Bir Başbakan'a Yakışmıyor

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Alper Faik Genç
Sn. Erdoğan’ın Kıbrıs Türkleri’nin yarım asırlık Lideriyle uğrasması gerçekten çok yakışıksızdır...ve de Kıbrıs Türklerini kırıcı, üzücü bir tavırdır...
Ben, Sn. Erdoğan’a bugün samimi bir cevap vermek istiyorum.
Sn. Başbakan’a T.C.’nin başbakanı olarak büyük saygım var; ancak bu saygı doğruyu söylememe engel teşkil etmez düşüncesindeyim.
RAUF DENKTAŞ – M.A.TALAT MUKAYESESİ:
Sn. Rauf R. Denktaş, tüm yaşamını halkına vakfetmiş büyük bir Önderdir..
Bugün Kıbrıs’ta olduğu kadar, Anavatanda da sevilip sayılmaktadır.
Onu, bugünkü KKTC. C. Bşk.Sn. M.A. Talat ile mukayese etmenin ne gereği vardır?
Sn. Denktaş’ı ikide bir küçük düşürücü beyanlarla hırpalamaktan zevk almak Kime, neye hizmet eder?
Sn. Denktaş, kendisi, şahsına yapılan saldırılara cevap vermeyecek kadar büyüktür ve benim bu cevabımı belki de onaylamayacaktır; çünkü buna ihtiyacı da yoktur. Ancak ben yine Kurucu C. Başkanımın hoşgörü ve affına sığınarak Erdoğan bey’e verilmesi artık şart olan cevabı vermekten kendimi alamıyorum, çünkü ben, Sn. Denktaş’ın Özel Kalem Müdürü olarak oniki yıldan uzun bir süre hep kendisiyle oldum ve başarılarına en yakın tanığıyım:
Denktaş’ın “çok özet” Özgeçmişi:
1- İngiliz döneminin Başsavcılığını terkederek Toplumunun başına geçmiş ve
Anavatan Türkiye’mizin de katkısıyla, Kıbrıs Türk halkını ‘kabile’ statüsünden
Devlet sahibi yapmış bir Liderdir...
2- KKTC’nin ilanından hemen sonra Pakistan ve Bengladeş’e gidip devletimizin
tanınmasını tam kabul ettirmişken, Rum-Yunan lobisi etkisindeki, sözüm-
ona, dostumuz Amerika, bu Devletlerin KKTC’yi tanımalarını önlemiştir..
3- Gerek Toplum Lideri olarak, gerekse KKTC. C.Başkanı olarak tüm dünya
Liderleriyle görüşmüş ve kendini kabul ettirmiştir.
4- Amerikayı ziyaretimizde, Devlet ileri gelenleri Oteline kadar gelerek onunla
görüşmüşler, Ona Amerika’da bulunduğumuz süre içinde özel muhafiz ve kurşun
geçirmez araç tahsis etmişlerdir
5-1980’lerde B.M.Genel Sekreteri Kurt Waldheim Girne’de onuruna verilen
resepsiyona katılmış, tüm ileri gelen Kıbrıs Türkleriyle biraraya gelmiştir.
6- Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alkışlanan konuşmalar yapmıştır.
(Bunlar .TC. Dışişleri Bakanlığından doğrulanabilir)
Başbakan Ertdoğanın, daha birkaç yıl geçmişi olan Marksist C. Bşk. Sn.Talat’ın Lefkoşa’da yaptığı görüşmelerine temas ederek, ‘Sayın Talat’ın dünyadaki itibarı mukayese edilemeyecek kadar fazla’ diye nutuk atması, hangi gerçeği yansıtmaktadır?
ve bunun daha ucuzu, ‘Eski Cumhurbaşkanından fazla...Kıbrıs yerinde duruyor...Şu anda Sn. Talat’ın dünyadakii itibarı, hiçbir bundan önceki gerek Cumhurbaşkanı, gerek diğerlerinin görmediği itibarla mukayese edilmeyecek kadar fazla..’ demesini gerçekten T.C. Başbakanına yakıştırmadım.
KIBRIS SİYASETİNE GELİNCE...:
Erdoğan bey, Kıbrıs’ta büyük başarı elde ettiği rüyası içinde, Çözümsüzlüğü politika zannedenler, asıl büyük tehlikenin ve riskin geçmişin anlayışlarını devam ettirmekte olduğunu görmeyebilirler...Bugün artık eylem zamanıdır...Türkiye’nin korkularla varabileceği hiçbir yeri yoktur’... diyor - Ne parlak laflar değil mi?
Erdoğan bey’e soruyorum:
1- ‘Çözümsüzlük’ te israr eden biz Kıbrıs Türkleri mi olduk, yoksa Rum ve Yunanlılar mı?
2- Rumların petrol araştırmaları, silahlanmaları, yeni Tank satın almaları ONLARIN
emrivaki eylemleri değil midir ?
Ya biz ? - Türkiye bu, sözü edilen “eylem zamanında” hangi eylemi yapmıştır?
3- Yediyüzbin’lik Rum Yönetiminin hem kendi şahsına, hem de 72 Milyonluk Yüce
Türk Dvletine karşı çirkin sözlü saldırılarına ERDOĞAN bey’den hiç cevap
duydunuz mu? - Bu ne sabır Yarabbi?
Eğer dediği gibi, Türkiye’nin korkularla varabileceği hiçbir yer yoksa”,
Rumlardan bu kadar mı korkuyor ki...onlara cevap bile vermiyor – veremiyor?
Rumların AB. vetosu Türkiye’deki Hükümetimizi bu kadar mı sindirmiştir?
4- Türk limanlarını RumYönetimine açmaya hazırlandığı imtiyazlı Bakanlarının
beyanından belli oluyor. Birkaç ay’a kadar Limanları açacak mısınız efendim?
5- Türkiye’nin 47 yıl sonra, B.M. Güvenlik Konseyinin geçici üyeliğine getirilmiş
olması da, ne büyük zafer değil mi? Sırası dolunca nasıl olsa o üyelik bitecek..
6- Erdoğan bey durmadan Talat beyi arkalayıp, O’nu desteklemediğini son
seçimlerde, hem de büyük çoğunlukla, kanıtlayan Kıbrıs Türk Halkını
hırpalamaktadır...
Bizimle ve Liderimizle alıp - veremeyeceği ne hesabı vardır Sn. Erdoğan’ın?
Sn. Denktaş Erdoğan bey’den en az otuz yaş büyük ve O’nun ‘Ağabeyi’ durumunda...
ve de kendini kanıtlamış saygıdeğer büyük bir Lider...
Onu örnek alacağına, Onu aşağılamak, küçük düşürmek Erdoğan bey’e yakışıyor mu?
Ben, Askerliğimi TS.Kuvvetlerinde Anavatan’da yapmış, 1960 -1974 arasında vatanımı ve Türklüğümü Rum’a karşı silahla savunmuş bir Mücahit’im.
Anavatanım Türkiye için gerekirse, bugün de 70 yaşın üstünde çarpışırım.
Sn. Erdoğan’dan en az yirmi yaş büyüğüm.. Diplomatik kariyerim de o’nunkinden uzun...Dilerse Onunla herhangibir Tv. Kanalında KIBRIS’ı tartışabilirim...
Sn. Erdoğan Kıbrıs dersine iyi çalışmış değildir...Kıbrıs bilgisi yüzeyseldir..
Kıbrıs’ı Yunan’a hediye edecek 9 bin sayfalık ANNAN Planını da okuduğunu sanmam...
Son söz olarak şunu arz edeyim:
Sn. Erdoğan bana gücenmesin ama – TC. Başbakanı olarak ona saygım devam edecekse de,O’nu hiç sevmiyorum – sevmek zorunda da değilim...ve şunu da bilsin ki, binlerce Kıbrıs Türk’ü benimle ayni hisleri paylaşmaktadır...
O kadar ki, sesini televizyonda duyduğumda, daha silüetini görmeden düğmeye basıveriyorum...
Bayram yapacağımız iktidardan silineceği günü de sabırsızlıkla bekleyenlerdenim...
Ne yazık ki, bu ortamı yaratan kendisidir...Dilerse bunu değiştirebilir...
ANCAK Önemli olan şudur ki,
Kıbrıs’ta TEK BİR TÜRK dahi kalmasa, bu Türk Adası’nın Doğu Akdenizdeki stratejik durumu Türkiye’yi olduğu yere hapseder...
EGE ve Doğu Akdeniz Yunan gölüne dönüşür...
Son bağımsız Ada da Yunanın olur...
İşte O zaman kasırgalar - tufanlar kopar, AK.Parti’ye YÜCE DİVAN helal olur...
 
Üst