvetli olmalı ve sivri uçlu kısımları olmamalıdır.

Doğru Bebek Telsizi Nasıl Olmalı?


Bebek telsizleri, anne babaya bebeklerini her zaman gözlemlemek için büyük bir şans verir. Anne baba bebeğin yanında olmasa da onun çıkardığı her sesten haberdar olur. Bebek telsizinin bebeğin odasına konan alıcısından gelen her ses, radyo dalgaları ile ebeveynde bulunan vericiye iletilir. Bebek telsizlerinin farklı özellikleri bulunmaktadır. Bebek telsizi alırken dikkate almanız gereken kriterler şunlardır:

Frekans: Bebek telsizleri farklı frekansları kullanırlar. Bebek telsizinin alıcısı ve vericisinin konduğu yer, evde çalışan elektronik aletler ve diğer faktörler bebek telsizinde parazit oluşturabilir. Parazitlerin oluşumunu engellemek için ve etrafta varsa diğer telsiz frekanslarıyla karışmaması için bebek telsizlerinde farklı kanallar vardır. Bebek telsizi alırken kanal seçiminin fazla olması, bu nedenle dikkat edilmesi gereken bir husustur.

Ses ve Işık: Bebek telsizinin ebeveynde olan vericisinin ışıklı göstergeli olması anne babalara kolaylık sağlar. Telsizin sesi kısık olsa bile bebeğin ses tonu ışıklı göstergeden izlenebilir.

Titreşim: Bazı modellerde bulunan titreşim özelliği ile anne babayı bebeğin ses tonuyla ilgili uyarır.

Çift Taraflı Kullanım: Çift taraflı bebek telsizlerinde ebeveynde bulunan verici de ses iletebilme özelliğine sahiptir. Böylece sadece bebeğin anne babaya sesi gitmez, aynı zamanda anne babanın sesi de bebeğe gider. Bebek huzursuzlandığında anne babanın bebekle konuşması, bebeği sakinleştirecektir.

Boy: Ebeveynde duran vericiler genelde taşındığı için küçük boyuttadır. Bazıları bele takılabilir ya da cepte taşınabilir.

Bazı bebek telsizlerinde saat, oda termometresi, müzik gibi özellikler de bulunabilir.

Doğru Giysi Nasıl Olmalı?


İlk haftalarda bebeğinizin üzerini sıkça değiştirmek zorunda kalırsınız. Bu nedenle, çok sayıda küçük boy kıyafetlere ihtiyacınız olacak. Ama bebeğiniz büyüdükçe daha az sayıda kıyafet değiştireceğinden ve çok hızlı büyüdükleri için kıyafetleri küçüleceğinden, çok kıyafet almanıza gerek yoktur. Giysileri seçerken dikkatli olmalısınız. Hareketlerini kısıtlamayan ve rahat kıyafetler seçmelisiniz. Alacağınız giysilerin bebeğinizin kollarından ve başından rahatlıkla geçebilecek genişlikte ve çamaşır makinesinde yıkanabilir olması gerekir. Ayrıca, giysilerini alırken sentetik olmamasına dikkat edin, vücut ısısını dengeleyen doğal liflerden yapılmış kumaşları tercih edin.

Bebeğiniz büyüdükçe tercih edeceğiniz kıyafetler; rahat giyilebilen, ayrıntısı az giysiler, çıtçıtlı gömlekler, lastikli pantolonlar gibi giysiler olmalıdır.

Doğru Bebek Küveti Nasıl Olmalı?




Bebeği ilk defa yıkamak, anne babayı genelde çok korkutur. Ama zamanla banyo zamanı, tüm aile için çok eğlenceli bir hale gelmeye başlar. Günümüzde bebeklerin her ayına uygun farklı küvet seçenekleri bulunmaktadır. Küveti saklayacak yeriniz olup olmamasına göre size uygun bir küvet seçebilirsiniz.


Bebek Banyo Küveti: Bebek banyo küvetleri genelde lavabonun içinde kullanılabilecek gibi dizayn edilmiştir. Ortalama 0-6 ay arasındaki bebekler için kullanılabilir. Küçük ve hafif olmasından dolayı çok kullanışlıdır. Farklı malzemelerden yapılmış banyo küvetlerine rastlamak mümkündür. Bazı küvetlerin içi bebeğin düşmemesi için bebeğin hatlarına göre yapılmıştır. Bebek banyo küvetinin tek dezavantajı, kullanım süresinin limitli olmasıdır.

Çocuk Banyo Küveti: Çocuk banyo küvetleri daha büyük bebekler için dizayn edilmiştir ve yaklaşık 2 yaşına kadar kullanılabilir. Çocuk banyo küveti tezgah gibi bir yerin üstünde ya da banyodaki küvetin içinde kullanılabilir. Plastikten yapılmış olduğundan hafif olması, sert olması ve su ve sabunla kolayca yıkanabilmesi sayesinde oldukça kullanışlıdır. Çocuk banyo küvetlerinin farklı özellikleri bulunabilir. Bazılarında bebeklerin küvetin içinde kayıp düşmemesi için destek bulunur, bazılarında baş desteği ya da şampuan ve sabun gibi malzemeleri koymak için bölümler bulunur. İçinde banyo oyuncakları bulunan modeller de mevcuttur.

Banyo Küveti Ayağı: Anne babaların bebeklerini yıkarken eğilmemesi ve daha kolay yıkaması için banyo küvetlerini üstüne koyabilmeleri için ayaklar da mevcuttur. Bebeğin güvenliği için bu ayakların altında kaymasını engelleyecek bir sistem olmalıdır. Ayrıca bebek iyice hareketlenmeye başlayacağı için 12 aydan sonra devrilme tehlikesinden dolayı banyo küveti ayağı kullanılmamalıdır.

Ayaklı Küvet: İstendiğinde alt değiştirme ünitesine de dönüşen ayaklı küvetler, hem daha az yer kaplar, hem de altındaki kapalı bölmeye bebeğin banyosuyla ilgili tüm malzemeler konabildiği için çok pratiktir

Doğru Portbebe Nasıl Olmalı?


Bebeğin eve gelmesinden itibaren kullanılabilecek olan portbebe, taşınabilir olması ve fazla yer kaplamadığından istenilen yere konabilmesi dolayısıyla anne baba için oldukça kullanışlıdır. Portbebe, eve bebeği görmeye gelenlere bebeği içinde göstermek için de çok idealdir. Bebek yaklaşık 3 aylık oluncaya kadar portbebeyi kullanabilirsiniz.

Portbebe alırken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta vardır:


Portbebenin sabit durması için üzerine konacağı metal aksam varsa, portbebe ile bu aksam arasındaki bağlantı sağlam mı ve portbebe dengeli duruyor mu?
Portbebenin taşıma askıları yeterince sağlam mı?
Portbebenin kenarlarında bebeğe zarar verebilecek sivri çıkıntılar var mı?
Portbebenin içindeki yatağın kenarlarında bebeğin sıkışabileceği boşluklar var mı?
Portbebelerin çoğunun metal ayaklarında ayaklı olarak da odadan odaya taşınabilmesi için tekerlekler vardır. Portbebelerin bazılarında katlanabilme özelliği vardır. Portbebe, katlandıktan sonra açıldığında kilitlerin tam olarak oturduğundan emin olmalısınız.



Bebek Gazını Nasıl Belli Eder?




Bebeğinizin gazı varsa, rahatsız olduğunu anlatan bazı hareketlerde bulunur. Gazını çıkarmak için bacaklarını uzatıp kendine çeker, ağlar ve huzursuz olur. Gaz sancısı olan bebek ani bir şekilde çığlık atar gibi uzun süre ağlar. Vücudu gerginleşir, sırtını geriye doğru büker, yüzü kızarır ve el ve ayakları hafifçe morarabilir.

Bebeğiniz günün herhangi bir saatinde gaz sancısıyla karşılaşabilir, ama daha çok akşam ve gece yarısı ortaya çıkar. Geceleri geç uyumasına ve uykusunun bölünmesine neden olur. Gazlı bebekler karakter olarak daha hassas, ilgi bekleyen ve kolay uyanan bebeklerdir.

Bebeğin Gazını Çıkartmak



Bebeklerin süt içerken hava yutması çok doğaldır. Bebek, yuttuğu havadan ya gaz çıkararak ya da geğirerek kurtulabilir. Biberonla beslenen bebeklerde çok sık görülmesine rağmen, anne sütüyle beslenen bebekler de hava yutabilir.

Bebeğinizi beslerken gaz çıkarması için arada ona fırsat verin; emziriyorsanız göğüs değiştirirken bebeğinizin gazını çıkarın. Yuttuğu hava ona tokluk hissi verebilir ve onu rahatsız ederek ihtiyacı olan besini almasını engelleyebilir. Ya da gaz midesine baskı yaparak, bebeğinizin kusmasına sebep olabilir. Bebeğiniz mutluysa, geğirecek kadar hava yutmamıştır; kıpırdanıp yüzünü buruşturuyorsa hava yutmuştur, bu yüzden bir süre daha deneyin. Ancak gazını hemen çıkarmasını beklemeyin.

Bebeğinizin yuttuğu havayı çıkarmak ve onu rahatlatmak için şunları deneyebilirsiniz;


Onu poposundan tutup, başı omzunuza gelecek şekilde kendinize yaslayın sırtını yavaşça sıvazlayın ve ritmik bir şekilde nazikçe vurun. Ağzından biraz süt gelme ihtimaline karşı omzunuza temiz bir havlu ya da bez örtebilirsiniz.
Bebeğinizi yüzüstü dizlerinize yatırarak ve nazikçe sırtını sıvazlayarak da bebeğinizin gazını çıkartabilirsiniz. Ağzından biraz süt gelme ihtimaline karşı dizlerinize temiz bir havlu ya da bez örtebilirsiniz.
Bebeğinizin 3. ayından sonra dizinize oturtup, bir elinizle göğsünden tutarak diğer elinizle sırtını sıvazlayarak gazını çıkartabilirsiniz


Bebekler Neden Ağlar?




Hiçbir anne ve baba bebeğinin ağlamasını istemez. Ama şu gerçeği de unutmamak gerekir ki bebek sadece ağlayarak isteğini ve derdini anlatabilir. Kendinizi ilk 3 ayda bebeğinizin günde ortalama 2-3 saat ağlayabileceğine alıştırmalısınız. Genelde bebekler karınları acıktığında, altlarının değişmesi gerektiğinde ve etraflarındaki kalabalıktan sıkıldığında ağlarlar. Önceleri bebeğin tüm ağlamaları size aynı gibi gelebilir ama zaman içinde ağlamalarının anlamını çözmeyi öğreneceksiniz. Örneğin ısrarlı ve sürekli ağlama, bebeğin acıktığını göstergesidir. Keskin ve tiz çığlık şeklindeki ağlama, bebeğin ağrısının olduğunu gösterir. Vızıldama şeklindeki ağlama yorgun olduğunun ya da etrafında olan her ne ise ondan sıkıldığını gösterir. Bebeğinizin uykusu geldiğinde de huysuzlanarak mırıltı şeklinde ağlayacaktır

Bebeğinizi Ağlarken Sakinleştirmenin Püf Noktaları



Eğer bebeğinizin ağlama nedenini bulamıyorsanız, aklınızda kendinize bir kontrol listesi hazırlayın. Önce en son ne zaman karnını doyurduğunuzu düşünün, üç saat kadar önce doyurdunuzsa yemek yedirmeyi deneyin. Eğer daha yeni yediyse, bezini kontrol edin. Bezi temizse o an içinde bulunduğu ortamdan uzaklaştırmayı deneyin. Bu şekilde ağlama nedenlerini eleyerek neden ağladığını bulabilirsiniz.

Bebeğinizi Sakinleştirmenin Püf Noktaları:

Ona emmesi için bir şey verin! Bebeğinizi emzirebilirsiniz, biberon, emzik ya da diş kaşıyıcı verebilirsiniz.
Bebeğinizi hareket ettirin! Bebeğinizi sallamak, onu rahatlatacaktır. Kucağınızda sallayabilir, sallanan koltuğa oturarak birlikte sallanabilirsiniz. Bebek arabasıyla ya da otomobille yolculuk da ona iyi gelebilir. Bebeğinizle birlikte dansetmeyi de deneyebilirsiniz.
Bebeğinize masaj yapın! Bebeğinizin karnını ovabilir ya da karnını üzerine yatırarak sırtını sıvazlayabilirsiniz. Eğer gaz sancısı varsa bu masaj onu rahatlatacaktır.
Bebeğinize yakın olun! Bazı durumlarda ona sarılmanız, tek ihtiyacı olan şeydir. Kanguruyla bebeğinizi kendinize yakın tutmak, iyi bir çözüm olabilir. Bebeğiniz çok ağladığı zaman, ona sarılarak karanlık bir odaya gidip ona masal anlatarak ya da bir ninni söyleyerek onu sakinleştirebilirsiniz. Kalp atışlarınızı duymak, yeni doğanlar için oldukça sakinleştiricidir.
Bebeğinizi yalnız bırakmayı deneyin! Eğer yukarıdaki çözümler işe yaramamışsa, bebeğiniz içinde bulunduğu ortamı çok gürültülü, çok kalabalık ya da çok ışıklı bulmuş olabilir. Bu durumda onu karyolasına ya da portbebesine yatırıp ışığı kapatarak başında bekleyebilir ve sakinleşip uyumasına tanık olabilirsiniz.

Bebeğin Giydirilmesi

Giysi Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar



İlk haftalarda bebeğinizin üzerini sıkça değiştirmek zorunda kalırsınız. Bu nedenle, çok sayıda küçük boy kıyafetlere ihtiyacınız olacak. Ama bebeğiniz büyüdükçe daha az sayıda kıyafet değiştireceğinden ve çok hızlı büyüdükleri için kıyafetleri küçüleceğinden, çok kıyafet almanıza gerek yoktur. Giysileri seçerken dikkatli olmalısınız. Hareketlerini kısıtlamayan ve rahat kıyafetler seçmelisiniz. Alacağınız giysilerin bebeğinizin kollarından ve başından rahatlıkla geçebilecek genişlikte ve çamaşır makinesinde yıkanabilir olması gerekir. Ayrıca, giysilerini alırken sentetik olmamasına dikkat edin, vücut ısısını dengeleyen doğal liflerden yapılmış kumaşları tercih edin.

Bebeğiniz büyüdükçe tercih edeceğiniz kıyafetler; rahat giyilebilen, ayrıntısı az giysiler, çıtçıtlı gömlekler, lastikli pantolonlar gibi giysiler olmalıdır.

Ayakkabı Seçimi

Yürümeyi öğrenirken bebeğinizin yalınayak olması, onun daha rahat dengede durabilmesini sağlar. Bebeğiniz dışarıda yürüyecek kadar büyüdüğünde, bebeğinizin ayağında yapısal bir bozukluğa meydan vermemek için, uygun bir çocuk ayakkabısı kullanmak çok önemlidir. Patik ve esnek ayakkabılar ayağı sıcak tutmaya yarar ama, yürümeye başladığında çocuğunuza uygun bir ayakkabı almalısınız. İlk yürüme ayakkabısının topuk kısmını destekleyen derinin biraz sert ve tabanın esnek olması gerekir. Ayak bileğinin hareketini engelleyen ve yürümeyi güçleştiren ayakkabı ve botlardan kaçınmalısınız.

Büyük ayakkabılar, bebeğinizin yürümesini zorlaştıracağı için ayakkabı ayağına tam uygun olmalıdır. Baş parmak ile ayakkabının burnu arasında 0.5 – 1.25 cm arası boşluk olmalıdır ve ayakkabının burnu, parmakların rahatça sığabileceği genişlikte olmalıdır. Bebeğinizin yürüyüşünü bozabileceği için başkalarının ayakkabılarını giydirmemelisiniz.

Bebek Giysilerinin Yıkanması Bebeğinizin tenine değmeden önce bütün giysilerin yıkanması gerekir. Giysilerin marka etiketlerini çıkarırsanız bebeğinizin cildinin tahriş olmasını önlersiniz.

Bebeğinizin cildi için giysilerini yıkarken cildinin tahriş olmaması için çamaşır suyu ya da buna benzer deterjanlarla giysileri yıkamayın. Bebekler için özel olan temizlik malzemeleri ve yumuşatıcıları kullanın. Çamaşırlarını kurutmanın en iyi ve en sağlıklı yolu, açık hava ve güneşte kurutmaktır. Giysileri radyatöre asmak ya da çamaşır kurutma makinesine atmak sağlıklı değildir.

Bebeğin Jimnastiği


Bebeğin kaslarının gelişimi için yaptığı tüm hareketler sağlığı için faydalıdır. Jimnastik için en uygun zaman, bezini değiştirdiğiniz zamandır. Yatağa yatırarak veya üzerinde rahat edebileceği bir yere yatırarak kollarından ya da ayaklarından tutup hareket ettirerek jimnastik yaptırabilirsiniz. Ancak, bebeğinizin hiçbir yerini zorlamamaya özen göstermelisiniz.

Ayrıca, banyo da jimnastik için uygun bir zaman olabilir. Suyun içinde onu sıkı bir şekilde tutarak, kol ve bacaklarını hareket ettirmek, oturup kaldırmak ve iki tarafa döndürmek bebeğinizin gelişimi için yararlıdır

Bebeğin Altını Değiştirmek


Yaşamının ilk birkaç haftasında, bebeğinizin altını sık sık değiştirmeniz gerekecektir. İdrar torbası küçük olduğu için altını çok sık ıslatacaktır. Bu nedenle en azından her öğün sonrasında, sabahları uyandığında, gece uyumadan önce ve gece beslenmesinden sonra altını değiştirmeniz gerekir. Bebeğinizin altı her ıslandığında ve kirlendiğinde, derhal değiştirmeniz, bebeğin cildinin zarar görmesini önler.

Altını çok sık değiştireceğinizden dolayı bu işi onun için eğlenceli bir hale getirebilirsiniz. Bebeğin başının üstünde asılı hareketli bir oyuncak, yanındaki ayıcık ya da duvarlara yapıştırılmış renkli resimler ilgisini başka yönlere çekerek siz altını değiştirirken rahat durmasını sağlayacaktır. Altını yüksek bir yerde değiştiriyorsanız, kısa bir süre için bile arkanızı dönmemelisiniz, ani bir dönüş yaparak düşebilir.

Aylar geçtikçe bebeğin altını değiştirmeniz daha seyrekleşecek, iki yaşına gelmeden çişinin geldiğini anlayabilecek durumda olacaktır.

Bebeğinizin dışkısı aldığı gıdalara göre değişir. Bebeğinizin bezini açtığınızda aşağıdakilerle karşılaşabilirsiniz:

Yeşilimsi siyah, yapışkan, katransı dışkı: Mekonyum denilen bu dışkıyı yalnızca ilk iki üç günde görebilirsiniz.Sindirim başlamadan önce atılır.
Yeşilimsi kahverengi ya da açık yeşil renkli, topaklar içeren yarı sıvı dışkı: Sindirim sisteminin beslenmeyle uyumunu gösteren geçiş kakasıdır ve ilk haftada gözlenir.
Sarı renkli, hardalsı, içinde süt kesikleri olan sulu dışkı: Anne sütü ile beslenen bebeklerin dışkısıdır.
Açık kahverengi, katı, kokulu dışkı: Bebeğin mamayla beslenmesinde görülen dışkıdır.
Yeşil renkli dışkı: Genel olarak normaldir, ancak günlerce devam etmesi bebeğinizin yetersiz beslendiğine işarettir.
Eğer bebeğinizin dışkısı çok sulu ve kokuluysa, bebeğiniz kusuyor ise ve iştahı azalmış ise, veya bezinde kan var ise bir doktora başvurmanız gerekir.

Bebeğin Yıkanması

Bebek İlk Defa Ne Zaman Yıkanır?

Bebek doğumdan sonra ilk 12 saat yıkanmamalıdır. Vücudun yumuşak bir bezle kurulanması yeterlidir. Tam bir banyo, doğumdan sonraki 2 veya 3’üncü güne bırakılabilir. Bunu izleyen günlerde bebek her gün ya da günaşırı yıkanabilir.

Bebeğin sağlıklı bir cilde sahip olması cildinin temiz tutulması ile yakından ilişkilidir. Bebeğin banyosu titizlikle yapılmalıdır. Bu durum aynı zamanda anne ile bebek arasında sevgi ve iletişim bağlarının kuvvetlenmesi açısından da önemlidir. Bebeğin günaşırı yıkanması yeterlidir. Ancak, temizliğin aşırı boyutlara getirilmemesi gerekir. Her mamadan sonra yüzünün ve her alt değiştirmeden sonra bezli bölgenin temizlenmesi yeterlidir.

Bebeğin aç iken banyo yaptırılması da çok önemli bir konudur. Eğer tok karnınayken banyo yaptırırsanız bebeğin kusmasına neden olabilirsiniz.

Bazı aileler bebeklerini sabahları yıkarken, bazıları da akşamları son emzirmeden önce yıkamayı tercih ederler. Hepsi de uygundur, çünkü böylelikle bebeğiniz belli bir tempoya alışır. Ama bazen koşullara göre değişiklik yapmak gerekebilir.

Yıkamaya Başlamadan Önce Yapılacaklar:

Banyo için gereksinim duyabileceğiniz her şeyi elinizin altında hazır bulundurun.


Küvet bel hizanızda olsun. Oturmak ya da çömelmek yerine ayakta durmayı bel sağlığınız için tercih edin.
Banyo suyunun uygun sıcaklıkta olduğundan emin olmak için bileğinizin içi veya dirseğinizle suyun sıcaklığını kontrol edin.
Bebeğinizi soyun ve havluya sarın, henüz alt bezini çıkartmayın.
Bebeğinizi kesinlikle suyun yanında yalnız bırakmayın.
Başını ve Vücudunu Yıkama:

Bebeğinizi bir havlu üzerine yatırarak soyun. İdrar ve kaka gibi sürprizlerden korunmak için alt bezini hala çıkartmanıza gerek yok. Havluyu vücuduna sararak, sol elinizle boynunu destekleyip, vücudunu kolunuzun üstüne yaslayarak koltuğunuzun altından destekleyin ve yüzü yukarı bakar şekilde banyo küvetinin üzerine alın, saçlarını bebeğe uygun, gözünü yakmayan bir bebe şampuanı kullanarak, küvetteki suyla veya yanınızda hazır bulundurduğunuz durulama suyunu dökerek durulayın. Ardından sert olmayan, yumuşak dokunuşlarla kurulayın.

Yere yatırıp havlusunu açın, bezini çıkarıp gerekiyorsa alt temizliğini yapın. Banyo süngerini bebe sabunu veya bebe banyo köpüğü ile köpürtün ve havlu üzerinde vücudunun her yanını, özellikle cilt kıvrımlarının arasını iyice silin. Kolunuzla omzu ve boynu destekleyerek, elinizle koltuk altından kavrayın. Diğer elinizle ya kalçalarından destek alarak veya bacaklarından kavrayın ve banyo küveti içindeki suya, önce ayak ve bacaklarını daldırarak yavaşca tüm vücudunu başı dışarıda kalacak gibi sokun. Suyla vücudunu durularken bebeğinizin rahatlamasını sağlayın. Aynı şekilde tutarak temiz havlu üzerine alın. Tüm vücudunu yumuşak hareketlerle kurulayın. Cilt boğumlarını iyi kurulamayı unutmayın. Bebeğinizin büyüyüp aşırı hareketlendikten sonra havlu üzerinde sabunlamak daha zor hale geleceğinden bu işlemi banyo küveti içinde yapabilirsiniz.

Bebeğin Küvette Yıkanması 8 ayla 1 yaş arasında bebek, banyoda daha büyük bir küvette yıkanmaya başlayabilir. Bu banyo ona daha zevkli gelirken, sizin daha çok dikkatli olmanızı gerektirecektir.

Bebek banyo yaparken; kayıp düşmemesi, bir yere çarpmaması ve su yutmaması için her an tetikte olmalısınız. Küvetin yüzeyine yapışabilen yumuşak bir sünger koymanız ve içinde 10 cm den fazla su bulundurmamanız tehlikelerden uzak durmanızı sağlayacaktır. Ayrıca bebeğinizi banyo yaptırırken hem siz hem de bebeğiniz birlikte güzel zaman geçirebilirsiniz.

Bebeği Silerek Temizleme

Soğuk kış günlerinde bebeği her gün yıkamak anneyi kaygılandırabilir.Ayrıca her bebek yıkanmaktan çok zevk almayabilir. Bebekler haftada 3-4 kere tepeden tırnağa silerek de temizlenebilir ve rahatlatılabilir.

Öncelikle bebek silinmek için soyunması gerektiğinden oda sıcaklığı 24 derecenin üstüne çıkarılmalıdır.Düzgün bir yere bir havlu veya uygun bir örtü serilerek bebek üzerine yatırılmalıdır.

Bebeğin, uykusunu almış ve karnı tokken silinmesi daha uygundur.Bebek bundan zevk alacaktır.Ancak yeni doyurulmuş bebek hemen temizlenmemelidir.Meydana gelecek hareketten dolayı kusabilir.

Bebeği temizlemek için pamuk ve daha önceden kaynatılmış bir bez veya tülbent kullanılmalıdır.

Temizlemede , bezlenen kısımlar yoğun kir içerme ihtimalinden dolayı, vucudun diğer kısımlarına bulaştırmaması için ,en sona bırakılmalıdır.

İşte silerek temizlerken dikkat etmeniz gereken noktalar.

1- Ellerden başlanmalı
Çevredekiler bebeği sevmek isterken ellerine dokunurlar. Mikroplarda en kolay bu yolla bulaşır. Çünkü bebek sık sık elleriyle gözlerini ovuşturur ve parmaklarını ağzına sokar. Bu yüzden her gün yeni bir bezle bebeğin elleri sabunlanıp durulanmalıdır.Elleri açılarak kıvrımları ve parmak araları dikkatle temizlenmelidir. Sokakta ve acil durumlarda ıslak mendillerden faydalanabilir.

2-Yüz ve Boyun bakımı
Süt mama artıkları bebeğin yüz ve boynundaki kıvrımlarda kolaylıkla gizlenebilir. Ayrıca boyun bölgesi hava almadığı için çok kolay tahriş olabilir. Bebeğin alnından başlayarak boynundaki kıvrımları tek tek açılarak nemli bir tülbent ya da pamukla temizlenmelidir. Sonra da kurulanması unutulmamalıdır.

3- Gözlerde temizlenmeli
Bebeğin gözünden sarımsı bir akıntı gelebilir. Pamuk kaynamış ılık suya batırılarak bebeğin gözleri dikkatlice temizlenmelidir. Temizleme işlemi içeriden dışarı doğru, gözün burun tarafından şakak tarafına doğru yapılmalı ve her göz için ayrı temiz bir pamuk kullanılmalıdır.Bu şekilde bir gözdeki enfeksiyon diğerine bulaşmamış olacaktır.

4- Kulaklara özen gösterilmeli
Kulaklar çok hassas olduğundan asla diplerine kadar temizleye çalışılmamalı ve içine bir şey sokulmamalıdır.Sadece kulağın arkası ve kepçe kısmının iç kıvrımları silinmelidir. Pamuklu çubuklar da bebekler için sakıncalıdır, kesinlikle kullanılmamalıdır.Bu çubuklar hem tehlikeli hem de daha çok pisliğin içeri kaçmasına neden olmaktadır. Kulak sıvısının kendi kendine dışarı çıkmasına izin verilmelidir.

5- Konak için masaj
Bebeğin başında bir türlü egzama olan konak oluşabilir. Özellikle konağa yeni doğan bebeklerde rastlanır. Akşam bebek uyumadan önce konak olan bölgeye zeytinyağı ile masaj yapılır. Ertesi sabah ise bebek şampuanıyla yıkanıp, durulanır. Bebeğin başıyla uğraşırken bıngıldağına çok dikkat edilmelidir.

6-Koltuk altları ve ayakları unutulmamalı
Koltuk altı rahat hava almadığı için sık sık tahriş olabilir. Bebek bir süre çıplak bırakılmalı ve koltuk altları bir pamukla temizlenmelidir.Kıvrımların temizlendiğinden emin olunmalıdır. Aynı şekilde ayak parmak aralarıda iyice temizlenmeli ve bebek losyonu ile nemlendirilmelidir.

7-Tırnaklar ihmal edilmemeli
Bebeğin tırnakları sık sık kontrol edilmeli ve düzenli aralıklarla kesilmelidir. Bebek büyüdükçe tırnakları arasında kir birikmeye başlayacaktır.Banyo sırasında tırnak araları bir tülbentle yavaşca temizlenmelidir.Bebeğin ayak ve el tırnaklarının banyodan sonra yumuşamış halde iken kesilmesi daha kolay ve doğrudur. Tırnakları kesmek için küçük çıt çıt tırnak makasları daha uygundur.

8- Göbek deliği kuru kalmalıdır
Göbek bağı bebeğin ilk günlerinde en çok dikkat edilmesi gereken bölgesidirYeni doğan bebeğinizin göbeği yaklaşık 2 hafta içinde tamamen iyileşir. Bu dönemde göbek bölgesini kuru tutmak gerekir. Göbek kısmında iltihabı bir durum görülürse hemen doktora başvurulmalıdır.

9- Alt temizliği
Yeni doğanların cildi çok ince ve hassastır.Bu nedenle dışkı ile uzun süre temas etmesi halinde tahriş olabilir.Bebeğin poposunun arası ve diğer bölgeleri gayet yumuşak silinmelidir. Kızlarda silme önden arkaya doğru yapılmalıdır.Erkeklerde pipinin sünnet derisi açılmamalıdır. Temizlik için ıslak mendiller çok kullanışlı olsa da kimilerinde alkol ve parfüm bulunabilir. Bu nedenle ilk 2 ayında bebeğin altı sadece pamuk ve suyla temizlenmelidir.
Pişik oluşmaması için bebeğin sık sık altı değiştirilmeli, her seferinde bebeğin altı 5-10 dakika havalandırılmalı ve silinmelidir.Bunlara rağmen ciltte kızarma yani pişik olursa pişik kremi kullanabilir.

10-Fazla sabun kullanılmamlıdır
Sabun cildi kurutur ve özellikle yeni doğanlar için zararlı olabilir.Bu nedenle parfümlü sabunlar yerine nemlendirici sabun kullanılmalıdır. Gereken yerlerde bebek losyonu ile nemlendirme yapılabilir.
 
Üst