Bu Nasıl Bir Kin ve Düşmanlıktır...

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BU NASIL BİR KİN VE
DÜŞMANLIKTIR…

Öyle anlaşılıyor ki sol müsveddesi,
Emperyalizm yalakası işbirlikçilerin,
Bu günlerdeki gündemi:
Uyduruk Ergenekon Çamuru Sallamak’
tır…

Üç yıl oluyor ülkede kaos yaratmak için,
Ellerinden geleni yapıyorlar…

Grevler ve eylemlerle…

Grev ve eylemlerin neredeyse tümü,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini karalamaya,
Kıbrıs Türklerine, Türkiye’ye düşmanca saldırmaya,
Yönelik…

Çünkü hedefte eğitim var…

Kıbrıs Türklerinin eğitimini önlemeye çalışıyorlar,
Elektrik var, sıklıkla kesintiler gerçekleştiriyorlar,
Telefon var, halkın iletişimini engelliyorlar…

Ve benzeri diğer eylemlerle akıllarınca Kıbrıs Türklerini devletten,
Soğutacaklar…

Geçen gün de yerel bir TV Kanalında,
Boy gösteren bir vatandaş,
KKTC’ye, Askere, Türkiye’ye ve TMT’ye adeta kin saçtı,
Karaladı,
Çamur attı…

Kendileri Avukatmış…

Teslimiyetçi bir partinin de
İleri gelenlerindenmiş…

Konu; Kıbrıs’ta Ergenekon vardır…

Ve bu konuda soruşturma açılmalıymış…

Muhterem zat, ‘bakın ben burada hep belgelerle konuşuyorum’ diyor…

Belge olarak da;

Türkiye’de Ergekon ve balyoz davalarında yargılanan subayların Kıbrıs’ta da görev yaptıklarını,
Çoğunlukla gazete kupürlerini,
“Faili Meçhul”
cinayetleri,
Gösterdi…

Aklınca da haklılığını kanıtladı…

Ve bu, çoğunlukla gazete kupürlerine dayalı iddialarını doğru kabul ederek verdi veriştirdi…

KKTC’ye Kıbrıs Türklerine, Türkiye’ye, TMT’ye ve 134 yıllık direnişe…

Kinle, öfke ile düşmanca saldırdı…

Ama Kıbrıs Türklerinin yıllar süren acılarından söz etmedi,
Vahşi Rum saldırılarından söz etmedi,
BM’nin Kıbrıs Türklerine karşı sürdürdüğü düşmanca saldırıdan söz etmedi,
BM’nin tek yanlı kararlarından hiç şikâyetçi olmadığı gibi; dünyada hiç kimsenin takmadığı BM kararlarını Kıbrıs Türk Halkının önüne öcü gibi sürdü,
Kurucu Cumhurbaşkanı’na da çamur atmak için ‘KKTC’yi yeniden Cumhurbaşkanı olabilmek için kurdular’ derken bile kendi partililerinin o Cumhuriyet’in kuruluşunu ayakta onayladığını da unutuverdi…

En önemlisi de Türklerin adadaki varlığını inkâr eden Mart, 1983 tarihli, 37/253 sayılı BM kararından söz edemedi…

Katliam çukurlarında yatan masum insanlardan,
Yollardan çevrilerek vahşice öldürülen Türklerden,
Kıbrıs Türklerinin yönetimden Silah zoru ile atıldığından,
Bir gecede binlerce Türk çalışanın işsiz ve aşsız bırakıldığından,
Kıbrıs Türklerine uygulanan etnik temizlikten,
Söz edemedi…

Çünkü tüm bunlar muhterem zatın ilgilerinin kapsama alanı dışındadır…

Türkler mağdur olacakmış, adadaki varlıkları sona erecekmiş, umurunda bile değil…

Kıbrıs’ta ‘Faili meçhul’ olayları saydı döktü Beyefendi... Saydıklarının arasında her iki kesimden de örnekler vardı.

Muhterem, tüm bu olayları bir çırpıda askere ve TMT’ye fatura etti…

Hâlbuki
Faili meçhul’ olay demek; ‘Suçlusu Bilinmeyen’ olay demektir… Bu nasıl bir hukuk anlayışıdır ki suçlusu bilinmeyen olayların sorumluluğu birilerine fatura ediliyor…

Öyle anlaşılıyor ki muhterem, ya ‘Faili meçhul’ deyiminin anlamını bilmiyor; ya da muhteremin okuduğu kendine özel avukatlık kitaplarında ‘Faili meçhul’ için farklı tanımlar vardır…

Bu kesim her fırsat buldukça kendileri gibi düşünmeyenleri ‘Şoven’ diye suçluyorlar…

Bizim Türkçemizin sözlüklerinde Şoven; Bir millete, bir ırka karşı düşmanlık beslemek ve düşmanca saldırılarda bulunmak diye tanımlanır…

Bunların kendi milletlerine ve kendi ırklarına(Tabii bunu kabul etmek veya etmemek kendi tercihleridir…) karşı sürdürdükleri bu kin, nefret ve düşmanlık için sözlüklerde bir sıfat var mıdır? Bilemiyorum...


Kamil Özkaloğlu
11 Haziran 2012
 
Üst