Bugün Bir Mayıs !

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BUGÜN BİR MAYIS !

1886 yılında Amerika’daki işçilerin 8 saatlik çalışma talebiyle eyleme gitmeleri sonucu, emek öncülerinin idam edildikleri günün 116. yıldönümü…

O günden bu yana tüm dünyada emekçiler ve örgütleri Amerikalı emekçilerin hüzünlü mücadelesini bayrak edinerek, daha çok hak, daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük gibi taleplerle her 1 Mayıs’ta çeşitli etkinlikler düzenliyorlar.


Etkinlikler daha çok meydan gösterileri şeklinde. Mitinglerde çoklukla “birlik, mücadele, dayanışma” sloganı öne çıkıyor ve dünya emekçilerinin, sömürüye karşı birleşmesi çağrıları yapılıyor.


İlginçtir; bu türden eylemler genellikle Marksist-Leninist ideolojiye sahip, sendika ve örgütler tarafından organize ediliyor.


Ancak özellikle soğuk savaş döneminde; işçilerin sözde “iktidara geldikleri” SSCB, Komünist Çin ve uydu devletlerde işçilerin hak ve statülerinin nasıl yerlerde süründüğü ve neden“devlet sendikacılığı” yani sarı sendikacılığın egemen kılınıp; işçiler adına bir avuç polit büro üyesinin tek karar verici konuma geldiği hiç sorgulanmıyor.


İlginç olan bir diğer noktada; işçi haklarının hep yerden yere vurulan liberal batı ülkelerinde çağdaş standartlara kavuşturulduğu gerçeğidir.


Demek ki liberalizm, sosyalizm karşısında kalıcı üstünlüğünü ilan ederken, kendi bünyesinde de bir tür sosyalleşme süreci geçirmiş ve işçileri düzene entegre etmeyi başarmıştır. İşçinin hakkını Anayasa da sosyal devlet ilkesiyle, sendika kurma ve grev yapma hakkıyla garantilemiştir.


Bugün, rekabet edebilir bir düzeye ulaşan tüm ekonomilerin başarısındaki sırlardan biri de üretim süreçlerinin paydaşlarından olan işçilerin, üretimin bir unsuru olduklarını hissedecek ve içselleştirecek düzenlemelere gidilmesidir.


İşçiler artık böylesi bir düzende; patronları ve çalıştıkları üretim tesislerini bir düşman olarak değil, bir velinimet olarak görmektedir.


Çağdaş ekonomilerde “kaliteli ve çokça üretim ve hakça paylaşım” sloganı hem işverenlerin hem de işçilerin ortak paydası olmuştur.


Bugün artık “Lenin”in; “Marks”ın; “Stalin”in dev posterlerinin yer aldığı; sol yumrukların havaya kalktığı, devrim nutukları çekilen devasa mitingler çoğu ülkelerde sadece bir nostaljiden ibaret kalmıştır.


Evet; bugün 1 Mayıs!


İşçilerin ve emekçilerin bayramı


Peki1 Mayıs algısı bizde nasıldır?


Ülkemizde çalışan kesimler içinde sosyal ve ekonomik hakları en ileri düzeyde olan memur ve öğretmenler bugün tatilde…


Devlet ve kamu iktisadi kuruluşlarında toplu sözleşmeye tabi işçiler de tatilde...


Muhtemelen çoğu bugünü piknik alanlarında veya gezilerde değerlendiriyor!


Bir kısmı da bizi yutmaya çalışan Rum ekonomisine para akıtmak için belki de, soluğu Güneyde almış durumda!


Yani memur, öğretmen ve devlet işçileri için 1 Mayıs’ın anlamı tatilden ve Güney’e geçip alış veriş yapmaktan ibaret!


Özel işyerlerinin çoğu çalışıyor.


Asgari ücrete pat eden işçilerin çoğu belki de 1 Mayıs’tan bile habersiz.


Öyle ya; bugüne kadar “hak ve emek mücadelesi” denince mangalda kül bırakmayan sendikalar; asgari ücretli emekçilere ne kadar sahip çıktılar ki; bu gün meydanlarda bu kitleleri bulabilsinler!

İşsizlerin tahmin ederim bir teki bile bugün miting meydanlarında yer almayacak.

Çünkü işsizliğin son bulması; yatırım, üretim ve istihdamla mümkün.


Ancak sendikalarımız ve “sol” partilerimiz; yatırıma, üretime, ülkeye gelecek özel sermayeye karşılar. O nedenle de daha çok istihdama karşılar. İşsizliğin artmasını istiyorlar.


Onlara göre yatırımlar, “statüko” nun devamını sağlayan ve “Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi”ni engelleyen bir tür göz boyama(!)


Peki bugün; memurların, öğretmenlerin, işçilerin ve işsizlerin olmadığı meydanlarda kimler olacak?


CTP’nin; TDP’nin ve diğer küçük sol partilerin değişik mesleklerden militanları!


Dev-İş; KTÖS; KTOEÖS; KTAMS ve benzeri yandaş sendikaların bir kısım yöneticileri…


Bir de; Güneyden gelecek; Enosis’ten sabıkalı Akel’in yan örgütü Peo ve EOKA’cıların toplandığı DİSİ’nin yan örgütü SEK’in yöneticileri!


Baraka’cılar, barikat’çılar!..


Batı kapitalizminden beslenen yerden bitme sözde sivil toplum örgütleri ve sivil inisiyatifler! Feminist atölyeler!


Bir de, binlerce Mehmetçiğin kanına giren bölücü örgütün KKTC’deki militanları!


Bugün yine meydanlarda; ne yazık ki “hak hukuk” söylemleriyle birlikte bol bol “işgal” ve “birleşme” edebiyatı yapılacak! Oysa bu söylemleri yapanlar 2011 yılında Yargı organı mahkemelerde yaptıkları bir ayı aşkın süresiz grevle; Vatandaşlarımızın; anayasal olduğu kadar temel insan hakkı olan, Uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan Hak ve hukuk aramalarına engel olmuşlardır.


İnsanımıza ve devletimize verdikleri maddi zararın yanı sıra Yargı Organının işleyişini de felç etmişlerdir.


İşte şimdi bu kafa yapısındakiler, Rumlarla kol kola; Anavatan Türkiye’ye belki de yine veryansın edecekler!


Kim bilir; beklide yine geçmişte olduğu gibi sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” bayrakları çekilecek!


Adına da 1 Mayıs kutlaması denilip; sol gazetelerin manşetleri süslenecek!


Biz, dünden bugüne 1Mayıs İşçi Bayramını gerçek anlamıyla algılayanlara sempati duymaktayız. Devletimizi yok sayanların niyetinin, halkımızın huzurunu bozmak, ülkede kaos ve kargaşa yaratarak ülkemizin itibarını sarsmaktan öte bir amaca hizmet etmediğini bilenlerdeniz.


Halkımızın esenliği, Devletimizin varlığı ve geliştirilmesi için 1Mayıs’ı anma etkinlikleri düzenleyenlere ne mutlu!


İşçi Bayramınızı, tüm halkımızla birlikte nice mutlu ve huzurlu günlere ulaşılması dileklerimizle kutluyoruz.
 
Üst