Birleşik Kıbrıs'mış...

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BİRLEŞİK KIBRIS'MIŞ...

Alper Faik Genç


Sn. DAVUTOĞLU’NUN BUNU TELAFFUZ BİLE ETMESİ İÇİMİZİ KARARTTI...

TC. Dışişleri Bakanı Sn. Davutoğlunun KKTC ziyartinden memnun olduk...Sn. Davutoğlu, C.Başkanımız Sn. Eroğlu’nun yanında resmi açıklamasını yaparken
Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkını desteklediğini söyledi...Bunu zaten biliyordık ve Türkiyemize içten teşekkürlerimiz var, ANCAK, Sn. Davutoğlu^nun Kıbrıs’ta varılabilecek nihai bir Anlaşma için BİRLEŞİK KIBRIS’tan bahsetmesi içimizi acıttı..

KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ NEREDE?Her Devletin, hiç ama hiç terketmeyeceği kırmızı çizgileri vardır..Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan, hatta Güney Kıbrısın inatla belirttiği Kırmızı çizgileri vardır ve bu çizgilerden asla tek adım bile geriye atmazlar..Bunları her zaman tekrarlamaktan geri kalmazlar TÜRKİYEMİZ, böyle çizgileri olsa da, Dış Siyasetinde, güya, ‘Elastiki davranarak’ yabancıların takdirini kazanacağını umud ederek, hep Kırmızı Çizgilerini bir tarafa itip, boş yere destek beklemiştir. Neden? Bizce bu acayip bir kompleksten ileri gelmektedir. ve bugüne kadar Türkiyemize çok şey kaybettirmiştir.

ŞÖYLE Kİ; Sn. Davutoğlu, Sn. Erdoğlu’na önerilerde bulunurken, uzlaşmacı olmasını telkin ederek, B.Milletlerin, AB^nin ve Batılıların takdirini kazanmasını söylemiştir..
Bu ‘takdir’ gereçekten kazanılırsa, Kıbrıs Türklerinin hakları teslim edilecek midir?

Bu da bir muammadır...Biz Kıbrıs Türkleri buna ASLA inanmadık ve inanmayız!

YA, NE OLMALILIDIR?Bize göre, Ne denmeliydi? “Ne olursa olsun ayrı Devlet olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni destekleyip, yaşatacağızdenmeliydi..Maalesef bu söylenmedi..NİYE? Muhataplarımızdan çekindiğimiz için değil de nedir? 72 Milyonluk koca Türkiye Cumhuriyeti, asırlarca idaresinde yaşamıış, sahillerine 40 mil yakın Kıbrıs Adası üzerindeki haklarına böyle bir siyasetle sahip çıkamaz! Doğu Akdenizdeki stratejik haklarını böyle bir ürkeklikle savunamaz – elinden kaçırmaya mahkumdur..

REFERANDUM KONUSU: Yine Sn. Davutoğlunun acayip beyanı arasında nihai sonuç Referanduma sunulacak ve Referandum sonucu BİRLEŞİK KIBRIS meydana gelecekmiş.. Buna kargalar bile güler, çünkü Kıbrıs Türkleri ‘Birleşik Kıbrıs’ı senelerce denemiş ve ancak kan ve gözyaşi dökerek, evlerini, topraklarını terkederek
Ölüm pahasına kendilerinin koruduğu topraklara yerleşerek KKTC’yi kurmuştur. Sn. Davutoğlu bundan vazgeçeceğimizi sanıyorsa çok yanılıyordur!

Referanduma gelince, bizler geçmiş yıllardaki, istemediğmiz ve kabusumuz olan ANNAN PLANI üzerinde yapılan dalavereleri unutmadık... AK Parti, O zamanlar, Kıbrıs’a yerleşmiş vatandaşlarına yaptığı telkin ve hatta baskılarla, sayısı epey yüksek halk topluluklarına ANNAN PLANI’NA, ‘EVET’ dedirtmesini başarmış ve bu Azınlıkta kalan biz Kıbrıs Türklerine kan ağlatmıştı...

YENİ BİR REFERANDUMDA da bu ‘Ali-Cengiz’ oyununun oynanmayacağını kim garanti eder? Sn. Davutoğlu mu? Kendisine bugüne kadar saygı duyduğumuz, ve görüşlerini çoğu zaman desteklediğimiz Sn. Davutoğlu, bu sefer, halk tabiriyle, ‘Su koyvermiştir.’

Sn. Davutoğlu’na açık sözümüz vardır: Ulusal Kıbrıs davasını, ya açık kalblilikle savunacak, Kırmızı çizgilerimizi, her fırsatta duyuracak ve onlara sıkı sıkı bağlı kalacak, veya bu konudan uzak duracaktır! Çünkü Kıbrıs Türklerinin kendisine olan güveni hayli sarsılmış bulunmaktadır. Siyasi tutumunun arkasından Türkiye’nin AB’ye üye olma rüyasını hissetmekteyiz biz Kıbrıs Türkleri aldatabildikleri Anadolu halkından çok daha yüksek bir eğitim ve siyasi görüş sahibiyiz!...Sözün Özü: Aldanmayız!

Bu tip “Siyasi AK.Parti” beyanları bizi hiç memnun etmez..

Biz Türkiyemize darılmayız, O’na bir bütün olarak bağlıyız..ve bağlı kalacağız...Ta ki sesimizi ve isteklerimizi duyurana ve kabul ettirene kadar...
 

yusuf3161

Dost Üyeler
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Birleşik Kıbrıs'mış...

Türkiye'nin kıbrıs politikasınında ve buna karşılık rumun kıbrıs yaklaşımınında sakattan öte felç olduğu ortada.Kimse gerçekleri ne kabullenebiliyor ne konuşabiliyor.Bu yaklaşımların ikiside çözüme gitmez.Türkiye burada bir gerginlik istemiyor,çünkü her tarafı yumuşak karın.Tam üretken ekonomiye sahip olmazsanız olacağı bu.

İşin diğer üzücü tarafı ubp nin yaklaşımı.Akp,Ubp fikirleri birbiriyle uyumsuz ve Akp fikirleri belirleyici rol oynuyor ancak bir doğurganlığı yok; yoksa yanmıştık.Bu bir gerçek.İşte burada Ubp uzun vadeli ülke çıkarlarını düşünerek aslında rol belirleyicinin kim olduğunu ,hiçbir polemiğe girmeden devam ettirmesi lazım.Oda bu ülkenin nüfusa ihtiyacı olduğudur.Devlet sanıyor ki her vatandaş ettiğine birde iş sağlamak zorunda.Öyle şey yok.Zaten genelde buradaki Türkiyelinin durumu buna müsait değil.(eğitim itibarıyle).
Bu ülkenin nüfusu ya artacak Rum'a dirençli hala getirilecek,Ya eriyecek yok olacak.Saçma diyenler tarih okusun.(hangi topraklar kimindi kimlerin eline nasıl geçti)Tercih bu halkın ve yöneticilerinin.
Başka bir not;Eğer 74 yılında rumlar evlerini terkedip gitmeseydi ve silahlı çatışmaya girmeseydi, bu adada Türk nüfus bitme noktasına çoktan gelmişti.İşin doğası böyle.Batı trakya ve kırım yakın örnek.
 
Üst