Bu Densizler İflah Olmaz!..

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BU DENSİZLER İFLAH OLMAZ!..

Yıllardır Rum ağzıyla konuştular. Yıllardır Rum gözüyle gördüler ve yıllardır Rum emellerinin içimizdeki taşeronluğunu yaptılar.

Yıllardır; ‘sol’ adına ahkâm keserken, ABD ve batı emperyalizminin kucağına oturup bir halkın ulusal varoluş ve özgürlük mücadelesini arkadan hançerlediler. Halkın ve özellikle gençliğin direniş bilincini yok etmek için her yolu ve yöntemi denediler.

Yıllardır; Anavatan’la, Kıbrıs Türkü’nün arasını açmak, Ulusumuzla aramızdaki manevi köprüleri bertaraf etmek için her kılığa girdiler. Her türlü entrikayı çevirmekten geri durmadılar.

Yıllardır; beslendikleri yabancı fonlarla yerden bitme örgütler kurup; bir ‘ zehirli örümcek ağı’ gibi toplumu kuşatmaya çalıştılar.

Yıllardır; Kıbrıs Türk Halkının verdiği varoluş ve kurtuluş mücadelesinin efsanevi örgütlenmesi olan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’ye çalmadık kara, sarf etmedikleri itham ve iftira bırakmadılar.

Yıllardır; Kıbrıs Türk Halkı’nın uzun bir direniş sonucu kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ‘ayrılıkçı’ bir rejim ve ‘kukla’ bir yönetim olarak hem suçladılar, hem de bu devletin bütün olanaklarından yararlanıp semizleştikçe semizleştiler.

Yıllardır; köşe başlarını tutukları kimi gazete ve televizyon kanallarından, düğmeye basılmış robotlar misali zehir kusmaya devam ettiler.

Yıllardır; Türk Öğretmenine yakışmayacak şekilde; ellerine emanet edilen Türk çocuklarını kendi değerlerinden, kendi milliyetinden, kendi öz köklerinden koparmak için okullarımızda aydınlıktan korkan baykuşlar misali yuvalandılar.

Ve yıllardır; tüm dünyanın takdirini kazanan, Türklük dünyasının bütün coğrafyalarında Türklüğün mümtaz lideri olarak kabul gören; dava arkadaşları ile birlikte bütün yaşamını, Kıbrıs Türklüğünün varoluş mücadelesine adayan; Liderimiz DENKTAŞ’ı yıpratmak için çalmadıkları kara, atmadıkları iftira bırakmadılar.

Onu menfur emellerinin önündeki en büyük engel olarak gördüler.

Hala bugün zehir saçmaya, kin kusmaya devam ediyorlar.

Hala bugün Rum ağzıyla konuşup; bütün bir halkın, arkasından yas tuttuğu, gözyaşı döktüğü ve dualar ettiği efsane liderimize ya doğrudan ya da satır ve laf aralarında, arsızca ve terbiyesizce saldırmaktan megalomanca bir keyif alıyorlar.

Bu nasıl bir terbiyesizlik, bu nasıl bir aymazlık, bu nasıl bir arsızlık, bu nasıl bir saygısızlık ve haddini bilmezliktir, anlamak mümkün değil.

Bir de utanmadan ve sıkılmadan yaptıkları sanki iyi bir şeymiş gibi; “Denktaş muhalifleri sanal ortamda, ya da ev kahve sohbetlerinde bir intikam havasındaydılar” diye yazılar döşeyerek, kepazeliklerini deşifre etmeyi de ihmal etmiyorlar.

Doğrudur; Kıbrıs Türk Halkı, bütün katmanlarıyla; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en üst düzeydeki siyasi temsilcileri ve devlet adamları, sivil toplum kuruluşları ve Anadolu’nun dört bir yanından kalkıp gelen vatansever evlatlarıyla, tüm Türk dünyasından gelen temsilcileriyle mahşeri bir topluluk DENKTAŞ’ın naaşı arkasından gözyaşları ve dualarla; Ona olan sevgi ve sadakatini gösterirken, çakallar ancak kendi inlerinde ‘intikam havası’ içinde havlamaktaydılar.

Aslında kustukları kin; DENKTAŞ’ın şahsında; Onun verdiği özgürlük ve egemenlik mücadelesinedir.

Aslında; ‘sanal ortamlarda ve kahve sohbetlerinde’ kustukları kin; Onun ve dava arkadaşlarının halkıyla birlikte, uzun ve zorluklarla dolu bir mücadele sonucu kurmuş olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinedir.

Ve aslında kustukları kin; DENKTAŞ’ın en büyük sevdası olan Anavatan’a; Yüce önder Atatürk’e; Kuva-yı milliye ruhuna ve efsanevi mukavemet teşkilatı TMT’ye karşı duydukları kindir.

Şimdi soruyorum; bu bedhahların adları ve soyadları dışlında Türklükle; Halkla ve bu halkın bir asır yılmadan, yorulmadan verdiği görkemli mücadele ile ne ilgileri olabilir ki?

Bir müddet bu konularda bu kendini bilmezlere yönelik yazı yazmayalım demiştik ama sabrımızı taşırdılar! YASIMIZA dahi saygıları yok bunların!

Size sesleniyorum!

Boşuna heveslenmeyin. Denktaş; On binlerin, yüz binlerin ve milyonların ruhlarında yaşıyor.

Meydanlar sandığınız gibi boş değildir!

Bu ülke bu DEVLET ve bu HALK; sahipsiz hiç değildir.
 
Üst