BU NE SEVGİ AH!..
2003 sonları, 2004 başlarıydı. CTP fiyakası o sıralarda henüz zirvedeydi. Halk beklenti içindeydi. Öyle ya; şimdilerde olduğu gibi çarşaf çarşaf basılıp dağıtılan projelerin uygulanacağı, reformların yapılacağı, ‘hasılı kelam’ herşeyin ama herşeyin daha güzel olacağı umut dolu günler yaşanıyordu.
Ancak daha o günlerde CTP’nin foyasının eninde sonunda ortaya çıkacağını; bu ekibin halkın beklentilerini karşılamak için değil, ‘Statüko’nun koltukları’nı devralmak için iktidara geldiğini seslendirenler vardı..
İşte aradan koskoca beş yıl, birden geçiverdi..Şimdi CTP gerçeği ile karşı karşıyayız. O acımasız, emek karşıtı, demokrasi düşmanı, ‘solcuyuz’ deyip de bu değerleri yanlız şiir ve sloganlarında barındıran, kapitalist yaşam düşkünü, sivri dilli, sivri söylemli CTP..
Hani nerede ‘Hemen, şimdi barış’ söylemleri; Hani nerede; ‘kıbrısta barış engellenemz’ martavalları..Ve hani nerede ‘emek en yüce değerdir’ sloganları ve vadettiği uygulamalar..Nerede reformlar..Nerede değişim..
Bütün bunlar, ya bir önceki seçimin; seçim bildirgeleriyle rafa kaldırıldı yada miting meydanlarının ‘toz duman’ında unutuldu gitti. Geçmişte, seçim köprüsünü geçene kadar seslendirilmekten öteye gitmiyen kimi projeler, şimdi tekrardan ‘temcit pilavı’ misali yeniden ısıtılıp yeni birşeymişcesine yine halkın önüne sürülüyor ama, nafile..Halk kesin kes bir şeyi öğrendi. ‘Biz farklıyız’ diyen ve öyle olduğu kanaatini yaratan CTP fos çıktı..Beş yıl boyunca bu halka yapmadıklarını bırakmadılar..Emek dediler, sermayeye kol kanat gerdiler. Hak hukuk dediler, hakkı, hukuku ortadan kaldırdılar. Devr-i iktidarlarında avukatlar ilk kez eylem yaptı. Demokrasi dediler, olanı da yok ettiler. Halkı kucaklayacağız dediler, insanımızı daha da katagorize ettiler. Basını susturdular. Sendikalarla adeta mahalle kavgasına tutuştular. Yandaş basın yaratarak, muhalifleri baskı altına almağa yeltendiler.. Gençlik !gençlik dediler! İlk kez orta dereceli okul gençleri eylem yapıp sokağa döküldü. Daha uzatalım mı?
Bir de tabi “çözüm ve barış” dediler, halkı ve gençliği çözerek, Osmosis’e kapı araladılar. Eğitimi, sağlığı, ticareti Hristofyas’a altın tepside peşkeş çektiler. Şimdi sırada SPOR var. Onu da tamamlarlarsa; geriye bir tek güvenliğimiz kalacak! Bildiğiniz gibi ‘yoldaş Hristofyas’ tam gaz, silahlanmaya devam ediyor. Allah korusun; bir fırsatını bulsalar “tanklarının paletlerini Girne’de sulayacaklar.” Gemiler yapıp kalaslarla, Dikmen’e Hristofyas’ın eski evine çıkarma yapacaklar! GAZZE misali halkımızı siyasi ve etnik karantinaya alıp, imha edecekler! Sn. Talat’sa hala; TDP’ye kayan bazı kesimlerin oylarını nasıl tekrar CTP’ye kanalize ederim hesabıyla; Güney’e yönelik, gezintilerini sürdürüyor. Kendi basınıyla kuramadığı sıcak ilişkiyi Güney’dekilerle tesis derdinde! 2009 da ‘barış ve çözüm’ taahhütlerinde bulunuyor.
Beş yıllık yıkımın, perişanlığın sorumlusu olan bu CTP, daha önünde bir yıl varken kendi söylemleriyle ‘gökten feriştahı indirip’ erken seçim kararı aldı.Arkasından da, miadı dolmuş Hükümet halkın çeşitli kesimlerine hoş gelen kararları seçim yatırımı adına arka arkaya sıralamaya başladı.
Tapu harçlarına dikkat edin, sadece üç ay süreyle, %75 indirim yaptılar. Güya sektörel bazda asgari ücret saptamaları yapacaklar. Narenciye ihracatına ek teşvikler, tohumluk papatates için özel faiz indirimleri, süresi içinde ödenmeyen devlet alacaklarına uygulanan geçikme zamlarında indirimler, alacaklarda devlet önceliğinin kaldırılması, kanun gücünde bir sürü kararnameler gırla..
Adeta piyasadaki mevsim sonu indirimi gibi ‘etiket fiayatının yarısına, iki alana biri bedava!’ Benzeri. İyi de ‘ haklı rahatlatacak bu kararları, madem ki alma yeteneğiniz ve olanaklarınız vardı, beş yıl süreyle bu halkın anasını neden bellediniz? Vatandaş boşuna söylememiş; “CTP koltuğa oturunca herşeyi unuttu” diye..Aslında bu tesbitin tam tersi daha da doğru..CTP, koltuk elden gidecek kaygısıyla herşeyi hatırlıyor. Ve her türlü kararı almakta tereddüt göstermiyor. Niçin? Çok sevip ısındıkları, ‘statüko’ dedikleri bu devletin koltuklarında bir beş yıl daha oturmak için..Koltuk ve makam sevdası adına..
Bu saptamaları sadece biz yapmıyoruz. CTP içindeki aklı başında insanlarda aynen şunları yazıp çiziyorlar.. “Hükümet, parti ve toplum içindeki basıncı düşürmek için erken seçim kararı aldı. Yunanistan’daki ayaklanma bir şeyler mi anımsattı..Kamuoyu yoklamaları kırmızı ışık mı yaktı, CTP başkanlığına rakip çıkması mı etkili oldu bilemiyorum. Bir arkadaşım, kararın sosyolojik nedenlerle alındığına ihtimal vermedi. Çünkü ‘bu tarz analizler yapma alışkanlıkları yoktur’ dedi. Her ay yapılan kamuoyu yoklamalarındaki rakamlar bu kararın nedeni olabilirmiş..” CTP’li Sn. Fatma Azgın geçen gün öyle yazdı..
CTP bu işte..İlke falan ‘fasa fiso.’ Ah birazda Ruma ve Hristofyas’ duydukları sevgi ve ilgiyi, hoşgörü, tolerans ve empatiyi kendi halklarına da duysalar. Negezer!. Onlar halkın zarıncamasını ‘Birleşik Kıbrıs’ı gerçekleştirme adına önemli bir adım sayaraktan adeta zevk duyuyorlar! Şimdiki alel acele alınan kararlar halk için değil. Güya hodri meydan çektikleri erken seçim aşkına! Onlar için varsa da yoksa da koltuk sevgisi.