CTP Neden TDP'nin Kapısını Çaldı?

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
CTP Neden TDP'nin Kapısını Çaldı?

UBP ile DP’nin yerel seçimlerde ittifak yapması CTP’de hazım konusu olmaya devam ediyor. Ve 2003 ten bu yana CTP ilk kez solda işbirliği için adım atmak zorunda kalıyor.

Peki, 2010’daki seçimlerde yine karşısında sağ ittifak yok muydu CTP’nin?

Şimdi ne oldu da sol ittifak arayışına girdi?

Aslında sorunun cevabı basit. 2010’daki yerel seçimleri büyük kentlerde

CTP’li belediyeler güle oynaya kazanmıştı.
2010 Yerel Seçimlerinde Oktay Kayalp’in kaybetme korkusu yoktu,
2010 Yerel Seçimlerinde Sümer Aygın’ın kaybetme korkusu yoktu,
2010 Yerel Seçimlerinde Osman Işısal’ın kaybetme korkusu yoktu,
2010 Yerel Seçimlerinde Ahmet Benli’nin kaybetme korkusu yoktu,

Ama şimdi durum öyle mi? Bu saydığım isimlerin en az 3 tanesi gelecek dönemi başkanlık koltuğunda görmeyebilir.

İşte bu korku CTP’yi harekete geçirdi ve TDP’nin kapısını çaldırttı. 2003’den bu yana bir tek Talat’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı için destek istemişti CTP, TDP’den. Onun dışında mümkün müydü CTP gitsin TDP’den işbirliği yani destek istesin.

Bu korku öyle bir korkudur ki CTP eğer bu dört belediyenin en az yarısını kaybederse gelecek seçimlerde meclisteki CTP milletvekilleri iki elin parmaklarını geçmez!

Bugün CTP medyasının yararlandığı ve CTP’nin hükümetten uzak olduğu dönemlerde tüm yükü bu belediyeler ve başkanları çekiyordu. Hükümette olmasalar bile bir umut vardı ve bu umut içinde belediyeler en büyük inandırıcı faktördü.

2010 yerel seçimlerden faklı olarak 2014 seçimlerinde bir başka fark ise, parti içi muhalefetle tanıştı CTP.

Bugüne kadar “CTP muhafazakardır, dışa kapalıdır, kol kırılır gen içinde kalır” tarzı söylemler artık yeni CTP’de yok.

Birileri çıkıp açık açık kendi partisinin kendi tabanının seçtiği Belediye başkanını sandıkta kalması için çalışacağını açıklayabiliyor.

CTP’nin TDP’nin kapısını çalmasındaki önemli noktalardan bir tanesi de işte bu parti içi yaşanan çekişmeler ve kavgalardır.

Öyle ki ilk kez CTP’nin belediye başkanları bizzat CTP’li vekiller ve önemli isimler tarafından kamuoyu önünde yıpratılmıştı.

Yıllardır kamuoyu önünde çizilen CTP’li belediyeler iyi iş yapar imajını bizzat CTP’nin üst kademe isimleri tarafından ortadan kaldırıldı.

İşte bu iki önemli gerekçe CTP’nin TDP’nin kapısını çalmasına iten güç oldu. Korkunun acele faydası var mı yok mu hep birlikte 100 gün sonra göreceğiz.

Hasan TAÇOY: Tamam, anlıyoruz zor ve yorucu günlerden geçiliyor sinirler alt-üst olmuş durumda ama gene de daha dikkatli olmakta fayda var. Bir dostunuzun kalbini çok fena kırmışsınız.

Hasan SERTOĞLU: Geçen sefer yarışa en arkadan başlamıştınız az bir oyla kaybetmiştiniz. Şimdi yarışa önde başlayacaksınız, bakalım bu kez nefesiniz yetecek mi?

Oktay KAYALP: Daha önceleri de zorlu seçimler gördünüz ama bu kez sistem ve taktik değişti. Adımlarınızı daha sağlam atmak zorundasınız bu dönem.

Mahmut ÖZÇINAR: Dün bir anket geçti elime. Demek ki bu seçimde sizin orada seçim başlamadan bitti. Ne diyelim bu defaya belki çekişmeleri bir seçim izleriz.

Mehmet ZAFER: Eğer bu anketler yalan söylemiyorsa sizin de şansınız kamuoyunda birkaç kişinin yaratmaya çalıştığı gibi değil aksine yine zafere en yakın sizsiniz.

Mehmet HARMANCI: Lefkoşa Belediye Başkanlığı adaylığını kabul etmişsiniz ve aday olma noktasında da kararınızı vermişsiniz.

Neriman SAYGILI: TAK’a alışabildiniz mi? Bize gelen haberlere göre içerideki gerginlik sizin gidişinizle şimdilik durmuş. Umarız kurumda sevgi ve saygıyı yeniden egemen kılarsınız.

Halit BAĞMAN: Girne’de sonunda cefe açmışsınız. Aşk olsun size insan arar ve bir davet yapar. Kanka’lık bitti mi yoksa?

Gürkan KARA: Son ana kadar adınız gitti geldi. En başında istekli olduğunuzu açıklasaydınız sonuç şimdi çok daha farklı olurdu. Neyse buda bir tecrübe. Ha unutmadan özel mekanda Perşembe öğlen makarna bulliye bekliyorlarmış sizi. Bize de haber vermeyi unutmayın.

Orçun KAMALI: Son ana kadar bastırmakta fayda var. Son saniyede çevirdiğiniz maçları bir düşünün ve motive olun.

Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: Bu kadar yoğunluğun içinde şimdi birde doktora yapmaya karar vermişsiniz. Eee ne üzerine yapıyorsunuz doktoranızı. KKTC ekonomisi demeyin o konu için en az prof olmak gerekir.

Ali DARBAZ: Hentbol spor kulübünüzde alt yapı ve sosyal işlerle ilgili projeleriniz gerçekten farkındalık yaratıyor.Başarılarınızın devamını dileriz.

Nutku KARSU: Akdeniz Karpaz Üniversitesi Hukuk Fakültesine başlamışsınız ve ofisinizde odanızı bile şimdi den hazırlıyormuşsunuz, Avukat olduktan sonra artık bizi de savunursunuz değil mi?

Kansu AKSU: Pazar günü Demokrat Partinin kadın kollarının düzenlediği ağaç dikme etkinliğinde fotoğrafları siz çekmişsiniz ve Emine Sivri’yi hayli kızdırmışsınız. En kısa zamanda gönlünü almanızda fayda görüyorum.

Sezgin MADENCİOĞLU: Memlekette promosyon sektörüne ciddi bir renk getirdiniz. Sayenizde piyasada mal kalmadı.

Nazmi PINAR: Hırsız kebabının nasıl yapıldığını görmek için hafta sonu Karpaz’a kadar gitmişsiniz. Bari nasıl yapıldığını da öğrendiniz mi?

GÜNÜN SÖZÜ
“Harita ve rakamlara değinilmiyor olması, toprak konusunun da konuşulmadığı anlamına gelmez. Mülkiyet de, toprak da, yönetim ve güç paylaşımı konusu da, kısmen ekonomi de ele alındı. Bunun dışında AB ile ilgili Kıbrıs Rum tarafı genel vizyonunu bize 2 hafta önce aktarmıştı. Biz de özellikle birincil hukuk ve derogasyonlarla ilgili görüşlerimizi kendileriyle paylaşmıştık. Şu an itibariyle dışarıda bırakılan çok bir şey yok, ele alınan konu itibariyle. Hızlıca üstünden geçtik. Kıbrıs Türk tarafı bugün itibariyle yakınlaşma sağlamak ve henüz uzlaşılmamış konuları tamamlamak için bazı köprü kurucu öneriler yaptı.”
Müzakerecisi Kudret Özersay

BİZİM TEMEL
Temel bir yakınının düğününe davetlidir. Düğün girişinde görevliler sorar:
-Kız tarafı mısınız efendim?
-Valla ben taraf tutmayrum iyi olan kazansun da.


GÜNÜN FOTOĞRAFI
Kansu Aksu-Serdar Denktaş
wbd3Jm.jpg

 
Üst