Alper Faik Genç
Bu satırlarda defalarca yazdık...yine de anlatamadık...veya anlamak istemiyorlar ...
Bşbak. R.T.Erdoğan Kıbrıs hakkındaki her konuşmasında gerçeği adeta saptırmaktadır...veya daha önce de belirttiğimiz gibi, ya Kıbrıs dersine iyi çalışmıyor,
veya T.C. D. İşleri Bakanlığı Başbakanı aydınlatma görevini yerine getirmiyordur...
HEP AYNİ TELDEN ÇALIYORLAR:
Başbakanın Yardımcıları D.İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Egemen Bağış da hep ayni telden çalıyorlar.
ANNAN PLANI’nın son satırlarında, O planın taraflardan biri tarafından kabul edilmemesi halinde, Planın verilmemiş sayılacağı barizce belirtilmektedir.
Yani, Rumlar Referandumda Planı %75 oranla reddettiklerine göre, artık ANNAN
PLANI YOKTUR! - YANi O PLAN ÖLMÜŞTÜR...
Bizim için zaten tuzaklarla dolu olan ANNAN PLANI’nı gerek R.T. Erdoğan, gerek,
Davutoğlu ve Bağış gerekse, bizim M.A.TALAT hala uygulamaya koymak için adeta birbirleriyle yarış ediyorlar...
PLANDAKİ “KIBRIS TÜRK DEVLETİ” tabiri açık bir aldatmacadır...
Amerika’da eyaletler ne ise, “Kıbrıs Türk Devleti”de Erdoğan beyin övündüğü gibi, özerk bir Devlet değil, RUM DEVLETİNİN bir eyaleti, bir parçası, yani Rum İdaresine yamalanmış bir eyalet olacaktır...Erdoğan beyin bunu bilmemesine imkan var mı?
Halbuki daha geçenlerde, Erdoğan bey, İslam Konferansında Talat bey’in ‘Kıbrıs Türk Devleti’ni temsil ettiğinden bahsetmiştir...
T.C. LİMANLARININ RUMLARA AÇILMASI da, Dışişleri Bakanı DAVUTOĞLU ile Egemen BAĞIŞ’ın ağzında sakız olmuştur...Güya Türkiye, AB’nin istekleri doğrultusunda Limanlarını Rum gemilerine açarsa, Rum Devletini tanımak anlamına gelmezmiş!
Bizde buna, ‘Sen onu külahıma anlat’ derler.
Bşbkn. Erdoğan ise, Bilderberg’teki toplantıyı ağzından düşürmüyor: B. Milletlere Kıbrıs’ı teslim ettiği toplantı olarak bilinen o görüşmelerde, ANNAN PLANI’nı kayıtsız şartsız kabul ettiği yetmezmiş gibi, bir de Planın en sonunda B.M. Genel Sekreterinin
istediği gibi doldurabilmesi için boş yerler bırakmış, yani ona AÇIK ÇEK vermiştir.
BAŞBAKANI İYİ TANIDIK...
Sn. Erdoğanı artık çok yakından tanımış bulunuyoruz. Bir gün söylediğini ertesi gün değiştirdiğine hepimiz şahidiz...NATO Genel Sekreterliğine getirilen RASMUSSEN hakkındaki itirazını 24 saatta nasıl değiştirdiği, ‘KÜRT AÇILIMI’ diye adlandırdığı,
yeni serüvenini hemen sonra, ‘DEMOKRATİK AÇILIM’a çevirdiğini de bilmeyenimiz yoktur. Adına ne denirse densin...Bu maceranın sonu hüsrandır...
Hele de Dağdan dönen teröristlere yapılan karşılama, hepimize, ‘PES’ dedirtmiştir...
T.C. Savcıları ve Yargıçları tarihte görülmemiş şekilde, Güney-Doğuya gönderilerek, Çadırlar Mahkeme salonuna çevrilmiş, teröristler kısaca sorgulanarak serbest bırakılmışlardır..Şehitlerin kemikleri sızlamış, Gaziler madalyalarını iade etmiş. Şehit aileleri lanet okumuştur bu kepazeliğe.
Türk tarihinde.bundan daha büyük bir fiyasko görülmemiştir.
D.İşleri Bakanı Davutoğlu ile E.Bağış, tabii ki Başbakanlarının emrinde olacaklar, izinde yürüyecekler, Rum’a ödün vermek için birbirleriyle yarış edeceklerdir...
ANCAK.. Bizim TALAT bey’e gelince: Tüm talimatlarını Erdoğan bey’den aldığı artık gün gibi aşikar olmuştur..Telefon konuşmaları İnternette dolaşmış. KKTC için ”BAĞIMSIZ DEVLET’te israr etme”..talimatlarına HAY-HAY efendim diyen TALAT bey’in koltuğunda kaç günlük zamanı kalmıştır? Kendisi daha iyi bilir...
O bir yana,..
ya ERDOĞAN bey’in İKTİDARDAKİ günleri sayılı değil midir?....
Her ikisi de ‘BİTMİŞ’tir de haberleri yok...
Onurlu siyasetten sapmaya devam ederlerse, gidişleri muhteşem olacaktır!