Bilgi ve Sezgiyi Birleştiren Kavram "Farkındalık"

Hatice İntaç

Onursal Üye
Katılım
24 Mar 2008
Mesajlar
23
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BİLGİ VE SEZGİYİ BİRLEŞTİREN KAVRAM “FARKINDALIK”


“Hatırlamaktan ibaret hatıralar nihayet, tesellisi çok zor sözün. Ne gemiler yaktım, o kadar yandı ki canım sonunda karşıdan baktım. Bu kızı yeniden büyütmeliyim, kor ateşlerde yürütmeliyim, değirmenlerde öğütmeliyim farkındayım, farkındayım. Kendini seçemiyorsun, bırakıp kaçamıyorsun, yazmadığın bir hikayede,uzun ya da kısa vadede, az biraz keşfediyorsun. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorsun”


2000 yılı yeni bir bin yıla geçişin başlangıcı oldu ki buna “bin yıl” anlamına gelen ‘milenyum’ dendi. Dünyanın her yerinde insanlar, bu yeni başlangıcın uyandırdığı beklenti, heyecan, ve hatta endişe duygularına kapıldı; sonra da bu duygular zamanla yatıştı ve her şey rutinine döndü. Araştırmacılar bu yeni döneme girerken dünya ile ilgili araştırmalarını yoğunlaştırdı, astrologlar hummalı çalışmalara girdi, Maya kültürü ve takvimi yeniden didik didik edildi. Varılan ortak sonuç şuydu ki; milenyumun başlangıcı ile dünya , balık burcu çağından çıkmış,kova burcu çağına girmişti.Kova burcu çağı; tek tek her insanın kendi ruhsal benliğinin farkındalığı ile mükemmelleştirilmesinden ve dünyada fevkalade bir ruhsal gelişme döneminden dem vurur. Maya takvimi de, dünyanın ve insanların pozitif bir döneme girdiğine işaret eder. (Bugünkü Meksika’nın güneyi, Guetemala ve Belize’nin kuzeyinde kalan yerlerde gelişen Maya uygarlığı, özellikle astronomi, mimarlık, matematik, hiyeroglif yazısı gibi alanlarda çok ilerlemişti. Karmaşık bir takvim sistemleri vardı. Mayalar, astronomi ve matematik bilgilerinden yararlanarak ve çok ince hesaplar yaparak, bizim bugün kullandığımız Gregorian takviminden daha doğru olan bir tarihlendirme sistemi bulmuşlardı.)

Farkındalığın ; diğer bir deyişle farkında olmanın ne olduğunu anlamak için fazla derin konulara girmeye gerek yok. Bizi bu konuda daha çok ilgilendiren kendi farkındalığımızdır. Kendimizin farkında olmak, kendimizi çözebilmek, olayların, dünyanın ve başkalarının da farkında olmak ve onları çözebilmek demektir. Nedir kendi farkındalığımız? İnsan ruhunda iç içe bulunan zıt duygular vardır. Sevgi ve nefret gibi, iyi ve kötü gibi, güzel ve çirkin gibi. Fakat bu duygular insanın inanç ve düşüncesine göre yönlenir ve ağırlık kazanır. İnsanoğlu gerek çevresi ile olan münasebetlerinde, gerekse kendi iç dünyasında bir şeylerin doğruluğuna inanarak, o doğrulara göre hareket eder. Fakat çoğu zaman da gerek kendi fikrinde gerekse davranışlarında ikileme düşer. İşte farkındalık, böyle bir çelişkiden kurtulma ve gerçek doğruyu bulma noktasıdır. Bir söz vardır,der ki, “her şey kendi zıddı ile bilinir yani kötüyü bilmeden iyiyi, çirkini bilmeden güzeli, farkında olmayanları bilmeden, farkında olmayı bilmek mümkün değildir. Örneğin,sevgi, bir insanın kalbinde gerçek anlamıyla varsa nefret duygusu kaybolmaz ama, şiddetini kaybeder. Bunun aksi ise, nefret hissinin sevgiye ağır basmasıdır ki bu duyguya sahip insan ancak ikiyüzlü, nankör ve riyakar olabilir.
 
Üst