Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
CTP’nin Softa Şaşırtması…
Yağmur gibi yağan haberlere bakarak birini ihmâl ederek ötekini öne çıkararak yorum yapmak nerede ise almak istediğimiz mesafeyi olanaksız kılmaktadır.En iyisi kısaca haberleri aktarmak ve kısaca yorum yapmak.Bugün bunu yeğliyorum.
DENKTAŞ DA GİDİŞTEN MEMNUN DEĞİL
Rauf Denktaş ve İngiliz Akademisyen Michael Moran tarafından yazılan “Cyprus: Unity and Difference, A Discussion, in a series of letters, between Rauf Denktaş and Michael Moran” isimli kitabın tanıtımı esnasında konuştu. Kıbrıs görüşme süreçleri hakkında bilgi veren Denktaş, kendisinin görüşme sürecinde “Mr. No” olarak adlandırılmasının iki nedeni bulunduğunu, bunların; Kıbrıs Türkünün azınlık olmamasını istemesi ve Kıbrıs'ın Yunan olmadığını söylemesi olduğunu belirtti. Çözüme ulaşılabilmesi için sorunun analiz edilmesi, adada iki siyasi eşit, iki ortak halkın ve adadaki gerçeklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Denktaş, “bazı kurgular ve olmamış şeyler üzerine bir anlaşma kurulamayacağını” söyledi.
Kıbrıs Türklerinin AB'ye güveni kalmadığını da dile getiren Denktaş, AB'nin kurulmuş ortaklıkları, demokratik ilkeleri ve insan haklarını göz ardı ettiğini belirtti. Denktaş, Rum kültürü, kilise baskısı ve Yunanistan'ın ortak amaç olarak Kıbrıs'ın Yunanlaştırılması ve Helenizm istediğini belirterek, çözümün Kıbrıslı Türklerin eşit ortak olarak kabul edilmesinden geçtiğini kaydetti.
Rum kanadının böyle bir yaklaşıma çok uzak olduğunu ifade eden Denktaş, KKTC CumhurbaşkanıM.A. Talat ve Dimitris Hristofyas'ın sürdürdüğü müzakere sürecinin zoraki bir anlaşmayla sonuçlanması halinde “toplu mezarlar zamanına geri dönüleceğini” söyledi.
Sussex Üniversitesi Öğretim Görevlisi Moran da konuşmasında kitabın içeriğinde savunulanın, bir birleşme ve çözüm için iki ayrı devletin kabul edilmesi olduğunu söyledi.Sorunun çözülmesi için sorunun ne olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayan Moran, Rumlar için sorunun “işgal”, Kıbrıslı Türkler içinse “ortaklıktan zorla atılma ve izolasyonla baskı altında yaşama” olarak görüldüğünü söyledi.
Moran, 1964 yılında Makarios'un Yunan Başbakanına gönderdiği “çok gizli” mektup ve 2004'te Rum lider Tasos Papadopulos'un halkını Annan Planı'nı reddetmeye çağırmak için yaptığı konuşmadan da örnekler verdi.
Bence Milli Lider Denktaş, halktan gizlenmekte olan görüşmelere ilişkin eldeki verilere dayanarak bir değerlendirme yapmalı ve YDÜ Konferans salonunda kamu oyuna bu safhada açıklamalıdır.Halk bastığı topraktan yeniden sökülmek üzere olduğunu bilmeli,anlamalı ve tavrını ona göre ortaya koymalıdır. Bu kez Annan Plânında olduğu gibi geç kalma lüksüne sahip değiliz.BUnun bedeli çok pahalı olur.
&&&
AMAÇ GÜNDEM DEĞİŞTİRİP
UBP’Yİ ÇARMIHA GERMEK
CTP, kendi dönemindeki başarıosızlığı unutturmak için üç cepheden saldırıya geçti. Birincisi hayali “Ergenekon” olayı;ikincisi Kolejler ve Eğitimde yapılan “Balans ayarı”; Üçüncüsü ise Dikmen çöplüğü…
Birincisi: Mecliste “Ergenekon” şamatası çıkararak Türkiye’deki medya aracılığıyla kamu oyunu etkilemek,AKP iktidarına şirin görünmek ve KKTC gündemini kaosa sokmak istenmektedir. Mecliste ilk olarak, CTP milletvekillerinin sunduğu, ''Türkiye'de başlayan 'Ergenekon' soruşturmasının KKTC ile bağını ele almak maksadıyla Meclis araştırması açılması'' önergesi erkeklik gösterisi ile Kabul ettirildi. DP bu oyuna geldi ve destek verdi.CTP Genel Başkanı Soyer ise seçimde oynadığı son kart olan “Ergenekon kartından “oy yürütemedi ama şimdi Kurultay öncesinde gündeme oynamaktadır. Soyer,dikkat toplamak için "Ergenekon" konusuyla ilgili olarak ortaya çıktığını iddia ettiği belgelerde konunun Kıbrıs ile ilgili bağlantısının da tespit edildiğini gündeme sokmaya çaba harcadı.Eroğlu’nuı da mağdur göstererek UBP desteğini de alarak UBP’yi vurmaya kalkttı. Güya belgelerde adı geçen dönem, Başbakanlar Derviş Eroğlu ile Mehmet Ali Talat'ın evine yönelik faili meçhul bombalama olayı yaşandığını kaydeden Soyer, olayların ciddiyetinden dolayı konunun kapsamlı olarak araştırılmasının şart olduğunu ifade etti.
UBP milletvekili İrsen Küçük, ''son seçimlerde propaganda malzemesi haline getirdiği Ergenekon konusunu Meclise getiren CTP'nin, konuyu siyasi polemik haline getirmeye devam ettiğini'' söyledi ve gerçek tanımlamayı yaptı.Ancak UBP oy doğrultusunda hata yaptı ve CTP’nin eline koz verdi.TDP Genel Başkanı Çakıcı, ise detektif Natpinkertonvari konuşarak öküz altında buğazı aradığını adeta kanıtladı…
UBP’ye ikinci saldırı CTP destekli Sendikalardan geldi.Türk çocuklarını Rum Okullarına elbirliği ile gönderenler, orada sınav yapıldığına aldırmazken KKTC’de sınavı bahane ederek eğitime darbe vurmak ve fakir fukara evlâtlarının KKTC’de Kolej eğitimi görmelerini engellemek için harekete geçtiler. Amaçlarının Türk-Rum karma eğitimi olduğunu da artık saklamıyorlar…Milli Eğitimi yeniden rayına sokmak isteyen Hükümeti ve ilgili Bakanı kutlamak gerek. Bu vızıltılara aldırmadan gümbür gümbür kararları almakta ve uygulamaktadırlar…Engel olanlar karşılarında Milli Davaya inananları bulacakları açıktır…Milli Eğitim çizgisine devam…
UBP’ye üçüncü saldırı Dikmen çöplüğü bahane edilerek yapıldı.Her zaman Türkiye karşıtı ve Rum yanlısı tavır koyanlar yeniden sahne aldılar.7 yıldan bu yana CTP tarafından yönetilen bu ülkede, Dikmen sorununa çözüm bulunmadı ama Güven Oyu aldığı günden bugüne 30 gün geçmeden UBP’ye bu konuda insafsız saldırılara kalkttılar.İnsaf da dinin yarısı yahu!...Birleşip güç oluşturdunuz ama 7 yılda Dikmen çöplüğünü bile kurutamadınız! Ama Türk çocuklarını Rum okullarına transferi başardınız!Kolay mı?!
CTP’nin temel amacı, KKTC Cumhurbaşlkanı M.A.Talat ve CTP miletvekilinin başkanlığındaki komitenin Ruma teslim bayrağı çektiğini,egemenlik hakkımız dahil yığınla verdiği ödünleri ört bas etmektir.Amaç dikkatleri saptırmaktır.UBP bunu görmeli ve Seçim Bildirgesinden kıl payı ödün vermemelidir.Özgür ve güçlü KKTC için yola devam...