BU SATIRLARI İYİ OKUYUN!...
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca; son hızla devam eden Rum silahlanması ile ilgili olarak geçtiğimiz hafta yaptığı değerlendirmede şöyle diyor: “Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulmayı amaçlayan görüşmeler devam ederken ve bu görüşmelerin erken bir zamanda başarı ile sonuçlanması tarafların ortak hedefi olarak belirlenmişken Kıbrıs Rum tarafındaki silahlanma faaliyeti; sadece görüşmeleri sürdürenler arasında değil; bu sürece destek vermesi büyük bir gereklilik olan halk arasında da endişelere neden olmakta ve görüşme sürecinin başarı şansını azaltmaktadır. Rum tarafındaki silahlanma, Rumların çözümm arayışı içinde olmadığının en iyi göstergesidir.”
Hasan Erçakıca bu değerlendirmesinde yerden göğe kadar haklı..Ancak Rumların bu tarz faaliyetleri ve samimiyetsizlikleri nedeniyle, “görüşmelerin olumsuz yönde etkileneceği” yönündeki ikazlarının ne derecede bir kararlılık göstergesi olduğuna dair çiddi kuşkularımız var. Nedeni de şu: Hristofyas, Sn. Talat’ın müzakere masasından kalkmayacağına o kadar emin ki; adam Kıbrıs Türk tarafını ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı hedefleyen politikalarını pervasızca sürdürmekten hiçbir rahatsızlık duymuyor..
Tekrar dönelim Rum silahlanmasına..Sözcü Hasan Erçakıca’nın değerlendirmelerini okudunuz..Bir de bu satırları okuyunuz.. “Güney Kıbrıs bu yıl 410 milyon Türk Lirası tutarında silahlanma payı ayırdı diye ortalığı ayağa kaldıranlar içlerini ferah tutsunlar. Türkiye’nin 2007’de harcadığı 16 buçuk milyar Türk Lirasıyla aldığı silahların yanında, Rumların aldıklarının esamesi bile okunmaz. Bırakın Rumların aldıklarını, Yunanistanın aldıklarını da katsanız Rumlarınkinin yanınan, yine yetmez. Bu nedenledir ki bırakın ‘korkuyoruz’ ayaklarını. Çünkü hiç ikna edici değil. Eğer birileri korkacaksa silahlanmadan, o birileri olsa olsa Rumlar olmalı…”
Bu satırların yazarı da bir kamu çalışanı..Üstelik; “Mücahit’in Sesi” olarak o zor ve karanlık günlerde binbir imkansızlıkla kurulan BRT’de görev yapan biri..İktidardaki CTP’nin resmi olmayan gazetesinde de köşe yazarı..
*****
Cumhurbaşkanı Talat; KTFF Başkanı Ömer Adal’ın illa da; “Kıbrıs Türk futbolunu dünyaya açacağız” bahanesinin arkasına saklanarak, Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceği ve bu topraklardaki siyasi eşitlik ve egemenlik hakları ile oynamaya yeltenmesi karşısında ortaya koyduğu son tavır, takdire değerdir. Aslında bu tavrı görev ve sorumluluğunun da gereğidir, o da ayrı mesele..Sn. Talat; bu konuyla ilgili olarak yaptığı en son açıklamada şöyle diyor.. “Üyelik olursa, bizim şirketlerimiz niye gidip güney tarafında tescil olmasınlar. Bizim ticaret odamız, sanayi odamız niye gidip güneydeki sanayi odasının, ticaret odasının üyesi olmasınlar.. KOP’a üyelik asla olamaz..KOP’a üyelik Türk tarafının mevcut bir yapıya yama olması demektir…Niye ben görüşeyim o zaman..O zaman ben de görüşmeyeyim. Veya iltihakı görüşeyim. Rum yönetimine nasıl iltihak olacaz onu görüşeyim..Onu da ben görüşmem, gitsin başkası görüşsün. Yani bu olacak iş değil, akıl işi değil.. bu çorap söküğü gibi Kıbrıs Türk kurumlarının çözülmesini getirir..”
Sn. Talat; Ömer Adal’ın bu merak konusu olan KOP’a üyelik ısrarına, “bu olacak iş değil, akıl işi değil” derken, Yenidüzen Gazetesi Yazı İşleri Müdür Cenk Mutluyakalı; adeta kışkırtıcılık görevi üstlenerek bakın ne diyor: “..Sn. Talat, eğer KOP’a üye olursak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama oluruz, Kıbrıs sorununun çözümü için de görüşme yapmanın anlamı kalmaz anlamında yapıyor itirazını. Önemli olan ‘çözümsüzlük koşullarında ‘dünya’ya açılma’ açılma formülleri yaratmak bence ve sonuçta açılmak. Ve altın soru bana göre, ‘tepkisel’ mi bakıyoruz meseleye ‘ilkesel’ mi anlamak için! ‘eğer FİFA, Türkiye Futbol Federasyonu’na üye olmamız koşulu ile dünyay açılma önerisi’ yapsaydı, kabul mu ederdik,’ ‘Türkiye’ye yama oluruz’ diyerek ret mi yoksa?’
Cumhurbaşkanı’nı ikna etmeliyiz, tüm futbolseverler olarak…”
İlginç değil mi? “Bu olacak iş değil, akıl işi değil” diyen Cumhurbaşkanı Talat da CTP’li “Cumhurbaşkanı’nı ikna etmeliyiz” diyerek futbolseverleri kışkırtan Cenk Mutluyakalı da CTP’li..
Varın; CTP de yaşanan bu ikilimin sırrını sizler çözün!..