Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
BÜYÜK OLMAK İÇİN !
Genel anlamda siyaset maalesef ülkemizde; kamu kaynaklı çıkar dağıtma manivelasına dönüştürülen bir ahbap-çavuş ilişkisinin ötesine taşınamamıştır.
Muhalefet iktidar olmayı kamu kaynaklarını ele geçirip, devlet kasasından yandaşlarına çıkar dağıtma uğraşı içindedir.
İktidarsa; ele geçirdiği kamu gücünü kaybetmeme adına bol keseden kamu kaynaklarını yandaşlarına dağıtandır.
Eğer öyle olmasaydı; siyaset bu kadar ayağa düşürülmezdi.
Eğer öyle olmasaydı, siyaset tekelci bir anlayışla meslek haline getirilmez, değişimin önünde tıkaç görevi üstlenilmezdi.
Eğer siyaset; bir erdem ve halka hizmet aşkı olarak algılansaydı, bu gün ülkede var olan sorunların çoğu tarihe karışırdı.
Bakın bakalım; bu ülkede Türkiye’nin projeleri ve yatırımları dışında kendimizin eseri olan bir tek hizmete rastlanılabilir mi?
Asrın projesi; gerçekleşmek üzeredir. Allah Türkiye’mizden ve onun Hükümetinden razı olsun.
Projeyi yapan, finansmanını sağlayan Türkiye; siyasi propagandasını yapansa bizleriz.
Yolların, köprülerin, okulların, hava ve deniz limanlarının, camilerin, hastanelerin, göletlerin yapımında olduğu gibi..
Şimdilerde tutturuldu “büyük” şundan ya da bundan bahsediliyor.
Nasıl ve hangi usullerle seçildikleri beli olmayan delege topluluklarına bol keseden, yüksek perdeden nutuklar atılıyor. Zannedersiniz ki genel seçime gidiliyor.
Harcanan parlar gırla..
Aynı düşünceden insanlar kamplara ayrılmış; söylenen her söz ve her davranış beraberinde kırgınlıkları ve küskünlükleri pekiştiriyor.
Büyük olmak için; sevecen olmak gerekir.
Büyük olmak için kucaklayıcı olmak gerekir.
Büyük olmak için halkı görüş farkı gözetmeksizin kutsal bir emanet aşkıyla sevmek gerekir.
Büyük olmak için; halkın sorunlarına özgün çözümler üretmek gerekir.
Siz “büyük” olmuşsunuz da; ülkede esnaf kepenk indiriyorsa; çiftçi ve hayvancı iflasın eşiğindeyse; üniversite mezunu işsiz gençler yaban ellerde gelecek arıyorsa; memurlar, işçiler ve emekliler geçim sıkıntısına itilmişse ne yazar!
Siz “büyük” olmuşsunuz da ülkede sağlık ve eğitim gibi temel hizmetler tepe takla çağın gerisine gidiyorsa ne yazar.
Siz “büyük” olmuşsunuz da başkent halkı insan dışkısı karışan suya ve çöpe mahkûm edilmişse ne yazar!
Siz “büyük” olmuşsunuz da ülkede suçlar tavan yapmışsa, uyuşturucu kullanımı; çocuk yaşındaki gençlere kadar inmişse ne yazar!
Siz “büyük” olmuşsunuz da; onbinlerce özel sektör çalışanı sefalet ücretine talim ediyorsa ne yazar!
Beyler inin makam arabalarından, inin nutuk attığınız kürsülerden ve halkın içine karışın bakın o zaman halk ne durumdadır bir görün ve ona göre “büyük” olup olmadığınızın kararını verin..