Beyler, “Vatan Elden Gidiyor, Uyanınız”

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Beyler, “Vatan Elden Gidiyor, Uyanınız”

Bu halk seçimi zorladı. Seçimde sandık başına gitti ve ezici bir şekilde UBP’ye ve Milli davada paralel duruş gösteren Partilere oy verdi. Bu, seçime katılan ve oyları geçerli olan %65 seçmen oyu demektir. Niçin?

CTP, halkın gözünün içine bakarak ve de kendi saflarından gelen Cumhurbaşkanının Rum Liderle yaptığı görüşmelerde verdiği ödünleri destekleyerek, “Ruma yama“ politikası izlemiş, okulları kapatarak öğrencilerin öteki tarafa akmasını sağlamış, kapılaırn açılmasını KKTC leyhine çevirmek yerine KKTC’deki hayatı pahalılandırmış, alıcıyı güneye itmiştir. Esnaf ve sanayici darbe yemiş, kepenk kapatmış, birçok dükkân boş kalmıştır. İnşaat sektörü çökmüş, Turizm iflâsın eşiğine gelmiştir. CTP’nin beceriksizliği yüzünden ek yatırım yapılamadığı için işsizlik artmış, işçiler ve hatta Üniversite mezunları Rum tarafına itilmişlerdir.

Halk, önce Ulusal davadan verilen ödünlere ve sonra da Hükümetin uygulamalarına bakarak oyuyla CTP’yi cezalandırmıştır. Hem nalına hem mıhına vuran Cumhurbaşkanı da bu arada payını almıştır.

İşte Meclis, işte çoğunluk. 26 UBP,5 DP ve 2 ÖRP açık ara farkla orada Mecliste bulunmaktadır. Yani 33 sandalyeli bir cephe. Halk bununla hem Ulusal davanın kazanılmasını, hem de kalkınmanın sağlanarak refahın gelmesini beklemektedir.

UBP 26 sandalye ile Hükümet oluşturmuştur. KKTC Meclisinde Başkanlık seçiminde dayanışma yaşanmıştır. Hatta CTP ve TDP bile ortak davranışı benimsemiştir. Bu alkışlanacak bir tablodur. Geçmişte de benzer davranışlar olmuştu.

UBP elbette 26 kişiden oluşan Hükümet ilân edemezdi. Anayasa bunu 10 sayısı ile sınırlamıştır. Bir Parti Başkanı ve Başbakan, elbette belirli bir düşünce yapısı içinde Hükümet oluşturur. UBP’de de böyle oldu. Başbakan Eroğlu gençlere ağırlık veren bir kadro oluşturdu. Politika sadece Hükümet demek olmadığına göre geriye kalanlara da düşen, Mecliste çalışmak, komitelerde gereken yasalara katkı koymak, dış ve iç temaslarla KKTC’ye güç katmaktır.

İstifa, şaibeli kadro ve Hükümet olma artık geride kalmalıdır. Herkes bin düşünüp sonra bir adım atmalıdır. Şair ” Vatan elden gidiyor bitmedi hâlâ sen, ben” demişti; biz bunu söyleyecek noktaya gelmeleyim. Halk tehklikeyi gördü, sizleri göreve getirdi. Sizin göreviniz “Milli davaya dört elle sarılmak” ve ciddiyetle Hükümette ve Mecliste görev yapmaktır. Göreve getireceğiniz kamu görevlilerini de hısım akrabadan, ya da yandaştan seçmemek ve bilgi-yetenek-deneyimlerine bakarak davranmak, bu halkın ısrarlı istemidir. CTP, bu konuda da sınıfta kalmış, yeteriz kişileri sırf Partili diye göreve atayarak kendi elini kesmiştir.

Beyler, yapılacak çok iş vardır. Sadece Hükümet, sadece Meclis ve hatta sadece üst düzey kamu görevlisi yapılacak görevlere yetmez. Özel kesimle işbirliği yaparak bu gemiyi, üstünde dalgalanan bayrakları ile yerinden oynatıp ileriye taşımak gerekmektedir...

HAYDİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ!..İLERİ...

&&&

DAVUTOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun KKTC’ye yaptığı ziyaret Kuzeyde memnuniyet yaratırken, Güney Lefkoşa ve Atina’da öfkeye neden oldu. Davutoğlu’nun hele ilk ziyareti KKTC'ye yapmak suretiyle KKTC'nin egemenliğine, bağımsızlığına, istikrarına ve refahına verilen önemi vurguladığını belirtmesi Rumları çılgına çevirdi.

Ben bu ziyaretten arda kalanları burada derlemek isityorum.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 'Kıbrıs meselesi bizim için temelde ve sadece bir BM meselesidir. Bu çerçevedeki müzakerelere her türlü desteği vermeye devam edeceğiz, bu yapıcı çabalara bütün uluslararası toplumun, Kıbrıs Rum yönetiminin, Yunanistan'ın, garantör devlet olarak İngiltere'nin ve bütün tarafların pozitif katkı vermeye devam edeceğine inancımız tamdır' diye konuştu. Ziyaretinin temel nedenini 'üç konuda açık desteği ifade etmek'' olarak açıkladı:

1-Türkiye her zaman, şimdiye kadar olduğu gibi ve bundan sonra da bütün süreçlerde KKTC'ye ve Kıbrıs Türk halkına her türlü desteği vermeye devam edecektir. Türkiye'nin, anavatanın her köşesinden, Kıbrıs'taki her Türk kardeşimize bu konuda açık bir selam ve taahhüt getirdim. Bu desteğimiz sürecektir.

2-KKTC'de geçen ay son derece başarılı bir seçim yapıldı ve yeni bir hükümet göreve başladı. Bu, KKTC'nin demokratik kurumlar etrafında ne kadar kökleştiğini, ne kadar yerleştiğini ve belki dünyada çok az görülen bir demokratik tecrübeye sahip olduğunu gösteren ve herkesin takdir etmesi gereken husustur.

3-Bu kritik dönemde, Kıbrıs Türk halkının bir bütün halinde, yürütülmekte olan müzakerelerde ulusal bütünlük içinde davranacağından eminiz. Bu konuda, yeni dönemde de KKTC'ye, demokrasisine desteğimizi sürdüreceğiz. Kıbrıs konusundaki perspektifimiz açık. Bu perspektif Kıbrıs'ı, Türk halkının çıkarlarını, geleceğini, güvenliğini, refahını garanti edecek şekilde kapsamlı bir barış çerçevesinde, bir barış adası haline dönüştürmektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'la ilgili temel perspektifi, sadece Kıbrıs adasına dönük değil, Doğu Akdeniz'i de bir barış havzası haline getirmektir.''

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmed Davutoğlu'nu kabul eden KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs görüşmelerinde, Türkiye ile diyalog içinde olarak, stratejilerini ona göre belirlemek durumunda olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başarı ve tebrik mesajını getirdiğini belirten Davutoğlu da 'Anlamlı bir zamanlama oldu, her açıdan. İki hükümetin birlikte çalışmasını göstermek bakımından da'' dedi. KKTC'deki yeni hükümet ile Türkiye Cumhuriyeti hükümeti arasında her zaman olagelen işbirliğinin süreceğini vurgulayan Davutoğlu, 'Bu konuda Türkiye hem KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Talat'ın sürdüregeldiği müzakereleri, hem sizin başkanlığınızda kurulan KKTC hükümetinin, Kıbrıs Türk halkının refahı, esenliği için yaptığı faaliyetleri desteklemeye devam edecektir. Bütün Türkiye arkanızdadır. Şu ana kadar bütün Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin ve Kıbrıs Türk yetkililerinin sürdüregeldikleri temel ilkeler, parametreler etrafında gerçekleşecektir' diye konuştu.

Bu ziyaret Rum tarafınca tepki ile karşılandı. Yunansitan’da da olumsuz tavır sergilendi. Ancak KKTC, bu ziyaretten sonra daha da güçlendi. AKP ve UBP arasında dargınlık olduğu balonu da bu şekilde patlatıldı. Önemli olan söylenenlerden, masada ödün verilmemesi ve verildiği vakit bunun Ankara’daki yetkillerce onaylanmamasıdır.
 

PAYASLI

New member
Katılım
7 May 2009
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
PAYAS
Cevap: Beyler, “Vatan Elden Gidiyor, Uyanınız”

Vatan yerinde hocam. Kıbrıs Türk halkı uyandı ve seçimlerde uyandığını gösterdi.
Şimdi UBP sağlam adımlarla ilerlemeli. Çizgisinden ve verdiği sözlerden çıkmadan.
Sıra sayın Talat'ın yerine Kıbrıs Türk halkına gerçekten hizmet edecek birinin gelmesi.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Beyler, “Vatan Elden Gidiyor, Uyanınız”

Sayın Bakan, Seçim sonrasındaki süreçte KKTC nin yeni hükümetine gereken desteğin geçmiş dönemde olduğu gibi devam edeceğini söylemiş. Destek geçmiş dönemdeki gibi olursa sayın İsmet Kotak'ın yazısının başlığı doğru demektir ki bu da Türk'ün Vatanın elden gitmemesi için çok çalışması gerektiğini ifade eder diye düşünmemek elde değil. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Kıbrıs sorununun çözümü için bundan sonra geçilecek aşamalarda KKTC Hükümetinin ve Kıbrıs'taki TÜRK Ulusu'nun tam desteğinde olmalı, hem palikaryanın art niyetli şöven politikalarına, hem AB nin ve ABD nin uzun yılları kapsayan bir süreç içeren Türk'ün her zaman aleyhine olan planlarına ve hem de ANNAN planına "Al Ananı Git" demelidir. Türk Türk'ü desteklemelidir. Kıbrıs'ta da, Karabağ'da da ve de Dünya'nın her yerinde. Bu da "Kapağın Tencereye uygunluğu" ile mümkün olabilir. Bir başka açıklamayla; VEKİL ve ASİL senkron içinde olmalıdır. Anlayana sivri sinek misali......
Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin.
 
Üst