DAHA NE DESİN? Rauf R. DENKTAŞ

Rauf DENKTAŞ

Admin
Admin
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
108
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Konum
K.K.T.C
Web sitesi
www.kibris1974.com
DAHA NE DESİN?
Rauf R. DENKTAŞ


“Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı unvanını gasp etmiş olan Rum lideri Hristofyas’ın “Makarios’un vasiyetlerine sahip çıkıyoruz; O’nun yolundayız” beyanatına KKTC’den kimsenin şaşmadığını ümit ederim. Makarios’un vasiyetini hatırlayalım:YAPTIKLARIMLA KIBRIS’I ENOSİSE EN YAKIN NOKTAYA GETİRDİM. BUNDAN ANCAK ENOSİS İÇİN GERİLEYEBİLİRSİNİZ. Ve yine unutmayalım: Kipriyanu benimle 11 yıl “iki kesimli, iki toplumlu federasyonu” görüşür gibi yaptıktan sonra “ben federasyona hiçbir zaman inanmadım; Makarios’un vasiyetini onurlandırdım” demişti. Yine hatırlayalım: Milli Konseyde oy birliği ile alınmış olan kararlar Rum liderlerini bağlar ve bu kararlar arasında Makarios’un vasiyeti baş köşededir.

Hristofyas, dünyayı kandırmak için Makarios’un vasiyetini açıklamaz; sadece “Makarios yaşayabilir, işlevsel, barışçıl bir çözüm istiyordu” demekle yetinir ve bunu elde etmek için de tek halk, tek egemenlik, tek devlet, tek uluslararası kimlik içeren yaşayabilir bir devlet öngördüğünü vurgular! Yine hatırlayalım: Makarios 1960 Ortaklık Devletinde Türklere verilmiş olan ve eşitliği içeren haklar nedeniyle Anayasanın işlevliği kalmadığını savunarak ortaklığı yerle bir etmişti. Hristofyas da şimdi, işlevliği olan bir devlet yaratmak istemektedir ve bu nedenle Kıbrıs’ta iki eşit halkın varlığını inkâr ederek TEK HALK – TEK DEVLET formülü üzerinde durmaktadır.

Üzerinde durmamız gereken diğer önemli bir husus, Hristofyas’ın 1960 Antlaşmalarından kaynaklanan ortaklık devletini üniter bir devlet olarak görmesidir. Makarios’u, üniter Kıbrıs Devletini iki kesimli federasyona dönüştürmek kararı verdiği için alkışlamakta, Makarios’un cesaretini övmektedir. Bu niçin önemlidir? Önemlidir çünkü üniter, tek halktan oluşan bir devleti idari açıdan iki bölgeli federal bir çatıya kavuşturmak başkadır; iki halkın ortaklığına dayalı bir devletin yıkılıp ortakların ayrılmasından doğan bir durumda, ortakları yeniden bir çatı altında toplamak eksersizindeki yaklaşım ve bu yaklaşımda ortakların ayrı egemenlik haklarının gündeme gelmesi başkadır. Hristofyas bunu, eşit egemenliğimizi, ortaklıktan kaynaklanan haklarımızı KKTC bünyesinde somutlaştırdığımızı kabul etmemektedir.

Üniter Devletin tek halkı adına konuşan Hristofyas varılacak hal çaresinin adayı askerden arındıracağını (Garantilerin kalkacağını) ülkenin birleşeceğini ve halkın(Türk ve Rum’dan oluşan tek halkın) özgürlüklerine ve insan haklarına kavuşacağını beyan etmektedir. Askersizleştirme ve kolonizasyona son verilmesi (yerleşiklerin Anadolu’ya dönüşü) ön şart oluyor. Böylelikle çözüm “Kıbrıslıların Kıbrıslılar için bulacağı bir çözüm” oluyor. Bunun Türkçesi: Kıbrıs Türkleri Anavatanlarından koparılacak; Kıbrıs’ta Yunanistan’ın devamı olan Helen Kıbrıslılar duruma hakim olacak demektir. Girit’in tarihini okuyan yok mu? Halâ bu görüşmelerden, bu dengesizlik içinde olumlu bir sonuç bekleyen var mı?
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: DAHA NE DESİN? Rauf R. DENKTAŞ

Rumun aklı ya yok etmeye yada adadan kovmaya çalışırken, hayatlarını bu amaca adamışken, "kazan kazan" diye ortalıkta bağırışıp tüm kazanımları tek adımda yok etmekten çekinmeyecek gafillerin idaresinde bir müzakere sürecine girmek de apayrı bir kısmetsizlik.Yöneticilerimizi iyi seçemiyoruz ne yazıkki!
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: DAHA NE DESİN? Rauf R. DENKTAŞ

Dünya kamuoyu Papadopulos denildiğinde, onun adını en çok Annan Planı’na olan itirazı ile bilirdi. Annan Planı’na bugün de itiraz sürüyor. Ama bu itirazı artık Papadopulos değil, Dimitris Hristofyas yapıyor…

Hristofyas’ın –şu ana kadar ortaya koyduğu performansa göre- Papadopuolos’tan herhangi bir eksiği yok. Hatta fazlası var. Papadopulos hiçbir zaman tutarsız değildi. Yeminli bir çözüm karşıtı ve fanatikti. EOKA geleneğinden gelirdi ve ömrünü verdiği örgütün ilkelerine sıkı sıkıya sarılırdı.
Komünist Hristofyas ise farklı bir geçmişe sahip ve Papadopulos kadar tutarlı değil.

Hristofyas’ın şaşırtıcı adımı ise, çözüm için muhatap olarak Kuzey Kıbrıs’ı değil, Türkiye’yi gördüğünü açıklaması oldu. Daha önce bu sözü Tassos Papadopulos söylerdi…
Hristofyas’ın bu açıklaması Rumların Kıbrıs sorununa bakış açısında hiçbir değişiklik olmadığını gösteriyor.Belki de bu açıklama “taktik” ile açıklanmaya çalışılabilir. Ama muhtemelen bu çaba da sonuç vermeyecek. Çünkü Hristofyas’ın daha kötü bir açıklaması da var. Hristofyas’a göre, Kıbrıslı Türkler izolasyon altında değil.
 
Üst