Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
BÜYÜK İTİRAZIM VAR !!!
Evet değerli okurlarım.Büyük, hem de çok büyük itirazım var. Ve, bu ülkenin bir vatandaşı olarak; demokrasiye, ve bana tanınan İnsan Haklarına dayanarak bu itirazımı dile getirmekte haklı olduğuma inanıyorum. İtirazım da; Talat’ın hala beni temsil etmek istemesindeki ısrarınadır. Talat’ın inançları ve duruşu da; benim inandığım cumhuriyetime karşı olup tasfiye etmek isteyişi de; benim irademe, İnsan Haklarıma, özgürlüğüme, düşünce ve inançlarıma da aykırıdır ve haliyle Talat’ın beni temsil etmesini kabul etmiyor ve R.R.Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığı dönemini hatırlatır ve Talat’ın temsiliyetine olan bu itirazımda yalnız olmadığımı da eklerim!
Kıbrıs Türk halkının, 19 Nisan’da sandıklara yansıttığı iradesi; Talat ve hala ruhani lideri olduğu CTP’nin, kendisini temsil etmesini istemdeğinin kanıtıdır. Haliyle; kendilerine oy vermeyen halk; Talat ve CTP’yi değil; haklarına, vatanına, devletine ve vatan topraklarına layıkıyle sahip çıkacak... Yeminine sadık kalacak; bize soykırım uygulamış bir yönetimin önünde basireti bağlanmayacak; suçlu çocuklar gibi iradesiz ve pısırık kalmayacak; eğilmeyecek... Taviz vermeyecek; kendi veya başkalarının çıkarlarını değil; kendisini o makama getiren halkın ve sorumlu olduğu devletin çıkarlarını ön planda tutacak... Sorumlu olduğu devletin ve halkının çıkarlarını koruyan yasalarına saygılı olacak ve ulusal çizgiden ayrılmayacak... Yabancılara değil; halkının ne istediğine kulak vererek, siyasetini ve plitikasını ona göre yürütecek... Vatan topraklarını babasının çiftliği misali; kendi halkından söke söke alıp düşmana peşkeş çekmeyecek.. Devletin parasını har vurup harman savurmayacak... Atatürk İlke ve İnkilaplarına bağlı kalacak.. Mükellefiyetlerinin idrakinde olacak... Kıbrıs Türklerini OSMOSİS’le eriteceğini açık açık söylemekten bile çekinmeyen Hristofyas’la; geçmişte yaptıkları anlaşmalara, kumpaslara sadakatle; kendi kafasına göre halkından ve meclisinden gizli saklı anlaşmalara imza atıp halkına yalan dolan söylemeyecek... Kısacası, makama gelirken vermiş olduğu yeminin içeriğini aynen tatbik edecek ve ille de bir anlaşmaya gidilecekse; bir toplum lideri veya temsilcisi olarak değil; başı dik; EN AZ muhatabı kadar saygıya haiz; EN AZ muhatabının temsil ettiği devlet kadar bir devleti temsil ettiğinin inancı içinde; halkını ve devletini layık olduğu onur ve iradeyle temsil edecek; masaya kaybetmek; kendi ideolojisini gerçekleştirmek vb emirlerini yerine getirmek için değil, sorumlu olduğu devletin ve halkının çıkarları, ve kazanmak için oturacak bir lider istiyor! Seçim sandıklarından çıkan irade de bunun kanıtıdır; bunu gerektirir!
O zaman, hala bu sözde anlaşmalara gitmekte ısrarlı olan Talat; Kıbrıs Türk Halkı’nı ve halkın iradesini değil; emir kulluğuna soyunduğu efendileri ve efendilerinin efendilerini; etrafına topladığı hampacılarını, satın aldığı kalemlerini; taraf medyasını ve, her ne pahasına olursa olsun gavuroğullarıyla birleşmek, gavuroğullarının hegemonyasına girmek ve, ikinci veya üçüncü sınıf da değil; çünkü Hristofyas: “Türkler bizden, Ermeni ve Maronitlere tanıdığımız azınlık haklarını beklemesinler” mesajını bile defalarca vermiştir. Haliyle, İngilizleri ve dünyanın 4 bucağından ithal ederek vatandaş yaptıklarını da sayarsak; dördüncü sınıf ‘sözde’ vatandaşlığa razı olan bir avuç CTP militanını ve Emperyel veya aldıkları paralar karşılığı işbirlikçiliğe soyunmuş; Rum ağzıyla konuşan; utanmadan kendilerini yediren; güvenliklerini sağlayan TC Elçiliği karşısına gidip nankörce nağralar atan; ‘inadınıza’ dercesine gavurca hakaret eden; köle ruhlu – fazla değil - üç-buçuk gafili; kanı bozuk mesokertoyu temsil etmekte!
Haliyle; iktidara geldiğinden ve ‘sözde’ Kıbrıs Türkü’nü temsil etmeğe başladığından bu güne; halkın istediğini ve az önce saydıklarımın hiç birini yapmamış; haklarımıza, devletimize, ata emaneti vatan topraklarımıza sahip çıkmamış; üstelik haklarımızı da malımızı mülkümüzü de elimizden söke söke alıp düşmana vermiş Talat’ın halkın iradesine aykırı hareket etmesi; kendisini istemeyen ve basiretsizliklerinden dolayı Talat ve partisini tart etmiş olduğu halde; emir kimden gelirse gelsin, hala bu halkı temsil etmeğe devam etmesindeki ısrarı asla kabul edilemez! Kıbrıs Türk Halkı iradesini boşuna ortaya koymamıştır! Ve bu iradeye karşı gelmek; ne insanlığa, ne adalete, ne demokrasiye ne de dürüstçe hükümet etme anlayışına sığar. Dağ başındamıyız? Orman kanunu mu bu, ne????
Haliyle, sözde barış ve Birleşik Kıbrıs (Elen) Cumhuriyeti Federasyonu adı altında, beni cellatlarıma teslim etmek; devletimi yıkmak isteyen Sn. Talat’ın hala beni temsil etmesine karşıyım ve bu haksız temsiliyete büyük itirazım var ve ısrarla irademe saygı gösterilmesini; oyumun hakkının verilmesini ve ivedilikle gereğinin yapılmasını talep ediyor; hatta bunda ısrar ediyorum!!!