Büyük Adam Olma Sanatı

ÇAĞATAY

Dost Üyeler
Katılım
27 Şub 2008
Mesajlar
473
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
"ADRİYATİK'DEN ÇİN SEDDİNE SAVAŞ NEREDE İSE ORADAY
Tanzimat’ın başı sayılan Mustafa Reşit Paşa, açık elli, gönlü tok; eskilerin ‘kerem kar’ dedikleri, gerçek bir sadrazama yakışır davranışta kimseydi. Kethüdası Raşit Efendi anlatırmış:

“Bir gün affedilmiş vezirlerden Hekimbaşı İsmail Paşa, sadrazamın yalısına gelir. İhtiyar halinde zor durumda kaldığından “evde çoluk, çocuk labada (bir çeşit kır bitkisi) ile sade ekmeğe indik” diye dert yanıp, paşadan yardım diler. Reşit Paşa üzüntülerini bildirdikten sonra, kethüdası Raşit Efendiyi çağırır. Bir kenara çeker. Kulağına: “İsmail Paşa hazretlerinin ihtiyaçları varmış. Hemen iki yüz lira hazırlayıp, kendilerine takdim ediniz!” diye emir verir.

Tesadüf bu ya, kethüda efendide o gün iki yüz lira yokmuş. O da, Mustafa Reşit Paşanın kulağına eğilip: “Bu gün iki yüz lira mevcudumuz olmadığından, tanıdıklardan istemek gerekecek. Oysa İsmail Paşa sizden zengindir. Borç alıp da ona vermek günah olmaz mı paşam?” der. Reşit Paşa kaşlarını çatar:
“Raşit Efendi, İsmail Paşanın benden zengin olduğunu ben de bilirim; fakat vezirlik yapmış bir kimse başvurur da, ihtiyaç içinde olduğunu bildirirse, ben isteğini karşılıksız bırakmam. Git, nereden bulursan bul, parayı ver.” diye çıkışır.
 
Üst